VUK 160A Resen Terk Danıştay Kararı
Karar Özeti: Şirketin adresinde gerçekleştirilen tüm yoklamalarda faal olup işçi ve emtiasının bulunduğunun tespit edildiği olayda, aktif ve öz sermaye büyüklüğü, ödenen vergi tutarı, çalışan sayısı, vergisel yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği gibi hususlara dair yapılan analiz ve değerlendirmeler sonucunda davalı idarece, ne suretle sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğu sonucuna ulaşıldığının somut olarak ortaya konulamadığı durumda mükellefiyet kaydı resen terk ettirilemez.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE Esas No : 2023/1697
Karar No : 2023/4239
TEMYİZ EDEN (DAVALI): …Vergi Dairesi Müdürlüğü/…
VEKİLİ: Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI): …Mimarlık Mühendislik Yapı Malzemeleri İnşaat Taahhüt ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ: Av. …
İSTEMİNKONUSU: …Vergi Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin …Bölge İdare Mahkemesi …Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacının 23/12/2021 tarihi itibariyla mükellefiyetinin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 160/A maddesi uyarınca re’sen terkin ettirilmesine yönelik işlem ile 11.711.739,90-TL tutarında teminat istenilmesine ilişkin işlemin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacı şirketin adresinde gerçekleştirilen tüm yoklamalarda faal olup işçi ve emtiasının bulunduğunun tespit edildiği olayda, aktif ve öz sermaye büyüklüğü, ödenen vergi tutarı, çalışan sayısı, vergisel yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği gibi hususlara dair yapılan analiz ve değerlendirmeler sonucunda davalı idarece, ne suretle sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğu sonucuna ulaşıldığının somut olarak ortaya konulamadığı anlaşıldığından tesis edilen işlemlerde hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemler iptal edilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı adına 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 153/A ve 160/A maddeleri uyarınca tesis edilen işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAYTETKİKHÂKİMİ…INDÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının ONANMASINA,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 07/11/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.”