İçerik Başlıkları
GİRİŞ
Vergi Usul Kanunu‘nun 370. maddesi, vergiye gönüllü uyumu artırmak, uyum maliyetlerini azaltmak ve kayıt dışı ekonomi ile etkin bir mücadele amacıyla, izaha davet uygulamasını düzenlemiştir. Bu uygulamaya dair detaylar ise 519 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde açıklanmıştır. İzaha davet uygulaması, bilgi, belge, bulgu ve verilerden elde edilen analizler sonucunda tespit edilen konular çerçevesinde, vergi ziyaına neden olma olasılıkları bulunan mükellefler hakkında, yetkili merciler tarafından yapılan ön tespitlerle ilgili olarak aynı merciler tarafından mükelleflerden açıklama talep edilmesini içermektedir.
Bu yazıda, izaha davet uygulamasının kapsamı, mükelleflere sağlayacağı faydalar, ön tespiti ve şartları, izahın değerlendirilmesi sonrasında gerçekleştirilecek işlemler, hangi konularda izaha davet uygulamasının yapılabileceği gibi konularda bazı bilgiler aktarılacaktır.
İZAHA DAVET UYGULAMASININ KAPSAMI
İzaha davet uygulaması, İdare tarafından belirlenen konular çerçevesinde yapılan tespitlere dayanarak mükelleflerden açıklama talep edilmesini içerir. Bu süreç, mükelleflerin olayların gerçek mahiyetini anlamalarına ve bu konuda İdare’ye katkıda bulunmalarına odaklanır. Bu yöntem, vergiye gönüllü uyumu artırmayı ve İdare ile mükellefler arasındaki uyuşmazlıkları azaltmayı amaçlar.
519 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’ne göre; Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı ilgili birimler, verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesi veya eksik tahakkuk ettirilmesi nedeniyle oluşan zararlara dair yapılan çalışmalar sonucunda belirlenen konularda ön tespit yaparlar ve bu konularla ilgili olarak izaha davet edilmesi gereken mükellefleri belirlerler.
Bu uygulama, ön tespit konusuyla ilgili olarak yapılan değerlendirmeler sonucunda vergi ziyaına sebep olmayan mükellefleri vergi incelemesine veya takdire sevk etmeyerek, vergi ziyağına sebep olan durumlarda ise belirli şartlar dahilinde indirimli ceza uygulayarak mükellefleri ağır müeyyidelerden korur. İzaha davet uygulaması, idarenin bilgisi dahilinde olduğu durumlarda pişmanlık yolu kapalı olduğu için mükellefler lehine bir düzenleme getirir.
İzaha davet uygulaması, mükelleflerin isteği değil, idarenin ön tespitleri doğrultusunda başlatılan bir idari süreçtir. Ön tespit ve izaha daveti işlemleri, Gelir İdaresi Başkanlığı ve Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı bünyesinde kurulan Ön Tespit ve İzah Değerlendirme Komisyonları tarafından gerçekleştirilir.
İZAHA DAVET UYGULAMASINDA ÖN TESPİT
Ön tespit, vergi kanunlarının yetki verdiği kişiler tarafından doğrudan veya dolaylı olarak elde edilen bilgi, bulgu veya verilerin Ön Tespit ve İzah Değerlendirme Komisyonuna iletilmesi sonucunda, komisyonun verginin zarar görmüş olabileceği yönünde bir tespit yapmasını ifade eder. Bu tespit, vergi incelemesi yapılması veya mükelleflerle ilgili bilgi toplanması yetkisine sahip kişiler tarafından gerçekleştirilir.
Tespit tarihine kadar, ön tespit konusuyla ilgili olarak:
- İhbarda bulunulmamış,
- Vergi incelemesine başlanılmamış,
- Takdir komisyonuna sevk işlemi yapılmamış
olması gerekmektedir.
Ön tespit konusuyla ilgili ihbar bulunan mükelleflere izaha davet yazısı veya sahte veya yanıltıcı belge kullanılmasına ilişkin ön tespit yazısı tebliğ edilmeyecek; ancak ön tespit konusuyla ilgisi bulunmayan ihbarlar, izaha davet veya ön tespit yazısının tebliğ edilmesine engel olmayacaktır.
Ön Tespit ve İzah Değerlendirme Komisyonunun görev ve yetkileri şunlardır:
- İzaha davet kapsamındaki konularda, kendilerine iletilen bilgi, bulgu veya verilerden yola çıkarak verginin zarar görmüş olabileceği yönünde ön tespit yapmak,
- İzaha davet veya ön tespit yazısını haklarında yapılanlara tebliğ etmek üzere göndermek,
- Yapılacak izahları değerlendirmek ve değerlendirme sonucunu içeren yazıyı ilgili mükelleflere tebliğ etmek.
İZAHA DAVET EDİLEN MÜKELLEFLER NELER YAPABİLİR?
İzaha davet yazısı alan mükellefler, yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren 30 gün içinde yazılı veya sözlü olarak açıklama yapabilirler. Ayrıca, mükellefler, Başkanlığımızın resmi internet sitesi olan https://ivd.gib.gov.tr üzerinden “İşlem Başlat” menüsündeki “Vergi İşlemleri” başlığının altındaki “İzaha Davet İşlemleri” alanından elektronik olarak da izahlarını gerçekleştirebilirler.
Süresinde yapılan izahlar, Ön Tespit ve İzah Değerlendirme Komisyonu tarafından en geç 45 gün içinde değerlendirilerek sonuca bağlanır.
İzaha davet yazısı alan mükellefler, yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren 30 gün içinde izahlarını yapabilir veya izah yerine geçecek beyanname verebilirler.
Komisyon tarafından değerlendirilmeyen izahlar için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 370. maddesinde belirtilen indirimli ceza uygulamasından yararlanabilmek için mükellefler, izaha davet kapsamında beyanname vererek ödeme yapmalıdırlar.
SMİYB Kullanımı ön tespit yazısı alan mükellefler, yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren 30 gün içinde beyanname ve/veya bildirimlerini düzeltmelidirler.
Mükellefler, izahlarını desteklemek amacıyla Vergi Usul Kanunu’nun 3. maddesi kapsamında geçerli olan defter ve belgelerle beraber her türlü delili sunabilirler.
İZAH SONUCU YAPILACAK DEĞERLENDİRME VE MUHTEMEL SONUÇLARI
Mükellefler tarafından yapılan izahın, Komisyon tarafından kabul edilmesi durumunda, vergi ziyaı olmadığının değerlendirilmesi ve bu durumun mükellefe bildirilmesi sağlanır. Eğer izah yeterli bulunmazsa, Komisyon tarafından alınan karar mükellefe iletilir ve ön tespit tutanağındaki tutarın beyan edilerek ödenmesi gerektiği ifade edilir. Mükellef, bu bildirim üzerine kararın tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde hiç verilmemiş olan beyannamesini vermeli veya eksik ya da hatalı beyanını düzeltmelidir.
İzahı kabul edilmeyen mükellefler için, ön tespitte belirtilen hususlara ilişkin olarak izaha davet kapsamında beyanname verilmesi gerekir. Beyanname üzerine tahakkuk edecek vergilerin de ödemesi, her ay ve kesir için 6183 sayılı Kanun’un 51. maddesinde belirtilen nispette uygulanacak gecikme zammı oranındaki izah zammıyla aynı sürede gerçekleştirilmelidir. Ayrıca, vergi ziyaı cezası, ziyaa uğratılan vergi üzerinden %20 oranında kesilecektir.
Eğer yapılan izah, vergi ziyaına neden olabilecek vergi tutarını doğrular nitelikte değilse veya yetersiz bulunuyorsa, ve mükellef tarafından ön tespit konusuyla ilgili beyanname verilmemişse vergi incelemesi veya takdir komisyonuna sevk işlemleri yapılır. Ancak, Komisyon tarafından vergi ziyaına neden olmadığı değerlendirilen mükellefler hakkında vergi incelemesi veya takdir komisyonuna sevk işlemi yapılmaz.
İzaha davet uygulamasında, 30 günlük izah, beyanname verme ve ödeme süreleri kritiktir. Mükellefler, izaha davet yazısı tebliğ edildikten sonra bu süreleri geçirmeden izahta bulunmalı, beyanname vermeli ve ödeme yapmalıdır. İndirimli ceza uygulamasından yararlanmak için bu süreleri dikkate almak önemlidir. 213 sayılı Kanun’un 370. maddesi kapsamında verilen beyanname üzerine tahakkuk eden vergiler ile izah zammının mükelleflerce 30 günlük süre içerisinde ödenmemesi durumunda, %20 oranında kesilmiş olan indirimli ceza, %50 oranı esas alınarak ikmal edilir ve izah zammı gecikme faizine dönüştürülür.
KAÇAKÇILIK FİİLLERİNİN VARLIĞI HALİNDE İZAHA DAVET DURUMU
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359. maddesinde belirtilen kaçakçılık fiilleriyle verginin ziyaa uğramış olabileceği durumlarda, haklarında ön tespit yapılan mükellefler izaha davet edilmez. Ancak, sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma fiiliyle ilgili yapılan ön tespitlerde, kullanılan sahte veya yanıltıcı belge tutarı bir takvim yılı içinde 100 bin Türk lirasını (2024 yılı için 500.000 Türk lirası) geçmeyen veya bu tutarı aşsa dahi ilgili yıldaki toplam mal ve hizmet alışlarının %5’ini aşmayan mükelleflere SMİYB ön tespit yazısı tebliğ edilir.
Mükellefler, kendilerine tebliğ edilen yazının tarihinden itibaren 30 gün içinde aşağıdaki şartları yerine getirmelidir:
- Hiç verilmemiş olan vergi beyannamelerini vermek,
- Eksik veya yanlış yapılan vergi beyanını tamamlamak veya düzeltmek,
- Ödeme süresi geçmiş bulunan vergileri, ödemenin geciktiği her ay ve kesri için, 6183 sayılı Kanun’un 51. maddesinde belirtilen nispette uygulanacak gecikme zammı oranında bir zamla aynı sürede ödemek.
Bu şartlar sağlandığında, vergi ziyaı cezası, ziyaa uğratılan vergi üzerinden %20 oranında kesilir. Ancak, bu durum vergi incelemesi yapılmasına veya tarhiyatın ikmal edilmesine engel teşkil etmez.
Belirtilen tutar her yıl Vergi Usul Kanunu’na göre belirlenen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanır. Sahte veya yanıltıcı belge kullanma fiilinin işlenmiş olabileceğine dair belge tutarı ile mal ve hizmet alış tutarının hesaplanmasında, vergiler hariç tutarlar dikkate alınır.
SMİYB ön tespit yazısının tebliğ edilip edilmeyeceği, sahte veya yanıltıcı belge kullanılmış olabilecek belgelerin değerlendirilmesiyle belirlenir. Her bir ön tespit itibarıyla, o yıl için yapılan ön tespitlerdeki tutarlar da dikkate alınarak, bir takvim yılı içinde 100 bin Türk lirasını (2024 yılı için 500.000 Türk lirası) aşıp aşmadığı veya ilgili yıldaki toplam mal ve hizmet alışlarının %5’ini aşıp aşmadığı değerlendirilir. Farklı yıllara ilişkin belgelerin kullanımına dair bulgular mevcut ise, söz konusu sınır ve oran her bir yıl için ayrı ayrı değerlendirilir.
Makale: Sahte Fatura Kullanımından Dolayı Mükelleflerin İzaha Davet Edileceği Durumlar
SONUÇ
İzaha davet uygulaması, Vergi Usul Kanunu’nun 213 sayılı 370. maddesi çerçevesinde vergi ziyaına neden olabilecek durumları tespit etmek, mükelleflerle etkileşimde bulunarak gönüllü uyumu artırmak ve kayıt dışı ekonomiyle mücadele etmek amacıyla hayata geçirilmiş etkili bir mekanizmadır. Bu yazıda, izaha davet uygulamasının kapsamı, mükellefler için sağladığı faydalar, süreçleri, izaha davet edilen mükelleflerin hakları ve sorumlulukları, izahın değerlendirilmesi sonrasında alınabilecek önlemler detaylı bir şekilde ele alınmıştır.
Ön tespit konusunda vergi ziyaına neden olma potansiyeli bulunan durumlarla ilgili yapılan izaha davet, mükelleflerin açıklama yapmalarını, beyanname vermelerini ve ödemelerini içeren bir süreci ifade eder. Mükelleflere sağlanan 30 günlük izah süresi, bu süre zarfında gerekli düzeltmelerin yapılmasını ve vergi uyumunun sağlanmasını hedefler. İzaha davet uygulaması, hem mükelleflerin vergi yükümlülüklerini daha doğru yerine getirmelerine olanak tanır, hem de idarenin daha etkin bir şekilde denetim yapmasına olanak sağlar.
Mükellefler, izaha davet yazısı aldıklarında, bu süreci etkin bir şekilde yönetebilmek için izahlarını süresinde ve eksiksiz bir şekilde yapmalı, gerektiğinde beyanname vermelidir. Ayrıca, mükellefler izahlarını destekleyecek belge ve delilleri sunarak sürecin doğru ve adil bir şekilde yürütülmesine katkı sağlayabilirler.
Sonuç olarak, izaha davet uygulaması, vergi sisteminin etkinliğini artırmak ve mükellefler arasında adil bir denge kurmak adına önemli bir araçtır. Bu mekanizmanın işleyişi, mükelleflerin doğru beyanlarda bulunmalarını teşvik ederken, vergi kaçakçılığı ve ziyaını önleme konusunda da etkin bir rol oynamaktadır.