0312 911 83 10
·
av.fatiharas@gmail.com
·
Pzt-Cuma 09:00-18:00
DANIŞMANLIK

VUK Madde 27 – Tahakkuk fişinin kesinliği

vergi hukuku avukatı

Vergi Usul Kanunu (VUK Madde 27) – Tahakkuk fişinin kesinliği:

Vergi beyannamesini ilgili vergi dairesine tevdi eden kimsenin kendisine verilen tahakkuk fişini almaması, beyannamede yazılı matrah üzerinden tarhı gereken verginin tahakkukuna engel olmaz. Bu takdirde tahakkuk fişinin mükellefe verilecek nüshası 28 nci maddede yazılı olduğu şekilde posta ile mükellefe gönderilir.

VUK

VUK Madde 27 – Tahakkuk fişinin kesinliği ile ilgili Danıştay kararları:

DANIŞTAY

  1. Daire

Esas Yıl/No: 2016/3280

Karar Yıl/No: 2016/3940

Karar tarihi: 31.05.2016

KATMA DEĞER VERGİSİNİN KALDIRILMASI İSTEMİ – SÜRESİNDEN SONRA VERİLEN BEYANNAME ÜZERİNE TAHAKKUK EDEN VERGİYE DAVA AÇILMASINA OLANAK SAĞLAYAN BİR ÇEKİNCE OLARAK KABULÜNE OLANAK BULUNMADIĞI – TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİ

ÖZET: Mükelleflerin, beyannamelerinde bildirdikleri matrahlara veya bildirilen matrahlar üzerinden tarh ve tahakkuk ettirilen vergilerin ihtirazi kayıt konulan kısmına karşı vergi davası açabilmesine olanak var ise de, bu istemlerin yasal süresi içinde verilen beyannameler üzerine tahakkuk eden vergileri kapsadığı açıktır. Olayda, davacı şirket tarafından beyanname verme süresi geçirildikten sonra 27.11.2014 tarihli ve davacıya fatura düzenleyen …. hakkındaki olumsuz tespitler nedeniyle 2009 yılının Eylül ilâ Kasım dönemlerine ait katma değer vergisi beyannamelerinin düzeltilerek verildiğine ilişkin ihtirazi kayıt dilekçesinin, süresinden sonra verilen beyanname üzerine tahakkuk eden vergiye dava açılmasına olanak sağlayan bir çekince olarak kabulüne olanak bulunmadığından, uyuşmazlığın esasını inceleyerek davayı reddeden mahkeme kararında sonucu itibariyle hukuka aykırılık görülmemiştir.

(2577 S. K. m. 31) (213 S. K. m. 25, 27, 377, 378)

İstemin Özeti: Davacı adına, indirim konusu yaptığı bir kısım katma değer vergisinin beyanlarından çıkartılması suretiyle kanuni süresinden sonra ihtirazi kayıtla verilen düzeltme beyannameleri üzerine 2009 yılının Eylül ilâ Kasım dönemleri için tahakkuk ettirilen katma değer vergisi ve fer’ilerine karşı dava açılmıştır. İstanbul 4. Vergi Mahkemesi 30.9.2015 gün ve E:2014/3130, K:2015/2155 sayılı kararıyla; davacının faturalarını kayıtlarına intikal ettirdiği …. hakkındaki tespitlerden, gerçek anlamda ticari faaliyetinin bulunmadığı, sahte belge düzenleme amacıyla kurulduğu, düzenlediği faturaların gerçek bir mal teslimi ve hizmet ifasına dayanmadığı sonucuna ulaşıldığından, sözü edilen faturalara dayanılarak yapılan indirimlerin beyanlardan çıkarılarak ihtirazi kayıtla verilen katma değer vergisi beyannameleri üzerinden tahakkuk ettirilen dava konusu vergiler ile gecikme faizinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Davacı tarafından, idarenin zorlamasıyla ….’a ait indirim konusu yapılan katma değer vergisi beyanlarının düzeltildiği, yapılan tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Tetkik Hakimi: ……..

Düşüncesi: Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

danıştay

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından, yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmesine gerek görülmemiştir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 31’inci maddesinin 2’nci fıkrasında 213 sayılı Vergi Usul Kanununa yapılan gönderme uyarınca, 2577 sayılı Yasada ayrıca tanımlanmayan vergi davaları ve bu davaların konusu bakımından Vergi Usul Kanununun 377 ve 378’inci maddelerinin uygulanması gerekmektedir. 378’inci maddenin 2’nci fıkrasında, vergi hatalarına ilişkin hükümler saklı tutularak, konusunu tarh edilen vergilerin oluşturduğu vergi davalarının, mükelleflerin kendi beyan ettikleri matrahtan kaynaklanan kısmına sınırlama getirilmiştir.

213 sayılı Kanunun 25’inci maddesine göre beyannameye dayanan tarh; beyan üzerinden alınan vergilerde verginin, mükellefçe verilen beyannamenin kabulü üzerine vergi idaresince tahakkuk fişi düzenlenerek tarh edilmesi şeklinde tanımlanmış olup, tahakkuk fişinin düzenlenmesiyle tarh edilen vergi, aynı zamanda tahakkuk da etmiş olmaktadır.

Verginin tarhı, tahakkuktan önceki aşamayı ifade etmekte ve tarh edilen vergilere karşı dava açılması, tahakkuku önlemektedir. Beyan üzerinden alınan vergilerde ise beyannamenin kabulü üzerine derhal tahakkuk fişi düzenlenerek, aynı tarihte vergi tahakkuk etmekte olup, bu şekilde tarh ve tahakkuk eden vergiye karşı dava açılamayacağı 378’inci maddenin 2’nci fıkrasının gereğidir. Değinilen yasaklamada öngörülen tek istisnai durum, vergi hatalarına ilişkin düzenlemelerdir. Vergi hataları bulunduğunda istenecek yargısal koruma ise, düzeltme isteminin kısmen veya tamamen reddi yolunda kurulan idari işlemlere karşı iptal davası açılmakla sağlanabilmektedir. Bu davalar vergi davalarının konusunu oluşturan vergilendirmelerin değil, düzeltme merciinin işlemlerinin yargısal denetimini sağlamaktadır.

Tüm bu nedenlerle mükelleflerin düzenleyerek imzalarıyla onayladıkları beyannameler üzerinden tarh edilen ve tahakkuk fişine bağlanan vergilere karşı vergi davası açılmasına olanak bulunmamaktadır.

2577 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinden önce Danıştayın, beyannamede yazılı matrahın tümünün veya bir kısmının ihtirazi kayıt konularak beyan edilmesi halinde dava açabilmelerine olanak yaratan ve 2577 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği tarihte de süren yerleşik içtihadı, 2577 sayılı Yasanın 27’nci maddesinin 4’üncü fıkrasında yer alan; ihtirazi kayıtla verilen beyannameler üzerine yapılan işlemlere karşı açılan davalarda tahsilatın durmayacağı, yürütmenin durdurulması istenebileceği kuralı ile dolaylı bir şekilde yasal temele kavuşturulmuştur.

Mükelleflerin, beyannamelerinde bildirdikleri matrahlara veya bildirilen matrahlar üzerinden tarh ve tahakkuk ettirilen vergilerin ihtirazi kayıt konulan kısmına karşı vergi davası açabilmesine olanak var ise de, bu istemlerin yasal süresi içinde verilen beyannameler üzerine tahakkuk eden vergileri kapsadığı açıktır.

Olayda, davacı şirket tarafından beyanname verme süresi geçirildikten sonra 27.11.2014 tarihli ve davacıya fatura düzenleyen …. hakkındaki olumsuz tespitler nedeniyle 2009 yılının Eylül ilâ Kasım dönemlerine ait katma değer vergisi beyannamelerinin düzeltilerek verildiğine ilişkin ihtirazi kayıt dilekçesinin, süresinden sonra verilen beyanname üzerine tahakkuk eden vergiye dava açılmasına olanak sağlayan bir çekince olarak kabulüne olanak bulunmadığından, uyuşmazlığın esasını inceleyerek davayı reddeden mahkeme kararında sonucu itibariyle hukuka aykırılık görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddine, davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca nispi harç alınmasına, kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içinde Danıştay nezdinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 31.05.2016 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3’üncü maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, aynı Kanunun 134’üncü maddesinde ise, vergi incelemesinden maksadın ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu hüküm altına alınmıştır.

Her ne kadar davacının faturalarını kayıtlarına aldığı firmalar hakkında gerçek bir emtia teslimi ve hizmet ifasına dayanmayan fatura düzenledikleri yolunda düzenlenmiş vergi tekniği raporları bulunsa da, bu durumun davacı nezdinde yapılacak vergi incelemesi sonucunda somut ve hukuken kabul edilebilir tespitlerle ortaya konulması gerektiğinde kuşku bulunmamaktadır.

Mükelleflerin, özel esaslara tabi mükellefler listesine alınmamak, iade taleplerinde sorun yaşamamak ve ticari itibarlarının zedelenmemesi gibi kaygılarla düzeltme beyannameleri vermek zorunda bırakılmaları suretiyle yapılacak bir vergilendirmenin hukuki güvenlik ilkesine uygun düşmeyeceği sonucuna ulaşıldığından ihtirazi kayıtla verilen düzeltme beyannameleri üzerine tahakkuk eden katma değer vergileri ve fer’ileri yönünden de uyuşmazlığın esasının incelenerek karar verilmesi gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyoruz. (¤¤)

fatih aras

Diğer Makaleler

Call Now Button