Danıştay Kararı: Sadece BA BS uyumsuzluğu nedeniyle tarhiyat yapılamaz
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/3914
Karar No : 2023/4963
TEMYİZ EDEN (DAVACI): … Akaryakıt Madeni Yağlar Kimyevi Madde Boya Gıda İnşaat Telekomünikasyon Nakliyat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ: Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI): … Vergi Dairesi Başkanlığı (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ: Av. …
İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Akaryakıt ticareti faaliyetinde bulunan davacının hesap ve işlemlerinin incelenmesi sonucunda düzenlenen vergi tekniği ve inceleme raporlarıyla, kayıt dışı motorin satışlarının bulunduğunun tespit edildiğinden bahisle, 2015 yılının Ocak ilâ Aralık aylarının (1.) ve (2.) dönemlerine ilişkin re’sen tarh edilen özel tüketim vergileri ile kesilen vergi ziyaı cezalarının iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; hakkında tanzim edilen … tarih ve … sayılı vergi tekniği raporunda, davacının ihtilaflı dönemde yaptığı satışlardan dolayı Bs bildiriminde bulunmadığı, katma değer vergisi matrahlarının 1.543.434,74 TL olduğu, davacı şirketten akaryakıt ürünü alan mükelleflerin verdikleri Ba bildirimlerinde ise alış tutarının 4.293.871,00 TL olduğunun tespit edilmesi üzerine, söz konusu tutarların beyan dışı bırakıldığından bahisle dava konusu işlem tesis edilmişse de; olayda, davacının ilgili dönem yasal kayıt ve beyanlarının mı, yoksa davacıdan alış yaptığını bildiren mükelleflerin Ba bildirimlerinde beyan ettikleri toplam alış tutarlarının mı gerçeği yansıttığı yönünde bir inceleme, araştırma ve karşıt inceleme yapılmadığı ve davacının beyanının gerçeği yansıtmadığı somut olarak ortaya konulmadığından, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda, davacının 2015 yılında yapıtığı satışlardan dolayı Bs bildiriminde bulunmadığı, beyan ettiği katma değer vergisi matrahının 1.543.434,74 TL olduğu, davacıdan mal alımı yaptığını bildiren mükelleflerin verdikleri Ba bildirimlerinde toplam 4.293.871,00 TL tutarında alış yaptıklarını bildirdikleri, yasal defter kayıtlarında 102-Bankalar Hesabı ve 108-Hazır Değerler Hesabının pozitif bakiye vermiş olmasına rağmen, banka hesabı ve POS cihazının bulunmaması, ayrıca bu hesaplardaki tutarların 600-Yurt İçi Satışlar Hesabına yansıtılmadığının tespit edilmesi karşısında, bir kısım hasılatını kayıt ve beyan dışı bıraktığı sonucuna varıldığından, davacıdan mal aldığını bildiren mükelleflerin Ba bildirimlerinin hukuken geçerli somut bir tespit olarak değerlendirilmesi suretiyle aradaki fark tutarlar üzerinden tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf isteminin kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasından sonra davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Kayıt dışı satıldığı iddia edilen ürünlerin kimden ve nereden satın alındığına ve kime satıldığına ilişkin tespitin bulunmadığı, kaçak akaryakıt için ulusal marker standartlarına uygunluk yönünden numune alınmadığı, Ba bildiriminde bulunan mükelleflere yönelik karşıt inceleme yapılmadığı, eksik inceleme sonucu tarh edilen vergilerde hukuka uygunluk bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’UN DÜŞÜNCESİ: Vergi tekniği raporunda, davacının Bs bildiriminde bulunmamasına ve katma değer vergisi matrahları beyan etmesine rağmen, davacıdan alış yaptığını bildiren mükelleflerin Ba bildirimlerinde yer alan tutarların gerçekliği hususunda yeterli düzeyde karşıt inceleme ve davacının alışları yönünden herhangi bir tespit yapılmamış olması karşısında, eksik incelemeye dayalı olarak tesis edilen işlemlerde hukuka uyarlık bulunmadığından temyize konu kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden, hakkında tanzim edilen … tarih ve … sayılı vergi tekniği raporunda, davacının yaptığı satışlardan dolayı Bs bildiriminde bulunmamasına rağmen, katma değer vergisi matrahının 1.543.434,74 TL olduğu, davacı şirketten akaryakıt alan mükelleflerin verdikleri Ba bildirimlerinin tutarının 4.293.871,00 TL olduğu, yasal defter kayıtlarında 102-Bankalar Hesabı ve 108-Hazır Değerler Hesabının pozitif bakiye vermiş olmasına rağmen, banka hesabı ve POS cihazının bulunmadığı tespitlerine yer verilmişse de, Ba bildirimleri ile davacıdan alış yaptığını bildiren mükellefler nezdinde yeterli bir araştırma, inceleme veya tespit yapılmaksızın, söz konusu bildirim tutarları geçerli kabul edilmek suretiyle matrah farkı tespit edildiği ve davacının alışlarına ilişkin herhangi bir tespit yapılmaksızın, envanter kayıtlarının da incelenmediği anlaşıldığından, eksik incelemeye dayalı olarak re’sen tarh edilen özel tüketim vergileri ile vergi ziyaı cezalarında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmış olup, davanın reddi yolunda verilen temyize konu kararın bozulması gerekmiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
4. Yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 22/12/2023 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY : 4760 sayılı ÖTV Kanunu’nun 4. maddesinde 5766 sayılı Kanun’un 19/b maddesiyle eklenen 3. fıkrasında; fiili veya kaydi envanter sırasında, bu Kanun’a ekli listelerdeki malların belgesiz olarak bulundurulduğunun tespiti halinde, belgesiz mal bulunduranlara, bu malların alış belgelerini verilen sürede ibraz edemedikleri durumlarda, belgesi ibraz edilemeyen malın tespit tarihindeki emsal bedeli üzerinden hesaplanan özel tüketim vergisinin, belgelenemeyen alış tutarı esas alınarak bulunan matrah üzerinden re’sen tarh edileceği ve ayrıca vergi ziyaı cezası kesileceği, ancak, belgesiz mal bulunduran mükelleflere bu malları satanların saptandığı ve adlarına tarhiyat yapıldığı durumda ayrıca alıcıdan özel tüketim vergisi ve buna ilişkin cezanın aranmayacağı belirtilmiştir.
Mezkur maddenin, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 8. maddesinde yer alan mükellef tabiri vergi sorumlularına da şamildir hükmü ile birlikte değerlendirilmesinden; bu madde uyarınca cezalı ÖTV tarhiyatına muhatap olanlar/olacaklar için mükellef tabiri; gerçekte özel tüketim vergisi mükellefi olanların yanında, işletmelerinde kaydi veya fiili envanter yapılması mümkün ticari, sınai, zirai ve serbest meslek faaliyeti kapsamında gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerini de kapsadığı anlaşılmaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinden, davacı şirketin kayıt dışı akaryakıt satışı yönünden 2015 yılı hesap ve işlemlerinin incelemeye sevk edilmesi üzerine, hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda, davacının yaptığı satışlardan dolayı Bs bildiriminde bulunmamasına rağmen, katma değer vergisi matrahının 1.543.434,74 TL olduğu, davacı şirketten akaryakıt alan mükelleflerin verdikleri Ba bildirimlerinin 4.293.871,00 TL olduğu, yasal defter kayıtlarında 102-Bankalar Hesabı ve 108-Hazır Değerler Hesabının pozitif bakiye vermiş olmasına rağmen, banka hesabı ve POS cihazının bulunmadığına ilişkin tespitlerin, davacı tarafından kayıt dışı satış yapıldığına delil teşkil etmesi ve alış, satış belgelerinin ibraz edilmemesi karşısında, davacı tarafından ne vergi inceleme ne de yargılama aşamasında aleyhine yapılan tespitleri geçersiz kılacak hiçbir bilgi ve belge sunulmamıştır.
Buna göre, akaryakıt istasyonu faaliyetinden dolayı mükellefiyet kaydı bulunan davacının, belgesiz akaryakıt satışının olduğunun saptandığına dair hakkında tanzimli vergi tekniği ve inceleme raporlarında gösterilen alışlarından (alış belgelerine göre) fazlaya ilişkin satışlarının dayandığı akaryakıt alış belgelerini sunmadığı gibi sunabileceğini de belirtmediğinden, belgesiz akaryakıt bulundurduğunun kabulünden hareketle, yukarıda mezkur değerlendirmeler gereği mükellef gibi adına tarhiyat yapılmasında hukuka aykırılık bulunmadığı dolayısıyla, temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İstinaf Vergi Dava Dairesi kararının sonucu itibariyle hukuka uygun olduğundan onanması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.