0312 911 83 10
·
av.fatiharas@gmail.com
·
Pzt-Cuma 09:00-18:00
DANIŞMANLIK

Sahte Fatura Davalarında İspat Yükü

Sahte Fatura Davalarında İspat Yükü ve İspat Yükünün Yer Değiştirmesi

Vergi incelemesi uygulamasında ispat yükü kural olarak vergi idaresine aittir. Vergi incelemeleri neticesinde, belgelere dayanan ve doğruluğu şüphe götürmeyen işlemlerin ticari ve teknik icaplarla, olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan icap ve durumları ortaya koyarak vergi matrahını artırması veya ceza kesmesi durumunda bunun böyle olmadığının, yani vergi dairesinin iddiasının aksini ispat külfeti mükellefe düşmektedir. Bu durum ispat yükünün yer değiştirmesi olarak tanımlanmaktadır.  

Belgelerin mükellefler lehine delil olabilmesi, kanuni şekil ve kapsama ilişkin şartları taşımasına ve ayrıca içerik bakımından da gerçeği yansıtmasına bağlıdır. Gerçek iktisadi ve teknik icaplarla örtüşmelidir. Mükelleflerce düzenlenen ve kullanılan belgeler gerçek bir teslim veya hizmet ifasını yansıttığı oranda geçerli sayılacaktır. Eğer belgeler içerik bakımından gerçeği yansıtmıyorsa, biçim bakımından mevzuata uygun olsalar dahi, bunlar delil olarak kabul edilmeyecektir.

Aşağıda sahte belge düzenleme veya kullanma konulu gerçekleştirilen vergi incelemelerinde, ispat yükünün yer değiştirdiğini gösteren örnek yargı kararlarına yer verilmiştir:

“Malzemeleri ticaretine başladıktan kısa süre sonra yüksek cirolara ulaşmasına karşın, faaliyetin altıncı ayında işyerlerini, Tokat-Erbaa’dan Ankara’ya nakleden, beyan ettiği ciroya ulaşmasına elverişli iş organizasyonu ve sermaye donanımına sahip olmayan, alışlarını gerçek bir emtia teslimine dayanmayan faturalarla belgelendiren ve işçi çalıştırmayan, faaliyette bulunduğu dönemde muhtelif elektrik malzemesinden oluşan ve faaliyetini yürüttüğü Ankara’dan temini ekonomik ve ticari gereklere daha uygun olan emtianın, gerçekten teslim alındığı ve bedelinin nakden ödendiği yolundaki iddiayı kanıtlama yükünün davacıya ait olduğu. –Danıştay VDDK’nın, 15.05.2009 Tarih ve E.2008/638, K.2009/207 no.lu Kararı

“Adi ortaklığın maliyet olarak dikkate aldığı faturaların düzenleyicileri hakkındaki Vergi Tekniği Raporları dosya da bulunmadığından vergi mahkemesince söz konusu raporların getirtilip incelenmesi ve raporlardaki tespitlerin adı geçen şahıs ve şirketlerin düzenlediği faturaların gerçeği yansıtıp yansıtmadığına delil teşkil edip etmeyeceğinin değerlendirilmesinden sonra sahte olduğu sonucuna varılması halinde 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3’üncü maddesinde yer verilen ispat kuralı gereğince sahte fatura içeriği emtianın gerçekten alındığı iddiasını kanıtlamakla yükümlü olan davacıdan bu iddiasını doğrulayacak kanıtlar istenilerek karar verilmesi gerekirken incelemenin eksik yapıldığı gerekçesiyle ve ispat yükü idareye yüklenerek verilen kararda hukuka uyarlık bulunmamıştır.” – Danıştay 3. Dairesi’nin, 28.01.2010 Tarih ve E.2008/2144, K.2010/169 no.lu Kararı:

Uyuşmazlık konusu edilen sahte belge düzenleme veya kullanma konulu vergi incelemelerinde ispat külfeti bazı durumlarda davacı üzerinde bırakılmaktadır. Bu noktada, davalı idareye yüklenerek tarhiyatın noksan incelemeye dayandığı gerekçesiyle verilen kararlar hukuka uygun görülmediği gerekçesiyle bozulmaktadır.

Ancak Yüksek Mahkeme verdiği kararlarda, bu hususta ispat yükünün idareye düştüğünü kabul eden ve yerine getirilmemesinden kaynaklanan eksik incelemenin varlığını, dava konusu tarhiyatın iptali için yeterli gerekçe kabul eden mahkeme kararlarını bozmaktadır. Dolayısıyla verilen temyiz kararlarında, yükümlülüğün ispatına dayanak kanıtların, çoğu kez bilirkişi marifetiyle tekrar incelenebileceği dolayısıyla tarhiyatı iptal eden ilk derece mahkemesi kararlarını bu yönüyle hukuka aykırı kabul etmektedir. Dolayısıyla ilgili davaların vergi konusunda uzman bir avukat ile takip edilmesi önem arz etmektedir.

Konuyla ilgili verilmiş yargı kararlarına aşağıda yer verilmiştir:

“Sahte belgeler içeriği hizmetin alınması halinde faaliyette bulunulup, beyan edilen miktarda hasılat elde edilmesinin olanaklı olup olmadığı araştırılarak, faturaların maliyetin yükseltilmesi amacıyla kayıtlara alınıp alınmadığının tespiti mümkün iken, ispat külfeti davalı idareye yüklenerek tarhiyatın noksan incelemeye dayandığı gerekçesiyle verilen karar hukuka uygun görülmemiştir”. Danıştay 3. Dairesi’nin, 30.11.2010 Tarih ve E.2008/186, K.2010/3681 no.lu Kararı:

Örneğin aşağıda, muhteviyatı ve ödeme unsurları dikkate alındığında gerçek bir mal alımına dayanan belge hakkında sahte olduğu iddiasını, iktisadi ve teknik icaplarla örtüşmediğini kabul eden mahkeme, bu nedenle ispat yükümlülüğünü idare üzerinde bırakmış ve bu yükümlülüğün yerine getirilmemiş olmasını tarhiyatın kaldırılması için gerekçe göstermiştir.

“Davacı tarafından …’a yapılan toplam ödemenin %79′ unun, …’a yapılan ödemelerin ise %36’sının bankalar aracılığıyla yapıldığı tespit edildiğinden, davacının fatura içeriği emtiaları gerçekten adı geçen kişilerden aldığı ve katma değer vergisini ödediği sonucuna ulaşılmış olup bu durumun aksi davalı İdarece ispat edilmesi gerektiğinden ve ispat yükü kendisine düşen İdare ise bu yönde bir kanıt sunmadığından Mahkemece tarhiyatın kaldırılması gerekirken aksi yönde verilen kararda hukuka uyarlık bulunmamaktadır.” (Danıştay 4. Dairesi’nin, 28.01.2010 Tarih ve E.2008/2274, K.2009/3773 no.lu Kararı)

Vergi hukukunda ispat külfeti, kanuni şekil şartlarına ve de iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan ve olayın özelliğine göre normal olmayan bir durumun iddia olunması halinde bunu iddia eden tarafa düşmektedir. Dolayısıyla vergi inceleme elemanlarınca gerçekleştirilen sahte belge düzenleme veya kullana konulu vergi incelemelerinde, bu hükmün esas alınarak tarhı istenen vergi ve vergi suçu fillerinin gerçek mahiyetinin ortaya konulmasında, iktisadi ve teknik icaplara uymayan, normal olmayan durumu iddia eden tarafın bunu ispatla mükellef olduğu ve ispat fiilin somut verilere dayandırılması gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır.

 

03/08/2021

Av. Fatih ARAS

KAYNAKÇA


Serkan ÖZDEMİR, Yargı Kararları Açısından Sahte Fatura Konulu Vergi İncelemelerinde Tespit Yükümlülüğü, Lebib Yalkın Dergisi, (Ekim 2019 Sayı 190)

 

Bu sitede yer alan yazıların tüm hakları saklıdır. Ancak, yazar ve site kaynağı gösterilerek alıntılanabilir. Yazılar aynen yayımlanamaz.

Bu sitede, vergi ve vergileme ile ilişkili konularda şahsi görüş ve yorumlarımıza yer verilmektedir. Sitede yer verilen bilgi veya verileri kullanımınız sonucunda ortaya çıkabilecek her türlü risk tarafınıza aittir. fatiharas.com sitesi ve yazarın söz konusu kullanımdan dolayı, (ihmalkarlık kaynaklı olanlar da dahil olmak üzere) her türlü özel, dolaylı veya arızi zararlardan ve cezai tazminattan dolayı sorumlu tutulamaz.

fatih aras

 

 

Diğer Makaleler

Call Now Button