İçerik Başlıkları
- 1 Danıştay’dan e-Power ÖTV İadesi Bekleyenlere Kötü Haber: Düzeltme Yolu Kapandı (2025)
Danıştay’dan e-Power ÖTV İadesi Bekleyenlere Kötü Haber: Düzeltme Yolu Kapandı (2025)
Seri hibrit (e-Power vb.) araç sahiplerinin 5 yıllık zamanaşımına güvenerek açtığı ÖTV iade davaları için yolun sonu göründü. Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu’nun (VDDK) son kararı, “vergi hatası” yoluyla iade talebini hukuken kapattı. Güncel durum, hak arama yolları ve mükellefleri bekleyenler bu yazıda.
Hibrit Araçlarda ÖTV İadesi Tartışması Sona Erdi mi?
Son yıllarda, özellikle Nissan’ın e-Power teknolojisi gibi “seri hibrit” araçların vergilendirilmesi, Türkiye’deki otomobil piyasasının ve vergi hukukçularının en hararetli gündem maddelerinden biriydi. Mükellefler, bu araçların %80 yerine %10 ÖTV oranına tabi olması gerektiğini savunarak binlerce dava açtı.
Ancak, 13 Kasım 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu (VDDK) E:2025/16, K:2025/18 sayılı kararı , bu iade umutlarının dayandığı en önemli hukuki yolu kapattı.
Peki bu karar ne anlama geliyor? ÖTV iadesi umudu tamamen bitti mi? Hangi yol kapandı ve hangi yol hala açık?
Tartışmanın Kaynağı: %80 mi, %10 mu?
Uyuşmazlığın temelinde teknik bir detay ve hukuki bir yorum farkı yatıyordu:
- Teknik Argüman: Seri hibrit (e-Power gibi) araçlarda, araca tahriki (hareketi) veren güç sadece elektrik motorudur. Araçtaki benzinli motor tekerleklere asla güç vermez; yalnızca jeneratör görevi görerek bataryayı şarj eder.
- Hukuki Argüman: Mükellefler, bu teknik gerçekten yola çıkarak, 4760 sayılı ÖTV Kanunu’na ekli (II) sayılı listedeki “%10 – Sadece elektrik motorlu olanlar” kategorisine girmeleri gerektiğini iddia etti.
- İdarenin Görüşü: Maliye İdaresi ise araçta fiziken bir benzin motorunun bulunmasını, aracın bu tanımın dışına çıkması için yeterli gördü ve bu araçları “%80 – Diğerleri” kategorisinden vergilendirdi.
Bu devasa vergi farkı, binlerce araç sahibini hak aramaya yöneltti.
Mükelleflerin Başvurduğu İki Hukuki Yol
Bu ÖTV ve buna bağlı KDV’yi geri almak için mükelleflerin önünde teorik olarak iki farklı yol vardı ve VDDK kararı tam olarak bu iki yol arasındaki farkla ilgilidir:
YOL 1: Genel Dava Yolu (Hukuki Uyuşmazlık)
Bu, standart vergi yargılaması yoludur. Mükellefin, aracı satın aldığı (ilk iktisap) tarihten itibaren 30 gün içinde Vergi Mahkemesi’nde işlemin (tahakkukun) iptali için dava açması gerekir. Bu yol, “Bu vergilendirme hukuki olarak yanlıştır” iddiasına dayanır.
- Dezavantajı: Süre çok kısadır (30 gün). Birçok mükellef bu süreyi kaçırmıştır.
YOL 2: Vergi Hatası Yolu (Düzeltme/Şikâyet)
Bu, Vergi Usul Kanunu (VUK) 116-124. maddelerde düzenlenen istisnai bir yoldur. Mükelleflerin bu yolu tercih etmesinin nedeni, 5 yıllık düzeltme zamanaşımı süresi sunmasıdır.
- Avantajı: 30 günlük süreyi kaçıranlara 5 yıl geriye dönük hak arama imkanı tanır.
- Şartı: Bu yolun kullanılabilmesi için, yapılan hatanın “açık, net, ilk bakışta anlaşılan” bir “vergi hatası” olması gerekir. Yani, karmaşık bir hukuki yorum veya teknik inceleme gerektirmemesi şarttır.
Bugüne kadar açılan davaların büyük çoğunluğu, 30 günlük süreyi kaçıran mükelleflerin 5 yıllık zamanaşımına dayanarak açtığı “Yol 2” (Vergi Hatası) davalarıydı.
VDDK Kararı: “Bu Bir Vergi Hatası Değil, Hukuki Uyuşmazlıktır”
Bölge İdare Mahkemeleri (BİM), açılan davalarda birbiriyle çelişen kararlar vermeye başladı. Kimi mahkemeler mükellefi haklı bulup “Bu açık bir hatadır” derken (Örn: Ankara BİM kararı) , kimileri “Bu bir yorum meselesidir, vergi hatası değildir” dedi (Örn: İstanbul BİM kararı).
Bu çelişkiyi (aykırılığı) gidermek için toplanan Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu (VDDK), nihai ve bağlayıcı noktayı koydu :
Karar Özeti: VDDK, seri hibrit araçların ÖTV oranının (%10 mu, %80 mi olduğunun) belirlenmesinin, “aracın teknik özelliklerinin tespiti” ve “mevzuatın yorumlanmasını” gerektirdiğine hükmetti.
Bu durumun, VUK’un aradığı anlamda “ilk bakışta anlaşılabilecek” basit bir “vergi hatası” olmadığına, aksine “hukuki uyuşmazlık” niteliğinde olduğuna oyçokluğuyla karar verdi.
Nihai Sonuç: Kurul, bu taleplerin VUK’taki “vergi hatalarının düzeltilmesine ilişkin hükümler kapsamında incelenmesinin mümkün olmadığı” yönünde karar verdi.
Mükellefler İçin Bu Karar Ne Anlama Geliyor?
Bu bağlayıcı VDDK kararı , e-Power ve benzeri seri hibrit araç sahipleri için hukuki manzarayı tamamen değiştirmiştir:
1. 5 Yıllık “Düzeltme/Şikâyet” Yoluyla İade Talep Edenler (Veya Edecek Olanlar):
- SONUÇ: HAK KAYBI. Bu yol hukuken kapanmıştır. VDDK’nın bu kararı, alt mahkemeleri bağlayıcı niteliktedir.
- Artık 5 yıllık zamanaşımına güvenerek “vergi hatası” iddiasıyla Vergi Dairesi’ne başvurulması ve reddi halinde dava açılması mümkün değildir.
- Bu yolla açılmış mevcut davalar, VDDK kararı emsal gösterilerek usul yönünden (davanın esasına girilmeksizin) reddedilecektir.
2. Aracını Yeni Alan / Alacak Olan Mükellefler:
- SONUÇ: TEK BİR YOL KALDI. Bu mükelleflerin ÖTV iadesi talep edebilmeleri için tek bir seçenekleri kalmıştır:
- Aracın satın alındığı (ilk iktisap) tarihi izleyen 30 GÜN İÇİNDE “genel dava yolu” ile doğrudan Vergi Mahkemesi’nde dava açmak.
- Bu 30 günlük hak düşürücü süreyi kaçıranlar, VDDK’nın son kararı ışığında, bir daha bu hakkı talep edemeyeceklerdir.
3. 30 Gün İçinde “Genel Dava” Açmış Olanlar:
- SONUÇ: DAVANIZ ETKİLENMEDİ. Bu mükellefler en doğru hukuki yolu seçmişlerdir.
- VDDK’nın kararı usul ile ilgilidir (“Hangi yolla dava açılabilir?”). Bu karar, davanın esası (“Araç %10’a mı, %80’e mi tabidir?”) hakkında bir hüküm içermemektedir.
- Bu kişilerin davaları esas yönünden görülmeye devam edecektir. Hatta VDDK kararındaki güçlü “Karşı Oy” , bu davalarda mükellefler lehine güçlü bir hukuki argüman olarak kullanılabilir.
Özetle: Bir Kapı Kapandı, Bir Kapı Aralandı
Danıştay VDDK E:2025/16, K:2025/18 sayılı kararı , e-Power ve seri hibrit araç sahiplerinin 5 yıllık geriye dönük ÖTV iadesi alma umudunu (vergi hatası yoluyla) hukuken sona erdirmiştir.
Bu kararla birlikte, araç alımını takiben başlayan 30 günlük dava açma süresinin önemi, telafisi mümkün olmayan bir seviyeye yükselmiştir. Bu tür bir aracı satın alan veya almayı düşünen mükelleflerin, hak kaybı yaşamamak için derhal (30 günlük süre dolmadan) vergi hukuku alanında uzman bir avukattan danışmanlık alması kritik önem taşımaktadır.









