İçerik Başlıkları
- 1 Disiplin Cezaları
- 2 Disiplin Ceza Verilmesi ve Uygulama
- 3 Savunma Hakkı
- 4 Disiplin Cezalarına İtiraz- Disiplin Cezası İptal Davası
- 5 Kararların Sicile İşlenmesi
- 6 Disiplin Cezalarının Sicilden Silinmesi
- 7 Ceza Kovuşturmasının Disiplin Soruşturmasına Etkisi
- 8 Mahkumiyet veya Beraat Kararının Disiplin Soruşturması Yapılmasına ve Disiplin Cezası Verilmesine Etkisi
- 9 Genel Affın Disiplin Cezalarına Etkisi
Disiplin Cezaları
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125’inci maddesinde disiplin cezaları;
- Uyarma
- Kınama
- Aylıktan kesme
- Kademe ilerlemesinin durdurulması
- Memurluktan çıkarma
olarak sayılmıştır.
Ayrıca maddenin son fıkrasında özel kanunların disiplin suç ve cezalarına ilişkin hükümlerin saklı olduğu da belirtilmiştir.
Disiplin Ceza Verilmesi ve Uygulama
Disiplin cezaları verildiği tarihten itibaren hüküm ifade eder ve derhal uygulanır. Aylıktan kesme cezası cezanın veriliş tarihini takip eden aybaşında uygulanır.
Verilen cezalar sıralı sicil amirine, devlet memurluğundan çıkarma cezası Devlet Personel Başkanlığına bildirilir.
Yargı yolu, uyarma ve kınama cezaları için kapalı, diğer cezalar için açık bırakılmıştır. Ancak ceza derhal uygulanacak, yargıya başvurmak bu uygulamayı etkilemeyecektir.
Aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezası alanlar valilik, büyükelçilik, müsteşarlık, müsteşar yardımcılığı, genel müdürlük, genel müdür yardımcılığı ve daire başkanlığı görevlerine atanamazlar. Ayrıca Bakanlar Kurulunca ataması yapılanlar için de bu husus geçerlidir. Disiplin cezalarının bunların görevdeki iken işlenmesi ve kesinleşmesi halinde söz konusu görevlere atanabilme niteliği zail olacağından görevlerinden alınabileceklerdir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 147’nci maddesine göre aylık; bu Kanuna tabi kurumlarda görevlendirilen memurlara hizmetlerinin karşılığında, kadroya dayanılarak ay itibariyle ödenen parayı ifade eder. Buna göre aylıktan kesme cezası uygulanırken memurun aldığı aylık, ek gösterge, taban aylığı, kıdem aylığı, yabancı dil tazminatı, özel hizmet tazminatı, yan ödeme ve diğer tazminat ödemelerinin anlaşılması gerekir.
Savunma Hakkı
Anayasanın 129’uncu maddesinde, memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları mensuplarına savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 130’uncu maddesinde benzer bir düzenleme ile, Devlet memuru hakkında savunması alınmadan disiplin cezası verilemeyeceği, soruşturmayı yapanın veya yetkili disiplin kurulunun 7 günden az olmamak üzere verdiği süre içinde veya belirtilen bir tarihte savunmasını yapmayan memurun, savunma hakkından vazgeçmiş sayılacağı hükmüne yer verilmiştir.
Ayrıca hakkında memurluktan çıkarma cezası istenen memur, soruşturma evrakını inceleme, tanık dinletme, kendisi veya vekili vasıtasıyla yazılı veya sözlü savunma yapma hakkına sahiptir. Savunma hakkının kullandırılmaması halinde idari yargıda disiplin cezası iptal davası açılmalıdır.
Disiplin Cezalarına İtiraz- Disiplin Cezası İptal Davası
Anayasanın 129’uncu maddesinin ikinci fıkrasına göre; uyarma ve kınama cezaları ile ilgili olanlar hariç, disiplin kararları yargı denetimi dışında bırakılamazlar. Buna göre uyarma ve kınama cezaları dışındaki disiplin cezaları, hangi merci tarafından ve hangi yöntemle verilmiş olursa olsun yargı kontrolü dışında tutulamayacaktır.
Uyarma ve kınama cezaları yargı denetimi dışında tutulmakla birlikte bunlar için de itiraz müessesesi getirilmiştir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 135 ve 136’ncı maddelerine göre;
- 7 gün içinde disiplin amirince verilen uyarma ve kınama cezalarına karşı bir üst disiplin amirine, yoksa disiplin kuruluna,
- 60 gün içinde aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması ve devlet memurluğundan çıkarma cezalarına karşı idari yargı yoluna,
başvurulabilir. Bu süreler içinde gerekli mercilere itiraz edilmez ise verilen cezalar kesinleşir.
İtiraz mercileri verilen kararı 30 gün içinde gözden geçirerek verilen cezayı aynen kabul edebilecekleri gibi cezayı hafifletebilir veya kaldırabilirler. Cezayı ağırlaştırma yetkileri ise yoktur. Bunların kararı kesin olup idari dava konusu yapılamaz. Ancak bu durum uyarma ve kınama cezaları için geçerlidir. Diğer cezaların kesinleşmesi için idari yargıya başvurulmamış veya başvurulup da mahkemece karar verilmiş olması gerekir.
Cezanın uygulanması için kesinleşmesi gerekmez. Ancak itirazda bulunulan merci tarafından verilen ceza kaldırılırsa veya değiştirilirse daha önce sicile işlenen cezalar sicilden silinir veya değiştirilir.
İtiraz edilmeyen kararlarla itiraz üzerine verilen kararlar kesin olup bu kararlar aleyhine idari yargı organlarına başvurulamaz.
Kararların Sicile İşlenmesi
Disiplin amirlerince verilen disiplin cezalarına ait belgeler, ilgilinin siciline işlenmek üzere ataması merkezden yapılan memurlarda Personel Genel Müdürlüğüne, ataması valilikçe yapılan memurlarda Defterdarlık Personel Müdürlüğüne derhal gönderilir.
Disiplin kurulu ve Yüksek Disiplin Kurulunca verilen cezalar Personel Genel Müdürlüğünce ilgilinin siciline işlenir.
Ataması valilikçe yapılan memurlar hakkında Yüksek Disiplin Kurulunca verilen memuriyetten çıkarma cezası siciline işlenmek üzere Personel Genel Müdürlüğünce ilgilinin sicilinin bulunduğu personel müdürlüğüne gönderilir.
Ancak disiplin cezalarının memurun siciline işlenebilmesi için kesinleşmiş olması gerekir.
Disiplin Cezalarının Sicilden Silinmesi
Cezalandırılan bir memur, kanunda belirtilen süre içinde yeni bir ceza almamış ve davranışlarını düzeltmiş ise, verilen cezanın silinmesini isteyebilir.
Devlet Memurları Kanunu’nun 133’üncü maddesine göre; memurun siciline işlenen disiplin cezalarında devlet memurluğundan çıkarma dışındaki uyarma ve kınama cezalarının uygulanmasında 5 yıl, diğerlerinin uygulanmasında 10 yıl sonra atamaya yetkili amire başvurularak verilmiş cezaların sicilinden silinmesi istenebilir.
Memurun belirtilen süreler içindeki davranışları bu isteğini haklı kılacak nitelikte görülürse, disiplin cezasının silinmesine karar verilir ve bu karar siciline işlenir. Ancak kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının sicilden silinmesinde disiplin kurulunun mütalaası alınacaktır.
Silinme işleminin sonuçları itibariyle geçmişte bir ilgisi bulunmamaktadır. Etkisi ileriye, geleceğe dönüktür. Cezanın sicilden silinmesi idari işlemin geri alınması değil, idari bir işlemin doğurduğu sonuç açısından kaldırılmasıdır. Dolayısıyla örneğin aylıktan kesme veya kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının sicilden silinmesi halinde kesilen aylığın iadesi ya da uygulanmayan kademe ilerlemesinin uygulanması mümkün değildir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 133’üncü maddesi dışında, disiplin cezalarının sicilden silinmesi ancak af kanunları ile mümkün olabilir. Ayrıca şunu da belirtmek gerekir ki; disiplin cezalarının sicilden silinme süresi geçtikten sonra hükümsüz kılınması hariç geri alınması yerine başka bir cezanın verilmesi veya af sebebi dışındaki bir nedenle kaldırılması mümkün değildir.
Ceza Kovuşturmasının Disiplin Soruşturmasına Etkisi
Memur hakkında disiplin soruşturmasının yapılmış olması, fiilin genel hükümler kapsamına girmesi halinde, şüpheli hakkında ayrıca ceza kovuşturması açılmasına engel teşkil etmez. Ceza kovuşturmasının başlaması da disiplin soruşturmasını geciktirmez. Memurun ceza kanunlarına göre mahkum olması veya olmaması halleri, ayrıca disiplin cezasının uygulanmasına engel değildir. (DMK Md:131)
Devlet Memurları Kanununun 131’inci maddesi hükmü, idarenin adli yargıdan bağımsız olarak disiplin soruşturmasına başlayabilmesini ve kamu hizmetlerinin gereği gibi yürütülmesini sağlamak için konulmuştur. Bu madde hükmü uyarınca, memur hakkında ceza mahkemesindeki kovuşturmanın sonucu beklenmeksizin disiplin soruşturmasının/kovuşturmasının sonuçlandırılması mümkündür ve hatta zorunludur.
Bunun yanı sıra, memur hakkında disiplin kovuşturmasının yapılmış olması, fiilin genel hükümler kapsamına girmesi halinde ayrıca ceza kovuşturması açılmasına engel teşkil etmez. (DMK Md: 125)
Mahkumiyet veya Beraat Kararının Disiplin Soruşturması Yapılmasına ve Disiplin Cezası Verilmesine Etkisi
Ceza mahkemesi, aynı zamanda disiplin suçu sayılan fiilin, hakkında ceza davası açılan kişi tarafından işlenmiş olduğuna karar verirse, idarenin, eylemin o kişi tarafından işlenmediğine karar vermesi mümkün değildir. Bu durumda şartları var ise disiplin soruşturmasının yapılması ve disiplin cezasının verilmesi gerekir.
Ceza mahkemesi, fiilin sanık tarafından işlenmemiş olduğu gerekçesi ile beraat kararı verirse, bu karar bağlayıcı olur ve idarenin artık o kişi hakkında disiplin soruşturması yapması ve disiplin cezası vermesi mümkün olmaz. Aksi halde disiplin cezası iptal davası açılması gerekir.
Ancak beraat kararı, fiilin o kişi tarafından işlenmediği gerekçesine değil de fiilin o kişi tarafından işlenmiş olmakla beraber yasanın tasvip ettiği suçun oluşmadığı gerekçesine dayanıyorsa, bu durumda idare, eğer kişinin beraat ettiği fiil ayrıca disiplin suçu teşkil ediyorsa, beraat etmesine rağmen hakkında disiplin cezası verilebilecektir.
Beraat kararı, yeterli delil bulunmaması nedenine dayanıyorsa, idare kendi elindeki delilleri yeterli görüyor ve şartları taşıdığına inanıyorsa delil yetersizliğinden beraat eden kişiye disiplin cezası verebilecektir.
Genel Affın Disiplin Cezalarına Etkisi
Disiplin cezası uygulaması, hakkında ceza verilmiş olsun olmasın bir eylemin yapılmasına bağlı tutulmuşsa, örneğin zina suçundan hakkında dava açılan bir memurun eylemi yargı organlarınca suç sayılarak mahkumiyet kararı verilmiş, fakat bu karar af yasası ile tüm sonuçları ile ortadan kaldırılmış olsa bile, memurun eylemi “memuriyet sıfatı ile bağdaşmayacak utanç verici hareketlerde bulunmak” eylemini oluşturduğundan, genel af bu eylem için öngörülmüş bulunan disiplin cezasının verilmesini önleyemez. Ancak af yasası, disiplin suçları bakımından ayrıca bir hüküm getirmiş ise o zaman bu eylem affedildiğinden disiplin cezası da af ile kalkar.