0312 911 83 10
·
av.fatiharas@gmail.com
·
Pzt-Cuma 09:00-18:00
DANIŞMANLIK

OHAL KHK’sı ile Yeni Bir Vergi Getirilebilir Mi?

Olağanüstü hâl veya sıkıyönetim süresi içinde Cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılmış olan olağanüstü hâl ve sıkıyönetim kanun hükmünde kararnameleri ile getirilen vergi ve benzeri mali yükümlülükler, olağanüstü hâl veya sıkıyönetim süresi dolduktan sonra, kendiliklerinden uygulamadan kalkarlar mı?

Olağanüstü hal kanun hükmünde kararnamelerine ilişkin olarak Anayasamızda yer alan hükümler aşağıdadır:

      Madde 119 – Tabii afet, tehlikeli salgın hastalıklar veya ağır ekonomik bunalım  hallerinde, Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, yurdun bir veya birden fazla bölgesinde veya bütününde süresi altı ayı geçmemek üzere olağanüstü hal ilan edebilir.

         Madde 120 – Anayasa ile kurulan hür demokrasi düzenini veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerine ait ciddi belirtilerin ortaya çıkması veya şiddet olayları sebebiyle kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması hallerinde, Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, Milli Güvenlik Kurulunun da görüşünü aldıktan sonra yurdun bir veya birden fazla bölgesinde veya bütününde, süresi altı ayı geçmemek üzere olağanüstü hal ilan edebilir.

         Madde 121 – Anayasanın 119 ve 120 nci maddeleri uyarınca olağanüstü hal ilanına karar verilmesi durumunda, bu karar Resmi Gazetede yayımlanır ve hemen Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına sunulur. Türkiye Büyük Millet Meclisi tatilde ise derhal toplantıya çağırılır. Meclis, olağanüstü hal süresini değiştirebilir, Bakanlar Kurulunun istemi üzerine, her defasında dört ayı geçmemek üzere, süreyi uzatabilir veya olağanüstü hali kaldırabilir.       

           119 uncu madde uyarınca ilan edilen olağanüstü  hallerde vatandaşlar için getirilecek para, mal ve çalışma yükümlülükleri ile olağanüstü hallerin her türü için ayrı ayrı geçerli olmak üzere, Anayasanın 15 inci maddesindeki ilkeler doğrultusunda temel hak ve hürriyetlerin nasıl sınırlanacağı veya nasıl durdurulacağı, halin gerektirdiği tedbirlerin nasıl ve ne suretle alınacağı, kamu hizmeti görevlilerine ne gibi yetkiler verileceği, görevlilerin durumlarında ne gibi değişiklikler yapılacağı ve olağanüstü yönetim usulleri, Olağanüstü Hal Kanununda düzenlenir.

         Olağanüstü hal süresince, Cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda, kanun hükmünde kararnameler çıkarabilir. Bu kararnameler, Resmi Gazetede yayımlanır ve aynı gün Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına sunulur; bunların Meclisce onaylanmasına ilişkin süre ve usul, İçtüzükte belirlenir.

Anayasadaki hükümler toplu olarak değerlendirildiğinde, OHAL KHK’ları ile yeni bir vergi veya benzeri mali yükümlülük getirilmesinin önünde bir engel bulunmadığı anlaşılmaktadır. Ancak, bu sadece OHAL ve sıkıyönetim KHK’ları için geçerli bir durumdur. Vergiler, siyasal haklar ve ödevler bölümünde düzenlendiğinden dolayı, Anayasanın 91. maddesine göre olağan dönem KHK’ları ile yeni bir vergi veya benzeri mali yükümlülük ihdas edilemez.

Burada sorulması gereken diğer bir soru da, olağanüstü hâl ve sıkıyönetim kanun hükmünde kararnameleri ile getirilen vergi ve benzeri mali yükümlülüklerin, olağanüstü hâl veya sıkıyönetim süresi dolduktan sonra, kendiliklerinden uygulamadan kalkıp kalkmayacağı olacaktır.

Anayasada ve 25 Ekim 1983 tarih ve 2935 sayılı Olağanüstü Hâl Kanununda bu soruya açık bir cevap verilmemiştir. Olağanüstü Hâl Kanunu Danışma Meclisinde görüşülürken Turgut Tan ve Şerafettin Turan bu konuya açıklık getiren “kanun hükmünde kararname…,olağanüstü hâlin sona ermesiyle kendiliğinden yürürlükten kalkar” seklinde bir önerge vermişlerse de, bu önerge her nedense kanunlaşamamıştır.

Burhan Kuzu bu soruya olumlu yanıt vermektedir. Yazara göre,

“‘Durumun gerektirdiği tedbirleri’ almak için KHK çıkarıldığına göre, olağanüstü hâl sona erince bu KHK’lerde sona erecek demektir. Gerçekten bu KHK’ler olağanüstü hâlin gerekli kıldığı konulara ilişkin olduğuna göre, bunların sona ermesiyle birlikte, bu KHK’lerin de sona ermesi gerekir. Bu düzenlemeler uygulamadan kalkacak, fakat yürürlükte kalacaklardır”[1].

Bu konuda her ne kadar Anayasada hüküm yoksa da, Burhan Kuzu’nun bu görüşüne esas itibarıyla katılmak mümkündür. Zira, Anayasa, olağanüstü hâl ve sıkıyönetim kanun hükmünde kararnamelerinin ancak olağanüstü hâlin ve sıkıyönetim hâlinin gerekli kıldığı konularda çıkarılabileceğini kabul etmektedir (m.121/3, 122/2). Eğer bu kanun hükmünde kararnameler ancak olağanüstü hâlin ve sıkıyönetim hâlinin gerekli kıldığı konularda çıkarılabiliyorlarsa, olağanüstü hâl ve sıkıyönetim sona erince, bu tür kanun hükmünde kararnamelerin uygulanması imkânsız hâle gelir. Ancak yine de ortaya bazı sorunlar çıkmaktadır. Acaba, olağanüstü hâl süresi sona erdiğinde, olağanüstü hâl kanun hükmünde kararnamesine ne olmaktadır? Bu kanun hükmünde kararname yürürlükten mi kalkmaktadır? Yoksa uygulanamaz hâle mi gelmektedir? Burhan Kuzu’ya göre, bu kanun hükmünde kararnameler “uygulamadan kalkacak, fakat yürürlükte kalacaklardır”[2]

Kemal Gözler’e göre “uygulamadan kalkma” ile “yürürlükten kalkma” arasında bu tür bir ayrım yapmak zordur. Burada bir “yürürlükten kalkma” vardır. Bilindiği gibi, ilga ve iptalin yanında kanunların yürürlükten kalkma hâllerinden birisi de “kendiliğinden yürürlükten kalkma”dır. Kendiliğinden yürürlükten kalkma ise, ya kanunun kendi metninde öngörülen sürenin dolmasıyla, ya da kanunun konusunun gerçekleşmesiyle veya kanunun konusuz kalmasıyla olmaktadır. Olağanüstü hâl veya sıkıyönetim süresinin sona ermesiyle, olağanüstü hâl ve sıkıyönetim kanun hükmünde kararnameleri konusuz kalmaları nedeniyle kendiliklerinden yürürlükten kalkmaktadırlar. Bazen olağanüstü hâl kanun hükmünde kararnamelerinin kendi hükümlerinden, “olağanüstü hâl süresince” uygulanmak için çıkarıldıkları sonucuna da ulaşılmaktadır.

Örneğin 424 sayılı Kanun Hükmünde Kararname[3]Olağanüstü Hâl Bölge Valiliğine verilen yetkiler hep “olağanüstü hâlin devamı süresince” ibaresiyle kısıtlanmıştır. Dolayısıyla,bu kanun hükmünde kararnamenin hükümleri zaten olağanüstü hâl bitince hükümsüz kalacaktır. Bu tür kanun hükmünde kararnamelerde zaten bir “zımnî yürürlük süresi”nin olduğu kabuledilebilir. Hâliyle bu süre dolunca da kanun hükmünde kararname yürürlükten kendiliğinden kalkmalıdır.[4]

Anayasa Mahkemesinin içtihadı da bu doğrultudadır. Anayasa Mahkemesi 10 Ocak 1991 tarih ve K.1991/1 sayılı Kararında söyle demiştir:

“Olağanüstü hâlin veya sıkıyönetimin gerekli kıldığı konularda çıkartılan KHK’ler, bu hâllerin ilân edildiği bölgelerde ve ancak bunların devamı süresince uygulanabilirler. Olağanüstü hâlin sona ermesine karsın, olağanüstü hâl KHK’sindeki kuralların uygulanmasının devam etmesi olanaksızdır… Olağanüstü hâl KHK’si çıkarma yetkisi olağanüstü hâl süresiyle sınırlıdır. KHK ile getirilen kuralların nasıl olağanüstü hâl öncesinde uygulanmaları olanaksız ise olağanüstü hâl sonrasında da uygulanmaları veya başka bir zamanda veya yerde olağanüstü hâl ilânı uygulanmak üzere geçerliliklerini korumaları olanaksızdır”[5]

Yukarıda yer alan Anayasa maddeleri ve açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde, olağanüstü hal döneminde Cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulunun vergi ve benzeri mali yükümlülük hakkında çıkartacağı kararnameler, olağanüstü hâl veya sıkıyönetim süresinin sona ermesiyle konusuz kalmaları nedeniyle kendiliklerinden yürürlükten kalkacaktır.

[1]Burhan Kuzu, Olağanüstü Hâl Kavramı. op. cit.,s.247-248.

[2]Kemal Gözler, Kanun Hükmünde Kararnamelerin Hukuki Rejimi, Bursa, Ekin Kitabevi Yayınları, 2000, s. 203

[3]Resmî Gazete, 10 Mayıs 1990, Sayı 20514.

[4]Kemal Gözler, a.g.e., s.204

[5]Anayasa Mahkemesinin 10 Ocak 1991 Tarih ve E.1990/25, K.1991/1 Sayılı Kararı, Anayasa Mahkemesi Kararlar Dergisi, Sayı 27, Cilt 1, s.101.

NOT: Tüm hakları yazarına aittir. fatiharas.com adresindeki aktif linki belirtilmek suretiyle alıntı yapılabilir. Ancak, ilgili yazı aynen başka bir ortamda yayınlanamaz. 

06.04.2017

Fatih ARAS

fatih aras

Diğer Makaleler

Call Now Button