0312 911 83 10
·
av.fatiharas@gmail.com
·
Pzt-Cuma 09:00-18:00
DANIŞMANLIK

Tek Pay Sahipli A.Ş.’de Patron Yönetim Kurulunda Olmak Zorunda Mı?

Tek Pay Sahipli Anonim Şirket Yönetim Kurulu

Tek Pay Sahipli A.Ş.’de Patron Yönetim Kurulunda Olmak Zorunda Mı?

Bir anonim şirketin tüm hisselerine sahipsiniz. Şirketin tek hakimi, tek patronu sizsiniz. Peki, bu durum sizi otomatik olarak yönetim kurulu başkanı veya üyesi yapmak zorunda bırakır mı? Ya da başka bir deyişle, şirketin sahibi olarak yönetim kurulunda bulunma zorunluluğunuz var mı?

Kısa ve net cevap: Hayır, böyle bir zorunluluğunuz yok.

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK), eski kanunun katı kurallarını yıkarak şirket sahiplerine bu konuda devrim niteliğinde bir esneklik sunuyor. Artık mülkiyet ile yönetim birbirinden tamamen ayrılabiliyor. Bu esneklik, şirketinizi stratejik hedeflerinize göre yapılandırmanız için size güçlü kapılar açarken, aynı zamanda dikkatle yönetilmesi gereken ciddi sorumlulukları da beraberinde getiriyor.

Bu yazıda, tek pay sahipli bir anonim şirketin yönetim kurulunu nasıl yapılandırabileceğinizi, yasal seçeneklerinizi, her bir modelin avantaj ve risklerini ve en önemlisi, yönetim kurulu koltuğunun getirdiği ağır sorumlulukları tüm detaylarıyla ele alacağız.

Yasal Cevap Net: Zorunluluk Yok! Peki Neden?

Eski Ticaret Kanunu döneminde, yönetim kurulu üyelerinin aynı zamanda şirket ortağı (pay sahibi) olması şarttı. Bu durum, özellikle tek kişilik şirketlerde veya yönetimi profesyonellere devretmek isteyen yapılarda “saman üye” gibi yapay çözümlere yol açıyordu.   

Yeni TTK’nın 359. maddesi bu zorunluluğu tamamen ortadan kaldırdı. Kanun koyucunun amacı, şirket yönetiminin pay sahibi olmayan ancak alanında uzman, profesyonel kişilere devredilebilmesinin önünü açmaktı. Bu sayede, tek pay sahibi olsanız bile, şirketinizi yönetecek kişileri seçerken çok daha geniş bir yetenek havuzundan faydalanabilirsiniz.   

Yönetim Kurulunu Yapılandırmak İçin Stratejik Seçenekleriniz

TTK’nın sunduğu bu esneklik sayesinde, şirketinizin yönetim yapısını tamamen kendi vizyonunuza göre şekillendirebilirsiniz. İşte en yaygın modeller:

Model 1: Patron Dümeni Bırakmıyor (Tek Pay Sahibi = Tek Yönetici)

En basit ve yaygın model budur. Şirketin tek pay sahibi, aynı zamanda yönetim kurulunun tek üyesi olarak görev yapar. TTK, yönetim kurulunun tek kişiden oluşmasına açıkça izin vermektedir.   

  • Avantajları: Karar alma süreçleri son derece hızlıdır ve şirket üzerinde tam kontrol sizde olur.
  • Riskleri: Tüm hukuki, mali ve cezai sorumluluk tek bir kişide toplanır. Özellikle şirketin kamu borçlarından doğan şahsi sorumluluk, tüm mal varlığınızı riske atabilir. Ayrıca, “işletme körlüğü” riski ve sizin başınıza gelebilecek bir sağlık sorunu veya vefat durumunda şirketin yönetim boşluğuna düşmesi gibi tehlikeler barındırır.

Model 2: Profesyonel Kaptan Getirmek (Dışarıdan Atanan Yönetici)

Bu modelde, yönetim kurulunda hiç yer almazsınız ve bu görevi pay sahibi olmayan profesyonel bir yöneticiye (CEO, Genel Müdür vb.) devredersiniz.

  • Avantajları: Şirkete sektörel uzmanlık ve profesyonel bir bakış açısı kazandırırsınız. Operasyonel yükten kurtulup stratejik planlamaya odaklanabilirsiniz. Bu, kurumsallaşma yolunda atılmış en önemli adımlardan biridir.   
  • Riskleri: Doğru yöneticiyi bulmak zordur. Yetki devri nedeniyle kontrolü kaybetme endişesi yaşanabilir. Atadığınız yöneticinin eylemlerinden doğan “üst gözetim” yükümlülüğünüz devam eder.   

Model 3: Uzmanlar Meclisi Kurmak (Çok Üyeli Profesyonel Kurul)

Kendiniz kurulda yer alsanız da almasanız da, finans, hukuk, pazarlama gibi farklı alanlarda uzman, pay sahibi olmayan profesyonellerden oluşan çok üyeli bir kurul oluşturabilirsiniz.   

  • Avantajları: Stratejik kararlar farklı bakış açılarıyla zenginleşir. Risk yönetimi daha etkin hale gelir. Şirketin bankalar ve yatırımcılar nezdindeki kredibilitesi artar.
  • Riskleri: Karar alma süreçleri yavaşlayabilir. Üyeler arasında görüş ayrılıkları yaşanabilir ve üyelere ödenecek ücretler maliyeti artırır.

Model 4: Tüzel Kişi Üyeliği (Holding Yapısı)

Özellikle bir şirketler grubu içinde, ana şirket (tüzel kişilik) iştirakinin yönetim kuruluna üye olarak atanabilir. Bu modelde sorumluluk, tüzel kişiyi temsil eden gerçek kişiye değil, doğrudan üye olan tüzel kişiliğin kendisine aittir.   

Koltuğun Sorumluluğu Ağır: Pay Sahibi Olmasanız Bile…

Yönetim kurulu üyeliği, pay sahibi olup olmaktan tamamen bağımsız, son derece ağır sorumluluklar içerir. Dışarıdan birini atarken veya bu görevi kendiniz üstlenirken bu riskleri bilmeniz hayati önem taşır.

Hukuki Sorumluluk: “Tedbirli Yönetici” Olmak

TTK Madde 369, yönetim kurulu üyelerinin görevlerini “tedbirli bir yöneticinin özeniyle” yerine getirmesini ve şirket menfaatlerini dürüstlükle gözetmesini emreder. Eğer bir üye, kanundan veya esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusuruyla ihlal ederse, şirkete, pay sahiplerine ve alacaklılara verdiği zararlardan şahsen sorumlu olur. Bu sorumluluk, “iş adamı kararı ilkesi” ile bir miktar dengelenmiştir; yani yeterli bilgiyle, iyi niyetle ve şirket lehine olduğuna inanarak alınan bir karar ticari olarak başarısız olsa bile yönetici sorumlu tutulmayabilir.   

Bu, belki de en kritik sorumluluk alanıdır. Şirketin ödenemeyen kamu borçlarından (vergi, SGK primi vb.) yönetim kurulu üyeleri tüm şahsi mal varlıklarıyla, sınırsız ve müteselsilen sorumludur.   

Bu ağır sorumluluk, pay sahibi olmayan profesyonel bir yönetici için görevi kabul etmede caydırıcı olabilir ve genellikle yüksek ücret, yetki sınırlarının net çizilmesi ve kapsamlı bir yönetici sorumluluk sigortası talebini beraberinde getirir.

Riskleri Nasıl Yönetirsiniz? Akıllı Kalkanlar

Bu ağır sorumluluk yükü karşısında korunmasız değilsiniz. TTK, riskleri yönetmek için bazı mekanizmalar sunar:

  • İç Yönerge ile Yetki Devri (TTK 367): Yönetim kurulu, esas sözleşmede hüküm bulunması şartıyla, hazırlayacağı bir iç yönerge ile idari görevleri ve temsil yetkisini kısmen veya tamamen bazı üyelere veya profesyonel müdürlere devredebilir. Bu, sorumluluk alanlarını netleştirir. Ancak unutmayın, “üst gözetim” görevi devredilemez.   
  • Yönetici Sorumluluk Sigortası (D&O): Yöneticilerin görevlerini yaparken kusurlarıyla verebilecekleri zararları teminat altına alan bu sigorta, nitelikli profesyonelleri şirketinize çekmek için önemli bir araçtır.   
  • Muhalefet Şerhi: Eğer kurulda hukuka aykırı veya şirket menfaatine ters bir karar alındığını düşünüyorsanız, karara olumsuz oy verip bu muhalefetinizi gerekçesiyle birlikte toplantı tutanağına yazdırmak, sizi o kararın getireceği şahsi sorumluluktan büyük ölçüde koruyacaktır.   

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

  1. Yönetim kuruluna yabancı uyruklu birini atayabilir miyim? Evet, atayabilirsiniz. Eski kanundaki Türk vatandaşı olma ve Türkiye’de ikamet etme zorunluluğu kaldırılmıştır. Atanacak yabancı uyruklu kişi için noter onaylı pasaport tercümesi ve vergi kimlik numarası gibi belgeler gereklidir.   
  2. Yönetim kurulu üyesi olmak için asgari şartlar nelerdir? Gerçek veya tüzel kişi olmak ve tam ehliyetli (reşit, ayırt etme gücüne sahip ve kısıtlı olmamak) olmak temel şartlardır. Şirketler, esas sözleşmelerine üniversite mezuniyeti veya belirli bir sektörde tecrübe gibi ek şartlar koyabilirler.   
  3. Tek pay sahipli şirketimde yönetim kurulu tek kişiden mi oluşmak zorunda? Hayır. Yönetim kurulu en az bir kişiden oluşur. İsterseniz tek başınıza yönetebilir, isterseniz de pay sahibi olmayan 3, 5 veya daha fazla uzmandan oluşan bir kurul oluşturabilirsiniz.   

Sonuç

Sonuç olarak, tek pay sahibi olarak yönetim kurulunda bulunma zorunluluğunuzun olmaması, modern şirketler hukukunun sunduğu önemli bir esnekliktir. Bu durum, şirketinizi daha profesyonel, daha verimli ve vizyonunuza daha uygun bir yapıda yönetmenize olanak tanır.

Ancak bu esneklik, beraberinde ağır hukuki ve mali sorumluluklar getirir. Vereceğiniz karar, sadece bir organizasyon şeması tercihi değil; aynı zamanda şirketin ve bu görevi üstlenecek kişilerin gelecekteki risklerini de şekillendiren stratejik bir adımdır. Bu nedenle, yönetim yapınızı belirlerken şirketinizin hedeflerini, büyüklüğünü ve risk iştahını göz önünde bulundurarak profesyonel hukuki danışmanlık almanız en doğru yaklaşım olacaktır.

fatih aras

Diğer Makaleler

Cevap Yazın

Call Now Button