İçerik Başlıkları
- 1 Giriş
- 2 Kooperatif Dolandırıcılığı Suçunda Fail
- 3 Kooperatif Dolandırıcılığı Suçunun Cezası
- 4 Kooperatif Dolandırıcılığı Suçunun Unsurları
- 5 Kooperatif Yöneticilerinin İşleyebileceği Diğer Suçlar
- 6 Kooperatif Dolandırıcılığı Suçu Şikayet Süresi, Zamanaşımı ve Uzlaştırma
- 7 Kooperatif Dolandırıcılığı Suçu ve Etkin Pişmanlık
- 8 Kooperatif Dolandırıcılığı Suçu Yargıtay Kararları
Kooperatif Dolandırıcılığı Suçu
Giriş
Kooperatif yöneticilerinin, kooperatifin faaliyetleri çerçevesinde gerçekleştirdikleri dolandırıcılık eylemleri, Türk Ceza Kanunu’nun 158/1. maddesi uyarınca suçun nitelikli hali olarak değerlendirilmektedir. Dolandırıcılık fiili TCK’nın 157. maddesinde; “hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak” şeklinde tanımlanmıştır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 1. maddesinde kooperatifin tanımı şu şekildedir: “Tüzel kişiliği haiz olmak üzere ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek veya geçimlerine ait ihtiyaçlarını işgücü ve parasal katkılarıyla karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulan değişir ortaklı ve değişir sermayeli ortaklıklara kooperatif denir.”
Kooperatifin yasal tanımındaki unsurlar, kooperatif yöneticilerinin faaliyetleri sırasında işledikleri dolandırıcılık suçunu nitelikli hale getiren sebepler olarak değerlendirilmektedir. Kooperatifler, ekonomik değerleri karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayarak faaliyet gösterirler. Kooperatiflerin temel amacı, bireyleri bir araya getirerek ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek veya geçimlerine ait ihtiyaçlarını karşılamaktır. Kooperatifler tüzel kişilikleri olan birliklerdir ve yöneticileri, kooperatifin amacına uygun şekilde faaliyet göstermesini sağlamakla yükümlüdürler.
Yasa koyucu, kooperatifin özelliğinden kaynaklanan güven ilişkisini göz önüne alarak, kooperatif yöneticilerinin faaliyetleri sırasında gerçekleştirdikleri dolandırıcılık suçunu nitelikli hale getirmiştir. Bu düzenleme, kooperatif üyelerinin ve diğer kişilerin çıkarlarını daha etkin bir şekilde korumak, kooperatif faaliyetlerini düzenli ve amacına uygun olarak yürütmek, kooperatif yöneticilerini daha dikkatli olmaya teşvik etmek amacını taşımaktadır.
Kooperatif Dolandırıcılığı Suçunda Fail
Kooperatif dolandırıcılığı suçu bağlamında, failin kooperatif yöneticisi olması gereklidir. Bu zorunluluk nedeniyle, kooperatif yöneticileri tarafından kooperatif faaliyetleri sırasında işlenen dolandırıcılık suçu, belirli niteliklere sahip olmayan kişiler tarafından işlenmesi mümkün olmayan özgü bir suç türü olarak değerlendirilebilir.
Yasada geçen “kooperatif yöneticisi” ifadesi, kooperatifin yönetim kurulu üyelerini ifade eder. Yönetim kurulu, kooperatifin faaliyetini yöneten ve onu temsil eden yürütme organıdır, en az üç üyeden oluşur ve bu üyelerin kooperatif ortağı olmaları şarttır. Yönetim kurulu üyeleri belirli şartları taşımalıdır ve istisnai durumlar haricinde 4 yıl boyunca görev yaparlar. Ayrıca, kooperatif ana sözleşmesinde hüküm bulunması durumunda yönetim kurulu, yönetim ve temsili belirli bir veya birkaç müdüre veya yönetim kurulu üyesine devredebilir. Bu durumda, müdürler kooperatif yöneticisi ve kooperatif adına hareket eden kişi olarak kabul edilir. Ancak, kooperatif çalışanları ve memurları, kooperatifin faaliyetleri sırasında işledikleri dolandırıcılık suçunun nitelikli halinin faili olamazlar. Yasal mevzuatta “kooperatif yöneticisi” kavramı açıkça tanımlanmış olduğundan, bu tanıma uymayan kişilerin dolandırıcılık suçu, nitelikli hali değil, basit bir suç olarak değerlendirilir.
Kooperatif Dolandırıcılığı Suçunun Cezası
Dolandırıcılık suçunun kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında işlenmesi halinde, üç yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.
Kooperatif dolandırıcılığı suçunun üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında; suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde verilecek ceza bir kat artırılır.
Kooperatif Dolandırıcılığı Suçunun Unsurları
Kooperatifin faaliyetleri sırasında, kooperatif yöneticilerinin, üyelere veya üçüncü kişilere karşı hileli davranışlar kullanarak bu kişileri aldatıp, kendi veya üçüncü kişilerin menfaatine zarar vererek yarar sağlamaları durumunda, dolandırıcılık suçunun nitelikli hali meydana gelir. Yasa koyucu, dolandırıcılık suçunun basit şeklinde fail açısından belirli bir özellik aramazken, nitelikli hali için failin kooperatif yöneticisi olması gerektiğini özellikle belirtmiştir.
Failin kooperatif yöneticisi olması, nitelikli halin oluşması açısından gerekli bir koşuldur, ancak yeterli değildir. Failin, hileli davranışlarla muhatabını aldatıp, muhatabın zararına olacak şekilde yarar sağlama eylemini, kooperatif faaliyetleri sırasında gerçekleştirmiş olması gereklidir. Aksi takdirde, yani kooperatifin faaliyetleri sırasında olmayan dolandırıcılık fiilleri, şartları oluştuğu takdirde dolandırıcılık suçunun basit şeklini oluşturacaktır.
Kooperatif yöneticisi niteliğine sahip olunması, nitelikli halin oluşumu açısından zorunlu bir unsurdur. Hileli davranışların gerçekleştirildiği sırada failin bu niteliklere sahip olması ve bu nitelikleri kaybetmemiş olması gerekmektedir. Hukuken kooperatif üyeliğini kaybetmiş bir kişinin, kooperatifin faaliyetleri sırasında hileli davranışlar sergileyerek aldanma yaratması durumunda, bu eylem dolandırıcılık suçunun nitelikli hali değil, basit şekli olarak değerlendirilip cezalandırılacaktır.
Failin eyleminin nitelikli hale sebep olabilmesi için, mağdurun aldandığının, kooperatif yöneticisinin faaliyetleri sırasında gerçekleştirdiği hileli davranışlardan kaynaklanması gerekmektedir. Kooperatif yöneticisinin, kooperatif faaliyetleri dışında gerçekleştirdiği hileli davranışlarla meydana gelen aldanmanın, ya suça sebep olmayacağı ya da suçun nitelikli değil, basit şeklini oluşturacağı durumlar söz konusu olabilir.
Kooperatif Yöneticilerinin İşleyebileceği Diğer Suçlar
1163 sayılı Yasa’nın 62/3. maddesi, kooperatif yöneticileri ve memurları için özel bir düzenleme içermektedir. Buna göre, “yönetim kurulu üyeleri ve kooperatif memurları, kendi kusurlarından kaynaklanan zararlardan sorumludurlar. Bunların suç teşkil eden fiil ve hareketlerinden ve özellikle kooperatifin para ve malları üzerinde işledikleri suçlardan dolayı kamu görevlisi gibi cezalandırılırlar.” Bu madde, kooperatif yönetim kurulu üyeleri ve memurları tarafından kooperatifin para ve mallarına karşı işlenen suçlarda, bu kişilerin kamu görevlileri gibi cezalandırılacaklarını belirtmektedir. Kamu görevlilerinin, kendilerine teslim edilen veya zilyetliklerinde bulunan mal ve paralara karşı işleyebilecekleri suç zimmet suçudur. Bu nedenle kooperatif yönetim kurulu üyeleri ve memurlarının gerçekleştirdikleri eylemler, zimmet suçunu oluşturacaktır.
Kooperatif memurları, kooperatifin temsil ve yönetme yetkilerine sahip olmasalar da, yönetim kurulu üyelerine hileli davranışlarla mal ve paraların verilmesini sağlamak amacıyla dolandırıcılık suçu işleyebilirler. Ancak, bu durumda eylemleri zimmet suçu değil, basit dolandırıcılık suçu olarak değerlendirilir. Zira zimmet suçunun oluşabilmesi için kooperatif memurunun, görevi nedeniyle kendisine devredilen mal veya parayı zimmetine geçirmesi gerekmektedir. 1163 sayılı Yasa’nın 62/3. maddesi bu konuda açık bir düzenleme içermese de, maddenin lafzından aksine yorum çıkartılması mümkün değildir. Madde, genel olarak para ve mallara karşı işlenen suçlardan dolayı kooperatif yönetim kurulu üyeleri ve memurlarının, kamu görevlisi gibi cezalandırılacaklarını belirtmektedir.
Kamu görevlilerinin, görevleri nedeniyle kendilerine tevdi edilen para ve mallara karşı işleyebilecekleri suç zimmet suçudur. Zimmet suçunun tanımı ve unsurları TCK’nın 247. maddesinde gösterilmiştir. Kooperatif memurlarının zimmet suçunu işleyebilmeleri için kendilerine tevdi edilen mal ve paralar üzerinde tasarruf yetkilerinin bulunması gerekir. Kooperatif yönetim kurulunun yetki ve sorumluluğunda olan mal ve paraların elde edilmesi için hileli davranışlar kullanan kooperatif memurunun eylemi, dolandırıcılık suçunun basit şekline sebep olacaktır.
Kooperatif memurları, kendi zilyetliklerinde bulunan veya kendilerine tevdi edilen para ve malları sahiplenmek amacıyla kooperatifi temsil eden ve mal ve paralar üzerinde tasarruf yetkisine sahip olan kooperatif yönetim kurulu üyelerine karşı hileli davranış kullanarak amaçlarına ulaşırlarsa, bu eylemler zimmet suçunu oluşturacaktır.
Şirket veya kooperatifler hakkında yanlış bilgi verme suçu
Türk Ceza Kanunu’nun malvarlığına karşı işlenen suçlar bölümünde düzenlenmiş bir suç tipidir. Bu suç, özellikle şirket ve kooperatiflerin işleyişine, idaresine ve malvarlığına duyulan güveni korumayı amaçlamaktadır. TCK’nın 164. maddesine göre, şirket veya kooperatifin kurucu, ortak, idareci, müdür, temsilci, yönetim veya denetim kurulu üyeleri veya tasfiye memuru sıfatını taşıyan kişiler, kamuya yaptıkları beyanlarda, genel kurula sundukları raporlarda veya önerilerde, ilgilerin zarara uğramasına neden olabilecek nitelikte gerçeğe aykırı önemli bilgiler verirse, bu suçu işlemiş olurlar. Bu suçun cezası altı aydan üç yıla kadar hapis veya bin güne kadar adlî para cezasıdır.
Suçun faili, belirli bir özelliğe sahip kişilerle sınırlıdır. Şirket veya kooperatifin kurucuları, ortakları, idarecileri, müdürleri, temsilcileri, yönetim veya denetim kurulu üyeleri veya tasfiye memurları bu suçu işleyebilir. Bu durum, suçun fail açısından özgü bir nitelik taşıdığı anlamına gelir. Dolayısıyla, herhangi bir kişi tarafından işlenebilen dolandırıcılık suçuyla karşılaştırıldığında, bu suç özel bir grup kişiyi hedef alır.
Her iki suç da farklı tamamlanma unsurlarına sahiptir. Dolandırıcılık suçunun tamamlanması için hileli davranışlar sonucunda zararın gerçekleşmesi ve failin kendisi veya başkası adına haksız bir yarar elde etmesi gerekir. Ancak şirket veya kooperatifler hakkında yanlış bilgi verme suçunda, zararın gerçekleşmesi veya failin bir yarar sağlaması şart değildir. Suçun tamamlanması için sadece ilgililerin zarara uğramasına neden olabilecek nitelikte gerçeğe aykırı önemli bilgilerin verilmesi veya verdirtmesi yeterlidir.
Suçun maddi unsuru, belirli kişilerin kamuya yaptıkları beyanlarda, genel kurula sundukları raporlarda veya önerilerde ilgililerin zarara uğramasına neden olabilecek nitelikte gerçeğe aykırı önemli bilgiler vermesi veya verdirtmesidir. Gerçeğe aykırı bilgi verilmesi, dolandırıcılık suçunda olduğu gibi hileli bir hareketi içerir. Bu suç, haksız bir yarar elde etme amacı gütmeksizin, sadece zarara neden olabilecek gerçeğe aykırı bilgilerin verilmesiyle tamamlanabilir.
Kooperatif Dolandırıcılığı Suçu Şikayet Süresi, Zamanaşımı ve Uzlaştırma
Kooperatif dolandırıcılığı suçu, şikayete bağlı bir suç kategorisine dahil değildir; bu suç resen soruşturulur. Suç mağduru, şikayet hakkını en geç dava zamanaşımı süresi içinde kullanmalıdır, bu süre ise kooperatif dolandırıcılığı suçu için 15 yıldır.
Kooperatif dolandırıcılığı suçu, nitelikli dolandırıcılık suçunun bir alt türüdür ve bu nedenle taraflar arasında uzlaştırma prosedürünü gerektiren bir suç değildir. Uzlaşma kapsamında olan suçlarda, soruşturma veya kovuşturma aşamasında öncelikle uzlaştırma prosedürü uygulanır; ancak uzlaşma sağlanamazsa soruşturmaya veya yargılamaya devam edilir. Kooperatif dolandırıcılığı suçu uzlaşma kapsamında olmadığı için uzlaştırma prosedürü uygulanmaz.
Kooperatif Dolandırıcılığı Suçu ve Etkin Pişmanlık
Kooperatif dolandırıcılığı suçu tamamlandıktan sonra, ancak hakkında henüz kovuşturma başlamadan önce, failin, azmettirenin veya yardım edenin bizzat pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle tamamen gidermesi durumunda, verilecek cezanın üçte ikisine kadarı indirilir (TCK m.168/1). Başka bir deyişle, soruşturma aşamasında zararın giderilmesi halinde cezanın üçte ikisine kadarı indirilir.
Etkin pişmanlık, kovuşturma başladıktan sonra ancak hüküm verilmeden önce gösterildiğinde ise, verilecek cezanın yarısına kadarı indirilir (TCK m.168/2).
Kooperatif Dolandırıcılığı Suçu Yargıtay Kararları
“Noterlik bir kamu hizmeti olmasına rağmen 5237 Sayılı TCK‟nun 158/1-d. maddesinde belirtilen kamu kurumu niteliğinde olmadığından, sanığın sahte isimle gerçekte olmayan kooperatif hissesinin devrine ilişkin noterde sözleşme düzenleyerek menfaat temin etme eyleminin 5237 Sayılı TCK‟nun 157/1. maddesinde yazılı suçu oluşturacağı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,..” (Yargıtay 11.CD’nin, 04.02.2010 tarih, 21177-500 sayılı kararı)
“Konut Yapı Kooperatifi yönetim kurulu başkanı ve üyeleri olan sanıkların kooperatif ortaklarından konut yapacakları vaadiyle para alıp konut yapmadıkları ve büroları kapatıp kaçamak kooperatifi zarara uğrattıklarının iddia olunması karşısında eylemlerinin sübutu halinde 1163 Sayılı Kooperatifler Kanununun 62/ son maddesi hükmü gereğince zimmet suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri takdir etmek görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait bulunduğu gözetilerek, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, duruşmaya devamlı yazılı şekilde hüküm kurulması,” (Yargıtay 11. CD’nin, 20.09.2006 tarih, 2005/4927-2006/7338 sayılı kararı.)
“Sanığın sorumluluğunu irdeler şekilde uhdesinde kooperatif parası kalıp kalmadığının ve miktarının belirlenmesi için dosyanın farklı bilirkişi heyetine tevdi edilerek rapor temininden sonra, ödenen paraların kooperatif kayıtlarına girdiğinin ve sanığın uhdesinde bulunduğunun tespiti halinde zimmet, kooperatif kayıtlarına girmeden üyelik vaadi ile para alınması halinde ise dolandırıcılık veya güveni kötüye kullanma suçunun oluşacağı hususu da nazara alınarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun ve suç vasfının takdir ve tayini gerekir” (T.C. Yargıtay 5.CEZA DAİRESİ Esas:2023-7451 Karar:2023-9450 Karar Tarihi:03.10.2023)
“Katılan …’ın kooperatifin dairelerinden birini almak için sanığa ulaşmasından sonra kooperatif üyelerinden birine tahsis edilmiş dairenin sanık tarafından katılana satılması şeklinde sübutu kabul edilen eylemin nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturacağı ve hakkında TCK’nın 158/1-h maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, aynı Kanun’un 157/1. maddesi uyarınca basit dolandırıcılık suçundan hüküm verilmesi bozmayı gerektirmiştir. ” (T.C. Yargıtay 5.CEZA DAİRESİ Esas:2022-3890 Karar:2022-10957 Karar Tarihi:26.09.2022)