0312 911 83 10
·
av.fatiharas@gmail.com
·
Pzt-Cuma 09:00-18:00
DANIŞMANLIK

VUK Madde 94- Tebliğ yapılacak kimseler

VUK Madde

VUK Madde 94 -Tebliğ yapılacak kimseler:

Tebliğ mükelleflere, bunların kanuni temsilcilerine, umumi vekillerine veya vergi cezası kesilenlere yapılır.

Tüzel kişilere yapılacak tebliğ, bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerine, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmıyan teşekküllerde bunları idare edenlere veya temsilcilerine yapılır. Tüzel kişilerin mütaaddit müdür veya temsilcisi varsa tebliğin bunlardan birine yapılması kafidir.

Tebliğ, kendisine tebligat yapılacak kimsenin bulunmaması halinde ikametgah adresinde bulunanlardan veya işyerlerinde memur ya da müstahdemlerinden birine yapılır. (Muhatap yerine bu şekilde kendisine tebliğ yapılacak kimsenin görüşüne nazaran 18 yaşından aşağı olmaması ve bariz bir surette ehliyetsiz bulunmaması gerekir.)

Vergi Usul Kanunu Madde 94 -Tebliğ yapılacak kimseler ile ilgili Danıştay Kararları:

Karar 1:

T.C DANIŞTAY
3.Daire
Esas: 2020/ 3608
Karar: 2021 / 1117
Karar Tarihi: 02.03.2021

ÖZET: Tüzel kişilerde asıl muhatap, yasal temsilcilerdir. Bu temsilciler mutad iş saatlerinde “işyerinde” bulunamadıkları veya tebligatı bizzat alamayacak durumda oldukları takdirde “orada hazır bulunan” “memur veya müstahdemlere” tebliğ yapılması, bu şekilde işyerinde tebligat mümkün olmaması halinde ilan yoluyla tebliğ yoluna gidilmesi gerekmektedir. Bu durumda, kararda, … tarih ve … takip numaralı ödeme emri içeriği 2006 yılının Şubat ila Aralık dönemlerine ilişkin süresinden sonra verilen düzeltme beyannamelerine yönelik kesilen vergi ziyaı cezaları ile … takip numaralı ödeme içeriği 2007 yılının Şubat ila Aralık dönemlerine ilişkin alacaklar ve 2006 Aralık dönemine ait alacakların iptal edilmesine esas alınan ihbarnamelerin usulüne uygun tebliğ edilmemesi gerekçesi hukuka uygun düşmemekle birlikte, şirketin faaliyetinin 30/06/2011 tarihinde re’sen terk ettirilmesi ve şirketin bilinen adresinde bulunamaması nedeniyle söz konusu alacakların tahsili amacıyla asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirleri ilan yoluyla tebliğ yapılmak suretiyle kesinleştirilmesi gerekirken, şirketin kanuni temsilcisinin ikamet adresinde tebliğ edilerek sözü edilen kamu alacaklarının usulüne uygun bir şekilde kesinleştirildiğinden bahsedilemeyeceğinden, değinilen ödeme emirlerinin iptaline ilişkin hüküm fıkrasında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.

Karar 2: 

T.C DANIŞTAY
3.Daire
Esas: 2015/ 5036
Karar: 2017 / 841
Karar Tarihi: 14.02.2017

ÖZET: Davalı idarenin bilgisi dahilindeki davacı şirkete ait iş yeri adresine tebliğe çıkarılan 08.05.2013 tarih ve 57 sayılı defter ve belge ibraz yazısının, aynı adreste bir başka mükellefin faaliyet göstermesinden kaynaklanan imkansızlık nedeniyle tebliğ edilemediğinin usulüne uygun biçimde düzenlediği görülen 22.05.2013 tarihli adres tespit tutanağıyla saptandığı olayda, 213 sayılı Kanunun 157’nci maddesindeki kural gereği üzerinde düşen adres değişikliği bildirim yükümlüğünü yerine getirmeyen davacı şirket tüzel kişiliğinin kanuni temsilcisi olduğunda duraksama bulunmayan … ‘nun ikamet adresinde eşi imzasına tebligat yapılmış olmasında usule aykırılıktan söz edilemeyeceğinden, ulaştığı aksi yöndeki yargıyı hükme esas alarak davayı yazılı gerekçeyle sonuçlandıran Vergi Mahkemesi kararının işin esası hakkında karar verilmek üzere bozulması gerekmiştir.

Karar 3:

T.C DANIŞTAY
9.Daire
Esas: 2009/ 8183
Karar: 2010 / 1730
Karar Tarihi: 08.04.2010

ÖZET: Dosyanın incelenmesinden; vergi ceza ihbarnamesinin muhatabın bilinen adresinde bulunamadığı belirtildikten sonra ilgili mahalle muhtarlarına imzalatıldığı ve tebliğ evrakının şirket adresi ile şirket müdürünün ikametgah adreslerine bırakıldığının anlaşıldığı, olayda, muhatabın bilinen adreslerinde bulunamaması nedeniyle tebliğ evrakının tebliği çıkaran mercie iadesi yoluna gidilmesi gerektiği halde, Tebligat Kanunu hükümlerinin uygulanmaya çalışıldığı ve tebliğ evrakı ilgili adreslere bırakıldığından, vergi ceza ihbarnamesinin usulüne uygun tebliğ edilmediği sonucuna ulaşıldığı, bu itibarla, 2003 yılına ait vergi ve cezanın izleyen yıldan başlayarak beş yıl içinde en son 31.12.2008 tarihi mesai bitimine kadar anılan kanuni düzenlemelere uygun olarak tarh ve tebliğ edilmediğinden zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle istemin kabulüne kara verilmiştir.

fatih aras

Diğer Makaleler

Call Now Button