İçerik Başlıkları
VUK Madde 108 – Hatalı Tebliğler
Tebliğ olunan vesikalar, esasa müessir olmayan şekil hatalarından dolayı hukuki kıymetlerini kaybetmezler; yalnız vergi ihbarı ile ilgili vesikalarda mükellefin adının, verginin nevi veya miktarının, vergi mahkemesinde dava açma süresinin hiç yazılmamış olması veyahut bu vesikaların görevli bir makam tarafından tanzim edilmemiş bulunması vesikayı hükümsüz kılar.
VUK Madde 108 – Hatalı Tebliğler ile İlgili Danıştay Kararları
Karar 1:
T.C DANIŞTAY 3.Daire Esas: 2022/ 3777 Karar: 2023 / 393 Karar Tarihi: 21.02.2023 |
ÖZET: Vergi inceleme raporunun ihbarname ile birlikte tebliğ edilmemesi tebliğinin tam yapılmadığının kabulünü gerektireceğinden dolayısıyla dava açılması için öngörülen sürenin işlemesini başlatmayan bir neden oluşturacağı dikkate alındığında, dava konusu cezalı vergiye ait ihbarnamelerin 09/11/2021 tarihinde gönderildiğini ve 14/11/2021 tarihinde tebliğ edilmiş sayıldığını gösteren elektronik tebligata ait e-tebligat delil kaydında tarhiyata dayanak alınan vergi inceleme raporunun ihbarname ekinde tebliğ edilip edilmediği anlaşılamadığından söz konusu durum araştırılarak ulaşılacak sonuca göre yeniden bir karar verilmek üzere Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerekmiştir.
Karar 2:
T.C DANIŞTAY
4.Daire
Esas: 2017/ 190
Karar: 2021 / 6280
Karar Tarihi: 09.11.2021
ÖZET: Dosyanın incelenmesinden, davacı adına tarh edilen dava konusu cezalı vergilere ilişkin ihbarnamelerle birlikte tarhiyatın dayanağı takdir komisyonu kararları tebliğ edilirken vergi tekniği raporunun tebliğ edilmediği, Vergi Mahkemesince bu durumun davacının savunma hakkını kısıtladığı ve davacı hakkında tesis edilen işlemi hükümsüz kılacak nitelikte esasa etkili bir şekil hatası oluşturduğu gerekçesiyle tarhiyatın kaldırılmasına dayanak alındığı anlaşılmaktadır. Mahkemece her ne kadar vergi tekniği raporunun ihbarnameye eklenerek davacıya tebliğ edilmediği belirtilmiş ise de; dava konusu cezalı vergiye ilişkin ihbarnamenin tebellüğünden itibaren dava açma süresi içinde Vergi Mahkemesinde vergilendirme işlemine karşı dava açılıp uyuşmazlık yargı mercine taşınarak idarenin tüm iddia ve işlemlerine karşı itiraz etme imkanının elde edildiği görülmektedir. Bu durumda, idarece dava dosyasına sunulan davacının kanuni temsilcisi olduğu şirket hakkında düzenlenen rapor davacıya tebliğ edilip, davacının haklılığını ortaya koymaya yönelik delillerini ileri sürmesine imkan verilmek ve uyuşmazlığın esası incelenmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken cezalı tarhiyatın kaldırılmasına hükmeden Mahkeme kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Karar 3:
T.C DANIŞTAY
4.Daire
Esas: 2017/ 3504
Karar: 2019 / 664
Karar Tarihi: 29.01.2019
ÖZET: Takdir komisyonunca re’sen takdir olunan matrah üzerinden yapılan tarhiyatlara ilişkin ihbarnamelerin yanı sıra takdir komisyonu kararına veri olarak alınan vergi tekniği raporlarının mükellefe tebliğinin, ihbarnamenin geçerliliği için gerekli koşullardan olmadığı anlaşılmaktadır. Olayda; davacı adına yapılan tarhiyata esas teşkil eden takdir komisyonu kararının atıf yaptığı davacı hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunun dava öncesinde davacıya tebliğ edilmediği ancak Vergi Mahkemesi tarafından dava görülmekte iken gerek davacı hakkında gerekse arsa sahibi … hakkında düzenlenen vergi tekniği raporlarının davacıya tebliğ edildiği ve kendisine beyanda bulunması için süre verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda takdir komisyonu kararının tebliğ edilmemesi, davacı hakkında tesis edilen işlemi hükümsüz kılacak nitelikte esasa etkili bir şekil hatası oluşturmadığından Vergi Dava Dairesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Karar 4:
T.C DANIŞTAY 9.Daire Esas: 2008/ 8506 Karar: 2010 / 5692 Karar Tarihi: 02.11.2010 |
ÖZET: Dosyanın incelenmesinden, davacı şirket adına eğlence vergisine ilişkin olarak düzenlenen ihbarnamenin tebliğ edildiği ve söz konusu eğlence vergisinin süresinde ödenmemesi üzerine dava konusu ödeme emrinin düzenlendiğinin anlaşıldığı, ancak davacı şirkete tebliğ edilen ihbarnamede, vergi mahkemesinde dava açma süresinin gösterilmediği anlaşılmakta olup, bahsi geçen ihbarnamenin kanunda belirlenen ihbarnamede yer alması zorunlu unsurları ihtiva etmediği ve dolayısıyla ihbarname niteliği taşımadığı açık olduğundan, içerdiği şekil noksanlığı nedeniyle hukuken hükümsüz olduğu sonucuna varılmıştır.