İçerik Başlıkları
- 1 İş Kazalarında İşverene Rücu
- 1.1 I. GİRİŞ
- 1.2 II. İŞ KAZALARINDA SAĞLANAN SOSYAL GÜVENLİK YARDIMLARI
- 1.3 III. RÜCU DAVALARINDA TAZMİNATIN BELİRLENMESİ
- 1.4 V. RÜCU DAVALARINDA İŞVERENİN KUSUR ORANI VE SORUMLULUĞU
- 1.5 V. RÜCU DAVALARINDA ZAMANAŞIMI VE İŞLEYİŞ
- 1.6 VI. RÜCU DAVALARINA İLİŞKİN YARGITAY UYGULAMALARI
- 1.7 VII. SONUÇ VE DEĞERLENDİRME
İş Kazalarında İşverene Rücu
I. GİRİŞ
Bu bölümde, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) iş kazası ve meslek hastalığı hallerinde işverene rücu hakkı teması işleniyor. Temel çerçeve, 506 sayılı Kanun’dan başlayarak 5510 sayılı Kanun’daki düzenlemelere kadar uzanıyor. Önemli bir yargı kararı olan Anayasa Mahkemesi’nin 23.11.2006 tarihli ve E. 2003/10, K. 2006/106 sayılı kararı, rücu davalarının kapsamına ilişkin dönüm noktası niteliği taşımaktadır. Bu kararda, SGK’nın işverene yönelik rücu haklarının genişletildiği ve işveren üzerindeki yükümlülüklerin netleştiği belirtilmiştir.
Özellikle “sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri miktarla sınırlı” ibaresinin iptali, SGK’nın sigortalı veya hak sahiplerine yaptığı ödemelerin tamamını işverene rücu etme imkânını sağlamıştır. Böylece, kurum zararlarının işverenlere yansıtılması, işverenlerin daha dikkatli ve özenli davranması gerektiği anlayışını güçlendirmiştir.
II. İŞ KAZALARINDA SAĞLANAN SOSYAL GÜVENLİK YARDIMLARI
Bu bölümde, SGK tarafından iş kazası ve meslek hastalığına uğrayan sigortalıya ya da hak sahiplerine sağlanan sosyal güvenlik yardımları iki ana başlıkta incelenmektedir:
- Tedavi ve Yardımlar:
- Sağlık yardımları (tedavi giderleri, tıbbi araç-gereç temini vb.)
- Geçici iş göremezlik ödeneği (sigortalının çalışamadığı dönemde gelir kaybını telafi eder)
- Ölüm durumunda cenaze ödeneği verilmesi.
- Gelir Bağlanması:
- Meslekte kazanma gücünü en az %10 oranında kaybeden sigortalıya sürekli iş göremezlik geliri bağlanması.
- Sigortalının ölümü durumunda, hak sahiplerine ölüm geliri bağlanması.
- Gelir bağlanan kız çocuklarına evlenme ödeneği verilmesi.
Burada dikkat çeken husus, 506 sayılı Kanun’un ek rücu davalarına izin veren düzenlemesinin, 5510 sayılı Kanun ile sınırlandırılmış olmasıdır. Artık işverene açılacak rücu davalarında sadece ilk peşin sermaye değeri esas alınmakta, artışların talep edilmesi engellenmektedir. Bu durum, işveren üzerindeki ek dava yükünü azaltırken, sosyal barışın sağlanmasına katkı sunmaktadır.
III. RÜCU DAVALARINDA TAZMİNATIN BELİRLENMESİ
Rücu davalarında işverenin SGK’ya karşı sorumluluğu “iç tavan” ve “dış tavan” olarak adlandırılan iki temel sınıra göre belirlenir:
- İç Tavan:
- SGK’nın sigortalıya veya hak sahiplerine yaptığı tüm masrafların ve bağlanan gelirin peşin sermaye değeri toplamını ifade eder.
- Dış Tavan:
- Sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebileceği gerçek zararı kapsar.
SGK, iş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle yaptığı tüm ödemelerin (sağlık giderleri, geçici iş göremezlik ödeneği vb.) ve bağlanan gelirlerin (ilk peşin sermaye değeri üzerinden) işverenden tahsilini talep edebilir. Ancak işveren, yalnızca kusur oranı ölçüsünde sorumlu tutulur.
Önemli Yargı Kararları:
- Yargıtay 10. Hukuk Dairesi’nin kararları (2019/2381 ve 2022/3103): İşverenin rücu alacağından sorumluluğu belirlenirken, gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri ile yargılamada hesaplanan gerçek zarar karşılaştırılarak, düşük olan esas alınmalıdır. Bu yaklaşım, işverenin gereksiz yere aşırı yükümlülük altına girmesini engeller.
V. RÜCU DAVALARINDA İŞVERENİN KUSUR ORANI VE SORUMLULUĞU
Rücu davalarında işverenin sorumluluğu, iş kazası veya meslek hastalığında kusur oranına bağlıdır. İşverenin bu davalarda kusursuz olduğunu kanıtlaması oldukça zordur; çünkü iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınması, temel olarak işverenin sorumluluğundadır.
1. Kusur Oranının Belirlenmesi
Kusur oranı, genellikle mahkeme tarafından bilirkişi incelemesi sonucu belirlenir. Bu süreçte şu unsurlar dikkate alınır:
- İşverenin yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği: İş sağlığı ve güvenliği eğitimleri, koruyucu ekipman sağlanması, denetimlerin yapılması gibi önlemler.
- Sigortalının kendi kusuru: İşçinin talimatlara aykırı hareket etmesi veya tehlikeli davranışlarda bulunması.
- Üçüncü şahısların kusuru: Örneğin, makine veya ekipman sağlayıcısının hataları.
Yargıtay Kararları:
- Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (E. 2019/10-2 K. 2020/5): İşveren, iş kazasının önlenmesine yönelik tüm önlemleri aldığını ispat ederse, sorumluluktan kurtulabilir. Ancak bu yükümlülüğün ihlali, işverenin tazminat sorumluluğunu artırır.
2. Paylaştırılmış Sorumluluk
Eğer iş kazası veya meslek hastalığında sigortalı ya da üçüncü bir kişinin de kusuru varsa, bu durum işverenin sorumluluğunu azaltabilir. Örneğin:
- İşçinin %20 kusurlu olduğu bir iş kazasında, işveren yalnızca %80 kusur oranı üzerinden rücu alacağıyla sorumlu tutulur.
3. İşverenin Sigortalılık Durumu
İşverenin çalışanı SGK’ya bildirmiş olması da sorumluluğu etkiler. Eğer işçi, kayıt dışı çalıştırılmışsa:
- İşverenin sorumluluğu artar ve SGK’nın yaptığı tüm ödemeler işverene rücu edilir. Bu durum, işveren için ağır mali sonuçlar doğurabilir.
V. RÜCU DAVALARINDA ZAMANAŞIMI VE İŞLEYİŞ
Rücu davalarında, SGK’nın işverene karşı dava açma hakkı zamanaşımına tabidir.
1. Zamanaşımı Süresi
- 5510 sayılı Kanun’un 93. maddesine göre, SGK’nın rücu alacağına ilişkin davalarda genel zamanaşımı süresi 10 yıl olarak belirlenmiştir. Bu süre, iş kazasının meydana geldiği tarihten itibaren işlemeye başlar.
- Ancak, sigortalıya veya hak sahiplerine gelir bağlanmışsa, zamanaşımı süresi gelir bağlama işleminin kesinleştiği tarihten itibaren başlar.
2. Zamanaşımı Süresinin Kesilmesi
SGK tarafından işverene yapılan ihtar veya talepname, zamanaşımı süresini keser. Ayrıca:
- SGK’nın sigortalıya veya hak sahiplerine ödemeleri devam ettiği sürece, zamanaşımı süresi kesintiye uğrar.
- Bu durum, SGK’ya işverene karşı açtığı davalarda avantaj sağlar.
3. Dava Sürecindeki Aşamalar
Rücu davaları, genellikle şu aşamalardan geçer:
- Bilirkişi Raporu: İş kazası veya meslek hastalığına ilişkin kusur oranlarının tespiti.
- Peşin Sermaye Değerinin Hesaplanması: SGK tarafından yapılan ödemeler ve bağlanan gelirlerin toplamı dikkate alınır.
- Mahkeme Kararı: Mahkeme, kusur oranına göre SGK’nın talep ettiği tazminat miktarını belirler.
VI. RÜCU DAVALARINA İLİŞKİN YARGITAY UYGULAMALARI
Yargıtay kararları, SGK’nın işverene rücu davalarında uygulamanın netleşmesini sağlamaktadır. Önemli içtihatlar, özellikle şu konularda yol gösterici olmuştur:
1. Kayıt Dışı İstihdamın Sonuçları
- Yargıtay, kayıt dışı istihdamın hem iş kazası hem de meslek hastalıklarında işveren aleyhine ciddi sonuçlar doğuracağına hükmetmiştir.
- İşverenin SGK’ya eksik prim bildiriminde bulunması durumunda da, SGK’nın yaptığı tüm ödemelerin rücu edilebileceği belirtilmiştir.
2. Peşin Sermaye Değerinin Hesaplanması
- Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nin 2018/5019 E. ve 2020/1576 K. sayılı kararı: İşverene rücu edilen peşin sermaye değerinin, sigortalıya bağlanan gelirin başladığı tarihteki değer üzerinden hesaplanması gerektiğine hükmetmiştir. Bu karar, işverenin aşırı yükümlülük altına girmesini önlemiştir.
3. Hakkaniyet İlkesi
- Yargıtay, SGK’nın rücu davalarında hakkaniyet ilkesini gözetmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Özellikle işverenin ağır kusurunun bulunmadığı hallerde, rücu alacağının azaltılması yoluna gidilebilir.
VII. SONUÇ VE DEĞERLENDİRME
SGK’nın iş kazası ve meslek hastalığı hallerinde işverene karşı rücu davaları, işverenlerin yükümlülüklerini yerine getirmesini sağlamak açısından kritik bir öneme sahiptir. Ancak, bu davalarda:
- İşverenin yükümlülükleri: İş sağlığı ve güvenliği önlemleri ve çalışanların sigortalı olarak çalıştırılması.
- SGK’nın hesaplama yöntemleri: Peşin sermaye değeri ve kusur oranının doğru tespit edilmesi.
- Yargı kararlarının rolü: Hakkaniyetin sağlanması ve işveren üzerindeki yükün sınırlandırılması.
İşverenlerin, olası iş kazaları ve meslek hastalıklarının önüne geçmek için iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini eksiksiz uygulaması ve çalışanlarını SGK’ya eksiksiz bildirmesi hem mali yüklerden kurtulmalarını hem de iş barışını korumalarını sağlayacaktır.