VUK Madde 367 Bazı Kaçakçılık Suçlarının Cezalandırılmasında Usul
Yaptıkları inceleme sırasında 359 uncu maddede yazılı suçların işlendiğini tespit eden Vergi Müfettişleri ve Vergi Müfettiş Yardımcıları tarafından ilgili rapor değerlendirme komisyonunun mütalaasıyla doğrudan doğruya ve vergi incelemesine yetkili olan diğer memurlar tarafından ilgili rapor değerlendirme komisyonunun mütalaasıyla vergi dairesi başkanlığı veya defterdarlık tarafından keyfiyetin Cumhuriyet başsavcılığına bildirilmesi mecburidir.
359 uncu maddede yazılı suçların işlendiğine sair suretlerle ıttıla hasıl eden Cumhuriyet başsavcılığı hemen ilgili vergi dairesini haberdar ederek inceleme yapılmasını talep eder.
Kamu davasının açılması, inceleme neticesinin Cumhuriyet başsavcılığına bildirilmesine talik olunur.
359 uncu maddenin (ç) ve (d) fıkralarında yazılı suçların işlendiğinin inceleme sırasında tespiti halinde incelemenin tamamlanması beklenmeksizin, sair suretlerle öğrenilmesi halinde ise incelemeye başlanmaksızın Vergi Müfettişleri ve Vergi Müfettiş Yardımcıları tarafından bu tespitlere ilişkin rapor düzenlenir ve rapor değerlendirme komisyonunun mütalaasıyla birlikte keyfiyet Cumhuriyet başsavcılığına bildirilir. Kamu davasının açılması için incelemenin tamamlanması şartı aranmaz.
359 uncu maddede yazılı suçlara ilişkin yürütülmekte olan soruşturma veya kovuşturmalarda mütalaaya konu fiilin, başka bir kişi tarafından veya başka bir kişiyle birlikte gerçekleştirildiğinin ortaya çıkması durumunda, bu kişi bakımından kamu davası açılması için rapor düzenlenmesi ve mütalaa verilmesi şartı aranmaz.
359 uncu maddede yazılı suçlardan dolayı cezaya hükmedilmesi, vergi ziyaı cezası veya usulsüzlük cezalarının ayrıca uygulanmasına engel teşkil etmez.
VUK Madde 367 Kanun Gerekçesi
(213 SAYILI VERGİ USUL KANUNU’NUN 367. MADDESİNDE DEĞİŞİKLİK YAPAN 7318 SAYILI VERGİ USUL KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN’UN 5. MADDESİNİN GEREKÇESİDİR.)
MADDE 5- Maddeyle, 359 uncu maddenin (ç) fıkrasında yazılı suçların işlendiğinin inceleme sırasında tespiti halinde incelemenin tamamlanması beklenmeksizin, sair suretlerle öğrenilmesi halinde ise incelemeye başlanmaksızın Vergi Müfettişleri ve Vergi Müfettiş Yardımcıları tarafından bu tespitlere ilişkin olarak rapor düzenlenmesi, rapor değerlendirme komisyonunun mütalaasıyla birlikte keyfiyetin Cumhuriyet başsavcılığına bildirilmesi ve kamu davasının incelemenin tamamlanması beklenmeden açılabilmesi sağlanmaktadır.
—————————
(213 SAYILI VERGİ USUL KANUNU ‘NUN 140. MADDESİNDE DEĞİŞİKLİK YAPAN 646 SAYILI VERGİ DENETİM KURULU BAŞKANLIĞININ KURULMASI AMACIYLA BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME’NİN 4. MADDESİNİN GEREKÇESİDİR.)
MADDE 4 – Madde ile, 213 sayılı Vergi Usul Kanununda vergi denetim elemanlarının tek unvan altında birleştirilmesi çerçevesinde düzenlemeler yapılmaktadır.
——————————–
(213 SAYILI VERGİ USUL KANUNU ‘NUN 367. MADDESİNDE DEĞİŞİKLİK YAPAN 6009 SAYILI GELİR VERGİSİ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN’UN 13. MADDESİNİN GEREKÇESİDİR.)
(TASARININ 16. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 13. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.)
MADDE 16 – Madde ile; yaptıkları inceleme sırasında 359 uncu maddede yazılı suçların işlendiğini tespit eden maliye müfettişleri, hesap uzmanları ile bunların yardımcıları ve gelirler kontrolörleri ile stajyer gelirler kontrolörlerine ilgili rapor değerlendirme komisyonunun mütalaasıyla doğrudan doğruya ve vergi incelemesine yetkili olan diğer memurlar taralından ilgili rapor değerlendirme komisyonunun mütalaasıyla vergi dairesi başkanlığı veya defterdarlık aracılığıyla, keyfiyetin Cumhuriyet başsavcılığına bildirilmesi esası düzenlenmektedir.
VUK Madde 367 Bazı Kaçakçılık Suçlarının Cezalandırılmasında Usul ile ilgili Yargıtay Kararları
T.C. Yargıtay 11.CEZA DAİRESİ Esas:2017-9366 Karar:2021-8683 Karar Tarihi:18.10.2021
ÖZET: İddianameye konu olan sahte fatura kullanma suçu yönünden sanık hakkında 213 sayılı VUK’nin 367. maddesi gereğince dava şartı olan mütalaanın verilip verilmeyeceğinin Vergi Dairesi Başkanlığından sorulması, verilmeyeceğinin anlaşılması durumunda davanın düşmesine karar verilmesi gerekeceği gözetilmeden, dava açılmayan sahte fatura düzenleme suçundan mahkûmiyet hükmü kurulması isabetsizdir.
T.C. Yargıtay 11.CEZA DAİRESİ Esas:2017-9305 Karar:2021-5409 Karar Tarihi:17.06.2021
ÖZET: Sanık hakkında 2010, 2011 ve 2012 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçundan da kamu davası açılmış ise de; vergi suçu raporunda 2010-2011-2012 takvim yıllarında sahte fatura düzenlendiğinin belirtilmesine rağmen sanık hakkında bu rapora aykırı olarak yalnızca 2012 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan mütalaa verilmiş olduğu, 2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından verilmiş bir mütalaa bulunmadığı anlaşıldığından, mahkeme tarafından öncelikle 2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından 213 sayılı VUK’nin 367. maddesi gereğince dava şartı olan mütalaanın verilip verilmeyeceğinin Vergi Dairesi Başkanlığından sorulması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, dava şartı olan rapor değerlendirme komisyonu mütalaası alınmadan yargılamaya devamla bu takvim yılları bakımından hükümler kurulması bozmayı gerektirmiştir.
T.C. Yargıtay 11.CEZA DAİRESİ Esas:2017-13833 Karar:2019-6520 Karar Tarihi:23.09.2019
ÖZET: 2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçu yönünden; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 4369 sayılı Kanun ile değişik ilgili maddesinde onsekiz aydan üç yıla kadar hapis cezası öngörülmüş olup, aynı eylemin düzenlendiği … tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun’un ilgili maddesi ile değişik 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun ilgili maddesinde ise üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası öngörüldüğü ve sanığın … Konfeksiyon ve Tekstil Mak.San.Tic.Ltd.Şti.’nin yetkilisi sıfatıyla düzenlediği son faturanın … tarihli olduğu nazara alındığında, sahte fatura düzenleme suçunun cezasının alt sınırının … ay hapis olduğu ve temel cezanın teşdiden uygulandığına ilişkin bir gerekçe de gösterilmemesine rağmen, temel cezanın üç yıl hapis cezası olarak takdir edilmesi suretiyle fazla ceza tayini bozmayı gerektirmiştir.
T.C. Yargıtay 11.CEZA DAİRESİ Esas:2016-8203 Karar:2019-6441 Karar Tarihi:19.09.2019
ÖZET: Faturaları düzenleyen şirketler ile sanığın şirketine ait ticari defterler ve belgeler üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması, sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hükümler kurulması bozmayı gerektirmiştir.
T.C. Yargıtay 11.CEZA DAİRESİ Esas:2017-3580 Karar:2019-3909 Karar Tarihi:16.04.2019
ÖZET: Defter ve belgeleri gizleme suçunun, varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesine yetkili kimselere ibraz edilmemesi ile oluştuğu, 213 sayılı VUK’nin ……. maddesi uyarınca defter ve belgelerin ait olduğu yılı takip eden takvim yılından başlamak üzere 5 yıl saklama ve tekrar istendiğinde ibraz edilme zorunluluğu bulunduğu, tüzel kişilerin defter ve belgelerinin, tüzel kişinin yetkilisinden istenmesi gerektiği, iş yerini sonradan devralan kişilerin sorumlu tutulması için belgelerin kendilerine devredilmiş olması gerektiği, dosyada mevcut, ….27. Noterliği’nin, 22.01.2008 tarih, ……… yevmiye sayılı limited şirket hisse devir senedinden, şirket müdürü olan sanık …’nun, şirketteki hisselerinin tamamını diğer sanık …’e devrettiğinin ancak müdürlük yetkisinin kaldırıldığına ve sanık …’in müdür olarak seçildiğine dair ilan edilen bir karar bulunmadığının anlaşılması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından; suç tarihinde sanık …’nun şirketi temsil yetkisinin devam edip etmediğinin, anılan şirketin yasal defter ve belgelerinin sanıklardan hangisinde bulunduğunun tespiti için suç tarihinde şirketin ortağı olan …’in tanık olarak dinlenilmesi, sanıklar arasında defter ve belgelerin teslimine dair tutanak hazırlanıp hazırlanmadığının araştırılması ve toplanan delillerin sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile hükümler kurulması, bozmayı gerektirmiştir.