Naylon Fatura Kullanma Suçu Nedir?
Naylon fatura kullanma suçu, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359. maddesi uyarınca düzenlenmiştir. Bu madde, sahte belge düzenleme veya kullanma fiillerini kaçakçılık suçu olarak tanımlamakta ve bu suçları işleyenlerin iki yıldan sekiz yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacağını hükme bağlamaktadır. Ayrıca, bu tür fiiller tespit edildiğinde, üç kat vergi ziyaı cezası da uygulanmaktadır.
Gerçek bir işlem ya da durum olmadığı halde varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge ya da yaygın adıyla naylon fatura olarak nitelendirilmektedir. Gerçek bir işlem veya duruma dayansa da, bu durumun mahiyet veya miktar itibarıyla gerçeği yansıtmadığı belgeler ise muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge olarak değerlendirilmektedir. Yani, naylon faturalar gerçek bir mal veya hizmet hareketine dayanmamaktadır.
Vergi inceleme elemanları, çeşitli kriterleri göz önünde bulundurarak topladıkları delillerin değerlendirilmesi sonucunda vergi tekniği raporları düzenlemektedir. Bu raporlarda, mükelleflerin düzenlediği belgelerin (kısmen veya tamamen) mal veya hizmet hareketine dayanmadığı belirtilmektedir. Vergi suçu raporları, 367. madde gereğince kamu davası açılmak üzere ilgili Cumhuriyet Savcılığına gönderilmektedir.
Naylon Fatura Kullanma Suçu ve Özel Esaslara Alınma
Naylon fatura kullanımı nedeniyle birçok mükellef, son yıllarda ciddi cezalarla karşılaşmaktadır. Cezalı tarhiyatla birlikte “Kod Listesi” olarak bilinen özel esaslar kapsamına alınan mükellefler, önemli sorunlar yaşayabilmektedir. Bu tür suçlamalarla karşılaşmamak için, hem mükellefler hem de uzmanlar bazı savunma argümanlarına başvurmaktadır. Bunlardan biri, yaygın olarak kabul edildiği üzere, işlemlerin banka aracılığıyla yapılmasıdır.
Ticari hayatta banka aracılığıyla ödeme yapıldığında, naylon fatura kullanım suçlaması ortadan kalkabilir. Banka aracılığıyla yapılan ödemeler, işlemin gerçek olduğunu ve fiili olarak gerçekleştiğini kanıtlayabilecek nitelikte kabul edilmektedir. Bu nedenle, sahte olduğu iddia edilen bir faturanın bedeli çek veya banka üzerinden ödenmişse, faturanın sahte olup olmadığı konusu tartışmalı hale gelmektedir.
Naylon Fatura Kullanma Suçunda İspat Yükü
Naylon fatura kullanımı nedeniyle vergi incelemesine alınan mükellefler için ispat, bankalar aracılığıyla ödeme yapılması ve işlemin belgelerle (irsaliye, kantar fişi vb.) tevsik edilmesi ile sağlanabilmektedir. Ancak, vergi müfettişleri tarafından mükellefin faaliyetinin bulunmadığı yönünde bir vergi tekniği raporu düzenlenmesi durumunda, banka ödemeleri bile yeterli görülmeyebilir. 306 Seri Nolu VUK Genel Tebliği’ne göre, sahte olduğu iddia edilen faturaların toplam alışa oranlanması yapılır ve bu oran %10’un üzerinde ise bilerek naylon fatura alındığı kanaatine varılabilir.
Mükellefler, ödemelerini banka aracılığıyla yapmış ve mal veya hizmet teslimini belgelerle kanıtlayabilmişse, işlemin gerçek olduğuna dair güçlü bir savunmaya sahip olacaklardır. Bu durumda, faturanın sahte olup olmadığını ispat yükü vergi idaresine geçmektedir.
Ancak, banka aracılığıyla yapılan ödemelerin her zaman kesin bir garanti sağlamadığını unutmamak gerekir. Sahte belgelerle yapılan işlemlerde, banka üzerinden yapılan ödemeler görünüşte bir güvence sağlasa da, gerçek alıcının bu parayı geri alması gibi durumlar söz konusu olabilir. Bu tür durumların ispat yükü ise vergi idaresindedir ve bu oldukça zor bir süreçtir.
Naylon Fatura Kullanma Suçu Zamanaşımı ve Sorumluluk
Naylon fatura düzenleme suçu için ceza zamanaşımı süresi 20 yıl olarak belirlenmiştir. Bu süre içinde dava açılmadığı takdirde ceza davası hakkı düşer. Sahte faturayı fiilen kullandığı tespit edilen kişilerin ve bu suça iştirak edenlerin cezai sorumluluğu bulunmaktadır. Bu tür suçlarda genellikle şirketlerin kanuni temsilcileri sorumlu tutulmaktadır. Ancak, kanuni temsilcinin sahte fatura kullanımından sorumlu olmadığını ispat etmesi durumunda beraat etme ihtimali vardır. Ayrıca, sahte fatura kullanımına fiilen katılan muhasebeciler de cezai sorumluluk altındadır.