İçerik Başlıkları
İş Sözleşmesinin Sağlık Nedeniyle Feshi
I- GİRİŞ
İşçi ve işveren taraflarının karşılıklı anlaşmaları ile sona erdirilebilen iş sözleşmeleri, belirli süreli olması durumunda sürenin sonunda kendiliğinden sona ermektedir. Aynı zamanda, iş sözleşmeleri fesih bildirimi yoluyla da sona erdirilebilir. Belirsiz süreli iş sözleşmelerinde, fesih bildirimi belirli bir süre önceden haber verilerek yapılırken, belirli ve belirsiz süreli iş sözleşmelerinde haklı sebeplerin varlığı halinde de fesih gerçekleştirilebilir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24 ve 25. maddelerinde, işçi ve işverenin haklı nedenle derhal fesih hakkı sağlık sebepleri, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve zorlayıcı sebepler olarak düzenlenmiştir. Bu makalede, sağlık nedenleriyle işçi ve işverenin derhal fesih hakları, her iki taraf açısından detaylı bir şekilde incelenecektir.
II- SAĞLIK SEBEPLERİ NEDENİYLE FESİH
A- İŞÇİNİN SÖZLEŞMEYİ FESHİ
Süresi belirli olsun veya olmasın, işçi, aşağıdaki durumlarda iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir:
- İşin Niteliğinden Kaynaklanan Sağlık Tehlikesi: İşçinin yaptığı iş, işin niteliğinden doğan sebeplerle sağlık veya yaşamı için tehlike oluşturuyorsa, işçi iş sözleşmesini feshedebilir. Bu tehlike, işçinin yaşamının ve sağlığının ileride karşılaşacağı istenmeyen durumlar, giderilemeyecek zararlar, ölüm veya ciddi yaralanma riskleri anlamına gelir. Tehlikenin varlığı, işçinin yaşı, fiziksel ve sağlık durumu gibi sübjektif koşullar da dikkate alınarak belirlenmelidir. Kanun, tehlikenin geçici veya kalıcı olmasına bakmaksızın, tehlike varsa işçinin sözleşmeyi feshetmesine olanak tanır.
- Bulaşıcı veya İşle Bağdaşmayan Hastalık: İşveren veya diğer bir işçinin bulaşıcı veya işle bağdaşmayan bir hastalığa yakalanması durumunda, işçi bu kişilerle sürekli ve doğrudan temas halinde ise iş sözleşmesini feshedebilir. Burada önemli olan, hastalığın işçinin sağlığı için ciddi bir tehlike oluşturmasıdır. Örneğin, verem ve bazı deri hastalıkları gibi hastalıklar bu kapsama girer. İşçi, bu kişilere nadiren temas ediyorsa, bu koşul gerçekleşmiş sayılmaz. İşçinin kendi hastalığı bu fıkra kapsamında değerlendirilmez; bu durumda işverenin fesih hakkı doğar ve işçi kıdem tazminatına hak kazanır.
B- İŞVERENİN SÖZLEŞMEYİ FESHİ
İşveren, belirli süreli olsun veya olmasın, aşağıdaki durumlarda iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir:
- İşçinin Kusurundan Kaynaklanan Devamsızlık: İşçinin kastı, düzensiz yaşam tarzı veya içkiye düşkünlüğü nedeniyle hastalanması veya sakatlanması durumunda, bu sebeple oluşan devamsızlık ardı ardına üç iş günü veya bir ayda beş iş gününden fazla sürerse, işveren iş sözleşmesini feshedebilir. İşçinin kastı, hastalık veya sakatlığa yol açan durumu bilerek ve isteyerek gerçekleştirmesini ifade eder. Bu durumda işverenin fesih hakkı doğabilmesi için, işçinin devamsızlığının belirtilen süreleri aşması gerekmektedir. Tatil günleri devamsızlık süresine dahil edilmez.
- Tedavi Edilemeyen Hastalık: İşçinin tedavi edilemeyecek nitelikte bir hastalığa yakalanması ve bu hastalığın işyerinde çalışmasında sakınca oluşturduğunun sağlık kurulu raporu ile belirlenmesi durumunda, işveren iş sözleşmesini feshedebilir. Burada üç koşul bir arada bulunmalıdır: işçinin tedavi edilemeyen bir hastalığa yakalanmış olması, bu hastalığın işyerinde çalışmasında sakınca oluşturması ve sağlık kurulu raporuyla belgelenmesi. Örneğin, bazı kanser türleri ve AIDS bu tür hastalıklara örnek verilebilir. Sağlık kurulu raporu dışındaki raporlar fesih için geçerli sayılmaz.
- Hastalık, Kaza, Doğum ve Gebelik: İşçinin hastalık, kaza, doğum ve gebelik gibi nedenlerle devamsızlığı, işyerindeki çalışma süresine göre belirlenen bildirim sürelerini altı hafta aşarsa, işveren iş sözleşmesini feshedebilir. Doğum ve gebelik hallerinde, bu süre doğum izninin bitiminden sonra başlar. Kanunun öngördüğü süreleri aşmayan devamsızlık, fesih hakkı doğurmaz; bu sürelerin aşılması durumunda işverenin fesih hakkı doğar. Bildirim süreleri işçinin işyerindeki çalışma süresine göre belirlenir ve iş sözleşmesi ile artırılabilir. Eğer sözleşme ile bildirim süreleri artırılmışsa, fesih hakkı bu sürelerin üzerine eklenen altı haftanın aşılması halinde doğar. Doğum ve gebelik hallerinde, kadın işçinin doğum izni süresi dikkate alınarak bildirim süresi belirlenir ve artırılmış süreler de fesih için geçerli sayılır.
III- SONUÇ
4857 sayılı İş Kanunu’nun 24 ve 25. maddelerinde, işçi ve işveren açısından sağlık nedenleriyle haklı nedenle derhal fesih hakkı düzenlenmiştir. İş sözleşmesinin konusu olan işin yapılmasının işin niteliğinden doğan bir sebeple işçinin sağlığı veya yaşayışı için tehlikeli olması, işçinin sürekli olarak yakından ve doğrudan buluşup görüştüğü işverenin veya başka bir işçinin bulaşıcı veya işçinin işi ile bağdaşmayan bir hastalığa tutulması halinde, işçi iş sözleşmesini feshedebilir. Aynı şekilde, işçinin kendi kastından veya düzensiz yaşam tarzından kaynaklanan hastalık veya sakatlık durumlarında, işçinin devamsızlığı belirli süreleri aşarsa, işveren iş sözleşmesini feshedebilir. Tedavi edilemeyen hastalık durumunda ise, işverenin fesih hakkı doğar. Hastalık, kaza, doğum ve gebelik gibi hallerde, işverenin iş sözleşmesini bildirimsiz olarak fesih hakkı, belirtilen hallerin işçinin işyerindeki çalışma süresine göre hesaplanacak bildirim sürelerini altı hafta aşmasından sonra doğar. İşçi ve işveren tarafından bu gerekçelerle yapılan fesihler sonrasında, diğer koşullar yerine getirilmişse, işçi kıdem tazminatına hak kazanır.
Sonuç olarak, 4857 sayılı İş Kanunu’nun ilgili maddeleri, hem işçi hem de işverenin sağlık nedenleriyle haklı fesih haklarını detaylı bir şekilde düzenlemekte ve her iki tarafın da haklarını korumaktadır.