VUK Madde 97 – Yabancı memlekette bulunanlara tebliğ:
Yabancı memlekette bulunanlara tebliğ o memleketin yetkili makamı vasıtasiyle yapılır. Bunun için anlaşma varsa veya o memleketin kanunları müsait ise o yerdeki Türk siyasi memuru veya konsolosu tebliğin yapılmasını yetkili makamdan ister.
Kendisine tebliğ yapılacak kişi Türk vatandaşı ise tebliğ Türk siyasi memuru veya konsolosu vasıtasiyle de yapılabilir. Bu hâlde bildirimi Türkiye elçiliği veya konsolosluğu veya bunların görevlendireceği bir memur yapar. Tebliğin konusu ile hangi merci tarafından çıkarıldığı bilgilerinin yer aldığı ve otuz gün içinde başvurulmadığı takdirde tebliğin yapılmış sayılacağı ihtarını içeren bildirim, muhataba o ülkenin mevzuatının izin verdiği yöntemle gönderilir. Bildirimin o ülkenin mevzuatına göre muhataba tebliğ edildiği belgelendirildiğinde, tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde Türkiye elçiliği veya konsolosluğuna başvurulmadığı takdirde tebligat otuzuncu günün bitiminde yapılmış sayılır. Muhatap, Türkiye elçiliği veya konsolosluğuna başvurduğu takdirde tebliğ evrakını almaktan kaçınırsa bu hususta düzenlenecek tutanak tarihinde tebliğ yapılmış sayılır. Evrak bekletilmeksizin merciine iade edilir.
Yabancı memleketlerde bulunan kimselere tebliğ olunacak evrak, tebligatı çıkaran merciin bağlı bulunduğu Bakanlık vasıtasiyle Dışişleri Bakanlığına, oradan da Türkiye elçilik veya konsolosluğuna gönderilir. Şu kadar ki, vergi dairelerinin yabancı memleketlerde bulunan kimselere tebliğ olunacak evrakları, vergi dairesi başkanlıkları; vergi dairesi başkanlığı bulunmayan yerlerde ise defterdarlıklar tarafından doğrudan Türkiye elçilik veya konsolosluğuna gönderilir.
Yabancı memlekette resmi görevle bulunan Türk memurlarına tebliğ Dışişleri Bakanlığı vasıtasiyle yapılır.
Yabancı memlekette bulunan askeri şahıslara yapılacak tebliğ, bağlı bulundukları kara, deniz, hava kuvvetleri komutanlıklariyle Jandarma Genel Komutanlığı vasıtasiyle yapılır.
VUK Madde 97 – Yabancı memlekette bulunanlara tebliğ ile İlgili Danıştay Kararları
Karar 1:
T.C DANIŞTAY
3.Daire
Esas: 2008/ 1635
Karar: 2009 / 2126
Karar Tarihi: 15.06.2009
ÖZET: Olayda davacının ödeme emrinin kendisine tebliğ edilmediği, ödeme emrine ait tebliğ alındısı üzerinde bizzat kendisine tebliğ edildiği belirtilmesine karşın imzanın kendisine ait olmadığı, tebliğ zarfının üzerinde yazılı tarihte yurtdışında bulunduğu ve yurda sadece yaz aylarında döndüğü iddiaları karşısında, davacının yurtdışına çıkış ve yurda giriş tarihlerinin tespiti gerektiğinden, bu hususun ilgili emniyet müdürlüğünden sorulması, anılan tarihte davacı yurtiçinde bulunuyorsa tebliğ alındısı üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığı yolundaki iddianın da araştırılması suretiyle karar verilmesi gerekir.
Karar 2:
T.C DANIŞTAY 9.Daire Esas: 2003/ 3908 Karar: 2005 / 1246 Karar Tarihi: 05.05.2005 |
ÖZET: Dava konusu cezalı katma değer vergilerini içeren ihbarnamelerin davacıya Tebligat Kanununa göre tebliğ edildiği, davacı tarafından ise tebligatın usulsüz olduğu, tebliğ tarihinde il dışına taşınmış olduğu ileri sürülerek davanın açıldığının anlaşıldığı, olayda tebliğ evrakının cezalı vergileri içeren ihbarnameler olması nedeniyle tebliğin 213 sayılı Kanuna göre yapılması gerekirken Tebligat Kanununa göre yapılmasında isabet bulunmayarak bu durumda davacının tebellüğün gerçekleştiği iddiasının kabulü gerektiği ve alacağın 5 yıllık zaman aşımına uğradığı gerekçesiyle kabul eden idarenin kararı yerindedir.