0312 911 83 10
·
av.fatiharas@gmail.com
·
Pzt-Cuma 09:00-18:00
DANIŞMANLIK

Banka Hesabı ve Kayıt Dışı Kazanç Vergisi

danıştay kararı

Banka Hesabı ve Kayıt Dışı Kazanç Vergisi

Danıştay Karar Özeti: Vergi mükellefinin banka hesabına yatan tutarlar varsayıma dayalı olarak kayıt dışı kazanç kapsamında değerlendirilmez.

D A N I Ş T A Y

ÜÇÜNCÜ DAİRE

Esas No : 2023/7299

Karar No : 2024/999

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü/…

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU: Danıştay Dördüncü Dairesinin bozma kararına uyulmaksızın ilk kararda ısrar edilerek verilen kararın Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca bozulması üzerine söz konusu bozma kararı uyarınca davayı yeniden inceleyen … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem: Davacı adına, bir kısım hasılatını kayıt ve beyan dışı bıraktığı yolundaki tespitleri içeren vergi tekniği raporunu done alan takdir komisyonu kararına dayanılarak 2017 yılı için re’sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı gelir vergisinin kaldırılması istemine ilişkindir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacı hakkında düzenlenen vergi tekniği raporundaki saptamaların, davacının serbest meslek faaliyeti kapsamında elde ettiği kazancın bir kısmını kayıt ve beyan dışı bıraktığını ortaya koyacak mahiyette olduğundan yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Vergi tekniği raporundaki çeklerin kendisi tarafından tahsil edilmediği, 106.843-TL’lik tutarın borç olarak alındığı, karşılığında hissedarı olduğu iki adet dairenin verildiği, somut saptama olmaksızın varsayıma dayalı olarak yapılan tarhiyatın hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kararın istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun 26/10/2022 tarih ve E:2022/784, K:2022/1215 sayılı kararıyla Dairemize gönderilen dosya ile ilgili Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :

Davacı hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda, 2007 yılında banka hesap hareketlerinin gelir vergisi yönünden incelendiği, … Meydanı … Çarşısı … Blok Gaziosmanpaşa/İstanbul adresinde mali müşavirlik faaliyeti ile iştigal ettiği, 2007 yılına ait gelir vergisi beyannamesine göre 30.715,12-TL matrah beyan ettiği, aynı yıl banka hesaplarına toplamda 442.757,38-TL para girişi olduğu, banka hesabına gelen bu paraların bir kısmının neden geldiğini bilmediği, bir kısmının borç olarak aldığı, bir kısmının hizmet verdiği mükelleflerin vergi borçlarını ödemek üzere ilgili mükelleflerin gönderdiği paralar olduğu şeklinde beyanda bulunduğu, müşteri olduğunu iddia ettiği mükelleflere, para hareketinin gerçekleştiği ayda serbest meslek makbuzu düzenlenip düzenlenmediğinin dikkate alındığı, para hareketinin olduğu ayda ilgili mükellefe serbest meslek makbuzu düzenlenmiş olması halinde beyanının kabul edileceği, ancak ilgili ayda serbest meslek makbuzu düzenlenmemiş ise bu beyanının dikkate alınmayacağı, vergi borçları ve yapılan hizmetlere ilişkin olarak 31.115,13-TL tahsil ettiği, hesabına gelen 50.000,00-TL’nin satmış olduğu evden kaynaklandığı anlaşıldığından bu tutarın eleştiri konusu yapılmayacağı, ayrıca kendi hesapları arasında para transferlerinin de dikkate alınmadığı, hesaplarına gelen paraların bir kısmının arkadaşlarının kendisine verdiği borçlardan kaynaklandığı, ayrıca hesabına gelen çeklerin ise sebebinin hatırlamadığını ifade ettiği, banka hesaplarına bir yıl içinde 17 ayrı kişiden 120 ayrı işlemle para girişi bulunduğu, çek hesabında 28 adet çekin işlem gördüğü, bu para hareketlerinin ve çek tahsilatlarının faaliyeti kapsamında yaptığı iş ve işlemler sonucunda tahsil ettiği tutarlardan kaynaklandığı, tahsil ettiği bu tutarların kayıt dışı hasılat olarak değerlendirilmesi gerektiği, elde edilen bu gelirler için ayrıca bir maliyette katlanmadığı, mali müşavirlik hizmetini yerine getirirken iş yeri ve diğer sabit giderleri maliyetlerine ilave ettiği, danışmanlık hizmeti de düşünmeye ve konuşmaya dayalı bir hizmet olduğundan ayrıca bir maliyete katlanmasına gerek olmayacağı göz önüne alındığında 361.643,05-TL’nin kayıt ve beyan dışı bırakıldığı, gelir vergisi yönünden takdir olunacak matrahta bu tutarın dikkate alınması gerektiği tespitlerine yer verilmiştir.

Sözü edilen vergi tekniği raporu done alınarak takdir komisyonu kararına dayanılarak dava konusu tarhiyatın yapıldığı anlaşılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3. maddesinin (B) fıkrasında; vergilendirmede, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, gerçek mahiyetin, yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia edene ait olacağı düzenlenmiş, 30. maddesinde, resen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması şeklinde tanımlanmış, aynı Kanun’un 134. maddesinde ise, vergi incelemesinden maksadın ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunun araştırılması, saptanması ve sağlanması olduğu kurala bağlanmıştır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 2. maddesinde gerçek gelirin vergilendirileceği ilkesi öngörülerek matrahın, re’sen takdir yoluyla belirlenmesi gereken hallerde dahi gerçek gelire en yakın gelire ulaşılması amaçlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Re’sen vergi tarhının amacı yükümlülerin varsa beyan dışı bıraktıkları gelirlerini, gerçeğe en yakın biçimde saptayabilmektir. Bu nedenle, re’sen vergi tarh edilirken, beyan dışı bırakıldığı ileri sürülen kazanca ilişkin gerekli inceleme ve araştırmanın yapılması ve matraha ait verilerin varsayım ya da kanaat yoluyla değil, somut bilgi ve belgelerle ortaya konulması gerekmektedir.

Yukarıda sözü edilen vergi tekniği raporunda yer alan saptamalar, davacının bir kısım hasılatını kayıt ve beyan dışı bıraktığını kanıtlamaya yeterli olmadığından yapılan tarhiyatta hukuka uygunluk görülmemiş olup yazılı gerekçeyle davayı reddeden Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

1.Temyiz isteminin kabulüne,

2.Temyize konu Vergi Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 28/02/2024 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X)-KARŞI OY :

Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar bozulması istenen Vergi Mahkemesi kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında istemin kabulünü gerektirecek durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ve kararın onanması gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyorum.

danıştay kararı

 

Diğer Makaleler

Cevap Yazın

Call Now Button