VUK Madde 117 – Hesap Hataları
Hesap hataları şunlardır;
1. Matrah hataları; Vergilendirme ile ilgili beyanname, tahakkuk fişi, ihbarname, tekalif cetveli ve kararlarda matraha ait rakamların veya indirimlerin eksik veya fazla gösterilmiş veya hesaplanmış olmasıdır.
2. Vergi miktarında hatalar; Vergi nispet ve tarifelerinin yanlış uygulanması, mahsupların yapılmamış veya yanlış yapılmış olması, birinci bentte yazılı vesikalarda verginin eksik veya fazla hesaplanmış veya gösterilmiş olmasıdır.
3. Verginin mükerrer olması; Aynı vergi kanununun uygulanmasında belli bir vergilendirme dönemi için aynı matrah üzerinden bir defadan fazla vergi istenmesi veya alınmasıdır.
Makale: Vergi Hatası ve Düzeltme Yolları
VERGİ USUL KANUNU VUK Madde 117 – Hesap Hataları ile ilgili Danıştay Kararları

T.C DANIŞTAY
4.Daire
Esas: 2016/ 20695
Karar: 2020 / 5724
Karar Tarihi: 15.12.2020
Vergi Usul Kanunu’nda vergi hatası; vergiye ilişkin hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınması olarak tanımlandığından, yalnızca hesap hatasının ya da vergilendirme hatasının yapılmış olması, hatanın düzeltilmesi için yeterli bir neden değildir. Aynı zamanda, bu hatalardan dolayı haksız yere “fazla” ya da “eksik” vergi istenmiş veya alınmış olması gerekir.
Vergi hataları; Vergi Usul Kanunu’nun 119. maddesinde de sayıldığı üzere, ilgili memurun ya da üst memurların yaptıkları incelemede hatayı bulması, hatanın teftiş ya da vergi incelemesi sırasında meydana çıkarılması ya da uygulamada genelde olduğu gibi, hatayı yapan mükellefin söz konusu hatayı sonradan fark etmesi gibi çeşitli nedenlerle ortaya çıkmaktadır. Böylesi bir durumda ise mükelleflerin, vergi muamelelerindeki hataların düzeltilmesini, bu düzeltme istemleri de reddedilmiş ise şikayet yolu ile Gelir İdaresi Başkanlığı’na müracaat etmeleri, eğer şikayet yolu ile müracaat sonucunda da düzeltme istemi kabul edilmez ise bu red işlemine karşı vergi mahkemesinde 30 gün içinde dava açmaları gerekmektedir.
Vergi hatası bulunan durumlarda, yukarıda izahına çalışıldığı şekilde düzeltme ve şikayet müesseseleri ve nihayetinde yargı kararı ile bu sorun çözülebilse de, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 4. kitabının 3. kısmına 28/02/1963 tarihinde yayımlanan 205 sayılı Kanunun 22. maddesiyle eklenen 3. Bölümün Vergi Usul Kanunu’nun 376. maddesinden sonra gelecek şekilde Ek 1 ila 10 maddelerinde yer verilen uzlaşma hükümleri ve Ek 6. madde de, mükellef veya adına ceza kesilenlerin üzerinde uzlaşılan ve tutanakla tespit olunan hususlar hakkında dava açamayacakları ve hiçbir mercie şikayette bulunamayacakları kuralı nedeniyle, uzlaşılan vergi ve cezalarda hata bulunması halinde düzeltme yapılıp yapılamayacağı hususunun ayrıca değerlendirilmesi gerekmektedir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun genel sistematiğine bakıldığında, vergi sistemimizde hata üzerinden vergi alınmaması esasının açık şekilde benimsendiği görülmektedir. Zira; Vergi Usul Kanunu’nun 116., 117. ve 118. maddelerinde belirtilen vergi hatalarının düzeltme hükümleri çerçevesinde düzeltilmesi imkanının sağlanması bunun en açık kanıtıdır. Her halükarda hata, hukuka aykırı bir idari işlemin varlığını göstermektedir. Aksi durum, “hata üzerinden vergi alınmasına” yol açılacaktır ki, kanun koyucunun söz konusu madde düzenlemesiyle bunu amaçlamadığı açıktır.
Dosyanın incelenmesinden; davacı şirket adına, takdir komisyonu kararları ile belirlenen matrahlar üzerinden re’sen tarh edilen ve uzlaşılarak ödenen 2008/1 ila 12 dönemi vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin, mükerrer tarhiyat olduğundan bahisle kaldırılması ve ödenen vergilerin iadesi istemiyle yapılan düzeltme başvurusunun reddi üzerine yapılan şikayet başvurusunun zımnen reddine dair işlemin iptali ile ödenen vergilerin faizi ile birlikte iadesi istemiyle dava açıldığı; davacı tarafça, Know-how bedeli olarak ödenen tutarlarda kesinti yapılarak ödendiği halde haklarında düzenlenen vergi tekniği raporuna uzlaşma sonrasında ulaşıldığından, takdir komisyonu kararları ile belirlenen matrahlar üzerinden re’sen tarh edilen ve uzlaşma sonrası ödenen vergilerin mükerrer olduğunu sonradan anladıklarının, incelemede hiç kesinti yapılmamış gibi tarhiyat önerildiğinin, oysa ki kesinti yapılarak ödendiğinin iddia ve beyan ediliği anlaşılmaktadır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 117. maddesinde, aynı vergi kanununun uygulanmasında belli bir vergilendirme dönemi için aynı matrah üzerinden bir defadan fazla vergi istenmesi veya alınması olarak tanımlanan verginin mükerrer olması halinin hesap hatası olduğu açık olarak belirtildiğinden, yukarıda da açıklandığı üzere, üzerinde uzlaşılsa da mükerrer vergilendirme olduğu durumlarda bu hataların düzeltme ve şikayet yoluyla düzeltilmesinin istenmesi mümkündür.
Bu itibarla; davacı şirketin, mükerrer tarhiyat yapıldığına yönelik iddiasının esasının incelenerek bir karar verilmesi gerekirken, belirtilen gerekçeyle davayı reddeden Mahkeme kararında yasal isabet görülmemiştir.