İYUK Madde 2 İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı:
İdari dava türleri şunlardır:
a) İdarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları,
b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları,
c) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar.
2. İdari yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır. İdari mahkemeler; yerindelik denetimi yapamazlar, yürütme görevinin kanunlarda ve Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerinde gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı veremezler.
İYUK Madde 2 Danıştay Kararları
T.C. Danıştay 3.DAİRE Esas:2023-9919 Karar:2023-4760 Karar Tarihi:23.11.2023
ÖZET: Dava konusu olayda, davacı adına tahakkuk eden bir vergi veya ceza bulunmayıp tahakkukun … Tekstil Deri Kimya Dış Ticaret Limited Şirketi adına yapıldığı dikkate alındığında, bu aşamada menfaati ihlal edilmeyen davacının söz konusu vergi ve cezalara karşı kendi adına dava açma ehliyeti olmadığından Vergi Mahkemesince yazılı gerekçeyle davanın süreaşımı nedeniyle reddine ilişkin karara yöneltilen istinaf başvurusunun reddi yolundaki Vergi Dava Dairesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.
T.C. Danıştay 3.DAİRE Esas:2023-4749 Karar:2023-3408 Karar Tarihi:02.10.2023
ÖZET: Dava konusu uyuşmazlıkta sebep unsuru, davacının fatura almış olduğu mükellefler hakkında olumsuz tespit bulunması ve söz konusu faturaları kayıtlarından çıkararak düzeltme beyannamesi vermemesi halinde özel esaslara tabi mükellefler listesine alınacağının tarafına sözlü olarak bildirilmesi, dolayısıyla hakkında olumsuz tespit/rapor bulunduğu belirtilen mükelleflerden yapılan alımların gerçek kabul edilmemesidir. Bu durumda, davacı tarafından verilen düzeltme beyannamelerine konulan ihtirazi kaydın kabul edilmeyerek tahakkuk ettirilen vergi, hesaplanan gecikme faizinin sebep unsuru hakkında yargısal denetim yapılması gerekirken bu husus göz ardı edilmek suretiyle verilen kararda hukuka uygunluk görülmemiştir.
T.C. Danıştay 13.DAİRE Esas:2023-1460 Karar:2023-2580 Karar Tarihi:24.05.2023
ÖZET: Dava konusu ihalede Yapım İşlerinde Benzer İş Grupları Tebliği’nde yer alan A/V Grubu Karayolu İşlerinin benzer iş olarak kabul edildiği, davacı tarafından sunulan iş deneyim belgesinin ihale konusu iş veya benzer iş kapsamında olduğu, bu kapsamda davacı şirketin ihalede benzer iş olarak kabul edilen karayolu işleri alanında faaliyette bulunduğu ve bu alanda iş deneyim belgesine sahip olduğu dikkate alındığında, uyuşmazlığa konu yapım işi ihalesi ile meşru, güncel ve makul menfaat ilgisinin olduğu, dolayısıyla dava açma ehliyetinin bulunduğu sonucuna ulaşıldığından, davanın ehliyet yönünden reddine ilişkin temyize konu İdare Mahkemesi kararında usul kurallarına uygunluk bulunmamaktadır.
T.C. Danıştay 3.DAİRE Esas:2022-3976 Karar:2023-1203 Karar Tarihi:05.04.2023
ÖZET: Dava konusu olayda davacı adına düzenlenen ceza ihbarnamesinde, serbest meslek mensuplarıyla ilgili düzenlemenin yer aldığı 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 227. maddesi uyarınca müteselsilen sorumlu ibaresine ve aynı Kanun’un 344. ve 359. maddesinde düzenleme bulan iştirak ibarelerine birlikte yer verilerek cezanın dayanağı hususunda duraksama oluştuğundan, sebep unsuru açısından hukuka uygun düşmeyen dava konusu cezayı yazılı gerekçeyle kaldıran Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurusunun reddine ilişkin Vergi Dava Dairesi kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.
T.C. Danıştay 12.DAİRE Esas:2022-5600 Karar:2023-727 Karar Tarihi:20.02.2023
ÖZET: Tüm bu hususlar göz önünde bulundurulduğunda; davacının re’sen emekli edilmesine ilişkin dava konusu işlem, idarenin kamu gücüne dayalı tek yanlı tasarrufu ile tesis edilen idari nitelikte bir işlem olduğundan, bu nitelikteki işlemlerin usule ve hukuka uygun olup olmadıklarının incelenmesi hususunun idari yargının görev alanına girdiği açık olup, İdare Mahkemesince uyuşmazlığın esasının incelenmesi gerekirken, davanın görev yönünden reddi yönündeki Van 3. İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.