0312 911 83 10
·
av.fatiharas@gmail.com
·
Pzt-Cuma 09:00-18:00
DANIŞMANLIK

Vergi Usul Kanununa Muhalefet Suçu

vergi usul kanununa muhalefet suçu

Vergi Usul Kanununa Muhalefet Suçu : VUK 359 Kapsamında Kaçakçılık Fiilleri ve Hukuki Sonuçları

Vergi matrahını azaltmak, vergi ödeme yükümlülüğünden kaçınmak veya vergi sistemini manipüle etmek amacıyla yasalara aykırı fiiller işlenebilmektedir. Bu fiiller, Vergi Usul Kanunu (VUK) kapsamında “vergi suçu” teşkil eder ve ciddi hukuki sonuçları beraberinde getirir. Özellikle VUK’un 359. maddesi, vergi kaçakçılığı suçlarını ve bunlara uygulanacak cezaları düzenleyen temel maddedir. Halk arasında genellikle “vergi kaçakçılığı” olarak bilinen bu suçlar, aslında VUK’a muhalefetin en ağır şekillerini oluşturur. Bu makalede, VUK 359 kapsamında düzenlenen başlıca kaçakçılık suçlarını, bu suçların unsurlarını, tespit yöntemlerini, hukuki sonuçlarını, cezalarını ve güncel yargı kararları ışığında dikkat edilmesi gereken hususları detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.

Vergi Usul Kanununa Muhalefet Suçu Nedir?

Vergi Usul Kanunu’nun 359. maddesi, çeşitli fiileri “kaçakçılık suçu” olarak sınıflandırmaktadır. Bu fiiller, mükelleflerin veya vergi sorumlularının, kanuni defter, kayıt ve belgeler üzerindeki yükümlülüklerini ihlal etmesi şeklinde ortaya çıkar. Bu suçlar şunlardır:

  1. Hesap ve muhasebe hileleri yapılması: Muhasebe sisteminde kasıtlı olarak gerçek durumu gizlemeye yönelik manipülasyonlar.
  2. Gerçek olmayan veya kayda konu işlemlerle ilgisi bulunmayan kişiler adına hesap açılması: Hayali kişiler veya işlemler adına muhasebe kayıtları oluşturulması.
  3. Vergi matrahının azalması sonucunu doğuracak şekilde defterlere kaydı gereken hesap ve işlemleri tamamen veya kısmen başka defter, belge veya diğer kayıt ortamlarına kaydedilmesi (çift defter kullanılması): Yasal defterlerin yanı sıra ikinci bir kayıt sistemi kullanılarak vergi matrahının düşük gösterilmesi.
  4. Defter, kayıt ve belgelerin tahrif edilmesi veya gizlenmesi: Yasal defter ve belgelerin içeriğinin bozulması veya inceleme sırasında yetkililere ibraz edilmemesi.
  5. Muhteviyatı yanıltıcı belge düzenlenmesi ve kullanılması: Gerçek bir işleme dayansa da, işlemin niteliğini, miktarını veya değerini yanlış yansıtan belgelerin düzenlenmesi veya kullanılması.
  6. Defter, kayıt ve belgelerin yok edilmesi: Tutulması veya saklanması zorunlu olan defter ve belgelerin tamamen ortadan kaldırılması.
  7. Belgelerin asıl veya suretlerinin tamamen veya kısmen sahte olarak düzenlenmesi veya bu belgelerin kullanılması: Gerçekte olmayan bir işlem veya durum varmış gibi belge oluşturulması veya kullanılması (Naylon Fatura).
  8. Maliye Bakanlığı ile anlaşması bulunan kişilerin basabileceği belgeleri, Bakanlık ile anlaşması olmadığı halde basılması veya bilerek kullanılması: Yetkisiz matbaalarda belge bastırmak veya bu belgeleri bilerek kullanmak.
  9. ÖKC mali hafızasına müdahale etmek.

Bu suç fiillerinin oluşabilmesi için kasıt unsurunun varlığı aranır. Yani, eylemin bilinçli ve isteyerek yapılmış olması gerekmektedir.

Defter ve Belgeleri Gizleme Suçu (VUK 359/a-2)

Vergi incelemesi sırasında, varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit olduğu halde, incelemeye yetkili kimselere yasal defter ve belgelerin ibraz edilmemesi “gizleme” olarak kabul edilir ve bu, bir kaçakçılık suçudur. Mükellefler, ilgili bulundukları yılı takip eden takvim yılından başlayarak beş yıl süreyle defter ve vesikalarını muhafaza etmeye mecburdurlar.

Bu suçun oluşabilmesi için belirli şartlar aranır:

  • İstenen defter ve belgelerin varlığının sabit olması (Noter tasdiki veya başka yollarla).
  • Defter ve belgelerin vergi incelemesi amacıyla istenmiş olması. Başka bir amaçla (işin terki nedeniyle iptal gibi) istenen belgelerin ibraz edilmemesi suç oluşturmaz.
  • Defter ve belgelerin saklama süresinin (5 yıl) geçmemiş olması.
  • Defter ve belgelerin ibrazının şirketi temsile yetkili kişiden (mükellef, tüzel kişiyse yetkilisi) talep edilmesi. Meslek mensuplarının (muhasebecilerin) defterleri saklama ve ibraz görevi yoktur, bu nedenle genellikle sorumlu tutulmazlar. Ancak mirasçılar gibi farklı kişiler sorumlu olabilir, bu araştırılmalıdır.
  • Defter ve belgelerin ibrazı için gerekli sürenin (en az 15 gün) verilmesi. Ancak Yargıtay kararlarına göre, defterlerin kaybedildiği ileri sürülerek ibrazdan kaçınılması halinde usulüne uygun tebligat yapılması aranmaz.

Bazı özel durumlarda suçun oluşmayacağı kabul edilebilir. Örneğin, defter ve belgelerin halihazırda başka bir vergi inceleme elemanında veya mahkemede bulunması mücbir sebep sayılabilir. Mali tatil süresi içinde ibraz istenmesi de suç oluşturmaz.

Gizleme Suçunda Ceza: Defter ve belgeleri gizleyenler hakkında on sekiz aydan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Ayrıca, defter ve belgelerin ibraz edilmemesi durumunda KDV indirimleri reddedilebilir. Gizleme halinde, vergi ziyaının varlığının kabulü genellikle zorunludur (mefruz vergi ziyaı), somut vergi ziyaı aranmayabilir.

Birden fazla yıla ait defterin aynı yazı ile istenmesi tek suç oluşturur. Daha önce dava konusu olmuş belgelerin tekrar istenmesi yeni bir suç oluşturmaz. Belgelerin eksik ibraz edilmesi (örn. defter var belge yok) suçun unsurlarını oluşturur.

Muhasebe Hilesi Suçu (VUK 359/a)

Muhasebe hilesi, işletmenin işlem ve kayıtlarının belirli bir amaçla (genellikle karşı tarafı aldatma veya vergi kaçırma) bilinçli ve planlı bir şekilde manipüle edilmesidir. Muhasebe hataları dikkatsizlikten kaynaklanırken, hileler kasıtlıdır. Hileli kayıtlar muhasebe sistemi içinde kolayca tespit edilemez.

Muhasebe hilesinden bahsedebilmek için bazı şartlar aranır:

  • İşlemlerin belirli muhasebe kayıtları kullanılarak gizlenmiş olması. Gerçek işlemin birkaç kayıtla karartılması amacı olmalıdır.
  • İşlemlerin temel muhasebe ilkelerine, standartlarına ve yasal düzenlemelere açıkça aykırı olması.
  • İşlemler sonucunda mükellef veya üçüncü kişilerin maddi/manevi bir çıkar sağlaması veya beklentisi olması. Çıkar sağlanmayan işlemler hata sayılabilir.
  • İşlemlerin mali tabloları ve vergi matrahını önemli derecede etkilemesi. Önemsiz işlemler hata sayılabilir.
  • Hatalı görünen bir işlemin düzeltilmeyip karmaşık işlemlerle gizlenmeye çalışılması.

Muhasebe hilesi türleri arasında kasti hatalar, kayıt dışı işlemler, zamanından önce veya sonra yapılan kayıtlar, uydurma hesaplar, belge sahtekarlığı, bilançonun maskelenmesi sayılabilir. Bazıları (belge sahtekarlığı, uydurma hesaplar, kayıt dışı işlemlerin bazıları) VUK 359’da farklı fiiller olarak da düzenlenmiştir.

Muhasebe Hilesi Cezası: Hesap ve muhasebe hileleri yapanlar hakkında on sekiz aydan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Ayrıca bu durumda 3 kat vergi ziyaı cezası hesaplanır. Bu ceza için uzlaşma mümkün değildir, iptali ancak dava yoluyla mümkündür.

Defter, belge ve kayıtlara gereken hususların hiç kaydedilmemesi veya eksik kaydedilmesi tek başına muhasebe hilesi suçu oluşturmaz; bu durumda VUK 344 hükümleri uygulanabilir. Ancak kaydı gereken hususların özel defterlere kaydedilmesi “çift kayıt tutma” suçu olabilir.

Muhasebecinin Sorumluluğu: Muhasebecilerin muhasebe hilesi suçundan sorumlu tutulabilmesi için, menfaat sağlama gibi belirli bir amaç doğrultusunda bilinçli olarak eylemi gerçekleştirdiği, alışkanlık haline getirdiği ve asıl mükellef ile bir organizasyon içinde olduğu şüpheden uzak bir şekilde ortaya konulmalıdır. Sadece muhasebecilik yapmak yeterli değildir.

vergi hukuku avukatı

Sahte Fatura Düzenleme ve Kullanma Suçları (VUK 359/b)

Sahte fatura, halk arasında “naylon fatura” olarak bilinir. Gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgedir. Bu suç, vergi kaçakçılığına yönelik en yaygın fiillerden biridir. Kaynaklar, sahte belge düzenleme ve kullanma suçlarını genellikle birlikte ele alır.

VUK 359 kapsamında iki tür yanıltıcı belge fiili bulunur:

  1. Sahte Belge: Gerçek bir mal veya hizmet hareketi kesinlikle yoktur. Fatura tamamen hayal ürünüdür. Örnek: Hiç alınmayan hizmet için düzenlenen fatura.
  2. Muhteviyatı İtibariyle Yanıltıcı Belge: Gerçek bir ticari işlem vardır, ancak faturada bu işlemin niteliği, miktarı veya değeri gibi bilgileri gerçeğe aykırı yansıtır. Örnek: Satılan malın değerini yüksek veya düşük göstermek, satılan malın türünü farklı belirtmek.

Bu iki tür arasındaki temel fark, sahte belgede işlemin tamamen yokluğu, yanıltıcı belgede ise işlemin varlığına rağmen bilgilerinin yanlış yansıtılmasıdır.

Neden Sahte Fatura Düzenlenir veya Kullanılır?

  • Düzenleyen Açısından: Komisyon geliri elde etme, kara para aklama, hayali ihracat, stok çıkışı sağlama, ciro büyüklüğü gösterme.
  • Kullanan Açısından: Daha az vergi ödeme (giderleri şişirme), daha fazla KDV iadesi alma. Kullanan taraf genellikle faturanın KDV’sinden daha düşük bir komisyon öder.

Suçun Unsurları (Düzenleme): Maddi Unsur (sahte belge düzenleme), Manevi Unsur (kasıtlı işleme), Hukuka Aykırılık. Belge, vergi kanunlarına göre tutulan veya düzenlenen, saklanma ve ibraz mecburiyeti bulunan bir belge olmalıdır. Belgenin tam anlamıyla “tekemmül etmiş” olması gerekir, aksi halde yok hükmündedir ve bu suç oluşmaz.

Tespit ve İspat: Sahte faturalar genellikle dikkatlice hazırlandığı için anlaşılması zor olabilir. İnceleme ve karşılaştırma, gönderen/alıcı bilgileri teyidi, işlem tarihi/detayları teyidi, banka ödeme bilgileri incelenmesi gibi yöntemler önemlidir. İnceleme elemanları “vergi tekniği raporu” düzenler. İspatta en önemli hususlardan biri ödeme yöntemidir. Banka aracılığıyla yapılan ödeme, işlemin gerçek olduğuna dair güçlü bir karine teşkil eder. Ancak, banka ödemesinin görünüşte kalma ihtimali de vardır (kapama yöntemi – para gönderilip nakit geri alma), ancak bunun ispat yükü idarededir ve zordur. Ayrıca mal teslimi/hizmetin gerçekleştiğini gösteren belgeler (irsaliye, kantar fişi vb.) ispatta kullanılır. İncelemenin derinlemesine yapılması (altyapı, nakliye, ödeme, karşıt incelemeler) zorunludur.

Bilmeden Kullanma İhtimali: Bir firmanın sahte faturayı bilmeden kullanması mümkündür. İnceleme sırasında mükellefin bilmeden kullandığı kanaatine varılırsa, sonuçlar daha hafiftir. Vergi ziyaı cezası 3 kat yerine tek kat kesilir. Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusu yapılmaz. Bu durum genellikle sahte faturaların toplam alışlar içindeki oranının yüzde 20’yi geçmediği durumlarda söz konusu olabilir.

Sahte Fatura Cezaları:

  • Sahte Belge Düzenleme veya Kullanma: Üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası.
  • Muhteviyatı İtibariyle Yanıltıcı Belge Düzenleme veya Kullanma: On sekiz aydan beş yıla kadar hapis cezası.

Ayrıca, hesaplanan matrah farkı üzerinden 3 kat vergi ziyaı cezası uygulanır. Bu cezalar için uzlaşma söz konusu değildir. Özel usulsüzlük cezaları da kesilebilir, ancak hukuka aykırılığı yönünde Danıştay kararları mevcuttur, bunlara karşı dava açılabilir.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB): Şartları oluşursa, 2 yılın altındaki hapis cezaları için HAGB kararı verilebilir. Sahte belgede cezanın üst sınırı (8 yıl) yüksekken, yanıltıcı belgede (5 yıl) daha düşüktür, bu nedenle yanıltıcı belgede HAGB ihtimali daha yüksektir.

Sorumluluk: Sahte faturayı fiilen kullanan veya düzenleyen şahıslar ve iştirak edenler sorumludur. Kanuni temsilciler genellikle raporlarda yer alır, ancak sorumluluğu kanıtlamalıdır. Muhasebeciler, fiilen iştirakleri ve kasıtları kanıtlanırsa sorumlu olabilir.

Yasal Gelişmeler ve Zincirleme Suç: 7394 sayılı Kanun değişikliği ile farklı takvim yıllarında işlenen sahte fatura suçları artık tek bir suç olarak kabul edilir. Bu tek suça verilecek ceza, ¼ ila ¾ oranında artırılabilir. Bu, toplam ceza miktarını azaltıcı niteliktedir. Farklı şirketler üzerinden işlenen suçlar için ayrı yargılama yapılmaktadır.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun güncel kararına göre, aynı fiilin hem düzenleme hem kullanma suçuna girmesi durumunda, artık sadece sahte belge kullanma suçundan dolayı ceza verilmesi gerekmektedir.

Etkin Pişmanlık: VUK 371’e göre, kaçakçılık suçu nedeniyle ziyaa uğratılan verginin, gecikme faizi ve zammının tamamı ile kesilen cezaların yarısı ve buna isabet eden gecikme zammının soruşturma veya kovuşturma aşamasında ödenmesi halinde, adli cezada indirim yapılır (soruşturmada 1/2, kovuşturmada 1/3).

Zamanaşımı: Sahte fatura suçlarında dava zamanaşımı süresi genellikle 15 yıldır. Zamanaşımını kesen nedenlerle bu süre 22,5 yıla kadar çıkabilir. Vergi tarhiyatı için zamanaşımı ise 5 yıldır.

Çift Defter Tutma Suçu (VUK 359/a)

Çift defter tutma, kanuni defterlere kaydı gereken hesap ve işlemlerin, vergi matrahının azalması sonucunu doğuracak şekilde, tamamen veya kısmen başka defter, belge veya diğer kayıt ortamlarına kaydedilmesi fiilidir. Bu suçun amacı genellikle gelirleri az, giderleri fazla göstererek vergi matrahını düşürmektir.

Çift defter tutma, VUK 359 kaçakçılık fiilleri arasında, vergi matrahının azalmasına yol açma şartını taşıyan tek fiildir.

Suçun Unsurları:

  • Yasal olarak tutulması gereken bir defterin bulunması.
  • Bu kanuni defter dışında başka kayıt ortamlarına da vergi matrahını ilgilendiren bilgilerin kaydedilmiş olması.
  • Diğer kayıt ortamındaki kayıtların vergi matrahının azalmasına sebep olması.
  • Diğer kayıt ortamındaki kayıtlar ile vergi matrahının azalması arasında uygun bir illiyet bağının bulunması.

Tespit Yöntemleri: Çift defter tutma suçu vergi incelemesi, yoklama ve özellikle aramalı inceleme ile tespit edilir. Aramalı inceleme, vergi kaçakçılığını ispat eden delilleri ele geçirme amacıyla yapılır.

Dikkat Edilmesi Gerekenler (Aramalı İnceleme): Aramalı inceleme sıkı şekil şartlarına tabidir. Sulh ceza hakiminden arama kararı olmaksızın yapılan aramalar sonucu elde edilen deliller hukuka aykırı sayılır ve mahkemece dikkate alınamaz. Vergi idaresi yapsa bile yetkili kişiler tarafından yapılmayan veya tutanak tutulmayan aramalar hukuka aykırı kabul edilebilir.

Çift Defter Tutma Cezası: Çift defter tutanlar hakkında on sekiz aydan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Ayrıca, vergi ziyaına yol açılması halinde VUK 344 uyarınca üç kat vergi ziyaı cezası kesilir.

Diğer Vergi Usul Kanununa Muhalefet Suçları

Kaynaklarda detayları diğerleri kadar derinlemesine incelenmeyen ancak VUK 359 kapsamında sayılan diğer kaçakçılık fiilleri de mevcuttur:

  • Defter, kayıt ve belgelerin tahrif edilmesi: Belgelerin içeriğinin bozulması.
  • Gerçek olmayan veya kayda konu işlemlerle ilgisi bulunmayan kişiler adına hesap açılması: Muhasebe kayıtlarında hayali kişi veya işlemler için hesaplar kullanılması. Bu fiil, muhasebe hilesi türlerinden “uydurma hesaplar” ile ilişkilidir.
  • Defter, kayıt ve belgelerin yok edilmesi: Belgelerin ibraz yükümlülüğünden kaçmak amacıyla tamamen ortadan kaldırılması.
  • Yetkisiz Matbaalarda Belge Basılması veya Kullanılması: Maliye Bakanlığı ile anlaşması olmayan matbaalarda belge bastırmak veya bu belgeleri bilerek kullanmak da VUK 359 kapsamında cezalandırılır. Bu fiiller için öngörülen ceza iki yıldan sekiz yıla kadar hapis cezasıdır.

Vergi Kaçakçılığında Genel Hükümler

Yukarıda detaylandırılan tüm bu fiiller, VUK 359 kapsamında “kaçakçılık suçları” olarak ele alınır. Cezalar, işlenen fiilin niteliğine göre 18 aydan 8 yıla kadar hapis cezası arasında değişmektedir. Ayrıca, bu fiillerin birçoğu vergi ziyaına neden olduğunda 3 kat vergi ziyaı cezası uygulanır.

Hukuki Süreç: Vergi incelemesi sonucunda bir kaçakçılık fiili tespit edildiğinde “vergi suçu raporu” düzenlenir. Bu rapor, Cumhuriyet Savcılığı’na gönderilir ve kamu davası açılabilir. Adli yargılama Asliye Ceza Mahkemeleri tarafından yürütülür. İdari vergi cezaları ise yetkili vergi daireleri tarafından kesilir.

Uzman Hukuki Destek Almanın Önemi

Vergi Usul Kanununa muhalefet suçları, özellikle VUK 359 kapsamındaki kaçakçılık fiilleri, teknik detaylar içeren ve ciddi sonuçları olan konulardır. Vergi inceleme raporlarının analizi, mücbir sebep savunmaları, ispat yükü, zamanaşımı, etkin pişmanlık ve yargıtay kararlarındaki güncel içtihatlar gibi birçok hukuki ve mali konuyu barındırır. Bu süreçlerde hak kaybına uğramamak, doğru savunma stratejilerini belirlemek ve yasal hakları etkin bir şekilde kullanmak için vergi hukuku konusunda uzman bir avukattan hukuki destek almak büyük önem taşımaktadır. Gerek idari vergi davalarında gerekse ceza davalarında profesyonel yardım, sürecin doğru yönetilmesi ve en iyi sonucun elde edilmesi açısından hayati rol oynar.

Sonuç – Vergi Usul Kanununa Muhalefet Suçu

Vergi Usul Kanununa muhalefet suçları, özellikle VUK 359’da düzenlenen kaçakçılık fiilleri, ekonomik hayatı ve kamu maliyesini doğrudan etkileyen ciddi yasal ihlallerdir. Defter ve belgeleri gizlemekten sahte fatura düzenlemeye, çift defter tutmaktan muhasebe hilesine kadar çeşitli şekillerde ortaya çıkabilen bu fiiller, hapis cezaları, yüksek vergi ziyaı cezaları ve ticari itibar kaybı gibi ağır sonuçlar doğurabilir. Mükelleflerin, kanuni yükümlülüklerini titizlikle yerine getirmesi, şeffaf bir muhasebe sistemi sürdürmesi ve herhangi bir şüpheli durumda veya inceleme sürecinde mutlaka uzman hukuki danışmanlık alması, bu tür risklerden korunmanın ve yasal süreçleri doğru yönetmenin anahtarıdır. Yargıtay’ın güncel kararları ve yasal düzenlemelerdeki değişiklikler de dikkate alınarak, her somut olayın kendi özelinde değerlendirilmesi gerekmektedir.

fatih aras

Diğer Makaleler

Cevap Yazın

Call Now Button