Vergi Kaçırma Cezası Örnekleri
Vergi Suçlarına İlişkin Örnek Olaylar 1:
OLAY 1: Tacir Bay (C), defter ve belgelerinin inceleme elemanınca ibrazının istenilmesine rağmen, “sulh yargıcından karar alınmadığı” gerekçesiyle defterleri ibraz etmemiştir.
1- Bay (C)’nin “sulh yargıcından karar alınmadığı” gerekçesi hukuka uygun mudur?
VUK’un 142. maddesine göre İhbar veya yapılan incelemeler dolayısıyla, bir mükellefin vergi kaçırdığına delalet eden emareler bulunursa, bu mükellef veya kaçakçılıkla ilgisi görülen diğer şahıslar nezdinde ve bunların üzerinde arama yapılabilir. Ancak aramalı inceleme söz konusu olduğunda sulh yargıcından izin alınmalıdır. Olayda aramalı inceleme söz konusu değildir. Ayrıca, vergi inceleme elemanın defter ve belge ibraz talebinde bulunabilmesi için sulh yargıcından izin almasına gerek yoktur. Bu sebeple Bay (C)’nin defter ve belgesini ibraz etmemesi haklı bir gerekçeye dayanmamaktadır.
2-Bay (C)’nin fiili vergi kanunları açısından suç teşkil etmekte midir? Eğer bu fiil suç ise hangi merciler ceza vermeye yetkilidir?
VUK 359-a-2 uyarınca; vergi kanunlarına göre tutulan veya düzenlenen ve saklanma ve ibraz mecburiyeti bulunan; Defter, kayıt ve belgeleri tahrif edenler veya gizleyenler hakkında on sekiz aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Bu sebeple vergi kaçakçılığı suçu işlenmiştir. Adli suç dolayısıyla vergi idaresince, vergi suçu raporu ile cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulması gerekmektedir. Eğer cumhuriyet savcısı kovuşturma sonucu iddianame hazırlarsa, olayın soruşturma aşamasında hapis cezasına hükmetmeye adli yargı mercileri yetkilidir. Ayrıca, olayda verginin eksik tahakkuku tespit edilirse, VUK’un 344. maddesi uyarınca vergi ziyaı cezası kesilmesi gerekmektedir. Vergi ziyaına 359 uncu maddede yazılı fiillerle sebebiyet verilmesi halinde bu ceza üç kat olarak uygulanmalıdır. Vergi ziyaı cezası idari bir yaptırım olduğu için söz konusu cezayı kesmeye vergi idaresi yetkilidir. VUK 365 uyarınca, vergi cezaları olayların ilgili bulunduğu vergi bakımından mükellefin bağlı olduğu vergi dairesi tarafından kesilir. Ayrıca, söz konusu fiil için VUK mükerrer 355. maddeye göre de özel usulsüzlük cezası kesilmelidir. VUK’taki madde metinlerinin lafzı ve amaçsal yorumundan, özel usulsüzlük ve usulsüzlük kavramının tamamen ayrı gruplardaki fiilleri işaret ettikleri, kanun koyucunun özel usulsüzlüklerle ilgili belirlemelerini usulsüzlüklerden ayrıştırarak ayrı bir kabahat tipi olarak düzenlediği dikkate alındığında, genel usulsüzlüğün VUK 336 kapsamında esas alınacağı, özel usulsüzlüğün ise esas alınmayacağı yönündedir. Bu sebeple vergi ziyaı ve özel usulsüzlük cezalarında içtima hükümleri uygulanmaz.
3-Bay (C) bu suçundan kurtulmak için pişmanlık ve ıslah müessesinden yararlanabilir mi?
Olayda hidayet bey pişmanlık hükümlerinden yararlanamaz. Çünkü hakkında vergi incelemesine başlanılmıştır. Eğer, VUK md. 13 kapsamında mücbir sebep halleri söz konusuysa kişi cezadan kurtulabilir. Ancak olayda böyle bir durum da söz konusu değildir.
4-Bay (C) Vergi Usul Kanunundaki uzlaşma müessesinden yararlanabilir mi?
VUK Ek Madde 1 uyarınca; 359 uncu maddede yazılı fiillerle vergi ziyaına sebebiyet verilmesi halinde tarh edilen vergi ve kesilen ceza ile bu fiillere iştirak edenlere kesilen cezalar için uzlaşma talep edilemez.
Vergi Kaçırma Cezası Örnek 2:
OLAY 2: İnşaat işiyle uğraşan Bay (A), kendisine verilen süre içerisinde vergi inceleme elemanına defterlerini ibraz etmemiştir.
1. Vergi idaresi, Bay (A)’nın matrahını hangi yöntemle belirleyebilir?
Vergi Usul Kanunu (VUK) 30-3 uyarınca; bu kanuna göre tutulması mecburi olan defterlerin hepsi veya bir kısmı tutulmamış veya tasdik ettirilmemiş olursa veya vergi incelenmesi yapmaya yetkili olanlara her hangi bir sebeple ibraz edilmezse, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitinin mümkün olmadığı kabul edilir. Bu sebeple VUK 30 uyarınca re’sen tarhiyat yapılmalıdır.
2. Bay (A)’nın işlediği vergi suçu ve cezası nedir? Ceza vermeye yetkili merciler kimlerdir?
VUK 359-a-2 uyarınca; vergi kanunlarına göre tutulan veya düzenlenen ve saklanma ve ibraz mecburiyeti bulunan; Defter, kayıt ve belgeleri tahrif edenler veya gizleyenler hakkında on sekiz aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Bu sebeple vergi kaçakçılığı suçu işlenmiştir. Adli suç dolayısıyla vergi idaresince, vergi suçu raporu ile cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulması gerekmektedir. Eğer cumhuriyet savcısı kovuşturma sonucu iddianame hazırlarsa, olayın soruşturma aşamasında hapis cezasına hükmetmeye adli yargı mercileri yetkilidir. Ayrıca, olayda verginin eksik tahakkuku söz konusu olduğu için VUK’un 344. maddesi uyarınca vergi ziyaı cezası kesilmesi gerekmektedir. Vergi ziyaına 359 uncu maddede yazılı fiillerle sebebiyet verilmesi halinde bu ceza üç kat olarak uygulanmalıdır. Vergi ziyaı cezası idari bir yaptırım olduğu için söz konusu cezayı kesmeye vergi idaresi yetkilidir. VUK 365 uyarınca, vergi kaçırma cezası olayların ilgili bulunduğu vergi bakımından mükellefin bağlı olduğu vergi dairesi tarafından kesilir. Ayrıca, söz konusu fiil için VUK mükerrer 355. maddeye göre de özel usulsüzlük cezası kesilmelidir. VUK’taki madde metinlerinin lafzı ve amaçsal yorumundan, özel usulsüzlük ve usulsüzlük kavramının tamamen ayrı gruplardaki fiilleri işaret ettikleri, kanun koyucunun özel usulsüzlüklerle ilgili belirlemelerini usulsüzlüklerden ayrıştırarak ayrı bir kabahat tipi olarak düzenlediği dikkate alındığında, genel usulsüzlüğün VUK 336 kapsamında esas alınacağı, özel usulsüzlüğün ise esas alınmayacağı yönündedir. Bu sebeple vergi ziyaı ve özel usulsüzlük cezalarında içtima hükümleri uygulanmaz.
Vergi Kaçırma Cezası Örnek 3:
OLAY 3: Tacir Bay (X), sigortadan tazminat almak için işyerinde kasıtlı olarak yangın çıkarmış ve bu yangın sırasında Bay (X)’in defter ve belgeleri tamamen yanmıştır.
1.Tacir Bay (X)’in bu fiili Vergi Usul Kanunu açısından suç teşkil etmekte midir?
VUK 359-b uyarınca; “Vergi kanunları uyarınca tutulan veya düzenlenen ve saklama ve ibraz mecburiyeti bulunan defter, kayıt ve belgeleri yok edenler, üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” Bu sebeple vergi kaçakçılığı suçu işlenmiştir. Adli suç dolayısıyla vergi idaresince vergi suçu raporu ile cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulması gerekmektedir. Eğer cumhuriyet savcısı kovuşturma sonucu iddianame hazırlarsa, olayın soruşturma aşamasında hapis cezasına hükmetmeye adli yargı mercileri yetkilidir. Ayrıca, olayda verginin eksik tahakkuku söz konusu olduğu için VUK’un 344. maddesi uyarınca vergi ziyaı cezası kesilmesi gerekmektedir. Vergi ziyaına 359 uncu maddede yazılı fiillerle sebebiyet verilmesi halinde bu ceza üç kat olarak uygulanmalıdır. Vergi ziyaı cezası idari bir yaptırım olduğu için söz konusu cezayı kesmeye vergi idaresi yetkilidir. VUK 365 uyarınca, vergi kaçırma cezası olayların ilgili bulunduğu vergi bakımından mükellefin bağlı olduğu vergi dairesi tarafından kesilir
2.Tacir Bay (X)’in aynı fiili cezanın kesinleştiği tarihi takip eden 2 yıl içerisinde işlemesi halinde cezada arttırma gidilir mi?
VUK’un 339. maddesi uyarınca; “Vergi ziyaına sebebiyet vermekten veya usulsüzlükten dolayı ceza kesilen ve cezası kesinleşenlere, cezanın kesinleştiği tarihi takip eden yılın başından başlamak üzere vergi ziyaında beş, usulsüzlükte iki yıl içinde tekrar ceza kesilmesi durumunda, vergi ziyaı cezası yüzde elli, usulsüzlük cezası yüzde yirmibeş oranında artırılmak suretiyle uygulanır.” Olayda aynı suç, cezanın kesinleştiği tarihi takip eden yılın başından itibaren 5 yıl içinde işlendiği için vergi ziyaı cezası %50 artırımlı uygulanacaktır. Diğer taraftan hürriyeti bağlayıcı cezalar için de VUK’taki tekerrür hükümlerinin uygulanması mümkün değildir. Söz konusu suçlar için TCK’nın genel hükümleri uygulanacaktır. TCK’nın 58’inci maddesinin 3’üncü fıkrasına göre tekerrür halinde, sonraki suça ilişkin kanun maddesinde seçimlik olarak hapis cezası ile adli para cezası öngörülmüşse, hapis cezasına hükmolunur; altıncı fıkrasına göre ise hükmolunan ceza, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilir ve mükerrir hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanır.
Av. Dr. Fatih ARAS