0312 911 83 10
·
av.fatiharas@gmail.com
·
Pzt-Cuma 09:00-18:00
DANIŞMANLIK

Vasiyetnamenin İptali

vasiyetnamenin iptali

Vasiyetname Nedir?

Vasiyetname, bir bireyin ölümünden sonra mal varlığının paylaşılması için karşı tarafa yönlendirme mecburiyeti olmadan kendi arzularını, isteklerini, emirlerini ve iradesini belirttiği tek taraflı hukuksal bir işlemdir. Türk miras hukuku, normal dönemlerde resmi veya el yazılı vasiyetnamenin yapılmasını, olağanüstü durumlarda veya normal dönemde vasiyetname yapılmasının mümkün olmadığı durumlarda ise sözlü vasiyetnamenin geçerli olduğunu kabul eder.

Vasiyetnamenin İptali 

Bir vasiyetnamenin iptali davası açarak mahkemeden iptal kararı almak, vasiyetnamenin geçersiz hale gelmesine yol açar. Diğer hukuki işlemlerde geçersizlik durumunda karşımıza çıkan yaptırım kesin hükümsüzlükken, ölüme bağlı tasarruflarda geçersizlik durumunda yaptırım iptal edilebilirlik olur. Kanun koyucunun buradaki amacı, miras bırakanın ölümünden sonra son dileklerini mümkün olduğunca ayakta tutmaktır. Belirlenmiş sınırlı sayıda iptal sebepleri dışında vasiyetnamenin iptali istenemez.

miras davaları

Vasiyetnamenin İptali Sebepleri

Vasiyetnamenin iptali sebepleri kanunda belirli sayıda bulunan ehliyetsizlik, hukuka ve ahlaka aykırılık, şekle aykırılık ve irade sakatlıkları durumlarıdır. Bu sebeplerin, kanunun öngördüğü şekilde vasiyetnamenin içeriğinin ve eklenen koşul veya yüklemelerin hukuka veya ahlaka aykırı olması durumunda geçerli olduğu ifade edilmektedir. Ancak, hukuka ve ahlaka aykırılık sebebinin her şekle aykırılığın iptal sebebi olarak kabul edilmesini uygun bulmuyoruz.

Vasiyetnamenin içeriği, vasiyetnameye eklenen koşul veya yüklemelerin hukuka veya ahlaka aykırı olması durumu da iptal sebepleri arasında sayılmaktadır. Ancak, bu sebebin, ölüme bağlı tasarruflar bakımından da sağlar arası işlemlerde olduğu gibi hukuka ve ahlaka aykırılığın kesin hükümsüzlük yaptırımını gerektirmesi daha uygun olacaktır. Kamu düzenini bu kadar yakından ilgilendiren bir sebebin iptal yaptırımına tabi olması, adil sonuçlar doğurmayacaktır.

Mirasçılar ve diğer ilgililerin, miras bırakanın hukuka ve ahlaka aykırı bir tasarruf yapması halinde geçerli olan bir işlemin, ölüme bağlı tasarruf şeklinde yapılması durumunda iptal yaptırımına tabi olacağı konusunda harekete geçerek iptal davası açabilecekleri unutulmamalıdır. İptal davası açılmaması halinde ise geçerli bir vasiyetnamenin hükümlerini yerine getirecektir.

Söz konusu durum, kanunun bu eksikliğini kötü niyetle kullanmak isteyen miras bırakan açısından bir fırsat olarak değerlendirilebilir. Bu durum, dürüstlük kuralıyla uyuşmamaktadır. Hukuk sistemimizin bu durumu korumaması gerektiği kanaatindeyiz. Kamu düzenini bu kadar yakından ilgilendiren bir konu, kanun koyucu tarafından daha spesifik bir şekilde düzenlenmelidir. Kanunun mevcut hali, hukuka ve ahlaka aykırılığı iptal sebebi olarak kabul ettiği için başka bir yaptırım şu an için uygulanamaz. Bu nedenle, yasa koyucunun yeni bir düzenleme yaparak hukuka ve ahlaka aykırılığı iptal sebepleri arasından çıkararak kesin hükümsüzlük yaptırımını getirmesi, hukuk sistemimiz açısından daha yerinde olacaktır.

Vasiyetnamenin kanunda öngörülen şekle aykırı olması durumu da vasiyetnamenin iptali sebepleri arasında sayılmaktadır. Ancak, her şekle aykırılığın iptal yaptırımıyla karşılaşması doğru değildir. Ağır ve bariz şekle aykırılıkların iptal yaptırımına tabi olması kanaatimizce yerinde değildir. Kanunun aradığı şekil şartlarına çok uzak bir şekilde hazırlanan vasiyetnameler ile kanunda belirlenen şekil şartlarına temelden aykırı olan vasiyetnamelerin aynı yaptırımla karşılaşmaması gerektiğini düşünüyoruz. Örneğin, el yazılı vasiyetnamenin daktilo ile yazıldığı, imzalanmadığı ve tarihin atılmadığı bir örnekte bile şu an yürürlükte olan kanuna göre şekli olması sebebiyle vasiyetname geçerli kabul edilir. Bu nedenle, ağır ve bariz şekle aykırılık halleri ile diğer şekle aykırılık halleri bakımından kanun koyucunun yaptırım türünü çeşitlendirmesi hakkaniyetli sonuçlar doğuracaktır.

Ortak vasiyetnameler, kanun koyucu tarafından düzenlenen vasiyetname türlerinden biri değildir. Birlikte, karşılıklı ve birbirine bağlı olmak üzere üç çeşidi olan ortak vasiyetnameler, kanunda öngörülen vasiyetname türlerinden birinin şekil kurallarını taşıması halinde, ilgili vasiyetnamenin diğer şartlarını da taşıyorsa geçerli kabul edilir. Yargıtay kararları ve doktrinde genellikle birlikte vasiyetname geçersiz, karşılıklı ve birbirine bağlı vasiyetname ise şekil şartlarına uygun olması kaydıyla geçerli sayılmaktadır.

Vasiyetnamenin İptali Davası

Vasiyetnamenin iptali davasının konusu, vasiyetnamenin tamamının iptali şeklinde olabileceği gibi, vasiyetnamenin birden fazla maddi anlamda ölüme bağlı tasarruf içermesi durumunda belirli tasarrufların kısmi olarak iptali şeklinde de olabilir. Türk Medeni Kanunu’nun 558. maddesinin ikinci fıkrası, iptal davasının ölüme bağlı tasarrufun tamamı veya bir kısmının iptaline ilişkin olabileceğini düzenlemektedir. Vasiyetnamenin bir kısmının iptal edilebilmesi için iptal sebebinin vasiyetnamenin tamamına ilişkin olmaması gereklidir.

Vasiyetnamenin iptali davası, sulh hukuk mahkemesinin görev alanına girmeyen uyuşmazlıklardan biri olduğu için bu tür davada asliye hukuk mahkemesi yetkilidir. Yargıtay da kararlarında asliye hukuk mahkemesini görevli mahkeme olarak kabul etmektedir. Vasiyetnamenin iptali davası miras bırakanın son yerleşim yeri asliye hukuk mahkemesinde açılmalıdır.

Vasiyetnamenin iptali davası açmak için, vasiyetnamenin yetkili sulh hukuk mahkemesi tarafından usulüne uygun şekilde açılmış, okunmuş ve vasiyetnamenin taraflara tebliğ edilmiş olması gereklidir. Bahsedilen şartlar sağlanmadan önce açılan iptal davasında, taraflara bu unsurların tamamlanması için bir süre verilmesi ve sonucun beklenmesi gereklidir. Yargıtay kararlarında da öncelikle dava konusu vasiyetnamenin açılıp açılmadığının araştırılması gerektiği vurgulanmıştır.

 

Vasiyetnamenin İptali Davasında Davacı Taraf

Türk Medeni Kanunu’nun 558/I. maddesine göre vasiyetnamenin iptali davası, tasarrufun iptalinde menfaati bulunan mirasçı veya vasiyet alacaklısı tarafından açılabilir. Kanun koyucu, vasiyetnamenin iptali davasını açabilecek olan kişileri sınırlı sayıda belirlemiştir.

Mirasçıların davacı olabileceğini düzenleyen madde, yasal mirasçı ile atanmış mirasçı arasında ayrım yapmamaktadır. Yasal mirasçılar ve atanmış mirasçılar, her ikisi de menfaatleri bulunması şartıyla iptal davası açabilirler. Yasal mirasçının saklı paylı mirasçı olup olmamasının da davacı olabilmesi açısından önemli bir kriter olmadığını belirtmek gerekir.

Tereke alacaklıları, borçluları, ilgili mirasçıların alacaklıları veya borçluları, mirasçıların muhtemel mirasçıları, mirası reddeden mirasçı, vasiyete konu olan taşınmazda kiracı olan kimseler, terekeyi resmen yöneten kişiler, bu sıfatlarına dayanarak vasiyetnamenin iptali davasında davacı olamazlar.

Vasiyetnamenin İptali Davasında Davalı Taraf

Vasiyetnamenin iptali davasında kimlerin davacı olabileceği kanunda açıkça belirtilmesine rağmen kimlerin davalı olabileceği açıkça düzenlenmemiştir. İptal davasında davalı taraf, iptali talep edilen vasiyetnameden davacı aleyhine olacak şekilde doğrudan doğruya miras hukukuna ilişkin menfaat temin eden kimselerdir. İptali istenen vasiyetnamedeki tasarrufla mirasçı olarak atanan atanmış mirasçı veya vasiyet alacaklısı olanlar, yüklemeden yararlanacak olan kimseler, vasiyeti yerine getirme görevlisi, vakıfların yönetim organı, miras bırakanın koymuş olduğu paylaştırma kurallarından yararlananlar ve mirasçılıktan çıkarmadan yararlanan diğer yasal mirasçılar aleyhine olarak vasiyetnamenin iptali davası açılabilir.

Vasiyetnamenin iptali davasının, vasiyeti yerine getirme görevlisi atanması tasarrufunun iptaline yönelik olarak açılması durumunda, davalı olarak vasiyeti yerine getirme görevlisi gösterilerek ona karşı iptal davası açılmalıdır.

Vasiyetnamenin İptali Zamanaşımı

Türk Medeni Kanunu’nun 559/I. maddesine göre, iptal davası açma hakkı, davacının tasarrufu, iptal sebebini ve kendisinin hak sahibi olduğunu öğrendiği tarihten itibaren bir yıl içinde başlar. Ayrıca, vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın geçmesi tarihinin üzerinden iyiniyetli davalılara karşı on yıl, iyi niyetli olmayan davalılara karşı ise yirmi yıl geçmekle birlikte düşer.

fatih aras

Diğer Makaleler

Call Now Button