0312 911 83 10
·
av.fatiharas@gmail.com
·
Pzt-Cuma 09:00-18:00
DANIŞMANLIK

VUK Madde 101 – Bilinen Adresler

VUK Madde

VUK Madde 101 – Bilinen Adresler:

Bu Kanuna göre bilinen adresler şunlardır:

1. Mükellef tarafından işe başlamada veya adres değişikliğinde bildirilen işyeri adresleri,

2. Yoklama fişinde veya ilgilinin imzası bulunmak şartıyla yetkili memurlar tarafından bir tutanakla tespit edilen işyeri adresleri,

3. 25/4/2006 tarihli ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununa göre oluşturulan adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi.

Birinci fıkranın (1) ve (2) numaralı bentlerinde yazılı bilinen adreslerden tarih itibarıyla tebligat yapacak makama en son olarak bildirilmiş veya bu makamca tespit edilmiş olanı dikkate alınır ve tebliğ öncelikle bu adreste yapılır.

İşyeri adresinde tebliğ yapılacak olanların bu adresinde bulunamaması, işin bırakılması veya işin bırakılmış addolunması hallerinde tebliğ, gerçek kişilerde kendisinin, tüzel kişilerde bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerinden birinin, tüzel kişiliği olmayan teşekküllerde ise bunları idare edenler veya varsa temsilcilerinden herhangi birinin adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinde yapılır.

İşyeri adresi olmayanlara tebliğ, doğrudan adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinde yapılır.

danıştay

VUK Madde 101 – Bilinen Adresler ile İlgili Danıştay Kararları

T.C DANIŞTAY
.Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas: 2020/ 1016
Karar: 2022 / 6
Karar Tarihi: 19.01.2022

ÖZET: Ödeme emri içeriği vergi ve cezaların takdir komisyonu kararlarına dayandığı görülmektedir. Bu nedenle davacının takdir komisyonuna sevk tarihi, takdir komisyonu kararlarının vergi dairesine tevdi tarihi, ihbarnamelerin ilanen tebliğ tarihi dikkate alınarak olayda tarh/ceza zamanaşımının bulunup bulunmadığı hususunda inceleme ve değerlendirme yapılmalıdır. Zamanaşımının bulunmadığının tespiti halinde ise davacı şirketin tasfiye işlemlerinin yürütüldüğü adresin davalı idareye bildirilip bildirilmediği, böyle bir bildirimin yapıldığının tespiti halinde de bu adresin 213 sayılı Kanun’un ilgili maddesinin ikinci fıkrasının 7061 sayılı Kanun’un ilgili maddesiyle değiştirilmeden önceki halinde sayılan ve davalı idarece nazara alınacak bilinen adres niteliğinde olup olmadığının değerlendirilmesi ve ulaşılacak sonuca göre ilanen tebliğe ilişkin 213 sayılı Kanun’un ilgili maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin ve ilanen yapılan tebligatın aynı Kanun’un ilgili maddesinde düzenlenen şekle uygun olup olmadığının da ayrıca irdelenmesi gerekmektedir. Davalının temyiz isteminin kabulüne karar verilmiştir.

 

T.C DANIŞTAY
3.Daire
Esas: 2013/ 88
Karar: 2015 / 3743
Karar Tarihi: 26.05.2015

ÖZET: İzmir 1. Vergi Mahkemesi kararıyla; borçlu şirket adına düzenlenen ve ilk vergi ve ceza ihbarnamelerinin şirket müdürüne tebliğ edildiği adres davalı idarenin bilgisi dahilinde olup, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 101 ‘inci maddesi uyarınca şirketin kanuni temsilcisinin adresi bilinen adres kapsamında sayılacağından, vergi borçlusu şirkete ait (2) no.lu ihbarnamelerin söz konusu adreste tebliğine çalışılmadan şirketin ticaret siciline kayıtlı adresinde tebliğ edilememesi neden gösterilerek ilan yoluyla tebliğinde hukuka uygunluk bulunmadığı, bu durumda usulüne uygun kesinleşmeyen vergi ve cezaların tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emirlerinin de hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle ödeme emirlerini iptal etmiştir. Mahkeme kararlarının Danıştay tarafından bozulması halinde, mahkemelerce bozmaya ilişkin kararlar üzerine yeniden verilen kararlara karşı yapılan temyiz başvurularının, bozma kararındaki esaslara uyulup uyulmadığı yönünden incelenebileceği, temyiz istemine konu yapılan kararın Danıştay Üçüncü Dairesinin kararındaki esaslar doğrultusunda verildiği anlaşıldığından, temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler sözü edilen kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına karar verilmiştir.

 

T.C DANIŞTAY
3.Daire
Esas: 2006/ 4002
Karar: 2007 / 2453
Karar Tarihi: 20.09.2007

ÖZET: Yapılan araştırma ve yoklamalar sonucunda tarh dosyasında bulunan iş yeri ve ikamet adresleri ile sonradan tespit edilen başka adresinde bulunamayan ve bu nedenle işi bırakmış addolunarak mükellefiyet kaydı vergi dairesince resen silinen davacı şirkete ihbarnamelerin usule uygun olarak ilan yoluyla duyurulmasında ve kesinleşen kamu alacağının ödeme emriyle istenmesinde yasaya aykırılık bulunmadığından davanın reddi gerekir.

fatih aras

Diğer Makaleler

Call Now Button