İçerik Başlıkları
- 1 KURGAN Kara Listesi: “KURGAN Yazısı” Alan Firmaların Hukuki Hakları ve Dava Yolları
- 1.1 Bölüm 1: Giriş – “KURGAN Yazısı” Aldınız. Şirketiniz “Kara Liste”de mi?
- 1.2 Bölüm 2: Ana Tehdit – KURGAN Sahte Belge Tespiti, “Kasıt Karinesi” ve VUK 359 Riski
- 1.3 Bölüm 3: Savunma Yolu 1 – KURGAN Pişmanlık Beyanı (VUK 371): “Kara Liste”den Cezai Risksiz Çıkış
- 1.4 Bölüm 4: Savunma Yolu 2 – KURGAN İhtirazi Kayıt ile Dava Açma: Mülkiyet Hakkını Koruma
- 1.5 Bölüm 5: Savunma Yolu 3 – KURGAN Dava Yolları: “Kara Liste” Tespitine Karşı Dava Açma Süreci
- 1.6 Bölüm 6: Karşılaştırmalı Strateji Analizi: Hangi Durumda Hangi Yol Seçilmeli?
- 1.7 Bölüm 7: Sonuç ve Stratejik Yol Haritası: KURGAN “Kara Liste” Riski Nasıl Yönetilir?
KURGAN Kara Listesi: “KURGAN Yazısı” Alan Firmaların Hukuki Hakları ve Dava Yolları
Bölüm 1: Giriş – “KURGAN Yazısı” Aldınız. Şirketiniz “Kara Liste”de mi?
1.1. KURGAN Nedir? Vergi Denetim Kurulu’nun Yeni Yapay Zeka Gücü
Türk vergi sistemi, 1 Ekim 2025 tarihi itibarıyla, Hazine ve Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Kurulu (VDK) tarafından geliştirilen yeni bir dijital denetim mimarisi olan KURGAN (Kuruluş Gözetimli Analiz Sistemi) ile köklü bir transformasyon yaşamaktadır. Bu tarih, geleneksel vergi incelemelerinden, Vergi Denetim Kurulu’nun yapay zeka destekli, anlık ve riskli mükellef tespiti odaklı bir denetim felsefesine geçişin resmi miladıdır.
KURGAN, VDK tarafından yönetilen, şirketlerin e-Fatura, e-Defter, banka hareketleri ve stok verileri gibi muazzam miktardaki dijital izlerini çapraz kontrol eden bir yapay zeka platformudur. Sistemin birincil hedefi, sahte belge (naylon fatura) veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge (SMİYB) kullanımını ve buna bağlı vergi kayıplarını, oluştukları “an” içinde tespit etmektir. Bu sistem, özellikle KDV iadesi talebinde bulunan, yüksek işlem hacmine sahip olan ve geçmişte riskli işlemlerle temas etmiş mükellefleri hedef almaktadır.
1.2. Sistemin Çalışma Prensibi: VİS, MASAK ve Yapay Zeka Entegrasyonu
KURGAN, izole bir sistem değildir. Gücünü, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın diğer kritik veri havuzlarıyla olan entegrasyonundan almaktadır. 2024 yılında kurulan Vergi İstihbarat Sistemi (VİS) ile tam entegre çalışan KURGAN, sahtecilik fiilleri ile geçmişte temas etmiş tüm kişi ve kuruluşların izlerini sürmektedir.
Daha da önemlisi, KURGAN’ın MASAK (Mali Suçları Araştırma Kurulu) ile eşgüdümlü çalışacak şekilde tasarlanmasıdır. Vergi suçları, sıklıkla kara para aklama gibi daha ağır fiillerle iç içe geçmiştir. MASAK tarafından finansal kuruluşlardan toplanan “şüpheli işlem bildirimleri” (ŞİB), artık doğrudan KURGAN sisteminin veri tabanına akmakta ve risk analizinin bir parçasını oluşturmaktadır. Bu durum, konunun basit bir vergi ziyaı meselesi olmaktan çıkıp, VUK 359 (kaçakçılık) ve mali suçlar boyutu kazanma riskini artırmaktadır.
1.3. “KURGAN Yazısı” Bir “Kara Liste” midir? Hukuki Niteliği (VUK 148)
KURGAN sistemi tarafından riskli olarak profillenen mükelleflere, VDK tarafından e-Tebligat sistemi üzerinden bir “bilgi isteme yazısı” gönderilmektedir. Bu, mükelleflerin en çok aradığı “KURGAN yazısı nedir?” sorusunun cevabıdır.
Bu yazının hukuki niteliğini doğru tahlil etmek, savunma stratejisinin ilk ve en kritik adımıdır. Araştırmalar, bu yazının klasik anlamda bir “vergi inceleme emri” olmadığını göstermektedir. Aksine, bu yazı 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun (VUK) 148. maddesi kapsamında düzenlenen bir “bilgi isteme” ve “izahat” talebidir. Yazı, mükellefe “işlemlerinizde risk görüldü, makul bir açıklama sunmazsanız hakkınızda vergi incelemesi yapılabilir” uyarısı niteliğindedir.
Peki, bu bir “KURGAN kara listesi” midir? Hukuki olarak “kara liste” diye resmi bir tanım bulunmasa da , KURGAN sistemi her mükellef için “dinamik bir risk skoru” oluşturur. Bu skorun yüksek çıkması ve firmaya “KURGAN yazısı” gönderilmesi, o firmanın fiilen idarenin “riskli” olarak işaretlediği bir listeye alındığı anlamına gelir ve bu durum, bir “kara listeleme” riskine işaret eder.
Bu yazının VUK 148 kapsamında olması, mükellef açısından iki temel hukuki sonuç doğurur:
- Cevap Verme Zorunluluğu ve Yaptırımı: Bu yazıya, tebliğ tarihinden itibaren süresi içinde cevap verilmemesi, eksik veya yanıltıcı bilgi verilmesi durumunda, VUK 355. maddede düzenlenen “özel usulsüzlük cezası” kesilmesi söz konusu olacaktır.
- Stratejik Gri Alan: İdare, bu yazıyı kasıtlı olarak bir “inceleme” değil, “bilgi isteme” olarak tasarlamıştır. Bunun temel bir stratejik nedeni vardır: Mükellefin VUK 371’de düzenlenen “Pişmanlık ve Islah” müessesesinden (Bkz. Bölüm 3) yararlanma yolunu açık tutmak ve onu “gönüllü” düzeltmeye teşvik etmektir. Eğer bu yazı bir “vergi inceleme emri” olsaydı, mükellefin pişmanlık hakkı otomatik olarak sona ererdi.
Bölüm 2: Ana Tehdit – KURGAN Sahte Belge Tespiti, “Kasıt Karinesi” ve VUK 359 Riski
2.1. 1 Ekim 2025 Sonrası “Kasıt Karinesi” Kavramının Hukuki Analizi
Yeni dönemde VDK’nın, yapay zeka tarafından tespit edilen bir KURGAN sahte belge kullanımında, bu fiilin “bilerek” (kasıtlı) işlendiği varsayımıyla hareket etme ihtimali yükselmiştir.
2.2. İspat Yükünün Tersine Çevrilmesi: Yeni Savunma Doktrini
Geleneksel vergi incelemelerinde, mükellef bir faturanın sahte olduğunu “bilmediğini” iddia eder; Vergi Müfettişi ise mükellefin “kastını” ispatlamakla yükümlüydü. “Kasıt karinesi” bu durumu kökten değiştirmektedir. Artık ispat yükü, fiilen mükellefin omuzlarına yüklenmiştir.
Yeni denetim felsefesinde mükellef, artık “bilmediğini” değil, “işlemin gerçek olduğunu ve bu işlemde tüm basiretli tacir özenini gösterdiğini” somut delillerle ispatlamak zorundadır. Mükelleflerden, her bir fatura için o işlemin gerçekliğini kanıtlayan destekleyici bir dosya (sevk irsaliyeleri, ödeme dekontları, sözleşmeler, nakliye belgeleri vb.) sunması beklenecektir.
Bu durum, tespit edilen her SMİYB kullanımını VUK 359 KURGAN kapsamında (vergi kaçakçılığı) değerlendirilebilecek bir zemine çekmektedir. Bu maddenin müeyyideleri ise üç kat vergi ziyaı cezası ve 3 ila 8 yıl arasında değişen hapis cezası talebidir.
2.3. Hukuki Çarpışma: “Kasıt Karinesi”nin Masumiyet Karinesi ile Çatışması
İdarenin “kasıt karinesi” uygulaması, vergi yargılamalarının önündeki en temel hukuki çatışma noktasını oluşturacaktır. VDK’nın benimsediği “kasıt karinesi”, idare hukuku alanında bir varsayımdır. Ancak SMİYB kullanımı (VUK 359), ceza hukuku alanına giren bir suçtur ve bu alanın temel taşı “masumiyet karinesi”dir.
İdare, idari bir varsayımla (kasıt karinesi) hareket ederek, mükellefi doğrudan ceza hukuku müeyyideleriyle (hapis cezası talebi) karşı karşıya bırakmaktadır. Bu durum, Anayasa (Madde 38) ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (Madde 6) tarafından güvence altına alınan “masumiyet karinesi” (suçluluğu hukuken ispatlanana kadar herkes masumdur) ile temelden çatışmaktadır.
Bölüm 3: Savunma Yolu 1 – KURGAN Pişmanlık Beyanı (VUK 371): “Kara Liste”den Cezai Risksiz Çıkış
3.1. Pişmanlık Müessesesi Nedir ve KURGAN Tespitlerine Karşı Nasıl Çalışır?
“KURGAN yazısı geldi ne yapmalıyım?” sorusunun ilk ve en güvenli cevabı, VUK 371’dir. Kayıtlarını incelediğinde gerçekten de riskli (veya kaynağı şüpheli) bir fatura kullandığını fark eden mükellefler için en önemli hukuki savunma yolu, Vergi Usul Kanunu’nun 371. maddesinde düzenlenen “Pişmanlık ve Islah” müessesesidir.
VUK 371 , beyana dayanan vergilerde , vergi ziyaı cezasını gerektiren fiilleri işleyen mükelleflerin, kanuna aykırı hareketlerini idareye “kendiliğinden” haber vermeleri halinde, belirli şartlar altında vergi ziyaı cezasından tamamen kurtulmalarını sağlayan bir “faal nedamet” (aktif tövbe) mekanizmasıdır.
3.2. VUK 371 Pişmanlık Şartları Nelerdir?
Bu müesseseden yararlanmak için VUK 371’de sayılan şartların tamamının birlikte gerçekleşmesi zorunludur :
- “Faal Nedamet” (Kendiliğinden Haber Verme): Kanuna aykırı davranışın, mükellef tarafından kendiliğinden haber verilmiş olması gerekir.
- İhbar veya İncelemeden Önce Davranma: Mükellefin durumu haber verdiği tarihten önce, üçüncü bir şahıs (muhbir) tarafından resmi bir makama ihbarda bulunulmamış olması.
- İncelemeye Başlanmamış Olması: Haber verme dilekçesinin, o vergi türüyle ilgili bir vergi incelemesine başlanmamış veya olayın takdir komisyonuna intikal ettirilmemiş olması.
- 15 Günlük Süre:
- Eksik veya yanlış yapılan vergi beyanının (örneğin riskli faturanın KDV beyannamesinden çıkarılması), mükellefin durumu haber verdiği tarihten itibaren 15 gün içinde bir düzeltme beyannamesi ile tamamlanması veya düzeltilmesi.
- Eksik beyan edilen veya hiç ödenmeyen vergi aslının, “pişmanlık zammı” (6183 sayılı Kanun’a göre gecikme zammı oranında hesaplanan bir faiz) ile birlikte, haber verme tarihinden itibaren 15 gün içinde ödenmesi.
3.3. Pişmanlığın Getirileri: Neden En Güvenli Liman Olabilir?
KURGAN Pişmanlık Beyanının mükellefe sağladığı avantajlar, özellikle KURGAN tehdidi karşısında hayati önem taşımaktadır:
- Temel Fayda (Vergi Ziyaı Cezasından Kurtulma): Pişmanlık şartlarına uyan mükellef adına vergi ziyaı cezası kesilmez. (Not: Beyannamenin süresinde verilmemesi gibi fiiller için özel usulsüzlük cezaları kesilebilir).
- En Kritik Fayda (VUK 359 Kalkanı): Pişmanlık hükümlerine uygun olarak durumu bildirenler hakkında VUK 359 (kaçakçılık) hükümleri uygulanmaz ve haklarında Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulmaz.
Bu analiz, mükellefin karşı karşıya olduğu temel ikilemi ortaya koymaktadır. Ana tehdit “kasıt karinesi” ve buna bağlı VUK 359 KURGAN (hapis cezası) riski olduğuna göre, pişmanlık müessesesi bu cezai riski kesin olarak ortadan kaldıran tek idari yoldur.
3.4. “KURGAN Yazısı” Pişmanlık Hakkını Sona Erdirir mi?
Mükelleflerin ve mali danışmanların aklındaki en kritik soru şudur: VUK 148 “bilgi isteme” niteliğindeki “KURGAN yazısı” , VUK 371’deki “vergi incelemesine başlanmış” olma şartını tetikler mi?
Mevcut hukuki çerçeve ışığında, cevap “Hayır” olmalıdır:
- Hukuki Gerekçe: KURGAN yazısının kendisi, açıkça “klasik anlamda bir vergi incelemesi değildir” demektedir. Sadece bir “uyarı” ve “izahat isteme”dir.
- Sistemin Amacı: İdarenin bu yazıyı bir “bilgi isteme” olarak göndermesinin amacı, mükellefi gönüllü uyuma (ve pişmanlığa) teşvik etmektir. Nitekim uzman görüşleri, yazı geldikten sonra pişmanlıktan yararlanılmasını önermektedir.
Bu nedenle, “KURGAN yazısı” tebliğ edildiği anda mükellefin pişmanlık hakkı hala devam etmektedir. Ancak bu, her an kapanabilecek çok dar bir hukuki penceredir.
Bölüm 4: Savunma Yolu 2 – KURGAN İhtirazi Kayıt ile Dava Açma: Mülkiyet Hakkını Koruma
4.1. İhtirazi Kayıt Kavramı: “Kabul Etmiyorum Ama Ödüyorum” Beyanı
İkinci savunma yolu, “Pişmanlık”tan farklı olarak, işleminin gerçek ve doğru olduğuna inanan ancak idarenin (KURGAN yazısı) baskısı ve VUK 359 tehdidi nedeniyle beyannamesini düzeltmek zorunda kalan mükellefler içindir. Bu yolun adı “KURGAN İhtirazi Kayıt” stratejisidir.
İhtirazi kayıt; mükellefin, idarenin bir yazısı veya zımni baskısı üzerine, aslında katılmadığı bir vergiyi ödemek (veya beyannameyi düzeltmek) zorunda kaldığı durumlarda, bu işleme “ihtirazi kayıt” (çekince) şerhi düşerek, dava açma hakkını saklı tutmasıdır.
4.2. Geçmişteki Engel: VUK 378/2 ve “Kendiliğinden Verilen” Beyanname Tuzağı
Tarihsel olarak, mükelleflerin bu yolu kullanmasının önünde VUK 378/2’den kaynaklanan ciddi bir engel bulunmaktaydı. Vergi idaresi ve bazı yerel mahkeme kararları, “idarenin herhangi bir zorlaması olmaksızın… kendiliğinden verilen düzeltme beyannamelerine” ihtirazi kayıt konulamayacağını ve bu işlemlere karşı dava açılamayacağını savunmuştur.
4.3. AYM ve Danıştay İçtihadı (Mülkiyet Hakkı İhlali)
Bu hukuki tuzak, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) ve bu karara uyan Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu’nun (DVDKK) devrim niteliğindeki kararlarıyla aşılmıştır.
- Kırılma Noktası: AYM (B.No:2015/15100) ve DVDKK (K.No: 2019/323) kararları.
- Kararın Özü: Yüksek Mahkemeler, bir mükellefin (idarenin açık veya zımni baskısı ya da yasal bir zorunlılık nedeniyle) verdiği düzeltme beyannamesine ihtirazi kayıt koyarak dava açmasını engellemenin, Anayasa’nın 35. maddesi ile korunan “mülkiyet hakkı”nın ihlali olduğuna karar vermiştir. Kararlara göre, bu tür bir yorum, mükellefin vergilendirme işlemini yargı yoluyla denetletme imkanını elinden almakta ve “aşırı bir külfet” yükleyerek mülkiyet hakkını ölçüsüz bir şekilde ihlal etmektedir.
Bu AYM ve DVDKK kararları, KURGAN’ın yarattığı “zımni baskıya” karşı mükemmel bir hukuki kalkan sunmaktadır. KURGAN yazısı, resmi bir “tarhiyat” veya “zorlama” içermese de , VUK 359 (hapis) tehdidini ve MASAK soruşturması imasını barındıran o kadar ağır bir zımni baskı yaratır ki, mükellefin bu baskı altında yaptığı düzeltme “kendiliğinden” veya “gönüllü” sayılamaz.
İhtirazi kayıtla beyanname verip dava açmak için:
- Düzeltme beyannamesi, “ihtirazi kayıt” şerhi ile verilir.
- Verginin tahakkuk ettiği tarihten itibaren 30 gün içinde vergi mahkemesinde bu tahakkuk işleminin iptali için dava açılır.
Not: Kurgan yazılarıyla ilgili Mahkeme içtihatları henüz oluşmamıştır. Bu konu özelinde hareket edecek olanların davanın reddedilme riskini ayrıca değerlendirmesi gerekir.
4.4. İhtirazi Kayıtta Prosedür: Yürütmenin Durdurulması (İYUK 27/4)
Bu yolun en kritik prosedürel detayı, İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (İYUK) 27. maddesinin 4. fıkrasında yatmaktadır. Normal vergi davalarının aksine, ihtirazi kayıtla verilen beyannamelere karşı açılan davalar, verginin tahsilatını otomatik olarak durdurmaz.
Bu nedenle, mükellefin, dava dilekçesinde ayrıca ve açıkça “yürütmenin durdurulması” talep etmesi şarttır.
Bölüm 5: Savunma Yolu 3 – KURGAN Dava Yolları: “Kara Liste” Tespitine Karşı Dava Açma Süreci
Üçüncü savunma yolu, ne pişmanlık ne de ihtirazi kayıt yolunu seçen, bunun yerine KURGAN yazısına “işlemlerim gerçektir” diye izahat veren ve idarenin bu izahatı kabul etmeyip kendi adına bir vergi tarhiyatı yapmasını bekleyen mükellefin yoludur.
5.1. Hangi Aşamada Dava Açılabilir?
“KURGAN yazısı”nın kendisine karşı (henüz) dava açılamaz. VUK 148 kapsamındaki bu “bilgi isteme” yazısı , “icrai” (yani tek başına mükellefin hukukunda değişiklik yaratan, kesin ve yürütülebilir) bir idari işlem değil, “hazırlık işlemi” niteliğindedir. Bu yazıya karşı açılacak bir dava, vergi mahkemesi tarafından “incelenebilir kesin işlem yokluğu” nedeniyle usulden reddedilecektir.
Dava açma hakkı, şu aşamada doğar:
- Mükellef, KURGAN yazısına izahat verir.
- İdare (VDK), bu izahatı yeterli bulmaz ve mükellefi vergi incelemesine sevk eder.
- Vergi Müfettişi, inceleme sonucunda bir Vergi İnceleme Raporu yazar.
- Bu rapora dayanarak Vergi Dairesi, mükellef adına bir vergi tarhiyatı yapar ve vergi ziyaı cezası (ve muhtemelen VUK 359 için suç duyurusu) içeren ihbarnameyi mükellefe tebliğ eder.
İşte bu tarhiyat ve ceza ihbarnamesi, icrai işlemdir ve mükellefin 30 gün içinde vergi mahkemesinde iptal davası açma hakkı bu tebligat ile başlar.
5.1.1. KURGAN Kara Liste Uygulamasına Karşı Dava Açılabilir Mi?
KURGAN sisteminin yarattığı “riskli mükellef” etiketi, sadece vergi dairesinin iç işleyişinde kalmamaktadır. Bu bilgi, firmadan mal veya hizmet alanların tercihlerini etkilemekte ve var olan ticari sözleşmelerin feshine ve müşteri kaybına sebebiyet verebilmektedir.
Bu durumun mükellef açısından doğrudan sonuçları yıkıcı olabilmektedir Bu etki, mükellefin ticari itibarını yok eden ve ticari faaliyetini fiilen imkansız kılan bir finansal ve ticari kara liste niteliğindedir. Bu sonuç, idarenin “izaha davet” gibi masum görünen bir yazısının değil, bu yazının arkasındaki listeleme işleminin doğrudan ve icrai bir sonucudur.
Bu iki fiili sonuç, idarenin “hazırlık işlemi” savunmasını hukuken geçersiz kılmaktadır. İdare, mükellefe yönelik fiili bir idari yaptırım uygulamakta, ancak bu yaptırımı “hazırlık işlemi” olarak adlandırarak yargısal denetimden kaçırmaya çalışmaktadır. Bu durum, Anayasa’nın 125. maddesinde güvence altına alınan “idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır” ilkesinin fiilen ihlalidir. Mahkemenin, işlemin adına değil, yarattığı sonuca odaklanarak işlemin “icrai” niteliğini tespit etmesi hukuki bir zorunluluktur.
5.2. Mükelleflerin Hukuki Hakları ve Temel Dava Argümanları
KURGAN Dava Yolları , klasik savunmaların ötesinde, doğrudan sistemin kendisini ve idarenin varsayımlarını hedef alan, Anayasal temelli hukuki haklar üzerine kurulmalıdır:
Argüman 1: “Kanunilik” ve “Belirlilik” İlkelerinin İhlali (Yasal Boşluk)
Vergi hukukunun temeli “kanunilik ilkesi”dir (Anayasa Madde 73). KURGAN sisteminin, mükellefleri “dinamik bir risk skoru” ile fişlemesi ve bu skora göre “kasıt karinesi” üretmesi, kanuni bir temele sahip değildir. VUK’ta bir yapay zeka algoritmasının nasıl denetleneceği, verilerin nasıl işleneceği veya bir “skora” dayalı olarak nasıl işlem tesis edileceği konusunda bir yasal boşluk vardır. Mükellefin hangi parametrelere göre “riskli” veya “kasıtlı” ilan edildiğinin belli olmaması, “hukuki belirlilik” ve “öngörülebilirlik” ilkelerini ihlal etmektedir.
Argüman 2: “Masumiyet Karinesi” vs. “Kasıt Karinesi” (Anayasal Savunma)
Bölüm 2.3’te detaylandırıldığı üzere, bu, davanın en güçlü Anayasal argümanıdır. İdarenin, bir yapay zeka skoruna dayanarak mükellefi “suçlu” (kasıtlı) varsayması ve ispat yükünü fiilen tersine çevirmesi, Anayasal masumiyet karinesini ve savunma hakkını temelden ihlal etmektedir
5.3. Dava Açma Sürecinde Mükellef Hakları
Dava sürecine girmeden önce, vergi incelemesi aşamasında da mükelleflerin VDK nezdinde ve Anayasal olarak kritik hakları bulunmaktadır:
- Rapor Özeti Talep Etme Hakkı: Mükellefler, Vergi Müfettişleri tarafından düzenlenen rapor özetlerine Mükellef Portalı İnceleme Takip Sistemi’nden ulaşma hakkına sahiptir.
- Rapor Değerlendirme Komisyonlarınca (RADK) Dinlenme Talep Hakkı: İnceleme bittikten ve rapor yazıldıktan sonra, mükellefler Rapor Değerlendirme Komisyonları tarafından “dinlenme” talebinde bulunabilirler. Bu, dava açılmadan önceki son ve en kritik idari savunma aşamasıdır.
- Mülkiyet Hakkının Korunması (Anayasa Md. 35): Yapılacak tarhiyat, mükellefin mülkiyet hakkına doğrudan bir müdahaledir. Bu müdahalenin kanunsuz, ölçüsüz veya belirsiz bir algoritmaya dayanması, bu hakkı ihlal eder.
- Adil Yargılanma ve Savunma Hakkı (Anayasa Md. 36): Mükellefin, neyle suçlandığını (algoritmanın hangi veriyi neden riskli bulduğunu) bilmeden etkili bir savunma yapması beklenemez. Bu durum adil yargılanma hakkını zedeler.
Bölüm 6: Karşılaştırmalı Strateji Analizi: Hangi Durumda Hangi Yol Seçilmeli?
KURGAN yazısı geldi ne yapmalıyım? Bu soruya verilecek cevap, her mükellefin kendi risk iştahı, mali maliyeti ve işleminin gerçekliğine olan inancına göre değişir.
Tablo 1: : Pişmanlık mı, Dava mı?
| Kriter | Savunma Yolu 1: KURGAN Pişmanlık (VUK 371) | Savunma Yolu 2: KURGAN İhtirazi Kayıt + Dava | Savunma Yolu 3: İzahata Güvenmek + Dava Beklemek |
| Temel Amaç | Cezai riskten (VUK 359 hapis) kesin olarak kurtulmak. | İşlemin gerçekliğine güvenerek, ödenen vergiyi geri almak ve dava açma hakkını korumak. | İşlemin gerçekliğine %100 güvenmek, idareyi ikna etmeye çalışmak, gerekirse sonuna kadar savaşmak. |
| Uygulanabilirlik | KURGAN yazısı gelmiş, ancak inceleme başlamamışsa. Mükellef, SMİYB kullandığını biliyorsa veya şüpheleniyorsa. | KURGAN yazısı zımni baskı yaratmışsa. Mükellef, işlemin gerçek olduğundan eminse ama idareyi ikna edemeyeceğini düşünüyorsa. | KURGAN yazısı gelmiş. Mükellef, işlemin gerçek olduğundan %100 eminse ve bunu kanıtlayacak tüm belgelere sahipse. |
| Vergi Aslı | 15 gün içinde ödenir. | İhtirazi kayıtla ödenir (Dava kazanılırsa geri alınır). | Ödenmez, tarhiyat beklenir. Dava kaybedilirse faiziyle ödenir. |
| Vergi Ziyaı Cezası | Kesilmez. | Tarh edilmez (çünkü düzeltme yapılmıştır), ancak dava kaybedilirse risk doğar. | Tarh edilir (İdarenin “kasıt” yorumuna göre 1 kat veya 3 kat). Dava konusu budur. |
| VUK 359 (Hapis) Riski | Tamamen Ortadan Kalkar. | Risk Devam Eder. İhtirazi kayıt VUK 371 gibi cezai koruma sağlamaz. İdare suç duyurusunda bulunabilir. | En Yüksek Risk. İdare “kasıt karinesi” ile hareket edip doğrudan suç duyurusunda bulunabilir. |
| Stratejik Özet | Mali Kayıp, Hukuki Güvence. (Parayı feda et, VUK 359’dan kurtul). | Mali Risk, Hukuki Mücadele. | Yüksek Risk, Yüksek Kazanç/Kayıp. |
Bölüm 7: Sonuç ve Stratejik Yol Haritası: KURGAN “Kara Liste” Riski Nasıl Yönetilir?
7.1. Şirketler İçin Acil Eylem Planı: Proaktif Uyum
KURGAN sisteminin analizinden çıkarılması gereken en net sonuç, sistemin reaktif (geriye dönük) değil, proaktif (anlık ve önleyici) bir denetim mantığına sahip olduğudur. Bu durumda, mükelleflerin savunma stratejileri de reaktif (yazı gelince cevap vermek) değil, proaktif (yazı gelmeden hazırlanmak) olmalıdır.
Bu, bir “KURGAN yazısı” gelmesini beklemeden, şirketin kendi iç denetimini yapay zeka ile yaparak riskli tedarikçilerini veya belgedeki (e-fatura/e-defter) tutarsızlıkları VDK’dan önce tespit etmesi anlamına gelir. Şirket, bu tespiti yaptıktan sonra, idarenin zımni baskısı altında değil, tamamen kendi iradesiyle KURGAN Pişmanlık Beyanı (VUK 371) yolunu kullanarak kayıtlarını düzeltebilir. Bu, KURGAN çağında “basiretli tacir” olmanın yeni tanımıdır.









