İçerik Başlıkları
Sahte Fatura Yargıtay Kararları
Sahte Fatura Yargıtay Kararları 1:
“16.07.2009 tarihli istem yazısının mali tatile denk gelmesi nedeniyle atılı suçun yasal unsurları oluşmadığından beraat kararı verilmesi gerekirken, sanığın suç kastının bulunmadığından beraat kararı verilmiş ise de, beraat kararı sonucu itibari ile doğru olduğundan katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün isteme aykırı olarak onanmasına” karar verilmiştir” (Yrg. 21. CD)
Karar 2:
“Suç tarihlerinin sahte fatura düzenleme suçu yönünden düzenlenen son fatura tarihi, sahte fatura kullanma suçu yönünden somut olayın özelliğine göre KDV beyannamesinde indirim konusu yapılan son fatura tarihi gözetilerek belirlenmesi ve her suç için ayrı hüküm kurulmasına hükmetmiştir. (Yargıtay 11. CD)
Karar 3:
Sahte fatura düzenleme suçundan yargılama yapılan sanığın tüm aşamalarda atılı suçu kabul etmeyerek imza ve yazıların başkasına ait olduğunu söylemesi karşısında; TCK 37-39 maddeleri uyarınca suça doğrudan birlikte işleyerek iştirak edilebileceği gibi azmettirerek veya yardım etmek suretiyle de iştirak edilebileceğinden, iştirakin niteliğinin belirlenmesi ve VUK 360 maddesine göre suçtan menfaat elde edilip edilmediğinin araştırılması gereğine hükmedilmiştir. Daire 09.07.2020 tarih, E: 2017/862, K: 2020/4330 sayılı ilamında da; sahte fatura düzenleme suçundan dolayı müşavirlik hizmeti veren sanıkların diğer sanıklara ait vergi beyannamelerini verme dışında ne şekilde sahte fatura düzenleme suçuna iştirak ettiklerinin ve VUK 360. maddesi uyarınca suçtan maddi menfaat elde edip etmediklerinin tespiti gerektiğine karar vermiştir. Yargıtay 11 CD, 16.06.2020 tarih, E: 2017/818, K: 2020/3156 sayılı ilamında da sanığın dilekçeyle olay hakkında inceleme yapılmasını sağladığından VUK 371. maddenin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerektiğine hükmetmiştir. (Yargıtay 11. CD)
Karar 4:
“Sahte belge düzenleme veya kullanma suçunda, suç tarihinin beyannamenin hazırlanması ya da sunulması ile ilişkilendirilmesi hukuka uygun olmayıp deftere kayıt esas alınmalıdır.” (Yrg. 11. CD)
Karar 5:
“Keza bir şirketin çalışanı, muhasebecisi veya mali müşaviri olmak, tek başına suça iştirak edildiği anlamına gelmeyecektir. İştirakin varlığına dair somut tespitin yapılması bakımından birçok hususun araştırılması gerekmektedir . Nitekim konuyla ilgili bir Yargıtay kararında şu şekilde karar verilmiştir: “… sahte fatura düzenleme eylemine temsilci dışındaki diğer sanıkların iştirak edip etmediğinin belirlenmesi için, 2009 ve 2010 yılarında anılan şirketin yetkili temsilcisi araştırılıp, suç ve cezaların şahsiliği açısından temsilci dışındaki sanıklar tarafından şirket faaliyetleriyle ilgili beyanname, şirkete ait bir belge düzenlenip düzenlenmediği, müdür veya ortak sıfatıyla şirketten bir maaş ya da pay alıp almadıklarının araştırılması, gerekirse sanıkların imza örnekleri alınarak şirketin kuruluş safhasında vergi dairesi ve ilgili kurumlara sunulan belge asıllarındaki yazı ve imzalar ile düzenlenen sahte faturalardaki yazıların karşılaştırılması için bilirkişi incelemesi yaptırılması, sahte faturaları kullanan şirket yetkililerinden bu faturaları kimden aldıklarının sorulması, yalnızca şirketin muhasebeciliğini yapmanın suça iştirak etmek anlamına gelmeyeceği de gözetilerek R.C.’nin suça iştirakinin tartışılmasından sonra sanıkların hukuki durumlarının değerlendirilmesi gerekir.” (Yrg. 11. CD)
Karar 6:
“… sanık …’ın savunmasında, … Madencilik LTD şirketine hizmetli olarak girdiğini, orada yatıp kalktığını, şirketin sahipleri olan …’nın üzerine şirket kuracaklarını, kabul etmezse kendisini işten çıkaracaklarını söylemeleri üzerine kabul ettiğini, şirkette herhangi bir imza yetkisinin olmadığını atılı suçu kabul etmediğini beyan etmesi karşısında sanık …’ın şirkette sadece ortak olduğu, temsile yetkili kişi olmadığı göz önünde bulundurularak, sanığın sahte fatura düzenleme eylemine iştirak edip etmediğinin tespiti bakımından savunmasında adı geçen kişilerin tanık olarak ifadesine başvurulması, faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişiler de dinlenerek sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden ya da kimlerden aldıkları ve sanık …’ı tanıyıp tanımadıklarının sorulması ve gerektiğinde fatura ile belgeler üzerindeki imza ve yazıların da sanık …’a ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasından sonra sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, yasaya aykırıdır.” (Yrg. 11. CD)
Karar 7:
“Suç tarihinde sanığın ortağı olduğu… Paz. Dış. Tic. Ltd. şirketinin sorumlu müdürünün … olduğunun anlaşılması ve sanığın bu şirketin sahibinin… olduğunu, kendisine bir şeyler imzalattığını, hiç fatura düzenlemediğini savunması karşısında, sahte fatura düzenleme eylemine sanığın iştirak edip etmediğinin belirlenmesi için sanık tarafından şirket faaliyetleriyle ilgili beyanname, fatura, şirkete ait bir belge düzenleyip düzenlemediği müdür veya ortak sıfatıyla şirketten bir maaş ya da pay alıp almadığı araştırılıp bu konuda fatura verilen kişiler tespit edilip tanık sıfatıyla dinlenerek faturaları kimden aldıkları ticari ilişkiyi kiminle gerçekleştirdikleri hususunda bilgilerinin sorulması, sanığın savunması doğrultusunda…’ın da beyanına başvurulması ve gerekli görüldüğü takdirde faturalardaki el yazısı ve imzaların sanık …’a ait olup olmadığının bilirkişi aracılığıyla saptanması … gerektiği gözetilmeden eksik soruşturma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması kanuna aykırıdır.”(Yrg. 11. CD)
Karar 8:
“Suç tarihinde sanığın ortağı olduğu… Paz. Dış. Tic. Ltd. şirketinin sorumlu müdürünün … olduğunun anlaşılması ve sanığın bu şirketin sahibinin… olduğunu, kendisine bir şeyler imzalattığını, hiç fatura düzenlemediğini savunması karşısında, sahte fatura düzenleme eylemine sanığın iştirak edip etmediğinin belirlenmesi için sanık tarafından şirket faaliyetleriyle ilgili beyanname, fatura, şirkete ait bir belge düzenleyip düzenlemediği müdür veya ortak sıfatıyla şirketten bir maaş ya da pay alıp almadığı araştırılıp bu konuda fatura verilen kişiler tespit edilip tanık sıfatıyla dinlenerek faturaları kimden aldıkları ticari ilişkiyi kiminle gerçekleştirdikleri hususunda bilgilerinin sorulması, sanığın savunması doğrultusunda…’ın da beyanına başvurulması ve gerekli görüldüğü takdirde faturalardaki el yazısı ve imzaların sanık …’a ait olup olmadığının bilirkişi aracılığıyla saptanması … gerektiği gözetilmeden eksik soruşturma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması kanuna aykırıdır.” (Yrg. 11. CD)
Karar 9:
“……Ltd. Şti. ortağı ve yetkilisi olan sanık …’ın, oğlu sanık …’ın şirket işlerini takip etmediğini savunması ve ….Ticaret Sicili Memurluğu’nun 07.02.2011 tarihli yazısında sanık …’ın şirketi temsil yetkisi bulunmadığını belirtmesi karşısında şirket ortağı olan diğer sanık …’ın sahte fatura kullanmak suçuna ne şekilde iştirak ettiği karar yerinde tartışılıp gösterilmeden yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi kanuna aykırıdır.” (Yrg. 11. CD)
Karar 10:
“… vergi suçu raporunda belirtildiği gibi şirket müdürü A.Y. olup, sanık Ş.F. sadece şirketin ortağı ise, sahte fatura düzenlemek suçuna ne şekilde iştirak ettiği karar yerinde tartışılıp gösterilerek sonucuna göre hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekir.” (Yrg. 11. CD)
Karar 11:
“sahte fatura düzenlemek suçuna iştirak ettikleri iddiasıyla açılan kamu davasında; sanıkların suçlamayı kabul etmemesi ve gerçeğin ve iştirak iradesinin kuşkuya yer vermeyecek bir biçimde belirlenebilmesi için, faturaları kullanan kişi ya da şirket yetkilileri dinlenip, sanıkları tanıyıp tanımadıkları, faturaları kimden, hangi ticari ilişkiye dayanarak aldıkları konusunda beyanlarının alınması, gerekli görülmesi halinde, düzenlenen faturalardaki imzaların sanık …’ye ait olup olmadığı hususunda imza incelemesi yaptırılması, 3568 sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu uyarınca muhasebecilik mesleği gereği olarak verilen hizmet kapsamında sanıkların mükellef şirketin beyannamelerini vermekdışında ne şekilde sahte belge düzenlemek suçuna iştirak ettiklerinin açıklanıp tartışılması gerektiğini” hüküm altına almıştır. (Yrg. 11. CD)
Karar 12:
“2006 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçunu işlediği iddia ve kabul olunan sanığın, aşamalarda alınan savunmalarında suça konu faturaları düzenleyen şirketin suç tarihinde muhasebeciliğini yaptığını beyan etmesi karşısında; suç ve cezaların şahsiliği ilkesi de gözetilerek gerçeğin ve sanık ile şirket yetkilileri arasında iştirak iradesi bulunup bulunmadığının kuşkuya yer vermeyecek bir biçimde belirlenebilmesi için; faturaları kullanan firmalar hakkında düzenlenen vergi raporlarının aslı veya onaylı örnekleri getirtilerek suça konu faturaları kullanan şirket yetkililerinin faturaları kimden, hangi ticari ilişkiye dayanarak aldıkları konusunda beyanlarının alınması ile gerektiğinde faturalar üzerindeki imzaların sanığın eli ürünü olup olmadığı konusunda bilirkişi raporu da alınarak sonucuna göre, şirket yetkilisi olmayan sanığın suça ne şekilde iştirak ettikleri de açıklanmak suretiyle, hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi” kanuna aykırı bulunmuştur (Yrg. 11. CD)
Karar 13:
“sahte fatura kullanma suçunun failinin ancak mükellef, vergi sorumlusu, tüzel kişilerin kanuni temsilcisi, tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin idarecileri veya bunların temsilcisi olabileceği, sanığın bu sıfatla bir çalışan olmadığı takdirde suçun asli faili olamayacağı, ancak suça iştirak eyleminin cezalandırılabileceği” (Yrg. 11. CD)
Karar 14:
Sanık H.. O..’in muhasebecisi olan sanık M.. D.. hakkında 2006 takvim yılında adı geçen sanığın sahte fatura düzenlemek suçuna iştirak ettiğinden bahisle kamu davası açılmış ise de; 213 sayılı VUK’un ‘iştirak’ başlıklı 360. maddesi uyarınca muhasebeci olan sanığın 2006 takvim yılında diğer sanığın sahte fatura düzenlemek suçuna nasıl iştirak ettiği ve menfaat sağlayıp sağlamadığı karar yerinde tartışılıp açıklanmadan yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyetine hükmolunması kanuna aykırıdır. (Yrg. 11. CD)
Karar 15:
Şanlıurfa Ticaret Sicil Memurluğu’nun … ve … tarihli yazılarında, adı geçen şirket temsilcisinin 29.09.2004 tarihinden itibaren M.Ç. olduğunun belirtilmesine rağmen, sanık M.M.’nin şirketteki hisselerini Gaziantep.. Noterliği’nde düzenlenen … gün, … yevmiye numaralı hisse devir sözleşmesi ile M.B..’ye devrettiğinin anlaşılması, Şanlıurfa …. Noterliği’nde düzenlenen … gün, … yevmiye sayılı vekaletnameyle vekil tayin edilen H.B.’ye, şirket adına açık artırmalara ve ihalelere girme ve bunlarla ilgili işlemleri yapma, bankalara para yatırma ve çekme yetkisinin verilmesine rağmen, vekaletnamenin şirket faturalarını düzenleme ve şirketin idaresi için gerekli işleri yapma yetkisini içermemesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi açısından; sanık M.Ç.’nin hisselerini devretmesinden sonra, şirket işleri ile fiilen ilgilenip ilgilenmediğinin tespit ve diğer sanık H.B.’nin suça iştirakinin belirlenmesi amacıyla, adına fatura düzenlenen mükelleflerden, …. Ltd. Şti. adına kim ya da kimlerle muhatap oldukları sorulup, sanık M.. Ç..’in hisselerini devralan M. B.’nin beyanının da alınmasından sonra sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini ile sanık H.’nin menfaatinin bulunup bulunmadığı değerlendirilerek hakkında 213 sayılı VUK’un 360. maddesinin uygulanmasının gerekip gerekmediğinin tartışılması gerektiği gözetilmeden, eksik soruşturmayla yazılı şekilde karar verilmesi kanuna aykırıdır.” (Yrg. 11. CD)
Karar 16:
“Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı’nın 30.09.2011 tarihli mütalaasının yalnızca sanıklardan … hakkında 2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak suçuna ilişkin olması nedeniyle; suça iştirak ettiği iddia olunan diğer sanık … yönünden 213 sayılı Yasanın 367. maddesi uyarınca dava şartı olan mütalaa verilip verilmeyeceği ilgili kurumdan sorularak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması” kanuna aykırı bulunarak bozma sebebi kabul edilmiştir (Yrg. 11. CD)
Karar 17:
“13.04.2012 tarih, … sayılı Vergi Suçu Raporu ile Denizli Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığı’nın 26.04.2012 tarihli mütalaasının sanıklar … ve …’ailişkin olduğu, sanık … hakkında vergi matrahını azaltacak şekilde kayıtlarını başka defter ve belgelere kaydetmek eylemine iştirak suçuna ilişkin vergi suçu raporu ile mütalaa düzenlenmediği ve suç duyurusunda bulunulmadığının anlaşılması karşısında; sanık hakkında bu suçtan derhal beraat kararı verilmesi gerektiği” (Yrg. 11. CD)
Karar 18:
“sahte belgeyi alıp defterlerine kaydeden mükelleflerin, bu belgede yazılı miktardaki gelir ve/veya gideri beyannamede göstermesi kadar beyan dışı bırakmalarının mümkün olmasına, Dairece de suçun sübutu açısından beyanname verilip verilmediği, verilmişse ne zaman verildiği, suça konu belgelerin beyanname kapsamına dahil edilip edilmediği aranmadığına göre, suç tarihini beyanname verilmesi gereken son tarihe taşımak, sanıkların aleyhine olduğu gibi, suç ve cezaların kanuniliği ilkesine (Anayasa md. 38, TCK md. 2), kanunun zaman bakımından uygulanmasına ilişkin TCK’nın 7. maddesi ile aynı Kanun’un 5. maddesindeki ‘Bu Kanunun genel hükümleri, özel ceza kanunları ve ceza içeren kanunlardaki suçlar hakkında da uygulanacağına’ ilişkin hükümlerine aykırıdır.” (Yrg. 11. CD)
Karar 19:
“… sahte fatura düzenleme eylemine temsilci dışındaki diğer sanıkların iştirak edip etmediğinin belirlenmesi için, 2009 ve 2010 yılarında anılan şirketin yetkili temsilcisi araştırılıp, suç ve cezaların şahsiliği açısından temsilci dışındaki sanıklar tarafından şirket faaliyetleriyle ilgili beyanname, şirkete ait bir belge düzenlenip düzenlenmediği, müdür veya ortak sıfatıyla şirketten bir maaş ya da pay alıp almadıklarının araştırılması, gerekirse sanıkların imza örnekleri alınarak şirketin kuruluş safhasında vergi dairesi ve ilgili kurumlara sunulan belge asıllarındaki yazı ve imzalar ile düzenlenen sahte faturalardaki yazıların karşılaştırılması için bilirkişi incelemesi yaptırılması, sahte faturaları kullanan şirket yetkililerinden bu faturaları kimden aldıklarının sorulması, yalnızca şirketin muhasebeciliğini yapmanın suça iştirak etmek anlamına gelmeyeceği de gözetilerek R.C.’nin suça iştirakinin tartışılmasından sonra sanıkların hukuki durumlarının değerlendirilmesi gerekir.” (Yrg. 11. CD)
Karar 20:
“… sanık …’ın savunmasında, … Madencilik LTD şirketine hizmetli olarak girdiğini, orada yatıp kalktığını, şirketin sahipleri olan …’nın üzerine şirket kuracaklarını, kabul etmezse kendisini işten çıkaracaklarını söylemeleri üzerine kabul ettiğini, şirkette herhangi bir imza yetkisinin olmadığını atılı suçu kabul etmediğini beyan etmesi karşısında sanık …’ın şirkette sadece ortak olduğu, temsile yetkili kişi olmadığı göz önünde bulundurularak, sanığın sahte fatura düzenleme eylemine iştirak edip etmediğinin tespiti bakımından savunmasında adı geçen kişilerin tanık olarak ifadesine başvurulması, faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişiler de dinlenerek sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden ya da kimlerden aldıkları ve sanık …’ı tanıyıp tanımadıklarının sorulması ve gerektiğinde fatura ile belgeler üzerindeki imza ve yazıların da sanık …’a ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasından sonra sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, yasaya aykırıdır.” (Yrg. 11. CD)
Karar 21:
“Suç tarihinde sanığın ortağı olduğu… Paz. Dış. Tic. Ltd. şirketinin sorumlu müdürünün … olduğunun anlaşılması ve sanığın bu şirketin sahibinin… olduğunu, kendisine bir şeyler imzalattığını, hiç fatura düzenlemediğini savunması karşısında, sahte fatura düzenleme eylemine sanığın iştirak edip etmediğinin belirlenmesi için sanık tarafından şirket faaliyetleriyle ilgili beyanname, fatura, şirkete ait bir belge düzenleyip düzenlemediği müdür veya ortak sıfatıyla şirketten bir maaş ya da pay alıp almadığı araştırılıp bu konuda fatura verilen kişiler tespit edilip tanık sıfatıyla dinlenerek faturaları kimden aldıkları ticari ilişkiyi kiminle gerçekleştirdikleri hususunda bilgilerinin sorulması, sanığın savunması doğrultusunda…’ın da beyanına başvurulması ve gerekli görüldüğü takdirde faturalardaki el yazısı ve imzaların sanık …’a ait olup olmadığının bilirkişi aracılığıyla saptanması … gerektiği gözetilmeden eksik soruşturma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması kanuna aykırıdır.” (Yrg. 11. CD)
Karar 22:
“……Ltd. Şti. ortağı ve yetkilisi olan sanık …’ın, oğlu sanık …’ın şirket işlerini takip etmediğini savunması ve ….Ticaret Sicili Memurluğu’nun 07.02.2011 tarihli yazısında sanık …’ın şirketi temsil yetkisi bulunmadığını belirtmesi karşısında şirket ortağı olan diğer sanık …’ın sahte fatura kullanmak suçuna ne şekilde iştirak ettiği karar yerinde tartışılıp gösterilmeden yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi kanuna aykırıdır.” (Yrg. 11. CD)
Karar 23:
“… vergi suçu raporunda belirtildiği gibi şirket müdürü A.Y. olup, sanık Ş.F. sadece şirketin ortağı ise, sahte fatura düzenlemek suçuna ne şekilde iştirak ettiği karar yerinde tartışılıp gösterilerek sonucuna göre hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekir.” (Yrg. 11. CD)
Karar 24:
“sahte fatura düzenlemek suçuna iştirak ettikleri iddiasıyla açılan kamu davasında; sanıkların suçlamayı kabul etmemesi ve gerçeğin ve iştirak iradesinin kuşkuya yer vermeyecek bir biçimde belirlenebilmesi için, faturaları kullanan kişi ya da şirket yetkilileri dinlenip, sanıkları tanıyıp tanımadıkları, faturaları kimden, hangi ticari ilişkiye dayanarak aldıkları konusunda beyanlarının alınması, gerekli görülmesi halinde, düzenlenen faturalardaki imzaların sanık …’ye ait olup olmadığı hususunda imza incelemesi yaptırılması, 3568 sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu uyarınca muhasebecilik mesleği gereği olarak verilen hizmet kapsamında sanıkların mükellef şirketin beyannamelerini vermekdışında ne şekilde sahte belge düzenlemek suçuna iştirak ettiklerinin açıklanıp tartışılması gerektiği” (Yrg. 11. CD)
Karar 25:
“2006 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçunu işlediği iddia ve kabul olunan sanığın, aşamalarda alınan savunmalarında suça konu faturaları düzenleyen şirketin suç tarihinde muhasebeciliğini yaptığını beyan etmesi karşısında; suç ve cezaların şahsiliği ilkesi de gözetilerek gerçeğin ve sanık ile şirket yetkilileri arasında iştirak iradesi bulunup bulunmadığının kuşkuya yer vermeyecek bir biçimde belirlenebilmesi için; faturaları kullanan firmalar hakkında düzenlenen vergi raporlarının aslı veya onaylı örnekleri getirtilerek suça konu faturaları kullanan şirket yetkililerinin faturaları kimden, hangi ticari ilişkiye dayanarak aldıkları konusunda beyanlarının alınması ile gerektiğinde faturalar üzerindeki imzaların sanığın eli ürünü olup olmadığı konusunda bilirkişi raporu da alınarak sonucuna göre, şirket yetkilisi olmayan sanığın suça ne şekilde iştirak ettikleri de açıklanmak suretiyle, hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi” kanuna aykırı bulunmuştur. (Yrg. 11. CD)
Karar 26:
“sahte fatura kullanma suçunun failinin ancak mükellef, vergi sorumlusu, tüzel kişilerin kanuni temsilcisi, tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin idarecileri veya bunların temsilcisi olabileceği, sanığın bu sıfatla bir çalışan olmadığı takdirde suçun asli faili olamayacağı, ancak suça iştirak eyleminin cezalandırılabileceği” (Yargıtay 11. CD)
Karar 27:
“Sanık H.. O..’in muhasebecisi olan sanık M.. D.. hakkında 2006 takvim yılında adı geçen sanığın sahte fatura düzenlemek suçuna iştirak ettiğinden bahisle kamu davası açılmış ise de; 213 sayılı VUK’un ‘iştirak’ başlıklı 360. maddesi uyarınca muhasebeci olan sanığın 2006 takvim yılında diğer sanığın sahte fatura düzenlemek suçuna nasıl iştirak ettiği ve menfaat sağlayıp sağlamadığı karar yerinde tartışılıp açıklanmadan yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyetine hükmolunması kanuna aykırıdır.” (Yargıtay 11. CD)
Karar 28:
“Olayda, her ne kadar (…) Ltd. Sti. ve Tasfiye Halinde (…) Ltd. Sti. hakkında yapılan tespitlere göre, anılan şirketlerin sahte fatura düzenlediği konusunda kuşkular bulunmakta ise de, anılan şirketlerin düzenlediği tüm faturaların sahte olduğu seklinde bir genelleme yapılması mümkün olmayıp, anılan şirketlerin davacı adına düzenlediği faturaların sahte ve muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı olduğu hususunun açık ve somut bir şekilde ortaya konulması gerekmektedir…” (Yargıtay 9. D)
Karar 29:
Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 29.06.2020 tarih, E: 2019/5142, K: 2020/3627 sayılı ilamı; Yargıtay 11 CD, 27.06.2018 tarih, E: 2016/4033, K: 2018/5878 sayılı ilamında da sahte fatura düzenleme suçunda failin şirket yetkilisi olmasının gerekmediği belirtilmiştir. İstinaf incelemesine konu olayda sanığın vergi inceleme raporuna konu şirketle doğrudan bağlantısı olduğuna dair somut bilgi ve bulguların olması, yoklama fişini şirket yetkilisi olarak imzalaması, diğer tarafların beyanları ile şirket işlerini bizzat yürüttüğünün teyit edilmesi, şirketin devir işlemlerinin dahi sanığın bilgisi dahilinde yapıldığının anlaşılması karşısında fatura asılları ve şirket defterleri üzerinde gerekli araştırmalar yapılarak sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği yönündeki karşı oy görüşü için bkz : Gaziantep BAM Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu Kararı, 10.07.2020 tarih, E: 2020/22, K: 2020/22 sayılı karar. Yargıtay 11 CD, 07.06.2017 tarih, E: 2017/1088, K: 2017/4281 sayılı ilamında da; ceza yargılamasında subjektif sorumluluk ilkesinin geçerli olduğu yani eylemi fiilen gerçekleştirenin sorumlu tutulacağı gözetilerek somut olayda sahte belge düzenleme eyleminin gerçek failinin araştırılması gereği vurgulanmıştır.
Karar 30:
Yargıtay 11. CD, 07.02.2019 tarih ilamında; sahte fatura düzenleme suçunun failinin herkes olabileceği, suçta ve cezada şahsilik prensibi gereği esas amacın suçun şekli sorumlusu olan kanuni temsilcilerin değil, suçun ayrıntılarını bilen ve oluşumunda rolü olan kişileri cezalandırmak olduğu, suça iştirakin de olanaklı olduğunu belirtmiştir.
Karar 31:
Yargıtay 11 CD’nin 05.06.2012 tarihli sahte belge düzenleme suçuna ilişkin ilamında VUK 359 (b) maddesinde vergi kanunları uyarınca düzenlenmesi gereken belgelerin sahte olarak düzenlenmesinin suçun oluşumu için yeterli olduğu, bu belgelerin kullanılması ve vergi ziyaı doğmasının suçun unsuru olmadığı, belirtilmiştir
Karar 32:
Yargıtay 11 CD İlamda; zorunlu bilgileri içeren faturalara dair sübuta yönelik araştırmalar ise; düzenleyen şirkete ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının, kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgelerin, faturaları kullananlara dair yeterli mal girişi veya üretim olup olmadığına ilişkin belgelerin getirtilmesi, daha sonra faturaları düzenleyen şirket ile kullanan şirket ve kişilerin ticari defter ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması olarak sayılmıştır.
Karar 33:
“Yüksek Mahkeme, sahte belge düzenlemek eyleminde maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından sahte olduğu iddia olunan faturaları kullanan şirketler hakkında karşıt inceleme raporları düzenlenip düzenlenmediği araştırılarak, faturayı kullanan ilgili şirket yetkilileri veya şahıslar hakkında dava açılıp açılmadığı araştırılıp, açıldığının tespiti halinde dava dosyaları getirtilip incelenerek, somut olaydaki davayı ilgilendiren tüm delillerin onaylı örneklerinin dosya içine konulması gereğine işaret edilmiştir. Özel Daire, 01.10.2020 tarih, E: 2017/10527, K: 2020/5255 sayılı ilamında ise; sahte belge kullanma suçundan açılan kamu davasında; sahte faturayı düzenleyen mükellef hakkında tanzim edilen vergi inceleme raporlarının, varsa ilgili takvim yılına dair mükellef hakkında açılan kamu davası dosyalarının, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için mükellefe ait sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim-tesellüm belgelerinin, banka hesaplarının incelenmesi ve faturayı düzenleyen ile kullanan mükellefin ticari defter ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılmasına hükmetmiştir .” (Yargıtay 11. CD)
Karar 34:
“Zorunlu bilgileri içermeyen faturaların düzenlenmemiş sayılacağına dair VUK’nın amir hükmü gereğince, zorunlu bilgileri ve şekil şartını ihtiva etmeyen faturadan dolayı vergi kaçakçılığı suçu oluşmayacaktır. ( Bkz: Yargıtay 19 CD, 10.06.2015 tarih, E: 2015/2945, K: 2015/2583; 16.09.2015 tarih, E: 2015/4355, K: 2015/4424 sayılı ilamları. Hatta Yüksek Mahkemece faturaların mevcut olmadığının ya da kanunda öngörülen şekil şartlarını taşımadığının tespiti halinde beyannameye fatura eklenmesinin zorunlu olmaması nedeniyle sanığın gerçeğe aykırı beyanname vermesi şeklinde gerçekleşen eyleminin özel usulsüzlük cezasını gerektireceğine hükmetmiştir, (Yargıtay 19 CD)
Karar 35:
İlamda faturaların VUK 227 (3) ve 230. maddede belirtilen nitelikleri taşıyıp taşımadığının mutlaka tespit edilmesi gereği vurgulanmaktadır. (Yargıtay 11. CD)
Karar 36:
YCGK, 08.11.2018 tarih, E:2018/11-427, K:2018/517 sayılı ilamında; Vergi Usul Kanununun şekil şartları eksik faturayı mükellef hakkında yapılacak idari denetimlerde usul hükümlerine riayet edilmeden hazırlanmış fatura kabul ederek ilgili denetimlerde dikkate almamak için VUK 227(3) maddede bu tür faturaların düzenlenmemiş sayılacağı hükmüne yer verdiğini, bu maddenin kaçakçılık suçlarına yönelik olmadığını bildirmiştir.
Karar 37:
Yargıtay’ın yerleşik hale gelmiş kararlarında, sahte belge kullandığı gerekçesiyle bir kişinin mahkum edilebilmesi için;
“– Sahte olduğu iddia olunan faturaları düzenleyenler haklarında karşıt inceleme raporları düzenlenip düzenlenmediğinin, haklarında dava açılıp açılmadığının araştırılması,
– Dava açıldığının tespiti halinde birleştirilmesi,
– Birleştirmenin mümkün olmadığı takdirde, dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi,
– Faturaların gerçek alım–satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim ve tesellüm belgeleri,
bedelinin ödendiğine dair ticari teamüle uygun, kanıtlama yeterliliği olan banka hesapları ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler, faturaları düzenleyenlerin yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığı da dikkate alınarak faturaları düzenleyen şirketler ile sanığın ticari defter ve belgeleri üzerinde gerekli görülmesi halinde bilirkişi incelemesi yaptırılması,
– Faturaları düzenleyen şirket yetkilileri veya kişiler de dinlenerek sanığı tanıyıp tanımadıklarının sorulması,
– İlgililerin beyanlarına başvurulmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği” belirtilmiştir.
(Yrg. 11. CD)