0312 911 83 10
·
av.fatiharas@gmail.com
·
Pzt-Cuma 09:00-18:00
DANIŞMANLIK

VUK Madde 114 – Zamanaşımı Süreleri

VUK Madde

VUK Madde 114 – Zamanaşımı süreleri:

Vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlıyarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmiyen vergiler zamanaşımına uğrar.

Şu kadar ki, vergi dairesince matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulması, zamanaşımını durdurur. Duran zamanaşımı mezkûr komisyon kararının vergi dairesine tevdiini takip eden günden itibaren kaldığı yerden işlemeye devam eder. Ancak işlemeyen süre her hâl ve takdirde bir yıldan fazla olamaz.

Şarta bağlı istisna veya muafiyet uygulamaları sonucu kısmen veya tamamen alınmayan vergilere ilişkin zamanaşımı süresi, istisna veya muafiyet şartlarının ihlal edildiği tarihi takip eden takvim yılı başından itibaren başlar.

Damga vergisine tabi olup vergi ve cezası zamanaşımına uğrayan evrakın hükmünden tarh zamanaşımı süresi dolduktan sonra faydalanıldığı takdirde mezkur evraka ait vergi alacağı yeniden doğar.

danıştay

VUK Madde 114 – Zamanaşımı Süreleri ile İlgili Danıştay Kararları

Karar 1:

T.C DANIŞTAY
3.Daire
Esas: 2021/ 1956
Karar: 2022 / 1821
Karar Tarihi: 14.04.2022

ÖZET: 213 sayılı Kanun’un 30. maddesine göre vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde matrah, takdir komisyonu tarafından takdir edilebileceğinden, bu durumdaki bir mükellefin vergi incelemesine başlanılmadan önce takdire sevk edilmesine ve düzenlenen raporların takdir komisyonunca done olarak kullanılmasına yasal bir engel bulunmamakla birlikte inceleme başladıktan sonra takdire sevk işleminin zamanaşımı süresini durdurduğundan bahsedilemez. Bu durumda, davacının 2013 yılı işlemlerinin incelemeye başlanmasından sonra, takdire sevk işleminin zaman aşımı süresini durdurmadığı dikkate alındığında, zaman aşımı süresinin dolmasından sonra tebliğ edilen ihbarnameler içeriği vergi ve cezanın zaman aşımına uğradığı görüldüğünden, Vergi Dava Dairesi kararının; davanın, geçici verginin bir katı tutarındaki vergi ziyaı cezası yönünden reddine ilişkin hüküm fıkrasında hukuka uygunluk görülmemiştir. Davalı idarenin, kararın geçici vergi ve üzerinden kesilen vergi ziyaı cezasının bir katı aşan kısmının kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkralarına yönelttiği temyiz isteminin ise bu nedenle reddi gerekmiştir.

Karar 2:

T.C DANIŞTAY
3.Daire
Esas: 2022/ 2463
Karar: 2023 / 1646
Karar Tarihi: 03.05.2023

213 sayılı Kanun’un 30. maddesine göre vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde matrah, takdir komisyonu tarafından takdir edilebileceğinden, bu durumdaki bir mükellefin vergi incelemesine başlanılmadan önce takdire sevk edilmesine ve düzenlenen raporların takdir komisyonunca done olarak kullanılmasına yasal bir engel bulunmamakla birlikte inceleme başladıktan sonra takdire sevk işleminin zamanaşımı süresini durdurduğundan bahsedilemez.

Bu durumda, davacının 2010 yılı işlemlerinin incelemeye başlanmasından sonra, takdire sevk işleminin zamanaşımı süresini durdurmadığı dikkate alındığında, zamanaşımı süresinin dolmasından sonra tebliğ edilen ihbarnameler içeriği vergi ve cezaların zamanaşımına uğradığı görüldüğünden Vergi Dava Dairesince yazılı gerekçeyle kaldırılmasına ilişkin kararda sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmamıştır.

Karar 3:

T.C DANIŞTAY
4.Daire
Esas: 2020/ 69
Karar: 2023 / 1930
Karar Tarihi: 04.04.2023

Mahkemece her ne kadar, dava konusu cezalı tarhiyata ait ihbarnamelerin 23/05/2017 tarihinde görevine son verilen şirket müdürünün bildirimde bulunduğu e-posta adresine 11/12/2017 tarihinde tebliğ edildiği, ancak şirkete tebliğin o tarihteki kayyım temsilciye yapılması gerektiği, eski temsilci tarafından ulaşılabilir nitelikteki e-posta adresine yapılan tebligatın geçerliğinin kabul edilemeyeceği, yeni temsilcinin dava konusu ihbarnamelerden 17/01/2018 tarihinde haberdar olduğu, tüm bu nedenlerle dava konusu ihbarnamelerin 5 yıllık zamanaşımı süresi içinde en geç 31/12/2017 tarihine kadar tebliğ edilmesi gerekirken davacının ıttılaına girdiği tarih olan 17/01/2018 tarihinde haberdar olduğu görüldüğünden ve bu tarih itibariyle 213 sayılı Kanunun yukarıda hükmü yazılan 114. maddesi uyarınca tarh zamanaşımı gerçekleşmiş olduğundan, re’sen tarhedilen 2012 yılı için vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi ile 2012/10-12 dönemi için vergi ziyaı cezalı kurum geçici vergisinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle kabul kararı verilmiş ise de; eski temsilci tarafından bildirimde bulunulan ve ihbarnamelerin gönderildiği e-posta adresinin şirket adresi olduğu görülmektedir. Bu durumda söz konusu ihbarnamelerden şirketin yeni temsilcisinin haberdar olmadığından söz konusu edilemez.

Kaldı ki yeni temsilcinin 10/07/2018 tarihinde (davanın açılmasından bile çok sonra) şirket adına elektronik tebligat talep bildiriminde bulunduğu dolayısıyla dava konusu vergi ceza ihbarnamelerinin gönderildiği … adresinin şirketin kurumsal e-posta adresi olup olmadığı araştırılıp, dava konusu ihbarnamelerin tebliğ tarihinin buna durum baz alınarak zamanaşımına uğrayıp uğramadığı hususu değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekmektedir.

fatih arashttps://www.fatiharas.com/iletisim/

Diğer Makaleler

Call Now Button