Limited Şirket Ortaklıktan Çıkarma
Ortaklık sıfatının zorunlu olarak sona erdirilmesi, Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 640. maddesi kapsamında düzenlenmiştir. Bu düzenleme, ortaklıktan çıkma ve çıkmaya katılma hükümleri ile birlikte ele alınmıştır.TTK 640/1’ uyarınca bir ortak hakkındaki çıkarma işlemi, ortaklık sözleşmesinde yer alabilecek ve genel kurul kararına dayanmalıdır.Ortak, çıkarılma kararına karşı TTK 640/2 uyarınca iptal davası açabilir.
Bu düzenleme uyarınca, ortaklıktan çıkarılma iki şekilde gerçekleşebilir: Birinci yol, şirket sözleşmesinde öngörülen sebepler doğrultusunda genel kurul kararı ile çıkarılmadır. İkinci yol ise, haklı sebeplerin varlığı halinde mahkeme kararı ile çıkarılmadır.TTK 640/1 ile getirilen düzenleme, sözleşmesel çıkarma işleminin belirli yasal sınırlamalara tabi olduğunu göstermektedir. Buna göre, çıkarma yalnızca belirli sebeplerle mümkün olabilir. Örneğin, sır saklama yükümlülüğünün ihlali ya da rekabet yasağına aykırı davranışlar gibi durumlar, ortaklıktan çıkarma sebepleri olarak öngörülebilir.Ortaklık sözleşmesinde herhangi bir koşul olmaksızın çıkarma veya yalnızca haklı sebeplerle çıkarma düzenlemesi yapılamaz. Çıkarma kararlarının keyfi olmaması ve belirli gerekçelere dayanması zorunludur.
Diğer bir sınırlama ise, çıkarma kararının genel kurul tarafından alınması gerektiğidir. Müdürler veya diğer ortaklara bu konuda karar yetkisi verilmesi mümkün değildir. Genel kurulun aldığı çıkarma kararı ile süreç işleyebilir.Haklı sebeplere dayalı çıkarma davası, TTK 640/3’te detaylandırılmıştır. Davanın açılabilmesi için, genel kurulun ortağın çıkarılması yönünde bir karar alması gerekmektedir (TTK 616/1, ı). Ayrıca genel kurul kararları için nitelikli çoğunluk şartı getirilmiştir.
Genel kurul kararları için getirilen ağırlaştırılmış yeter sayı şartı, özellikle iki kişilik limited ortaklıklar açısından önemli sonuçlar doğurmaktadır. Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre, iki kişilik limited ortaklıklarda açışam haklı sebeple çıkma veya çıkarma davaları genellikle reddedilmektedir. Bu durumun başlıca gerekçelerinden biri, çıkarma davası açılması için genel kurulda alınacak kararın, ağırlaştırılmış yeter sayıya tabi olması ve bu şartların tek bir ortak tarafından sağlanamamasıdır.
TTK 621/h maddesine göre, hem sözleşmeye dayalı hem de haklı sebeple yapılacak çıkarma işlemlerinde genel kurul kararı, temsil edilen oyların en az üçte ikisinin ve oy hakkına sahip sermayenin salt çoğunluğunun bulunması halinde alınabilir. Bu düzenleme, çıkarma kararlarının yalnızca oy ve sermaye çoğunluğuna sahip ortaklar tarafından alınabilmesini sağlar. Başka bir deyişle, TTK’da öngörülen ağırlaştırılmış yeter sayı, hem oy hem de sermaye çoğunluğuna dayalı olarak belirlenmiştir.
Limited Şirket Ortaklıktan Çıkarma ve Ayrılma Akçesi
Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 641 ve 642. maddeleri, hem haklı sebeple çıkma ve çıkarma davalarında, hem de ortaklık sözleşmesine dayanan çıkma ve çıkarma taleplerinde geçerli olan genel hükümleri düzenlemektedir. TTK 641’e göre, ayrılma akçesi, ayrılan ortağın sermaye payının “gerçek değerine” uygun şekilde belirlenmelidir.
Gerçek değerin ne anlama geldiği ve bu değerin nasıl belirleneceği konusunda TTK 641’de doğrudan bir açıklama yapılmamıştır. Kanun gerekçesinde, bu değerin en azından bilanço değerini kapsadığı ifade edilse de, kesin yorumlar öğreti ve yargı kararlarına bırakılmıştır. Burada kritik olan soru, ortaklık payının gerçek değerinin nasıl hesaplanacağıdır. Ortağın ayrılma akçesinin doğru hesaplanabilmesi için, şirketin “yaşayan şirket değeri”nin, yani işleyen bir işletme olarak finansal değerinin tespit edilmesi gerekmektedir. Bu değer, tasfiye bilançosunda yer alan tasfiye değerinden farklıdır çünkü şirket faaliyetlerine devam etmektedir. Tasfiye değerinin aksine, yaşayan şirket değeri daha yüksek olabilir. Bu nedenle, ortaklıktan ayrılma veya çıkarma durumunda, tasfiye bilançosuna dayalı bir hesaplama yapılmamalı, yaşayan şirketin gerçek finansal durumu özel bir bilanço ile ortaya konulmalıdır. Dava yoluyla ortaklıktan çıkmada ayrılma akçesini Mahkemeler tespit edebilmektedir.
Ayrılma akçesinin nasıl ödeneceği konusu ise TTK 642’de düzenlenmiştir. Bu madde, ortaklıktan ayrılan ortağın haklarının nasıl korunacağını ve ödeme seçeneklerinin neler olacağını belirler. Üç farklı yöntem sunulmuştur:
- Şirketin mevcut öz kaynakları kullanılarak ödeme yapılabilir,
- Ayrılan ortağın sermaye payı devredilerek ödeme sağlanabilir,
- Şirketin sermayesi azaltılarak ayrılma akçesi ödenebilir.
Bu yöntemler, hem ayrılan ortağın hakkının korunmasını hem de şirketin finansal dengesinin korunmasını hedeflemektedir.