0312 911 83 10
·
av.fatiharas@gmail.com
·
Pzt-Cuma 09:00-18:00
DANIŞMANLIK

Yargıtay Kararı: Üzerine Kurulan Şirketin Sahte Fatura Düzenlemesi

yargıtay kararı

Yargıtay Kararı: Üzerine Kurulan Şirketin Sahte Fatura Düzenlemesi

Karar Özeti: Üzerine şirket kurulan ev hanımı sahte fatura kullanma suçundan yargılanırken, muhasebeci ve diğer ilgililer tanık olarak dinlenilmeden mahkumiyet kararı verilemez.

T.C. Yargıtay 11.CEZA DAİRESİ Esas:2017-15364 Karar:2021-7574 Karar Tarihi:30.09.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : Sahte fatura kullanma

HÜKÜMLER : Mahkumiyet

A) Sanık … hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafisinin temyizinin incelenmesinde:

Gerekçeli karar başlığında “2009” şeklinde yanlış gösterilen suç tarihinin, suça konu faturaların gelir vergisinde de kullanılması nedeniyle, Mahkemece “16.03.2010” olarak düzetilmesi; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.

Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanık müdafisinin diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;

Sanık hakkında TCK’nin 43. maddesi gereğince yapılan artırım sonucunda hükmedilen hapis cezasının “3 yıl 9 ay” yerine “37 yıl 9 ay” olarak yanlış gösterilmesi,

Yasaya aykırı, sanık müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının 2. paragrafından “37 er yıl 9 ay” ibaresinin çıkartılıp yerine “üçer yıl dokuz ay” ibaresinin yazılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

B) Sanık … hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafisinin temyizinin incelenmesinde:

1) Sanık hakkında “2009 takvim yılında sahte fatura kullanma” suçundan açılan kamu davasında; sanığın savunmasında, ev hanımı olduğunu, ortağı olduğu adi ortaklığın mali işleri ile ilgilenmediğini beyan etmesi karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından; sanığın ortağı olduğu olduğu adi ortaklığın beyannamelerini düzenleyen, vergisel işlemlerini yerine getiren muhasebeci ile, suça konu faturaları düzenleyen şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK’nin 46 ve 48. maddeleri uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmeleri; kendilerinden, sözü edilen faturaları kime verdikleri/kimden aldıkları, sanığı tanıyıp tanımadıkları ve faturaların verilmesi/alınması konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulmasından sonra sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyet hükmü kurulması,

2) Kabule göre de;

a) Sanık hakkında TCK’nin 43. maddesi gereğince yapılan artırım sonucunda hükmedilen hapis cezasının “3 yıl 9 ay” yerine “37 yıl 9 ay” olarak yanlış gösterilmesi,

b) “16.03.2010” olan suç tarihinin gerekçeli karar başlığında yanlış gösterilmesi,

c) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 30.09.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

fatih aras

Diğer Makaleler

Call Now Button