İçerik Başlıkları
Sahte Sigorta Bildirgesi ve Resmi Belgede Yalan Beyan Suçuna Neden Olur Mu?
Yargıtay Karar Özeti: Sahte SGK bildirgesi öz ve biçimsel unsurları tam olan bir resmî belge de bulunmadığından, sanığın eylemi resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu da oluşturmaz.
T.C. Yargıtay 11.Ceza Dairesi
Esas:2019-10579 Karar:2023-3144
Karar Tarihi:25.04.2023
Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Denizli 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 14.05.2015 Tarihli ve 2014/414 Esas, 2015/227 Karar Sayılı Kararı ile Özel Belgede Sahtecilik Suçundan
1. Sanık …’in, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine,
2. Sanık …’ün, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 207 nci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları, 58 inci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine,
Karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Katılan vekilinin temyiz isteği; sanık …’e atılı suç sübut bulduğundan cezalandırılması yerine verilen beraat hükmünün usul ve yasaya aykırı olduğuna, sanık … hakkında verilen mahkûmiyet hükmünde hem ceza altı sınırdan tayin olunmak hem de takdiri indirim nedeni uygulanmak suretiyle az ceza verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.
2. Sanık …’ün temyiz isteği; mahkûmiyet kararının usul ve yasaya aykırı olduğuna, delillerin takdirinde hata edildiğine, suç kastının bulunmadığına, suçun unsurları itibarıyla oluşmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının katılan sıfatının bulunmadığına ve lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceğine, re’sen gözetilecek nedenlere ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Mahkemece; sanık …’ün yatalak annesine evinde bakıcılık yapan sanık …’in sanık … ve ailesinden kendisine sigorta yaptırmalarını istediği, bunun üzerine sanık …’ün sanık …’i sigortalı göstermek amacıyla C.. Konfeksiyon adlı iş yeri sahibi olan ve hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen temyiz dışı sanık arkadaşı S.Y.ye teklifte bulunduğu, onun da kabul etmesi üzerine sanık …’i bakıcılık hizmeti nedeniyle sigortalı yapmak yerine bu iş yerinde çalışıyormuş gibi gösterip 15/07/2013 tarihli özel belge niteliğindeki ‘İşe Giriş Bildirgesi’ düzenleyerek internet üzerinden Sosyal Güvenlik Kurumu’na verdikleri, bu şekilde sanık …’ün özel belgede sahtecilik suçunu işlediğinden cezalandırılmasına; sanık …’in savunmasının aksine, üzerine atılı suçu işlediğine dair, her türlü kuşkudan uzak, mahkûmiyetine yeterli, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden beraatine karar verilmiştir.
2. Sanık …’in üzerine atılı suçlamayı kabul etmediği; sanık …’ün ikrar ettiği belirlenmiştir.
3. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Denizli İl Müdürlüğünün durum tespiti raporu, suça konu işe giriş bildirgesi, … hizmet dökümü, kolluk güçlerince tanzim olunan tutanaklar ve sanıkların güncel adlî sicil kayıtları dava dosyasında mevcuttur.
IV. GEREKÇE
A. Sanık … Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
Atılı suçu azmettirmek suretiyle iştirak halinde işlediği iddia olunan sanık hakkında, 5237 sayılı Kanun’un 67 nci maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendi uyarınca, sanık … hakkındaki mahkûmiyet hükmünün beraat eden bu sanık yönünden de dava zamanaşımı süresini kestiği ve bu nedenle sanığın sorgusunun yapıldığı tarihten temyiz inceleme tarihine kadar olağan dava zamanaşımı süresinin gerçekleşmediği belirlenerek yapılan incelemede;
1. Sanık hakkında kurulan hükme yönelik temyiz sebeplerinin incelenmesinde, Mahkemenin gerekçesine olay ve olgular kısmının (1) numaralı paragrafında yer verildiği üzere, beraat hükmünde hukuka aykırılık görülmemiştir.
2. Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
B. Sanık … Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
Sanığın atılı suçtan mahkûmiyetine hükmedilmiş ise de; elektronik ortamda gönderilen işe giriş bildirgesinde, sisteme giriş yapan ilgilinin gerçek kimliği ile işlem yapmakla birlikte verinin içeriğinin doğru olmaması nedeniyle özel belgede fikri sahtecilik suçunu oluşturacağı düşünülebilirse de Türk Ceza Kanununda özel belgede sahtecilik suçunda fikri sahteciliğin cezalandırıldığına dair düzenleme bulunmaması ve elektronik ortamda verilen işe giriş bildirgesinin sahtecilik suçunun maddi konusunu oluşturan belge niteliğini haiz olmaması nedeniyle özel belgede sahtecilik suçunun oluşmayacağı; eyleminin resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu oluşturup oluşturmayacağının değerlendirilmesinde ise, resmi belgeyi düzenleme yetkisine sahip kamu görevlisine yalan bildirimde bulunulmasında kişinin beyanı yeterli olmayıp bu beyanın doğruluğunun kamu görevlisi tarafından araştırılması zorunluluğu mevcut ise kişinin beyanına itibar edilemeyeceği, kişinin bu beyanını içeren belge de ispat aracı olarak kullanılamayacağından, aynı zamanda elektronik ortamdaki veri girişinin muhatabı bilgisayar sistemi olup 5237 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesindeki tanıma uyan bir kamu görevlisi bulunmadığı gibi, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 01.04.2014 tarih ve 2014/153 Karar sayılı kararına göre, bu beyan sonucunda düzenlenen, öz ve biçimsel unsurları tam olan bir resmî belge de bulunmadığından, sanığın eyleminin resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu da oluşturmayacağı, bu nedenle sanığa atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, beraati yerine mahkûmiyetine hükmedilmesi, hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
A. Sanık … Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünün (A) kısmında açıklanan nedenlerle Denizli 6. Asliye Ceza Mahkemesinin, 14.05.2015 tarihli ve 2014/414 Esas, 2015/227 Karar sayılı kararında katılan vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılan vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
B. Sanık … Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünün (B) kısmında açıklanan nedenlerle Denizli 6. Asliye Ceza Mahkemesinin, 14.05.2015 tarihli ve 2014/414 Esas, 2015/227 Karar sayılı kararına yönelik katılan vekili ve sanık …’ün temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, değişik gerekçeyle Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25.04.2023 tarihinde karar verildi.