VUK 153/A Teminat Uygulaması
VUK 153/A teminat uygulaması, idari açıdan alacağın tahsilini güvence altına alırken, aynı zamanda mükellef açısından daha ağır sonuçları olan zorlayıcı tahsil yöntemlerinin kullanılmasını da engeller. Eğer mükellefler teminat sağlamazlarsa, devlet alacağını tahsil etmek için haciz ve iflas gibi sonuçları oldukça ağır olan yollara başvuracaktır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 153/A. Maddesi hükümlerine göre; Ticari, tarımsal veya mesleki herhangi bir faaliyeti olmayan ancak sadece sahte belge düzenlemek amacıyla vergi yükümlülüğü oluşturanların durumu, vergi incelemesi yetkisine sahip olanlar tarafından düzenlenen raporla tespit edilip raporda vergi kaydının devamına gerek olmadığı belirtilirse, bu bireyler işlerini sonlandırmış kabul edilir ve vergi kayıtları vergi dairesi tarafından iptal edilenler arasına girer. Vergi borçları ödenmiş olmalı ve 6183 sayılı Kanun’un 10. maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü bentlerinde belirtilen türlerden en azından 75.000 Türk Lirası (1.1.2024 itibarıyla 690.000 TL) ve sahte belgelerde yer alan toplam tutarın %10’u kadar teminat verilmiş olması şarttır.
Vergi Usul Kanunu’nun 153/A. Maddesi, sadece sahte belge düzenlemek amacıyla vergi yükümlülüğü oluşturan ve vergi inceleme raporuyla tespit edilen ve vergi yükümlülüğü iptal edilen kişilerin, vergi dairesine işe başlama bildirimi yaparak vergi yükümlülüğünü yeniden oluşturma talepleriyle ilgili olarak, benzer yasa dışı faaliyetlerde bulunarak telafisi güç zararlar oluşturmalarını önlemek ve kamu yararını korumak amacıyla belirli idari tedbirler getirir. Bu kişiler, işe başlama bildiriminde bulunduklarında vergi yükümlülüğü adlarına oluşturulabilmesi için idareden teminat sağlamaları istenecektir. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenecek aralıklara göre vergi dairesi başkanı veya vergi dairesi başkanlığı kurulmamışsa defterdar, belirtilen teminatın sağlanmaması durumunda vergi yükümlülüğünün oluşturulmayacağını belirtir. Ayrıca, bu madde kapsamında vergi yükümlülüğü iptal edilen kişinin vergi yükümlülüğü türüne ve hukuki statüsüne göre işe başlama bildirimi verdiğinde, bunlar teminat istenilecek mükellefler olarak sayılırlar.
Vergi Usul Kanunu’nun 153/A. Maddesi’nin 4. Fıkrası’na göre; Birinci fıkrada sayılanlar dışındaki vergi inceleme yetkisine sahip olanlar tarafından mükellef hakkında yapılan vergi incelemesi sonucunda düzenlenen raporla sahte belge düzenleme eylemini gerçekleştirdiği tespit edilenlerden, durumları kesinleşenlerin, vergi dairesinin bilgilendirilmesi tarihinden itibaren otuz gün içinde 6183 sayılı Kanun’un 10. maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü bentlerinde belirtilen türlerden en azından 75.000 Türk Lirası (1.1.2024 itibarıyla 690.000TL) ve sahte belgelerde yer alan toplam tutarın %10’u kadar teminat göstermeleri istenir. Eğer eylem bir tüzel kişilik veya tüzel kişiliği olmayan bir teşekkül bünyesinde gerçekleştirilmişse teminat bu teşekkül tarafından istenir. Belirtilen süre içinde şartların yerine getirilmemesi durumunda, istenilen teminat tutarı verilen sürenin son günü vade tarihi olarak kabul edilir ve mükellef adına teminat alacağı olarak tahakkuk ettirilir.
Tahakkuk ettirilen teminat alacağı, mükelleften 6183 sayılı Kanun uyarınca gecikme zammı tatbik edilerek takip ve tahsil edilir. Vergi Usul Kanunu’nun 153/A. Maddesi kapsamında idari tedbirler uygulanan ikinci grup mükellefler, sadece sahte belge düzenlemek amacıyla vergi yükümlülüğü oluşturan ve vergi inceleme raporuyla tespit edilen, vergi yükümlülüğü iptal edilenlerin dışındaki kişilerdir. Bu mükelleflerin tespiti, kendileri hakkında yürütülen inceleme sonucunda düzenlenen raporda olmalıdır. Ayrıca, sahte belge düzenleme eyleminin ihtilaflı olmaksızın veya ihtilafla sonuçlanarak yargı mercileri nezdinde kesinleşmiş olması, bu mükellefler hakkında idari tedbir uygulamanın ön koşuludur. Eğer sahte belge düzenleme eylemi bir tüzel kişilik bünyesinde gerçekleştirilmişse teminat, bu eylemi gerçekleştiren gerçek kişiden değil, tüzel kişilikten istenecektir.
Sahte Belge Düzenleme Fiilini İşleyenler İçin VUK 153/A Teminat Uygulaması
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 153/A maddesinin dördüncü fıkrasında, kayıtları kesin olarak terkin edilmemiş olan ancak ticari, zirai veya mesleki faaliyetlerinin yanı sıra sahte belge düzenleme eylemini de gerçekleştiren mükelleflerle ilgili teminat uygulaması hükme bağlanmıştır.
Bu mükelleflerden teminat istenmesi için iki temel şartın yerine getirilmesi gerekmektedir. İlk olarak, sahte belge düzenleme eyleminin işlendiğinin, mükellef nezdinde yürütülen vergi incelemesi sonucunda düzenlenen raporla tespit edilmiş olması gerekmektedir. İkinci olarak, tarh edilen vergi ile kesilen cezaların kesinleşmiş olması şarttır.
Bu şartların yerine gelmesi halinde, mükellefin bağlı olduğu vergi dairesi, kesinleşmenin ilgililere bildirilmesinden itibaren bir ay içinde mükelleften teminat göstermesini talep eder. Verilen sürenin son günü, istenen teminat tutarının vade tarihi olarak kabul edilerek mükellef adına teminat alacağı olarak kaydedilir. Teminat alacağı, bu mükelleflerden 6183 sayılı Kanun’a göre gecikme zammı uygulanarak takip edilir ve tahsil edilir.
Maddeye göre, teminat isteme aşamasına gelinmeden önce, örneğin vergi inceleme raporu temelinde yapılan tarhiyata karşı idari yargı merciinde açılan davanın kesinleşmesinden önce mükellefin faaliyeti sonlandırmış olması durumunda, mükelleften bu aşamada teminat istenilmez.
Ancak, söz konusu mükellef daha sonra faaliyet başlangıcı bildiriminde bulunursa, ilgili vergi dairesi tarafından işe başlama bildiriminin alındığı tarihten itibaren bir ay içinde, sahte belge düzenleme eylemi nedeniyle yapılan tarhiyatın kesinleşmiş olması şartıyla, alınması gereken teminat mükelleften istenir. Verilen sürede teminat sağlanmazsa, istenen teminat tutarı verilen sürenin son günü vade tarihi olarak kabul edilerek mükellef adına teminat alacağı olarak tahakkuk ettirilir. Teminat alacağı, bu mükelleflerden 6183 sayılı Kanun’a göre gecikme zammı uygulanarak takip edilir ve tahsil edilir.
VUK 153/A Teminat uygulamasının kapsamında şunlar yer almaktadır:
1- Mükellefiyet kaydı iptal edilen gerçek/ tüzel kişiler ve tüzel kişiliği olmayan teşekküllere ait şu kategorileri sıralayabiliriz:
– Serbest meslek erbabı olanlar durumunda, birey kendisi,
– Şahıs işletmesi (193 sayılı Kanun uyarınca ticari kazançları vergilendiren gerçek kişiler veya zirai kazançları vergilendiren çiftçiler tarafından işletilen işletmeler) durumunda işletmenin sahibi,
– Adi ortaklık durumunda, ortaklardan her biri,
– Ticaret şirketi durumunda, şirket kendisi, yasal temsilcileri, yönetim kurulu üyeleri, belirtilen kişilerin şirketin en az %10 hissesine sahip olan gerçek veya tüzel kişiler veya bu kişilerin sahip olduğu veya yönetiminde bulunduğu teşebbüsler,
– Tüzel kişiliği olmayan teşekkül durumunda, bunları yönetenler.
Ayrıca, gerçek ve tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayan teşekküller, vergi yükümlülüğü bulunan adi ortaklık, ticaret şirketi ve tüzel kişiliği olmayan teşekkül ortağı, yasal temsilcisi veya idarecisi olma, bunları devralma veya kısmen/tamamen bunlara devretme durumunda bu kapsama dahil edilir.
Vergi Usul Kanunu’nun 359. Maddesi kapsamında sahte belge düzenleme suçunu işleyenler,
3568 Sayılı Kanun kapsamında faaliyette bulunan meslek mensupları, belgelerin sahtesini düzenleme konusunda katılanlar.
2- Gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin; adi ortaklık, ticaret şirketi ve tüzel kişiliği olmayan teşekkül ortağı, kanuni temsilci veya yöneticisi olarak faaliyet göstermesi, bunları devralması, kısmen veya tamamen bunlara devretmesi durumları,3- Vergi Usul Kanunu’nun 359. Maddesi kapsamında sahte belge düzenleme suçunu işleyenler,
4- Sahte Belge Düzenlenmesine iştirak eden 3568 Sayılı Kanun Kapsamında Faaliyette Bulunan Meslek Mensupları.
Örnek: Adana Ziyapaşa Vergi Dairesi mükellefi (Z) Ltd. Şti. hakkında düzenlenen 22/5/2016 tarihli vergi inceleme raporunda, bu mükellefin ticari faaliyeti yanında 1.500.000 TL tutarında sahte belge düzenleme fiilini işlediği tespit edilmiş ve bağlı olduğu vergi dairesince raporda önerilen tarhiyata ilişkin olarak düzenlenen vergi/ceza ihbarnameleri 12/1/2017 tarihinde mükellefe tebliğ edilmiştir. (Z) Ltd. Şti. yapılan tarhiyat ve kesilen cezaları dava konusu yapmış ve tarhiyat ile cezalar 2017 yılı içerisinde kesinleşmiştir. Söz konusu tarhiyat ve cezaların kesinleştiği bilgisi 2017 yılı içinde mezkûr vergi dairesinin ıttılaına girmiştir.
Bu durumda, ilgili vergi dairesi kesinleşmenin ıttılaına girdiği tarihten itibaren bir ay içinde, düzenlenmiş olan sahte belgelerde yer alan toplam tutarın % 10’u olan 150.000 TL tutarında teminat göstermesini (Z) Ltd. Şti.’den ister. Dava konusu tarhiyatta mahkemenin, düzenlenen belgelerin tamamının değil de belli bir kısmının sahte olduğuna karar vermesi durumunda, vergi dairesince bu tutar dikkate alınarak işlem tesis edilir.
Dava konusu edilmeden kesinleşen tarhiyatlar bakımından da teminat ancak tarhiyatın kesinleşmesi sonrasında istenecektir.
VUK 153/A Teminat Uygulaması Maddesine İlişkin Anayasa Mahkemesi Kararı
Maddenin iptal davasına konu olan üçüncü fıkrasının ikinci cümlesinde ve dördüncü fıkrasının üçüncü ve dördüncü cümlelerinde, verilen süre içinde şartların yerine getirilmemesi halinde, istenilen teminat tutarının, verilen sürenin son günü vade tarihi olarak kabul edilmek suretiyle teminat alacağı olarak tahakkuk ettirilmesi, tahakkuk ettirilen teminat alacağının, gecikme zammı uygulanarak 6183 sayılı Kanun uyarınca takip ve tahsili öngörülmüştür. Özetlenen bu hükümler iptal davasına konu olmuş, konuyu inceleyen Anayasa Mahkemesi bu hükümleri Anayasaya aykırı bularak iptal etmiştir.
Anayasa Mahkemesi Kararı (23.03.2023 tarih ve E:2022/108 K:2023/55 sayılı kararı için tıklayınız)
VUK 153/A Teminat Uygulaması Dava Dilekçesi
Vergi dairesi tarafından vergi kaydı resen silinen mükelleflerin bu konuda idari yargıda dava açarak haklarını geri elde etmeleri veya kapanan vergi kayıtlarını yeniden açtırma olanakları mevcuttur. Bu konuda vergi kaydı silinen mükellefler işbu durumun kendilerine yazılı olarak tebliğ edildiği tarihten itibaren 30 gün içerisinde ilgili vergi mahkemesinde yürütme durdurma talepli iptal davası açmaları mümkündür.