0312 911 83 10
·
av.fatiharas@gmail.com
·
Pzt-Cuma 09:00-18:00
DANIŞMANLIK

PTS Kayıtları Vergi Tarhiyatı İçin Dayanak Olur Mu?

PTS Kayıtları Vergi Tarhiyatı

PTS Kayıtları Vergi Tarhiyatı İçin Dayanak Olur Mu? (Emsal Danıştay Kararı Analizi)

Giriş: Vergi Denetiminde PTS Kullanımı ve “Sahte Fatura” Riski

Vergi idaresi (Maliye), dijitalleşmenin de etkisiyle Plaka Tanıma Sistemi (PTS)  gibi teknolojileri vergi denetimlerinde aktif olarak kullanmaktadır. Özellikle “sahte fatura” (naylon fatura) denetimlerinde, PTS verileri , HTS kayıtları, banka verileri ve e-belge sistemleri çapraz kontrole tabi tutulmaktadır. Bu durum, mükellefler için ciddi riskler barındırmaktadır.

Uygulamada sıkça rastlanan bir senaryo, bir mükellefin mal aldığı tedarikçiye ait sevk irsaliyesindeki kamyon plakasının, PTS kayıtlarında belirtilen güzergahta görünmemesi üzerine “sahte fatura kullanma”  fiiliyle itham edilmesidir. Bu tespit, genellikle Vergi Usul Kanunu (VUK) Madde 359 kapsamında değerlendirilmekte ve mükellef adına ağır vergi tarhiyatları ile üç kat vergi ziyaı cezası kesilebilmektedir.

Ancak, Danıştay 9. Dairesi’nin 25 Şubat 2025 tarihli, Esas: 2023/8969 ve Karar: 2025/549 sayılı emsal niteliğindeki kararı , PTS kayıtlarının vergi tarhiyatında tek başına delil olarak kullanılamayacağını net bir şekilde ortaya koymuştur. Bu makale, söz konusu Danıştay kararını merkeze alarak, PTS verilerinin hukuki niteliğini, “kapsamlı inceleme”  kavramının ne anlama geldiğini ve mükelleflerin bu tür iddialara karşı savunma stratejilerini analiz etmektedir.

1. Kilit Soru: PTS Kaydı Yoksa Sevkiyat Yok Mudur?

Vergi idaresinin denetimlerdeki temel argümanı genellikle “sessizlikten delil çıkarma” üzerine kuruludur:

  1. Mükellef, KDV indirim/iadesi için bir fatura beyan eder.
  2. İdare, faturaya konu malın (örn: akaryakıt) sevk irsaliyesindeki plakayı PTS sisteminde sorgular.
  3. PTS sorgusunda, o plakaya ait aracın, irsaliyedeki tarihte ve güzergahta (örn: “İzmir Çeşme Ayr. Kuşadası Yolu Seferihsar Mevki”) bir kaydı bulunamaz.
  4. İdare, bu kayıt yokluğunu, sevkiyatın hiç yapılmadığının kesin bir kanıtı olarak yorumlar.
  5. Sonuç: Fatura “gerçek bir mal teslimine dayanmadığı”  gerekçesiyle “sahte”  kabul edilir ve mükellef adına üç kat vergi ziyaı cezalı tarhiyat yapılır.

Danıştay 9. Dairesi’nin bozma kararı, tam olarak bu hatalı mantıksal zinciri kırmaktadır.

2. Emsal Danıştay Kararı (K:2025/549)

Söz konusu davada , bir inşaat şirketi, akaryakıt faturalarını KDV iadesi için kullanmış; ancak Vergi İdaresi, faturaları düzenleyen (…Petrol…) şirket hakkındaki bir “Vergi Tekniği Raporu”na (VTR) dayanarak bu iadeyi reddetmiş ve ceza kesmiştir. İdarenin tek dayanağı, VTR’de belirtilen PTS kayıt uyumsuzluğudur.

Danıştay’ın “BOZMA” Gerekçesi: “Muğlak Bilgi” ve “Yetersiz İnceleme”

Hem ilk derece mahkemesi hem de Bölge İdare Mahkemesi idareyi haklı bulurken , Danıştay 9. Dairesi bu kararları net bir gerekçeyle BOZMUŞTUR.

Yüksek Mahkeme, PTS kayıtlarının “salt fatura içeriği emtianın taşınmasına ilişkin muğlak bilgiler”  içerdiğini belirtmiştir. Karara göre, idarenin tarhiyatı “yeterli inceleme, araştırma ve değerlendirme içermeyen”  bir rapora dayanmaktadır. Bu “muğlak” (belirsiz) ve “yetersiz”  nitelemeleri, PTS verisinin tek başına bir hükme dayanak olamayacağını hukuken tescillemiştir.

Danıştay Kararı: PTS Kayıtları Tek Başına Delil Olamaz

3. VTR ve VİR Arasındaki Fark: Mükellefin Prosedürel Savunması

Danıştay kararının dayandığı önemli bir nokta, tarhiyatın “Vergi İnceleme Raporu” (VİR) yerine “Vergi Tekniği Raporu”na (VTR) dayandırılmasıdır. Bu, mükellefler için kritik bir prosedürel savunma alanıdır.

Vergi Tekniği Raporu (VTR) Neden Hukuken Zayıftır?

  • Hazırlık İşlemi: VTR, kanuni bir dayanağı olmayan, yönetmelikle düzenlenmiş ve idare hukuku açısından nihai bir karar olmayan, bir “hazırlık işlemi”dir.
  • Dar Kapsam: Genellikle bir VİR’in “eki” olması gereken, sadece spesifik bir teknik konuyu (örn: sadece PTS kayıtlarını) inceleyen dar kapsamlı bir rapordur.
  • Hak Kaybı Yaratır: VTR’ye dayalı işlemlerde mükellefler, VİR’in sağladığı Rapor Değerlendirme Komisyonu’nda (RDK) dinlenme veya tarhiyat öncesi uzlaşma gibi yasal haklarını kullanamayabilir.

Söz konusu davada idare, kapsamlı bir VİR düzenlemek yerine, “hazırlık işlemi” niteliğindeki bir VTR’yi nihai tarhiyatın tek dayanağı yaparak usul hatası yapmıştır.

4. PTS Neden “Zayıf Delil”

Danıştay’ın PTS verilerini “muğlak”  olarak nitelendirmesinin somut teknik ve mantıksal sebepleri vardır:

  1. Teknik Hata Payı: PTS sistemleri, Emniyet’in asayiş denetimi için tasarlanmıştır. Olumsuz hava koşulları, yüksek hız veya plaka karakterlerindeki (örn: ‘B’ ile ‘8’) küçük hatalar, okuma yapılmamasına veya hatalı okumaya neden olabilir.
  2. Kapsama Alanı: PTS kameraları her karayolunu veya alternatif güzergahları kapsamaz. Bir kamyon şoförünün farklı bir (kamerasız) yolu tercih etmesi, sevkiyatın yapılmadığı anlamına gelmez.
  3. Sahte Plaka Riski: Taşımacılıkta sahte veya “ikiz” plaka kullanımı bir vakıadır ve bu durumda PTS kayıtları tamamen yanıltıcı olur.
  4. Mükellefin Sorumluluğu: Alıcı mükellefin (davacı), satıcının irsaliyeye hangi plakayı yazdığını veya o şoförün hangi güzergahı kullandığını denetleme sorumluluğu yoktur.

5. Danıştay Standardı: “Kapsamlı İnceleme”

Danıştay , idarenin ne yapması gerektiğini de kararda açıkça belirtmiştir. “Gerçek mahiyeti” (VUK Madde 3/B) ortaya çıkarmak için “kapsamlı bir inceleme” yapılmalıydı.

Kapsamlı İnceleme Kontrol Listesi

İdare, PTS’de kayıt bulamayınca durmak yerine, faturayı düzenleyen satıcı şirket (…Petrol…) hakkında şu araştırmaları yapmalıydı :

  • Şirketin iș yeri adresinde fiilen bulunup bulunmadığı.
  • Sigortalı işçi çalıştırıp çalıştırmadığı (faaliyet hacmiyle uyumlu mu?).
  • Düzenlenen fatura hacmiyle sermayesi, depo/tanker kapasitesinin uyumlu olup olmadığı.
  • Banka hesap bilgileri, ödemeleri ve işlemlerinin incelenmesi.
  • Karşıt inceleme: Malın alındığı ana dağıtıcı (rafineri) veya nakliyecilerle çapraz kontrol yapılması.

İdare, bu “kapsamlı incelemeyi” yapmadan, sadece “muğlak” bir PTS verisine dayanarak tarhiyat yaptığı için hukuka aykırı davranmıştır.

6. Mükellefler İçin Yol Haritası: PTS’ye Dayalı İncelemeye Karşı Savunma

Eğer bir vergi incelemesinde size karşı tek veya ana delil olarak PTS kayıtlarının yokluğu sunulursa, aşağıdaki stratejiyi izleyebilirsiniz:

1. İnceleme ve Tutanak Aşaması

  • Şerh Koyun: İnceleme tutanağına, tarhiyatın sadece PTS verisi gibi “muğlak”  bilgilere dayandığını, Danıştay 9. Dairesi E:2023/8969 sayılı emsal kararına aykırı olduğunu belirten bir “ihtirazi kayıt” (şerh) düşün.
  • “Kapsamlı İnceleme” Talep Edin: Yukarıdaki 5. Bölümde yer alan “kapsamlı inceleme” unsurlarının (satıcının fiili durumu, banka kayıtları vb.) araştırılmasını yazılı olarak talep edin.

2. Rapor Değerlendirme Komisyonu (RDK) Aşaması

  • RDK’da dinlenme talebinde” bulunabilirsiniz. Bu talebi tutanakta veya ayrı bir dilekçe ile yapabilirsiniz.
  • RDK’ya, incelemenin “kapsamlı” olmadığını, Danıştay kararına aykırı olduğunu ve usulen (VTR’ye dayanması) sakat olduğunu anlatın.

3. Dava Aşaması ve Karşı Deliller

  • Danıştay Kararını Emsal Gösterin: Dava dilekçenizin ana dayanağı Danıştay 9. Dairesi K:2025/549 sayılı kararı olmalıdır.
  • İspat Yükünü Hatırlatın: İspat külfetinin idarede olduğunu, ancak idarenin bu yükü “muğlak” ve “zayıf” 1 bir delil ile yerine getiremediğini savunun.
  • Pozitif Deliller Sunun: İdare sevkiyatın olmadığını (negatif ispat) iddia ederken, siz olduğunu (pozitif ispat) gösteren “gerçek mahiyeti” kanıtlayan deliller sunun:
    • Satıcıya yapılan banka ödemeleri, çekler, dekontlar.
    • Malın depoya girişini gösteren kantar fişleri, stok (envanter) kayıtları.
    • Bu malı kendi faaliyetinizde (örn: inşaat) kullandığınızı gösteren maliyet kayıtları.

Sonuç: PTS Risk Sinyalidir, Kesin Hüküm Değildir

Danıştay 9. Dairesi’nin E:2023/8969, K:2025/549 sayılı bu emsal kararı, teknolojinin hukukun temel ilkelerinin önüne geçemeyeceğini teyit etmiştir. PTS kayıtları, vergi idaresi için bir “risk analizi”  verisi veya bir incelemeyi başlatmak için bir sinyal olabilir. Ancak tek başına, bir mükellefi “sahte fatura” gibi VUK 359 kapsamında ağır bir fiille itham etmek ve üç kat vergi ziyaı cezası kesmek için yeterli bir delil değildir. Vergi hukukunda aslolan, VUK 3/B‘de belirtildiği gibi “gerçek mahiyet”tir  ve bu da ancak “kapsamlı bir inceleme”  ile ortaya çıkarılabilir.

fatih aras

Diğer Makaleler

Cevap Yazın

Call Now Button