0312 911 83 10
·
av.fatiharas@gmail.com
·
Pzt-Cuma 09:00-18:00
DANIŞMANLIK

Yürütmenin Durdurulması Kararının Uygulanmaması

Yürütmenin Durdurulması Kararının Uygulanmaması

Yürütmenin Durdurulması Kararının Uygulanmaması

İdare Mahkemesi’nde açtığınız davada lehinize “Yürütmenin Durdurulması” (YD) kararı çıktı, ancak davalı idare bu kararı uygulamamakta direniyor mu? Bu durum, hukuk devletinde kabul edilemez bir ihlaldir. Elinizdeki mahkeme kararı, anayasal güvence altında olan güçlü bir haktır. Peki, idare mahkeme kararını uygulamıyorsa ne yapmalısınız? Yeniden YD talep etmek bir çözüm mü? Yoksa daha etkili yollar var mı?

Bu yazıda, yürütmenin durdurulması kararının uygulanmaması sorununa karşı atmanız gereken adımları, en güncel hukuki stratejileri dikkate alarak, anlaşılır bir dille açıkladık.

Yanlış Adım: Neden Tekrar Yürütmenin Durdurulması Talep Edilemez?

Karşılaşılan ilk tepki, genellikle kararı veren mahkemeye tekrar başvurup “İdare bu kararı uygulamıyor, lütfen bir daha karar verin” demek olabilir. Ancak bu, hem hukuken imkânsız hem de stratejik olarak hatalı bir adımdır.

İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (İYUK) 27. maddesinin 10. fıkrası bu konuda çok nettir: “Aynı sebeplere dayanılarak ikinci kez yürütmenin durdurulması isteminde bulunulamaz.” Bu kuralın amacı, yargıyı gereksiz taleplerle meşgul etmemektir. Sorununuz, yeni bir karara ihtiyaç duymanız değil, elinizdeki mevcut ve bağlayıcı kararın infaz edilmemesidir. Dolayısıyla çözüm, aynı kapıyı tekrar çalmak değil, kararın uygulanmasını zorlayacak diğer hukuki mekanizmaları harekete geçirmektir.   

İdarenin Karara Uyma Zorunluluğu: Anayasal Bir Emir

İdarenin mahkeme kararlarını uygulama yükümlülüğü bir lütuf değil, anayasal bir emirdir. Bu zorunluluğun temeli, hukuk devletinin en sağlam sütunları olan Anayasa ve kanunlarda atılmıştır.

  • Anayasal Güvence (Madde 138): Anayasa’nın 138. maddesi, “Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.” diyerek idareye takdir yetkisi bırakmamıştır.   
  • Yasal Süre (İYUK Madde 28): İYUK’un 28. maddesi bu anayasal emri somutlaştırır. İdare, YD kararının kendisine tebliğinden itibaren “gecikmeksizin” harekete geçmek ve bu sürenin “hiçbir şekilde otuz günü geçemeyeceğini” bilmek zorundadır. 
  • Önemli Not: 30 günlük süre, idareye tanınmış bir “bekleme hakkı” değildir. “Gecikmeksizin uygulama” ilkesi esastır. Örneğin, göreve iade gibi basit bir işlem için idarenin 30 gün beklemesi, başlı başına bir hizmet kusurudur.   

Adım Adım Eylem Planı: Mahkeme Kararını Uygulamayan İdareye Karşı Ne Yapılır?

Elinizdeki YD kararının uygulanmaması karşısında sessiz kalmamalısınız. İzlemeniz gereken entegre ve sonuç odaklı strateji aşağıdaki şekilde olabilir:

Adım 1: İdareye Resmi İhtarname Gönderin (Delil Oluşturun)

Kararın uygulanması için makul bir süre (birkaç gün) bekledikten sonra, noter veya Kayıtlı Elektronik Posta (KEP) aracılığıyla davalı idareye bir ihtarname gönderin. Bu ihtarnamede:  

  • Mahkemenin YD kararının tarih ve sayısını belirtin.
  • Anayasa’nın 138. ve İYUK’un 28. maddelerini hatırlatarak kararı “gecikmeksizin” uygulamaları gerektiğini vurgulayın.
  • Aksi takdirde tüm hukuki, cezai ve idari yollara başvuracağınızı açıkça belirtin.

Bu adım, idarenin “haberdar değildik” savunmasını çürütür ve sorumlu kamu görevlilerinin “kastını” ispatlamada kilit bir delil oluşturur.

idare hukuku

Adım 2: Çok Yönlü Hukuki Mücadeleyi Başlatın

İhtarnameye rağmen sonuç alamazsanız, aşağıdaki hukuki yolları eş zamanlı olarak devreye sokarak idare ve sorumlular üzerinde maksimum baskıyı kurun:

1. İdareye Karşı Maddi ve Manevi Tazminat Davası Açın

YD kararının uygulanmaması, idarenin “ağır hizmet kusuru” işlediği anlamına gelir. Bu durum, size idare aleyhine   tam yargı davası açarak uğradığınız zararların tazminini talep etme hakkı verir.   

  • Hukuki Dayanak: İYUK Madde 28/3.  
  • Ne Talep Edebilirsiniz?
    • Maddi Tazminat: Karar uygulanmadığı için mahrum kaldığınız maaş, gelir kaybı gibi tüm parasal kayıplarınız.
    • Manevi Tazminat: Yaşadığınız stres, üzüntü, itibar kaybı gibi manevi yıpranmaların karşılığı. Danıştay, yargı kararının uygulanmamasının tek başına manevi zarara yol açtığını kabul etmektedir.   
  • Görevli Mahkeme: Tazminat davası, YD kararını veren İdare Mahkemesi’nde açılır.   
  • Ön Başvuru Gerekli mi? Hayır. Yargı kararının uygulanmamasından kaynaklanan tazminat davalarında, dava açmadan önce idareye başvuru zorunluluğu yoktur.   

2. Sorumlu Memurlar Hakkında Suç Duyurusunda Bulunmak

Bir mahkeme kararını kasten uygulamamak, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 257. maddesinde tanımlanan “görevi kötüye kullanma” suçunu oluşturur.   

  • Başvuru Mercii: İlgili Cumhuriyet Başsavcılığı.   
  • Kimler Hakkında? Kararın uygulanmasını engelleyen veya geciktiren (atama emrini imzalamayan, mührü basmayan vb.) tüm sorumlu kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunabilirsiniz.   
  • Süreç: Bu suç şikâyete tabi değildir; savcılık haberdar olduğu an soruşturma başlatmak zorundadır. Ancak süreçte 4483 sayılı Kanun uyarınca “soruşturma izni” prosedürü işletilebilir. İzin verilmemesi kararına karşı Bölge İdare Mahkemesi’ne itiraz hakkınız vardır.   

3. Disiplin Soruşturması Başlatılmasını Talep Edin

Aynı kamu görevlileri hakkında, bağlı bulundukları kurumun en üst amirine veya teftiş kuruluna bir dilekçe ile başvurarak disiplin soruşturması açılmasını talep edebilirsiniz. Mahkeme kararını uygulamamak, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na göre disiplin cezası gerektiren bir fiildir. Bu yol, idare içinde bir baskı unsuru yaratarak çözüm sürecini hızlandırabilir.   

Adım 3: Son Çare Olarak Anayasa Mahkemesi’ne Gidin

Tüm bu iç hukuk yolları tüketilir veya etkisiz kalırsa, Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan “adil yargılanma hakkınızın” ihlal edildiği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunabilirsiniz. Anayasa Mahkemesi, yargı kararlarının uygulanmasını adil yargılanma hakkının ayrılmaz bir parçası olarak görmektedir.   

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

S: YD kararının uygulanması için 30 gün beklemek zorunda mıyım?

C: Hayır. Kanundaki “gecikmeksizin” ifadesi esastır. İdare, kararı tebliğ alır almaz uygulamakla yükümlüdür. 30 gün, azami üst sınırdır, bir bekleme süresi değildir.   

S: İdare, kararı uygulamanın “fiilen imkansız” olduğunu söylüyor. Ne yapabilirim?

C: Fiili veya hukuki imkansızlık çok istisnai bir durumdur ve idarenin bunu somut delillerle ispatlaması gerekir. Bu savunma, genellikle kararı uygulamamak için bir bahanedir. İmkansızlık hali gerçek olsa bile, idarenin size bu durumdan doğan maddi ve manevi zararları tazmin etme yükümlülüğü devam eder.  

S: Sorumlu memura doğrudan tazminat davası açabilir miyim?

C: İYUK Madde 28/4’te yapılan değişiklikle, tazminat davası artık doğrudan kamu görevlisine karşı değil, sadece ilgili idare aleyhine açılabilmektedir. Ancak idare, ödediği tazminatı kusurlu memura rücu etmek (yansıtmak) zorundadır.   

fatih aras

Diğer Makaleler

Call Now Button