İçerik Başlıkları
Danıştay Kararı: SMMM Sorumluluk Raporu Düzeltme Şikayet Başvurusu
Mali müşavirler hakkında düzenlenen sorumluluk raporlarında somut ve net tespitlere yer verilmesi zorunludur.
Danıştay 9. Dairesi, sorumluluk raporları uyarınca düzenlenen ödeme emirlerine karşı süresinde dava açılmasa bile, sonradan yapılacak düzeltme-şikayet başvurusunun reddi halinde açılacak davanın esastan incelenmesi gerektiği hakkında karar vermiştir:
Not: Belirtilen karar ödeme emrine karşı dava açma süresini kaçıran mali müşavirler için kullanışlı olabilir. Bu konuda en doğru yol, ödeme emirlerine karşı süresi içinde risk almadan dava açmaktır.
T.C. Danıştay 9.DAİRE Esas:2017-2642 Karar:2020-988 Karar Tarihi:20.02.2020
ÖZET:
Davacı hakkında düzenlenen 06/09/2014 tarih ve 2014/-A-97/45 sayılı Görüş ve Öneri Raporu (SMMM Sorumluluk Raporu)’nda davacının bu sorumluğunu doğuracak hususların açık ve somut bir şekilde ortaya konulamadığı, mükellefçe kendisine verilen bilgi ve belgelerden farklı olarak muhasebe kayıtlarına aykırı biçimde kayıt yaptığına veya kayıtları mali tablolara yansıtmadığına yönelik tespitlere yer verilmediği görüldüğünden, dava konusu düzeltme ve şikayet başvurusunun reddi yolundaki işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
(213 S. K. m. 116, 117, 118, 122, 124, Mük. m. 227) (3568 S. K. m. 2) (Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlerin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik m. 17)
İSTEMİN KONUSU: İzmir Bölge İdare Mahkemesi 1. Vergi Dava Dairesinin 17/07/2017 tarih ve E:2017/728, K:2017/1952 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Serbest muhasebeci mali müşavir olan davacı tarafından ….. Ltd. Şti’nin vergi borçlarının tahsili amacıyla müteselsil sorumlu sıfatıyla adına düzenlenen ödeme emirleri içeriği borçlar yönünden yapılan düzeltme ve şikayet başvurusunun reddine ilişkin 27.11.2015 tarih ve E.112890 sayılı işlemin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: İzmir 4. Vergi Mahkemesi’nin 21/12/2016 tarih ve E:2016/301, K:2016/1935 sayılı kararıyla; davacı hakkında düzenlenen 06/09/2014 tarih ve 2014/-A-97/45 sayılı Görüş ve Öneri Raporu(SMMM Sorumluluk Raporu)’nda davacının bu sorumluğunu doğuracak hususların açık ve somut bir şekilde ortaya konulamadığı, mükellefçe kendisine verilen bilgi ve belgelerden farklı olarak muhasebe kayıtlarına aykırı biçimde kayıt yaptığına veya kayıtları mali tablolara yansıtmadığına yönelik tespitlere yer verilmediği görüldüğünden, dava konusu düzeltme ve şikayet başvurusunun reddi yolundaki işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne ve dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davacı adına, muhasebecisi olduğu şirketin vergi borçlarının tahsili amacıyla müteselsil sorumlu sıfatıyla düzenlenen ödeme emirlerine karşı süresinde dava açılmadığı, anılan ödeme emirleri içeriği amme alacakları yönünden yapılan düzeltme ve şikayet başvurusunun reddinin incelenmesinin uyuşmazlığın özünü oluşturduğu, davacının muhasebecisi olduğu şirketin vergi borçlarından sorumluluğunun bulunup bulunmadığının tespitinin hakkında düzenlenen raporlara ilişkin olarak yapılacak hukuki tartışmayı gerektirdiği, bu haliyle hukuki bir ihtilaftan kaynaklandığı anlaşılan söz konusu davanın 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 122 ve 124. maddelerinde sayılan vergi hataları kapsamında değerlendirilmesine olanak bulunmadığından, düzeltme ve şikayet başvurusunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulüne Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Ödeme emirlerinin yetkisiz vergi dairesi tarafından düzenlendiği, mükellefin şahsında hata yapıldığı, aynı amme alacağının asıl borçlu şirket ve muhasebecisi adına aynı anda takip edildiğinden mükerrer takip bulunduğu, müşterek ve müteselsil olarak sorumlu olunduğu kabul edilmemekle birlikte asıl borçlu şirket hakkında yapılan takip kesinleşmeden adına takip yapılmasının da hukuka aykırı olduğu iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …..’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Serbest muhasebeci ve mali müşavir olan davacı tarafından ….. Ltd. Şti’nin vergi borçlarının tahsili amacıyla müteselsil sorumlu sıfatıyla adına düzenlenen ödeme emirleri içeriği borçlar yönünden yapılan düzeltme ve şikayet başvurusunun reddine ilişkin 27.11.2015 tarih ve E.112890 sayılı işlemin iptali istenilmektedir.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 122. maddesinde, mükelleflerin, vergi muamelelerindeki hataların düzeltilmesini vergi dairesinden isteyebilecekleri; 124. maddesinde de, vergi mahkemelerinde dava açma süresi geçtikten sonra yaptıkları düzeltme talepleri reddolunanların şikayet yolu ile Maliye Bakanlığına müracaat edebilecekleri açıklanmıştır. Bu maddeler uyarınca düzeltilmesi vergi dairelerinden istenebilecek vergi hatasının tanımı ise, aynı Kanunun 116. maddesinde, vergiye müteallik hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınması olarak yapılmış, 117. maddesinde, hesap hataları olarak; matrah hataları, vergi miktarında hatalar ve verginin mükerrer olması; 118. maddesinde de, vergilendirme hataları olarak; mükellefin şahsında hata, mükellefiyette hata, mevzuda hata ve vergilendirme veya muafiyet döneminde hatalar gösterilmiş bulunmaktadır.
3568 sayılı Serbest Muhasebecilik Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununun 2’nci maddesinde serbest muhasebeci mali müşavirlerin çalışma konularının; gerçek ve tüzel kişilere ait teşebbüs ve işletmelerin, genel kabul görmüş muhasebe prensipleri ve ilgili mevzuat hükümleri gereğince defterlerini tutmak, bilanço, kar zarar tablosu ve beyannameleri ile diğer belgelerini düzenlemek ve benzeri işleri yapmak, muhasebe sistemlerini kurmak, geliştirmek, işletmecilik, muhasebe, finans, mali mevzuat ve bunların uygulamaları ile ilgili işlerini düzenlemek veya bu konularda müşavirlik yapmak, bu konularda belgelerine dayanılarak inceleme, tahlil, denetim yapmak, mali tablo ve beyannamelerle ilgili konularda yazılı görüş vermek, rapor ve benzerlerini düzenlemek, tahkim, bilirkişilik ve benzeri işleri yapmak olduğu ifade edilmiş, Serbest Muhasebeci, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlerin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 17’nci maddesinde de serbest muhasebecilerin çalışma konularının, gerçek ve tüzel kişilere ait teşebbüs ve işletmelerin; genel kabul görmüş muhasebe prensipleri ve ilgili mevzuat hükümleri gereğince defterlerini tutmak, bilanço, kar-zarar tablosu ve beyannameleri ile diğer belgelerini düzenlemek ve benzeri işleri yapmak olduğu belirtilmiş, bu yetkilerin kullanılmasından doğan mali sorumluluklar ise 4008 sayılı Kanunla Vergi Usul Kanununa eklenen mükerrer 227’nci madde ile düzenlenerek, beyannameyi imzalayan meslek mensupları, imzaladıkları beyannamelerde yer alan bilgilerin defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmamasından dolayı ortaya çıkan vergi ziyaına bağlı olarak salınacak vergi, ceza ve gecikme faizinden mükelleflerle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmuşlardır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda anılan hükümler uyarınca, serbest muhasebecilerin müşterek ve müteselsil sorumluluğundan söz edilebilmesi için çalışma konuları içinde yaptığı ve yapması gereken işler dolayısıyla, imzaladıkları beyannamelerde yer alan bilgilerin defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmaması ve bunun neticesinde vergi kaybı meydana gelmiş olması gerekmektedir.
Davacı hakkında düzenlenen 06/09/2014 tarih ve 2014/-A-97/45 sayılı Görüş ve Öneri Raporu (SMMM Sorumluluk Raporu)’nda davacının bu sorumluğunu doğuracak hususların açık ve somut bir şekilde ortaya konulamadığı, mükellefçe kendisine verilen bilgi ve belgelerden farklı olarak muhasebe kayıtlarına aykırı biçimde kayıt yaptığına veya kayıtları mali tablolara yansıtmadığına yönelik tespitlere yer verilmediği görüldüğünden, dava konusu düzeltme ve şikayet başvurusunun reddi yolundaki işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Sonuç: Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kabulüne ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunu kabul edip, davayı reddeden İzmir Bölge İdare Mahkemesi 1. Vergi Dava Dairesinin 17/07/2017 tarih ve E:2017/728, K:2017/1952 sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın İzmir Bölge İdare Mahkemesi 1. Vergi Dava Dairesi’ne gönderilmesine, 20/02/2020 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY:
Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyoruz. (¤¤)