0312 911 83 10
·
av.fatiharas@gmail.com
·
Pzt-Cuma 09:00-18:00
DANIŞMANLIK

VUK Madde 23 – Tahsil

vergi hukuku avukatı

Vergi Usul Kanunu (VUK Madde 23) – Tahsil:

 Verginin tahsili, kanuna uygun surette ödenmesidir.

VUK

 

 

 

 

 

 

VUK Madde 23– Tahsil ile İlgili Danıştay Kararları:

DANIŞTAY

Vergi Dava Daireleri Kurulu

Esas Yıl/No: 1993/159

Karar Yıl/No: 1994/218

Karar tarihi: 03.04.1994

MALİYE BAKANLIĞI İŞLEMİNİN İPTALİ İSTEMİ – KAÇAKÇILIK CEZASI KESİLMESİ VE GECİKME FAİZİ TAHSİL EDİLMESİNİN MEVZUDA HATA HALİNİ OLUŞTURMASI – DÜZELTME VE ŞİKAYET YOLUYLA YAPILAN BAŞVURUNUN REDDİNE İLİŞKİN İŞLEMİN İPTALİ GEREĞİ

ÖZET: Kaçakçılık cezası kesilmesi ve gecikme faizi tahsil edilmesi, mevzuda hata halini oluşturduğundan, tahsil edilen kaçakçılık cezası ve gecikme faizinin iadesi istemiyle düzeltme ve şikayet yoluyla yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali yasaya uygundur.

(213 S. K. m. 22, 23, 112, 118, 341)

Kasım 1986 dönemine ilişkin katma değer vergisi beyannamesinde beyan ettiği katma değer vergisi ve dahili tevkifatı yasal süre içinde posta çekiyle ödeyen, ancak beyannamesini bir gün sonra taahhütlü olarak vergi dairesine gönderen davacıdan, önce gecikme faizi, daha sonra ise kaçakçılık cezası tahsil edilmiştir. Tahsil edilen kaçakçılık cezası ve gecikme faizinin iadesi istemiyle düzeltme ve şikayet yolu izlenerek yapılan başvuru, Maliye Bakanlığınca reddedilmiştir.

Maliye Bakanlığı işleminin iptali ve ödenen miktarın yasal faiziyle birlikte iadesi istemiyle açılan davada, Danıştay Yedinci Dairesi 23.11.1992 gün ve 1992/5668 sayılı Kararıyla; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 22 ve 23üncü maddesinde yapılan düzenlemelere göre, vergilendirme işleminde nihai aşamanın tahsil aşaması olduğu, daha önceki tarh ve tahakkuk aşamalarının ise tahsilatın hazırlığı niteliğini taşıdığı, Vergi Usul Kanununun 341’inci maddesinde tahakkukun geciktirilmesinin vergi ziyaı olarak kabul edilmesinin, tahakkukun gecikmesi halinde tahsilatın da gecikeceği düşüncesinden kaynaklandığı, beyanname ve tahakkuk fişinde yazılı matraha ilaveten ek matrah takdirine gidilmediği, dolayısıyla bu yönden de vergi ziyaı meydana gelmediği anlaşıldığından, yükümlüden gecikme faizi ve kaçakçılık cezası tahsil edilmesinde yasaya uygunluk bulunmadığı, gerekçesiyle dava konusu işlemi iptal etmiş, faiz istemini ise reddetmiştir.

danıştay

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 22nci maddesinde tahakkuk, tarh ve tebliğ edilen bir verginin ödenmesi gereken safhaya gelmesi olarak tanımlanmıştır. Bu tanıma göre verginin tahakkuku, ödemeyi sağlamaya yönelik olup, esasen vergi kanunlarının nihai amacı da vergilerin gerçeğe uygun biçimde ve zamanında tahsilini sağlamaktır.

Vergi Usul Kanunun 341’inci maddesinde verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesi vergi ziyaı olarak kabul edilmekle beraber, yükümlünün vergiyi yasal süre içinde ödemesi nedeniyle tahakkuktan beklenen amaç, daha sonraki tahsil aşamasını da tamamlayarak gerçekleşmiştir.

Beyannameye göre tahakkuku gereken vergi yasal süre içinde ödendiğinden ve gecikme faizi tahsili için Vergi Usul Kanunnun 112nci maddesindeki koşullar bulunmadığından, gecikme faizi tahsilinde da yasaya uygunluk görülmemiştir.

Bu durumda, kaçakçılık cezası kesilmesi ve gecikme faizi tahsil edilmesi, Vergi Usul Kanununun 118inci maddesinin 3 numaralı bendi hükmüne göre “mevzuda hata” halini oluşturduğundan, tahsil edilen kaçakçılık cezası ve gecikme faizinin iadesi istemiyle düzeltme ve şikayet yoluyla yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali yasaya uygundur.

Bu nedenle, Maliye Bakanlığı temyiz isteminin reddine karar verildi. (¤¤)

fatih aras

 

Önceki GönderiSonraki Gönderi

Diğer Makaleler

Call Now Button