0312 911 83 10
·
av.fatiharas@gmail.com
·
Pzt-Cuma 09:00-18:00
DANIŞMANLIK

Vergi Hukukunda Tarh Zamanaşımı

tarh zamanaşımı

Giriş

Vergi hukukunda yer alan zamanaşımı türleri, tarh zamanaşımı, düzeltme zamanaşımı, ceza kesmede zamanaşımı, tahsil zamanaşımı olarak sayılabilir. Bu yazıda, Vergi Usul Kanunu’nun 114. maddesinde yer alan tarh zamanaşımı konusunda bilgilere yer verilmiştir.  Konuyla ilgili olarak öncelikle verginin tarhı kavramını açıklamak gerekmektedir. Verginin tarhı, vergi alacağının kanunlarda gösterilen matrah ve oranlar üzerinden vergi dairesi tarafından hesaplanmasıdır.

Tarh Zamanaşımı Nedir?

Tarh zamanaşımı veya diğer bir adıyla tahakkuk zamanaşımı, vergi alacağını ortadan kaldıran bir süredir. Vergi hukukumuza göre, vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlayarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergiler zamanaşımına uğramaktadır. Hesap dönemi takvim yılı olanlarda, vergi alacağının doğduğu takvim yılını izleyen yılın başından itibaren beş yıl geçmesi halinde, ilgili alacak zamanaşımına uğramaktadır. Ancak özel hesap döneminin kullanıldığı durumlarda, bu hesap döneminin kapandığı yılı izleyen yılın başından itibaren beş yıl geçmekle zamanaşımı süresi dolmaktadır.

Tarh Zamanaşımı Süresi Ne Zaman Başlar?

5 yıllık tarh zamanaşımı süresi Vergi Usul Kanunu kapsamındaki bütün vergiler için geçerli olmakla birlikte, emlak vergisi ve veraset ve intikal vergisi gibi bazı vergiler için özel düzenlemeler bulunmaktadır. Emlak vergilerinde bildirim dışı kalan bina ve arazinin vergi ve cezalarında zamanaşımı, bu bina ve arazinin bildirim dışı bırakıldığının idarece öğrenildiği tarihi takip eden takvim yılının başından itibaren başlar. Benzer uygulama veraset ve intikal vergisinde de söz konusu olmaktadır. Bu vergilerde zamanaşımı süresi intikal eden malların idarece öğrenildiği tarihi takip eden takvim yılının başından itibaren başlar.

Damga vergisinde ise tarh zamanaşımı süresi esas itibariyle vergiyi doğuran olay ekseninde belirlenir. Damga vergisinde vergiyi doğuran olay, vergiye tabi tutulmuş olan kağıtların düzenlenmiş olmasıdır. Bu vergi, kağıdın düzenlenme tarihini izleyen takvim yılı başından itibaren 5 yıl geçtikten sonra zamanaşımına uğrar. Ancak bunun bir istisnası vardır; damga vergisine tabi olup vergi ve ceza zamanaşımına uğrayan evrakın hükmünden tarh zamanaşımı süresi dolduktan sonra faydalanıldığı takdirde mezkur evraka ait vergi alacağı yeniden doğar. Yıllara sari inşaat ve onarma işlerinde ise tarh zamanaşımı, işin bittiği yılı takip eden yıl başından itibaren başlayacaktır.

Kurumların bir yıldan fazla süren tasfiyelerinde, vergi tahakkuk zaman aşımı, tasfiyenin tamamlanmasını takip eden yıl itibarıyla başlar. Bu nedenle, kurumların tasfiye süreci ne kadar uzun olursa olsun, vergi tahakkuk zaman aşımını etkilemez. Özellikle, bu süre zarfında birden fazla tasfiye dönemi gerçekleşebilir. Ancak, eğer tasfiye zararla sonuçlanırsa, önceki tasfiye dönemlerinde fazla ödenen vergiler düzeltilip mükellefe iade edildiğinden, vergilendirme açısından tasfiye döneminin bütünlüğü ilkesinin benimsendiği anlaşılır. Bu bağlamda, tasfiye işlemlerinde vergi tahakkuk zaman aşımının başlangıcı, bu bütünlük ilkesi göz önünde bulundurularak belirlenir.

İstisna ve muafiyetlerin ihlal edilmesi durumu, ihlalin zamanlamasına göre iki şekilde ortaya çıkabilir:

Birincisi, yararlanılmış istisna ve muafiyetlerin sonrasında şartların bir şekilde ihlal edilmesidir. İkincisi ise, istisna ve muafiyetlerden yararlanma döneminde şartların yokluğuna veya eksikliğine rağmen haksız bir şekilde yararlanılmasıdır. Her iki durumda da istisna ve muafiyetlerin kaybedilmesi ve bu konuların vergilendirmeye tabi tutulması söz konusudur.

Özellikle, şartların ihlaline rağmen istisna ve muafiyetlerden yararlanılması durumunda vergi ziyaı ortaya çıkacaktır. Dolayısıyla, vergilendirilmesi gereken bu durumlara ilişkin vergi tahakkuk zaman aşımı, şartların ihlal edildiği tarihi izleyen yılın başından itibaren başlayacaktır.

vergi hukuku avukatı

Vergi Cezalarında Zamanaşımı Süreleri

Vergi cezalarında zamanaşımı süreleri Vergi Usul Kanunu’nun 374. maddesinde düzenlenmiştir. Vergi ziyaı cezasında, cezanın bağlı olduğu vergi borcunun doğduğu yılı takip eden yılbaşından itibaren 5 yıllık bir zamanaşımı süresi geçerlidir. Özel usulsüzlük cezalarında ise zamanaşımı, usulsüzlüğün gerçekleştiği yılı takip eden yıl başından itibaren 5 yıldır. Ancak, usulsüzlük cezalarında zamanaşımı süresi, usulsüzlüğün yapıldığı yılı takip eden yıl başından itibaren 2 yıldır. Bununla birlikte, işlenen usulsüzlük fiili vergi ziyaı cezasının kesilmesini gerektiriyorsa, bu durumda zamanaşımı süresi 2 yıl değil, 5 yıldır. Belirtilen süreler içinde ihbarnamenin mükellefe tebliğ edilmemesi durumunda ceza zamanaşımına uğrar.

Düzeltme Zamanaşımı

Düzeltme zamanaşımı Vergi Usul Kanununun 126. maddesinde düzenlenmiştir. Düzeltme zamanaşımı süresi; VUK’un 114. maddesinde hüküm altına alınmış bulunan tarh zamanaşımı süresinde olduğu gibi 5 yıl olarak belirlenmiştir.

Vergilendirme sürecinde vergi hataları oluştuğunda, bu hataların düzeltilmesi önemlidir ve bu düzeltme kararını vergi dairesi müdürü verir. Düzeltme işlemi, vergi dairesi tarafından otomatik olarak gerçekleştirilebileceği gibi, mükellefin düzeltme talebi doğrultusunda da yapılabilir. Ancak, vergi hatalarının düzeltilmesi, verginin tarh zaman aşımı süresi içinde gerçekleştirilmelidir.

Kanun, vergi dairesinin “zamanaşımı süresi içinde tarh ve tebliğ edilen vergilerde hata yapıldığı” durumunda, “ilan yoluyla tebliğ edilen ve vergi mahkemesinde dava konusu yapılmaksızın tahakkuk eden vergilerde mükellefe ödeme emrinin tebliğ edildiği”, “ihbarname ve ödeme emri ilan yoluyla tebliğ edilen vergilerde 6183 sayılı Kanuna göre haczin yapıldığı” tarihten itibaren bir yıl içinde yapılan vergi hatalarını düzeltme olanağı tanımıştır. Bu düzeltme imkanı, zamanaşımı süresi geçtikten sonra dahi, önceden yapılmış vergi tarhlarında hata fark edilse bile genelde düzeltilmeyecek bir kuralın istisnasıdır.

Tarh Zamanaşımın Hukuki Sonuçları

Verginin zamanaşımı süresi içinde tarh edilmiş olması yeterli değildir, aynı zamanda bu süre içinde tarhiyatın vergi dairesi tarafından mükellefe tebliğ edilmiş olması gerekmektedir. Esas olan, zamanaşımı süresi içinde tarh ve tebliğin tamamlanmış olmasıdır. Zamanaşımı, mükellefin bu konuda bir başvurusu olup olmadığına bakılmaksızın hüküm ifade eder. Zamanaşımının gerçekleşmesiyle birlikte, vergi dairesinin ikmalen ve re’sen tarh ve tebliğ etme yetkisi sona erer. Bu durumda, vergi ihbarnamesi mükellefe iletilmez, vergi incelemesi yapılamaz, mükelleften defter ve belgeler istenemez ve vergi hataları düzeltilmez. Hukuk mahkemeleri, ilgili uyuşmazlıklarda zaman aşımını re’sen değerlendirir.

Tarh zamanaşımı, belirli koşullarda durma noktalarına sahiptir. Bu durumlarda, durma süresi, durma sebebini takip eden sürenin başlangıcından itibaren yeniden başlar. Vergi hukukunda, tarh zaman aşımını durduran iki ana sebep bulunmaktadır; bunlar takdir komisyonuna başvuru ve mücbir sebeptir.

Tarh zaman aşımı, temelde, vergi dairesinin matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurmasıyla durur. Duran zaman aşımı, takdir komisyonunun kararının vergi dairesine sunulduğu tarihten itibaren yeniden işlemeye başlar. Bu durumda, tarh zaman aşımı, takdir komisyonunda geçen süre kadar uzar, ancak bu süre en fazla bir yıldır.

Tarh zaman aşımı, mücbir sebeplerin varlığı durumunda da geçerlidir ve mücbir sebep sona erene kadar devam eder. Vergi Usul Kanunu’na göre, belirlenen mücbir sebeplerden herhangi birinin varlığı durumunda, bu sebep sona erene kadar zaman aşımı süreleri durur ve tarh zaman aşımı süreleri duran süre kadar uzar.

fatih aras

Diğer Makaleler

Call Now Button