İçerik Başlıkları
Anonim Şirket Ortaklarının Bilgi Alma ve İnceleme Hakları
Sermaye bakımından azlıkta kalan ortaklar genellikle şirket içi işlemlerle ilgili yeterli bilgiye ulaşamazlar ve bu durumdan şikayetçi olabilirler. Ancak, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu, sermaye payının büyüklüğüne bakılmaksızın her ortağa önemli haklar tanıyarak inceleme yapma ve bilgi alma imkanı sunmaktadır. Bu haklar, anonim şirket ortaklarına kanun tarafından verilen ve vazgeçilemez nitelikte olan haklardır. Bu yazıda, bağımsız denetime tabi olmayan anonim şirket ortaklarının inceleme yapma ve bilgi alma haklarını kullanma yöntemleri ve bu hakların kapsamı ele alınmıştır.
İNCELEME HAKKI
FİNANSAL TABLOLARI İNCELEME HAKKI
Anonim şirket yönetim kurulu, geçmiş hesap dönemine ait finansal tabloları, bilanço gününü izleyen hesap döneminin ilk üç ayı içinde hazırlamak ve genel kurula sunmakla yükümlüdür. Bu finansal tablolar, bilanço, gelir tablosu ve Türkiye Muhasebe Standartları (TMS) uyguluyorsa ilgili diğer finansal tabloları içerir. Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından belirlenen “TMS 1 Finansal Tabloların Sunuluşu” standardına göre düzenlenen finansal tablolar arasında Finansal Durum Tablosu (Bilanço), Gelir Tablosu, Özkaynak Değişim Tablosu, Nakit Akış Tablosu ve Dipnotlar bulunmaktadır.
Bu nedenle, TMS uygulamayan anonim şirketlerin yönetim kurulları, bilanço ve gelir tablosunu; TMS uygulayan şirketlerin yönetim kurulları ise bu tablolara ek olarak özkaynak değişim tablosu, nakit akış tablosu ve dipnotları hazırlayarak genel kurula sunmak zorundadırlar. Finansal tabloların doğru ve şeffaf bir şekilde ticari işletmenin varlıklarını, borçlarını, gelir ve giderlerini göstermesi gerektiğinden, bu tabloların genel kurul toplantısı öncesinde ortakların incelemesine hazır bulundurulması ve talep edilmesi durumunda ortaklara verilmesi gerekmektedir.
6102 sayılı Kanun’un 437. maddesi gereği, finansal tablolar genel kurul toplantısından en az 15 gün önce şirketin merkezinde ve şubelerinde ortakların incelemesine açık tutulmalıdır. Ayrıca, bu tablolar bir yıl süreyle merkezde ve şubelerde ortakların bilgi edinmelerine açık bulundurulmalı ve talep edilmesi halinde, gideri şirkete ait olmak üzere gelir tablosu ile bilançonun birer sureti ortaklara verilmelidir.
Anonim şirket ortaklarının, finansal tabloları inceleyebilmeleri için genel kurul toplantısına katılmaları zorunlu değildir. Finansal tabloların ortaklara en az 15 gün önce sunulması, ortakların genel kurul öncesinde şirketin mali durumu hakkında bilgi sahibi olmalarını sağlayarak, yönetim kurulu üyelerinin ibrası ve yönetim kurulu seçiminde sağlıklı karar vermelerine olanak tanır. Finansal tablolardaki bilgilerin değerlendirilmesi muhasebe bilgisini gerektirdiğinden, bu bilgiye sahip olmayan ortaklar, şirketten temin edecekleri bilanço ve gelir tablosunu muhasebe uzmanlarına inceleterek bilgi sahibi olabilirler.
YÖNETİM KURULUNUN YILLIK FAALİYET RAPORUNU İNCELEME HAKKI
Anonim şirketlerde şeffaflığın temel unsurlarından biri, yönetim kurulu tarafından hazırlanan yıllık faaliyet raporudur. Bu rapor, şirketin o yıl içindeki faaliyetlerini, finansal durumunu tüm yönleriyle doğru, eksiksiz, açık ve dürüst bir şekilde yansıtmak üzere hazırlanmalıdır. Finansal durum, rapor içerisinde finansal tablolarla değerlendirilmelidir. Aynı zamanda, şirketin gelişme planlarına ve muhtemel risklere de açıkça vurgu yapılmalıdır. Yıllık faaliyet raporu, ayrıca faaliyet dönemi sonrasındaki önemli olayları, araştırma ve geliştirme çalışmalarını, yönetim kurulu üyeleri ve üst düzey yöneticilere sağlanan mali menfaatleri, ödenekleri, seyahat, konaklama ve temsil giderleri, sigortalar ve diğer teminatları içermelidir.
Yönetim kurulu yıllık faaliyet raporu, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın belirlediği Şirketlerin Yıllık Faaliyet Raporunun Asgari İçeriğini Belirleme Yönetmeliği’ne uygun olarak, ilgili hesap döneminin bitimini takip eden iki ay içinde hazırlanmalıdır.
Yönetim kurulu yıllık faaliyet raporu, genel kurul toplantısından en az 15 gün önce şirketin merkezinde ve şubelerinde ortakların incelemesine açık olmalıdır. Bu sayede, anonim şirket ortakları genel kurula katılmadan önce yıllık faaliyet raporunu inceleme hakkını kullanabilirler.
YÖNETİM KURULUNUN KÂR DAĞITIM ÖNERİSİNİ İNCELEME HAKKI
Şirket ortakları için önemli bir menfaat, net dönem kârı üzerinden kâr payı alabilme hakkıdır. 6102 sayılı Kanun’un 507. maddesine göre, her ortak, kanun ve esas sözleşme hükümlerine göre belirlenen net dönem kârından pay alabilir. Kâr dağıtımı ve kâr paylarının belirlenmesi yetkisi genel kurula ait olduğundan, kâr dağıtım önerisinin genel kurul öncesinde ortakların incelemesine sunulması önemlidir. Bu öneri, genel kurul toplantısından en az 15 gün önce şirketin merkez ve şubelerinde ortakların incelemesine açık bulundurulmalıdır. Anonim şirket ortakları, kâr dağıtımı önerisini inceleyebilmek için genel kurul toplantısına katılmak zorunda değildirler.
ŞİRKETİN TİCARİ DEFTERLERİNİ VE YAZIŞMALARINI İNCELEME HAKKI
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 437. maddesinin dördüncü fıkrası, şirketin ticari defterlerinin ve yazışmalarının incelenebilmesi için genel kurul izni veya yönetim kurulu kararı gerektiğini belirtmektedir.
Anonim şirket ortakları, istedikleri zaman ticari defterleri ve yazışmaları inceleme hakkına sahip değillerdir. Bu hakkı kullanabilmek için şirket genel kurulu tarafından açıkça izin verilmiş olmalı veya yönetim kurulu karar almış olmalıdır. İzin alındığında, ortaklar incelemeyi bizzat kendileri yapabilecekleri gibi, bir uzmana da yaptırabilirler.
Eğer ortakların inceleme talepleri cevapsız bırakılır veya haksız olarak reddedilirse, ortaklar, bu reddi takiben 10 gün içinde şirketin merkezinin bulunduğu asliye ticaret mahkemesine başvurabilirler. Mahkemenin vereceği karar kesindir ve bilginin genel kurul dışında verilmesi talimatını içerebilir.
BİLGİ ALMA HAKKI
Anonim şirket ortakları, genel kurul toplantısında, şirketin işleri hakkında bilgi talep etme hakkına sahiptirler. Yönetim kurulu, bu bilgileri sağlarken hesap verme ve dürüstlük ilkelerine uygun olmalıdır. “Özenli” olma kavramı, bilgilerin baştan savma olmamasını ve sorulara nitelikli cevaplar içermesini ifade eder. “Gerçeğe uygunluk” ilkesi ise bilgilerin doğru, yanıltıcı olmayan ve gerçeği doğru bir şekilde yansıtan nitelikte olmasını anlatır. “Hesap verme ilkesi” ise sadece bilgi verme değil, aynı zamanda denetlemeye olanak sağlayacak rakamların, olguların ve sonuçların açıklanmasını içerir.
Bilgi talepleri, yalnızca şirket sırlarının açıklanacağı veya diğer şirket menfaatlerinin tehlikeye girebileceği durumlar için reddedilebilir. Ancak, “şirket sırrı” ve “korunması gereken şirket menfaati” kavramları kanunda tanımlanmamıştır. Şirket sırrı, rakip bir şirketin bilmediği ve öğrenmemesi gereken, şirketin zararına kullanabileceği bilgileri içerir. “Şirket menfaatlerinin zarara uğraması” ise şirketin, bağlı şirketlerinin, müşteri çevresinin, dağıtım kanallarının ve ilişkilerinin kayba uğraması veya benzeri bir tehlikenin varlığı anlamına gelir.
Ortakların bilgi talepleri reddedilirse, haksız bir şekilde reddedilirse veya ertelenirse, ortaklar bu reddi izleyen on gün içinde şirketin merkezinin bulunduğu asliye ticaret mahkemesine başvurabilirler. Mahkeme, talep edilen bilginin genel kurul dışında verilmesini ve bunun şeklini belirleyebilir. Mahkemenin kararı kesindir.
SONUÇ
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun vurguladığı ilkelerden biri hesap verilebilirliktir. Şirkete konulan sermayenin etkin ve verimli bir şekilde kullanılması yönetim kurulunun sorumluluğundadır. Dolayısıyla, yönetim kurulu, ortaklara bilgi vererek ve inceleme yapmalarına izin vererek hesap verebilirliği sağlamakla yükümlüdür. Bu çerçevede, bilanço, gelir tablosu, yıllık faaliyet raporu ve kâr dağıtım önerisi gibi belgelerin genel kurul toplantısından en az 15 gün önce ortakların incelemesine sunulması zorunlu bir adımdır. Ayrıca, ticari defterler ve yazışmalar, genel kurul izni veya yönetim kurulu kararı ile ortakların incelemesine açılabilir. Genel kurul toplantısında ortakların, şirketin işleri hakkında yönetim kurulundan bilgi isteme hakları da önemlidir. Bu hakların reddedilmesi veya ertelenmesi durumunda ortaklar, mahkemeye başvurarak haklarını arayabilirler.