0312 911 83 10
·
av.fatiharas@gmail.com
·
Pzt-Cuma 09:00-18:00
DANIŞMANLIK

Vergi Mükellefi Olmayanlar Yurt İçi Varlık Barışından Faydalanabilir Mi?

vergi cezalarında uzlaşma

Önemli Not: 5 Temmuz 2022 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7417 Sayılı Kanun ile vergi mükellefi olmayanlar için yurt içi varlık barışı uygulaması imkanı getirilmiştir.

Gelir ve kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmayanların da Türkiye’de bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazları için 31/3/2023 tarihine (bu tarih dâhil) kadar beyanda bulunmak suretiyle madde hükmünden yararlanabilmeleri mümkündür. Bu kişilerin taşınmazlar dışındaki varlıklarını beyan tarihi itibarıyla banka veya aracı kurumlarda açılan hesaplara yatırmaları ve bu durumu tevsik edici belgelerle kanıtlamaları zorunludur.

Gelir ve kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmayanlar için beyanda bulunulacak vergi dairesi, bunların yerleşim yerlerinin bağlı bulunduğu yer vergi daireleri olacaktır.

 

7256 sayılı Kanun kapsamında (Eski Varlık Barışı Kanunu) varlık barışı uygulaması

Aşağıda ise, 7256 Sayılı Kanun kapsamında ticari kazanç kapsamında mükellefiyetleri bulunmayan, ancak gayrimenkul veya menkul sermaye iradı elde eden gelir vergisi mükelleflerinin varlık barışından faydalanıp faydalanamayacakları hakkında görüşlerimize yer verilmiştir. (Aşağıda belirtilen hususların güncelliği kalmamış olup, varlık barışından yararlanmak isteyenlerin 7417 sayılı Kanun kapsamında beyanname vermesi gerekmektedir.)

  • Yurtiçi Varlık Barışının Kapsamında Yer Alan Mükellefler

7256 Sayılı Kanun’un 21’inci maddesinde; “Gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye’de bulunan ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar, 30/06/2021 tarihine kadar vergi dairelerine bildirilir.” hükmü yer almaktadır. Söz konusu süre 30/06/2022 tarihine uzatılmıştır.

Gelir Vergisi Kanunu’nun 2’nci maddesine göre, gayrimenkul sermaye iratları ile menkul sermaye iratları gelirin unsurları arasında sayılmıştır. Buna göre, sadece bu gelirleri elde eden kişiler de gelir vergisi mükellefidir. Kanun lafzında, gelir vergisi mükelleflerinin varlık barışından faydalanabileceği belirtilmiştir. Buradaki tartışmalı olan konu, sadece gayrimenkul veya menkul sermaye iradı elde eden gelir vergisi mükelleflerinin defter tutmadığından dolayı, Kanun kapsamında varlık barışı beyanında bulunup bulunamayacaklarıdır.

Kanunda, gelir vergisi mükelleflerinin defter kayıtlarında yer almayan varlıkların bildirilebileceği hüküm altına alınmıştır. İşletme hesabına göre defter tutan ticari kazanç mükelleflerinin defter kayıtlarında para ve dövizleri gösterebilecekleri bir bölüm bulunmamaktadır. Ancak bu mükellefler varlık barışından faydalanabilmektedir. Defter tutma olgusu Kanun’un lafzında yer almasına rağmen, Kanun’un amaçladığı mükellef grubunun, defter tutan veya tutmayan tüm gelir vergisi mükellefleri olduğu düşünülmektedir. Nitekim aynı Kanunda; “bildirilen söz konusu varlıklar, 30/6/2021 tarihine kadar, dönem kazancının tespitinde dikkate alınmaksızın kanuni defterlere kaydedilebilir.” hükmüyle, varlıkların deftere kaydedilmesinin ihtiyari olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, defter tutma olgusundan ziyade vergi mükellefi olmanın, varlık barışı için asli bir şart olduğu değerlendirilmektedir. Ancak, vergi dairelerinin gayrimenkul ve menkul sermaye iradı mükelleflerinin “defter tutmadıkları sebebiyle” varlık barışı başvurusunu kabul etmemesi ve ileride vergi tarhiyatı yapabilmesi de olasılık dahilindedir.  Bu durumda ilgili tarhiyatlar için dava açılabilir.

  • Yurtiçi Varlık Barışının Kapsadığı Dönem

Kanun her ne kadar 17 Kasım 2020 tarihinde yayımlanmış olsa da, 2020’den önceki yıllar, 2020 yılının tamamı ile 2022 yılında bildirimin yapıldığı tarihe kadar elde edilecek gelirler için de tarhiyat yapılmaması gerektiği değerlendirilmektedir. Zira, Kanun ve dayanağı olan gerekçede bu husus açıkça düzenlenmemiş, tebliğde de herhangi bir açıklama ve örneğe yer verilmemiştir. Bu nedenle, söz konusu tarhiyat bağışıklığının bildirim tarihine kadar geçerli olması gerektiği düşünülmektedir.

Kanun getiriliş amacı finansal sistem içerisinde yer almayan varlıkların ekonomiye kazandırılmasıdır. Anayasa’daki eşitlik ilkesinin bir gereği olarak,  geçmişteki ticari faaliyetleri nedeniyle kazanç elde eden, ancak bu faaliyetler nedeniyle 30/06/2022 tarihine kadar mükellefiyet tesis ettirmeyen kişilerin de, bu tarihe kadar mükellefiyet tesis ettirip varlık barışından faydalanabilmesi gerekmektedir. Sonuç olarak; gayrimenkul ve menkul sermaye iradı dışında, geçmişte ticari kazanç elde edilmiş ve bu kazançla ilgili mükellefiyet tesis ettirilmeyerek vergi beyan edilmemişse, 30/06/2022 tarihine kadar ticari kazanç mükellefiyeti tesis ettirilerek varlık barışı başvurusunda bulunulabileceği değerlendirilmektedir. Eğer ticari faaliyete devam edilmeyecekse, varlık barışı başvurusundan sonra mükellefiyet terkin ettirilebilir.

27/01/2022

Av. Dr. Fatih ARAS

Bu sitede yer alan yazıların tüm hakları saklıdır. Ancak, yazar ve site kaynağı gösterilerek alıntılanabilir. Yazılar aynen yayımlanamaz.

Bu sitede, vergi ve vergileme ile ilişkili konularda şahsi görüş ve yorumlarımıza yer verilmektedir. Sitede yer verilen bilgi veya verileri kullanımınız sonucunda ortaya çıkabilecek her türlü risk tarafınıza aittir. fatiharas.com sitesi ve yazarın söz konusu kullanımdan dolayı, (ihmalkarlık kaynaklı olanlar da dahil olmak üzere) her türlü özel, dolaylı veya arızi zararlardan ve cezai tazminattan dolayı sorumlu tutulamaz.

fatih aras

 

Diğer Makaleler

Call Now Button