Özel esaslarda bulunulduğu sürece, genel dava açma süresine uyulması koşulu aranmaksızın Vergi Mahkemesine dava açılabilir.
T.C.
DANIŞTAY
Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2018/134
Karar No: 2018/255
Karar Tarihi: 03.05.2018
İŞLEMİN İPTALİ İSTEMİ – ÖZEL ESASLARA TABİ MÜKELLEFLER LİSTESİNE ALINMA İŞLEMİ – İNCELEMENİN KURULCA DEĞİL İLK DERECE YARGI YERİNCE VERİLEN KARARLARI TEMYİZEN İNCELEMEKLE GÖREVLİ VERGİ DAVA DAİRESİNCE YAPILMASI GEREKTİĞİ
(25777 S. K. m. 2, 12)
İstemin Özeti: Dava, özel esaslara tabi mükellefler listesine alınma işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
İstanbul 7. Vergi Mahkemesi, 30.9.2015 gün ve E:2015/1372, K:2015/2202 sayılı kararıyla; mükelleflerin bu şekilde kategorize edilmelerine olanak sağlayan yasal bir düzenleme bulunmadığı, hukuka aykırı bir biçimde idarenin kendi içerisinde oluşturduğu bir sınıflandırma ile davacının özel esaslara alınmasına ilişkin işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemi iptal etmiştir.
Davalı idarenin temyiz istemini inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesi, 19.4.2017 gün ve E:2016/9445, K:2017/3052 sayılı kararıyla; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 7’nci maddesinde vergi mahkemelerinde dava açma süresinin otuz gün olduğunun kurala bağlandığı, dava dilekçesinde, davacının özel esaslara tabi mükelleflerden olması nedeniyle mal satışında bulunduğu bir firmanın katma değer vergisi iadelerinin yapılmadığı ve bu hususun sözü edilen firma tarafından davacıya bildirildiği, bu durumun 22.4.2015 tarihinde öğrenildiğinin belirtilmesine karşın (30) günlük dava açma süresi geçirilerek 1.6.2015 tarihinde mahkeme kaydına giren dilekçeyle dava açıldığının anlaşıldığı, bu durumda, süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, davanın esası hakkında karar verilmesinde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle kararı bozmuştur.
İstanbul 7. Vergi Mahkemesi, 29.9.2017 gün ve E:2017/1729, K:2017/1783 sayılı kararıyla; aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ilk kararında ısrar etmiştir.
Davalı idare tarafından; davacının iade ve indirim taleplerinin özel esaslar dikkate alınarak tesis edilen bir işlemi değil, kesin ve icrai nitelikte bir işlem olmayan ”özel esaslar uygulanması gerektiği yönündeki idari tespiti” dava konusu yaptığı ileri sürülerek, ısrar kararın bozulması istenmiştir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi: Ali UĞUR
Düşüncesi: Temyiz isteminin ısrar hükmü yönünden reddi ile işin esası yönünden temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Danıştay Üçüncü Dairesine gönderilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İstanbul 7. Vergi Mahkemesinin, 29.9.2017 gün ve E:2017/1729, K:2017/1783 sayılı kararının ısrar hükmü aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Vergi mahkemesi kararı, davada süre aşımı bulunduğu gerekçesiyle bozulduğundan ve uyuşmazlığın esasına ilişkin temyiz incelemesi yapılmadığından, bu incelemenin Kurulumuzca değil, ilk derece yargı yerince verilen kararları temyizen incelemekle görevli vergi dava dairesince yapılması gerekmektedir.
Bu nedenle, temyiz isteminin ısrar hükmü yönünden reddine, kararın, iptale ilişkin hüküm fıkrası temyizen incelenmek üzere dosyanın Danıştay Üçüncü Dairesine gönderilmesine, kararın tebliğ tarihini izleyen on beş (15) gün içinde Danıştay nezdinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 03.05.2018 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
X- Temyiz istemine konu ısrar kararının Danıştay Üçüncü Dairesinin kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.
KARŞI OY
XX- Davacının özel esaslara tabi mükellefler listesine alınması işleminin iptali yolunda verilen ısrar kararı, davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2’inci maddesinde tanımlanan iptal davaları; idarenin tek taraflı irade açıklamasıyla ilgililerin hukuksal durumunda değişiklik yaratan etkili ve yürütülmesi gerekli hukuksal işlemlerini konu edinen davalardır.
Bir idari işlemin kesin ve yürütülmesi zorunlu olabilmesi için; bir başka merciin onayına gerek kalmaksızın, uygulanabilir ve hukuksal sonuç yaratabilir nitelikte olması gerekmektedir. Bir durum bildiren, idarelerin iç yapı ve çalışma düzenini ilgilendiren, iç işlemler iptal davasına konu yapılabilecek nitelikte işlem kabul edilemez. Aksi halde idarenin işleyişi ve etkinliği zedelenir.
Davaya konu olan liste ise; incelemeye sevk edilenlerin de dahil edildiği mükelleflerin mahsup ve iade taleplerinin yerine getirilebilmesi için kurum içi işlemleri hızlandırmak amacıyla hazırlanan, aynı zamanda Maliye Bakanlığı tarafından bir takip yöntemi olarak kullanılmak üzere düzenlenen ve ilgililere duyurulmayan bir listedir.
Davacının, idarenin iç işlemi olan bu listeye dahil edilmesi; idarenin idare hukuku ilkelerine göre kurduğu bir idari işlem niteliği taşımadığı, davacının hukuksal durumunda etki yaratmadığı ve idari davaya konu edilmesi mümkün bulunmadığından, ısrar kararının bu nedenle bozulması gerektiği oyuyla karara katılmıyoruz. (¤¤)