0312 911 83 10
·
av.fatiharas@gmail.com
·
Pzt-Cuma 09:00-18:00
DANIŞMANLIK

Limited Şirket Ortaklarının Bilgi Alma ve İnceleme Hakkı

Limited Şirket Ortaklarının Bilgi Alma ve İnceleme Hakkı

Limited Şirket Ortaklarının Bilgi Alma ve İnceleme Hakkı

Giriş

Türkiye’de en yaygın şirket türlerinden biri olan limited şirketler, ekonomik faaliyetlerin önemli bir motorunu oluşturmaktadır. Bir veya daha fazla gerçek veya tüzel kişi tarafından kurulan bu şirketler, kanunen yasak olmayan her türlü ekonomik amaç için faaliyet gösterebilir. Limited şirketlerin yönetim ve temsili, şirket sözleşmesi ile düzenlenmekle birlikte, bu görev genellikle müdür veya müdürler kurulu tarafından yerine getirilir. Bu yapıda, ortakların şirketin işleyişi hakkında bilgi sahibi olması ve belirli konularda inceleme yapabilmesi, hem kendi menfaatlerinin korunması hem de şirket içi şeffaflığın sağlanması açısından büyük önem taşır.

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) , limited şirket ortaklarının bu hayati hakkını 614. maddesinde detaylı bir şekilde düzenleyerek, ortaklara modern şirketler hukuku anlayışında geniş bir bilgi alma ve inceleme hakkı tanımayı amaçlamıştır. Bu makalede, limited şirket ortaklarının bu temel hakkının niteliği, kapsamı, kullanım şekli, sınırları ve hakkın engellenmesi durumunda başvurulabilecek hukuki yollar, güncel mevzuat ve bilimsel görüşler ışığında kapsamlı bir şekilde incelenecektir. Amaç, limited şirket ortaklarının bu konudaki bilinç düzeyini artırmak ve haklarını etkin bir şekilde kullanmalarına katkıda bulunmaktır.

Bilgi Alma ve İnceleme Hakkının Niteliği

Limited şirket ortaklarının bilgi alma ve inceleme hakkı, TTK m. 614/1 hükmü gereğince her ortağın, müdürlerden şirketin bütün işleri ve hesapları hakkında bilgi vermelerini isteme ve belirli konularda inceleme yapma yetkisini ifade eder. Bu hak, ortaklık sıfatının kazanılmasıyla doğar ve bu sıfat devam ettiği sürece kullanılabilir.

Bilgi alma hakkı, ortağın şirketin genel durumu, mali yapısı, geleceğe yönelik planları ve alınan kararlar gibi konularda pasif bir şekilde bilgi edinme yetkisini ifade eder. Bu hak, soru sormak suretiyle kullanılabileceği gibi, müdürlerin sunacağı rapor ve belgeler aracılığıyla da gerçekleşebilir. İnceleme hakkı ise, ortağın belirli konularda aktif bir şekilde şirket kayıt ve belgelerini inceleyerek bilgi edinme yetkisini ifade eder. TTK m. 614/1, bilgi alma hakkının kapsamını inceleme hakkına göre daha geniş tutarak, ortaklara şirketin bütün işleri ve hesapları hakkında bilgi alma imkanı tanırken, inceleme hakkının ancak belirli konular için kullanılabileceğini vurgular.

Bu iki hak, birbirini tamamlayıcı niteliktedir. Ortak, önce bilgi alma hakkını kullanarak genel bir fikir edinebilir, ardından edindiği bilgiler doğrultusunda belirli konularda inceleme yapma ihtiyacı duyabilir. Kanun, bu hakların hem bağımsız olarak hem de birlikte kullanılabileceğini öngörmektedir.

Bilgi Alma ve İnceleme Hakkının Kapsamı ve Konusu

TTK m. 614/1, ortaklara şirketin bütün işleri ve hesapları hakkında bilgi alma imkanı tanıyarak, bu hakkın kapsamını oldukça geniş çizmektedir. Bu ifade, şirketin doğrudan faaliyetleriyle ilgili her türlü iş ve işlemi (şirketin durumu, mali ve ekonomik durumu gibi) ve bütün mali kayıtlarını (banka hesapları, gelir gider tabloları, kar zarar hesapları vb.) kapsamaktadır.

Bilgi alma hakkının konusu, bunlarla sınırlı olmamak üzere aşağıdaki hususları da içerir:

  • Alınmış ve alınacak kararlar.
  • Şirketteki gelişmeler.
  • Finansal tablolar ve faaliyet raporları.
  • Toplantı notları ve zabıtlara.
  • Mali yükümlülükler.
  • Araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) çalışmaları ve bunlara ilişkin masraflar.
  • Şirketin başka kişi veya şirketlerle olan anlaşmaları ve sözleşmeleri.
  • Gelecekteki planlar ve stratejiler.

İnceleme hakkı ise, ortağın bu bilgilere dayalı olarak belirli konuları daha detaylı bir şekilde inceleme yetkisini ifade eder. Ortak, şirketin tutmakla yükümlü olduğu defterleri (yevmiye defteri, defteri kebir, envanter defteri, pay defteri, genel kurul toplantı ve müzakere defteri, yönetim kurulu karar defteri gibi) ve yazışmaları inceleyebilir. Uygulamada, şirketin mali durumuna ilişkin borç ve alacak kayıtları, banka hesap ekstreleri, ortaklar cari hesap kayıtları ve şirket mizanları da inceleme hakkına konu olabilmektedir.

Bilgi alma ve inceleme hakkının kapsamının belirlenmesinde özellik arz eden bazı durumlar bulunmaktadır:

  • Müdürler Hakkında Bilgi Talebi: Ortaklar, müdürlerin görevlerini yerine getirme şekillerini etkileyen kişisel nitelikteki özellikleri hakkında bilgi talep etme hakkına sahiptir. Bu kapsamda müdürlerin eğitim durumları, sağlık durumları ve aldıkları ücretler gibi konularda bilgi istenebilir.
  • Gizli Yedek Akçeler Hakkında Bilgi Talebi: TTK’da limitet şirketlerde yedek akçelere ilişkin özel bir düzenleme bulunmamakla birlikte, anonim şirketlere ilişkin hükümlere atıf yapılmaktadır. Kanuni düzenlemeye göre herhangi bir kısıtlama bulunmadığından, ortakların gizli yedek akçeler hakkında da bilgi alma hakkının olduğu kabul edilmektedir.
  • Bağlı İşletmeler Hakkında Bilgi Talebi: Limitet şirketlerde ortakların bağlı işletmeler hakkında bilgi alma hakkına ilişkin açık bir düzenleme olmamasına rağmen, anonim şirketlerdeki düzenlemelerin kıyasen uygulanması gerektiği görüşü hakimdir. Bu kapsamda, hakim şirketin bağlı şirketlerle olan ortaklığından kaynaklanan mali ve hukuki işler bilgi alma hakkının konusunu oluşturmaktadır. Ancak, bağlı şirketlerin belgeleri üzerinde inceleme yapılıp yapılamayacağı konusunda doktrinde görüş ayrılıkları bulunmaktadır. Bir görüşe göre inceleme yapılamazken, diğer bir görüş bilgi alma hakkının etkin kullanılabilmesi için incelemenin de mümkün kılınması gerektiğini savunmaktadır.

Bilgi alma ve inceleme hakkı kullanılırken, talep edilen bilgilerin ortaklık sıfatı ile bağlantılı olması gerekmektedir. Ortağın kişisel akademik çalışması gibi şirketle ilgisi olmayan konularda bilgi talep etmesi hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilebilir. Ayrıca, inceleme hakkı mevcut ve tutulması zorunlu olan ancak henüz tutulmamış bilgi ve belgeleri de kapsar.

şirket avukatı

Bilgi Alma ve İnceleme Hakkının Kullanılması

TTK m. 614’te bilgi alma ve inceleme hakkının nasıl kullanılacağına dair özel bir şekil şartı öngörülmemiştir. Ortak, talebini sözlü veya yazılı olarak müdürlere iletebilir. Ancak, ispat hukuku açısından talebin yazılı olarak yapılması ve talep edilen bilgi ve belgelerin açık ve somut bir şekilde belirtilmesi faydalıdır.

Hakkın kullanımında herhangi bir menfaat şartı aranmamaktadır. Ortak, şirketle ilgili bilgi edinmek istemesi yeterlidir. Ancak, hakkın dürüstlük kurallarına uygun olarak kullanılması zorunludur.

Bilgi alma hakkı, her zaman kullanılabilir ve genel kurul toplantısında kullanma zorunluluğu yoktur. Ortak, talebini genel kurul öncesinde, sırasında veya sonrasında iletebilir. Ancak, genel kurul toplantısı sırasında yapılan bir talep, konunun o toplantıda görüşüleceği anlamına gelmez. Müdürler, yöneltilen bilgi alma ve inceleme talebini derhal cevaplamak zorunda değildir. Cevap vermek için şirket işleyişine göre makul bir süre kullanabilirler. Cevaplar, talep edilen bilginin niteliğine göre sözlü veya yazılı olabilir. Detaylı ve araştırma gerektiren taleplerin yazılı olarak cevaplandırılması daha uygun olabilir. Müdürler, bilgi talebinde bulunan ortağa, inceleme yoluyla daha iyi bilgiye ulaşılabilecekse, doğrudan bazı belgelerin okunmasını ve suretlerinin alınmasını önerebilirler. Bilgi verme yeri kural olarak şirket merkezidir, ancak şirket sözleşmesi ile farklı bir yer kararlaştırılabilir.

Ortaklar, bilgi alma ve inceleme haklarını bizzat kullanabilecekleri gibi, fiil ehliyetine sahip olmayanlar adına kanuni temsilcileri (veli, vasi, kayyım) bu hakkı kullanabilir. Ayrıca, ortaklar temsilci (avukat, mali müşavir gibi uzmanlar) aracılığıyla da bu hakkı kullanabilirler. Temsilcinin yetkileri, hakkın ortak tarafından kullanılmasına yardımcı olmaktan ibarettir. Temsilci, edindiği bilgileri ve şirket sırlarını gizli tutmakla yükümlüdür.

Bilgi Alma ve İnceleme Hakkının Sınırları

Ortakların bilgi alma ve inceleme hakkı geniş kapsamlı olsa da, mutlak ve sınırsız değildir. TTK m. 614/2 hükmü, bu hakkın en önemli sınırını çizmektedir: “Şayet ortağın, elde ettiği bilgileri şirketin zararına olacak şekilde kullanması tehlikesi varsa, müdürler, bilgi alınmasını ve incelemeyi gerekli ölçüde engelleyebilir; bu konuda ortağın başvurusu üzerine genel kurul karar verir.”.

Bu hüküm gereğince, müdürler aşağıdaki durumlarda bilgi vermekten veya inceleme yapılmasına izin vermekten kaçınabilirler:

  • Şirket Sırlarının İfşası Tehlikesi: Talep edilen bilgilerin açıklanması halinde şirketin ticari sırları, üretim yöntemleri, müşteri portföyü gibi rekabet avantajını zedeleyecek bilgilerin rakip firmalar veya üçüncü kişiler tarafından öğrenilme tehlikesi varsa. Ancak, bu tehlikenin somut ve açık bir şekilde ortaya konması gerekir.
  • Ortağın Rekabet Yasağına Aykırı Davranma İhtimali: Bilgi talep eden ortağın şirketle rekabet halinde olması ve elde edeceği bilgileri şirketin zararına kullanma ihtimalinin bulunması.
  • Hakkın Kötüye Kullanılması: Ortağın bilgi alma ve inceleme hakkını dürüstlük kurallarına aykırı bir şekilde, sırf şirketi rahatsız etmek, zamanını gereksiz yere almak veya şahsi menfaat sağlamak amacıyla kullanması. Ancak, ortağın genel içerikte bir bilgi talebinde bulunması, kötü niyet kapsamında değerlendirilmemelidir.

Müdürlerin bilgi vermekten kaçınma yetkisi sınırsız değildir. Engelleme gerekli ölçüde olmalı ve şirketin korunmaya değer menfaatleri ile ortağın bilgi edinme hakkı arasında adil bir denge kurulmalıdır. Müdürlerin bu konudaki takdir yetkisi, dürüstlük kuralı ve objektif kriterler çerçevesinde kullanılmalıdır.

Hakkın Engellenmesi Durumunda Başvuru Yolları

Müdürlerin bilgi alma ve inceleme talebini engellemesi durumunda, ortak sırasıyla aşağıdaki hukuki yollara başvurabilir:

Genel Kurula Başvuru Zorunluluğu:

Bilgi alma ve inceleme hakkı müdürler tarafından reddedilen ortak, öncelikle şirket genel kuruluna başvurmalıdır. Kanun, mahkemeye başvurmadan önce bu şirket içi yolun tüketilmesini şart koşmaktadır. Genel kurula başvuruda herhangi bir şekil şartı öngörülmemekle birlikte, ispat kolaylığı açısından başvurunun yazılı yapılması önerilmektedir. Başvuru üzerine müdürler, konuyu gündeme alarak genel kurulu ilk fırsatta toplantıya çağırmalıdır.

Mahkemeye Başvuru Koşulları:

Genel kurulun da ortağın bilgi alma ve inceleme talebini haksız yere engellemesi durumunda ortak, mahkemeye başvurabilir. Bu durumda açılacak dava öğretide “bilgi alma davası” olarak adlandırılmaktadır. Bu dava, diğer davalardan bağımsız, kendine özgü bir yargılama konusudur.

Davacı ve Davalı:

Bilgi alma ve inceleme hakkı reddedilen limited şirket ortağı davacı sıfatına sahiptir. Davalı taraf ise limited şirket tüzel kişiliğidir. Ancak eğer şirket iki kişiden oluşuyorsa ve ihtilaf ortaklar arasındaysa, dava diğer ortağa karşı açılabilir. Davanın açılması için ortaklık sıfatının devam ediyor olması gereklidir. Ortaklık sıfatının dava sırasında sona ermesi durumunda davanın konusuz kalacağı ileri sürülebilir.

Dava Açma Süresi:

Limited şirketler için bilgi alma ve inceleme hakkının engellenmesi durumunda dava açma süresiyle ilgili kanunda açık bir hüküm bulunmamaktadır. Ancak Yargıtay kararlarında da belirtildiği gibi, dava talebinin redde paralel makul bir sürede yapılması gerekmektedir. Genel kurulun ret kararından sonra uzun süre dava açılmaması dürüstlük kuralına aykırılık teşkil edebilir ve hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilebilir. Anonim şirketler için TTK madde 437/5’te öngörülen “reddi izleyen on gün içinde, diğer hallerde makul bir süre sonra” şeklindeki düzenlemenin, davaların daha hızlı sonuçlanması amacıyla limited şirketler için de kıyasen uygulanabileceği yönünde görüşler bulunmaktadır.

Yetkili ve Görevli Mahkeme:

Bilgi alma ve inceleme hakkının reddine ilişkin davalarda yetkili mahkeme, HMK madde 14 uyarınca tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesidir. Bu kesin yetki kuralı olup, yetki sözleşmeleri veya esas sözleşme hükümleriyle değiştirilemez. Görevli mahkeme ise, davanın ticari dava sayılması gerektiği yönündeki görüşler doğrultusunda asliye ticaret mahkemeleridir.

Yargılama Usulü:

Bu tür davalarda basit yargılama usulü uygulanır. Yargılamanın mümkün olan en kısa sürede sonuçlandırılması amaçlanır. Duruşmalı veya duruşmasız yargılama konusunda doktrinde farklı görüşler olmakla birlikte, basit yargılama usulü gereği duruşmasız yapılması gerektiği yönünde ağırlıklı görüş bulunmaktadır. Ancak hakim istisnai durumlarda duruşma açılmasına karar verebilir.

İspat Yükü:

Bilgi alma ve inceleme hakkına ilişkin açılan davada, ortağın bilgi alma talebinde bulunduğunu ve bu talebin haksız yere reddedildiğini ispat yükü bulunmaktadır. Şirket ise, bilgi verilmesinin şirket menfaatlerine zarar vereceğini veya bilgilerin şirket sırrı kapsamında olduğunu ispatlamakla yükümlüdür. İspat ölçüsü konusunda doktrinde tam ispat ve yaklaşık ispat şeklinde farklı görüşler bulunmaktadır.

Mahkeme Kararının Kesinliği:

TTK madde 614/3 uyarınca mahkeme kararı kesindir. Bu, ilk derece mahkemesinin vereceği karara karşı istinaf veya temyiz yoluna başvurulamayacağı anlamına gelir. Kanun koyucunun bu düzenlemeyle, bilgi alma talebinin en kısa sürede yerine getirilmesini amaçladığı belirtilmektedir. Ancak doktrinde ve Yargıtay kararlarında, kabul kararlarının kesin olduğu, ret kararlarının ise temyize tabi olabileceği yönünde farklı görüşler de mevcuttur. Yargıtay’ın istikrarlı görüşü ise, madde metnindeki açık ifade nedeniyle mahkeme kararının kesin olduğu yönündedir.

Sonuç

Limited şirket ortaklarının bilgi alma ve inceleme hakkı, şirketin işleyişinde şeffaflığın sağlanması, ortakların menfaatlerinin korunması ve etkin bir denetim mekanizmasının oluşturulması açısından hayati bir öneme sahiptir. TTK m. 614 ile düzenlenen bu hak, ortaklara geniş bir bilgi edinme ve belirli konularda inceleme yapma imkanı sunmaktadır. Hakkın vazgeçilmez ve bireysel nitelikte olması, ortakların bu haklarını serbestçe kullanabilmelerini teminat altına almaktadır.

Ancak, bu hakkın kullanımında dürüstlük kurallarına uyulması ve şirketin zarar görme tehlikesinin önlenmesi de büyük önem taşır. Müdürlerin bilgi vermekten kaçınma yetkisi, bu dengeyi korumayı amaçlamaktadır. Hakkın haksız yere engellenmesi durumunda ise ortaklara tanınan genel kurula başvuru ve mahkeme yoluyla hak arama imkanı, hukuk düzeninin bu konuya verdiği önemi açıkça göstermektedir.

Sonuç olarak, limited şirket ortaklarının bilgi alma ve inceleme hakkının kapsamı, kullanım şekli ve sınırları hakkında bilinçli olmaları, hem kendi yatırımlarını korumaları hem de şirketlerin daha şeffaf ve hesap verebilir bir şekilde yönetilmesine katkıda bulunmaları açısından büyük önem arz etmektedir.

fatih aras

Diğer Makaleler

Cevap Yazın

Call Now Button