0312 911 83 10
·
av.fatiharas@gmail.com
·
Pzt-Cuma 09:00-18:00
DANIŞMANLIK

VUK Madde 360 Cezadan indirim

VUK Madde

VUK Madde 360 Cezadan indirim

359 uncu maddede yazılı suçların işlenişine iştirak eden suç ortaklarının bu suçların işlenmesinde menfaatinin bulunmaması halinde, Türk Ceza Kanununun suça iştirak hükümlerine göre hakkında verilecek cezanın yarısı indirilir.

VUK Madde 360 Cezadan indirim ile ilgili Danıştay Kararları

T.C. Danıştay 4.DAİRE Esas:2023-269 Karar:2023-1819 Karar Tarihi:30.03.2023

ÖZET: Davacının, raporlarda yer alan ifadelerinde de; çok sayıda ilişkili kişinin organizasyon halinde olduğunu ve kendisinden mükellefiyet tesisi için destek alındığını ve karşılığında kendisine ödemeler yapıldığına dair ikrarını ortaya koyan beyanları olduğu, … Ltd. Şti.’nin … ve … öncülüğünde … ve … aracılığı ile kurulduğu, … A.Ş.’nin kuruluş masraflarının … tarafından kendisine verildiğini, bu kişinin, şirketin üzerine kurulması için …’yu getirdiğini, yine bu kişinin … A.Ş.’nin kuruluşunun yapılmasını kendisinden istediği ve kuruluş masraflarının kendisine ödediğini, şirketi kardeşi … üzerine kurdurduğunu, … Ltd.Şti.’nin kuruluşundan itibaren muhasebe işlerini kendisinin yürüttüğünü, … adına şahıs firması kurulmasını …’ün kendisinden istediğini ve kuruluş masraflarının ödendiğini, …’nun …’ün dayısı olduğunu, … A.Ş.’nin muhasebe işlerini ve kuruluş işlemlerini kendisinin yürüttüğü, şirketin üzerine kurulması için …’ı, …’ın kendi bürosuna getirdiğini, … Ltd.Şti.’nin … ve … öncülüğünde … ve … aracılığı ile kurulduğunu, şirketin ortağı …’ı, … ve …’ın getirdiğini, …’ın üzerine … A.Ş.’nin kurulması için … ve …’un adamı …’ın kendi ofisine getirdiğini, şirketi kendisinin kurduğunu, ayrıca, … Ltd.Şti., …, …, … Ltd. Şti., …, …, …, …, … A.Ş., …, …’nın mükellefiyetlerini kendisinin kurduğunu, bunların da …, …, … ve … tarafından … ve … aracılığıyla kurdurulduğunu beyan ettiği, davacının 19 adet şirket veya şahsın bizzat mükellefiyetlerini kurduğunu, bu mükellefiyetlerin başka kişiler adına kurulmasına rağmen gerçekte …, …, … ve … tarafından … ve … aracılığıyla kurdurulduğunu ve hatta bu kişilerin kullanıldığını beyan ettiği; …’ın, kendisine iftira attığını iddia etmesine rağmen, …’ın ifadesinde geçen kişiler üzerine davacının bizzat mükellefiyet kurduğu hususunun kendi ifadesi ile uyumlu olduğu, organizasyonun kuruluşu ve işleyişi hakkında diğer çalışanların ifadeleri ile davacının ifadelerinde de ortak tespitlerin olduğu, bu itibarla … firmasının kuruluşundan itibaren itibaren sahte belge düzenleyerek komisyon geliri elde etme faaliyeti ile iştigal ettiği anlaşılmaktadır.

Özetlenen tespit ve değerlendirmelerden; 30 yılı aşan mesleki tecrübesi olduğu anlaşılan davacının muhasebe işlerini yürüttüğü … İnşaat ve İnşaat Malzemeleri Nakliyat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin organize biçimde sahte belge düzenleme faaliyeti içerisinde yer alan 29 mükelleften biri olduğu, başından beri yapılan sahte belge düzenleme faaliyetini bildiği, 2016 yılı boyunca gerek noterlik nezdinde mükellefiyet tesisi gerekse adlarına mükellefiyet tesis edilenlerin beyannamelerinin verilmesi gibi faaliyetleri ile sahte belge düzenleme organizasyonu içerisinde yer alarak, bu şirket ile ilişki içerisinde bulunan mükellefler için de benzer koşulların sağlanmasını içeren bir iştirak halinde bulunduğu, organizasyonun kurulması ve yürütülmesi anlamında mesleki bilgi ve yetkilerini kullanarak sahte belge düzenlemesi fiiline katkıda bulunduğu kanaatine varıldığından, davacı hakkında kesilen bir kat vergi ziyaı cezasında hukuka aykırılık görülmediği dolayısıyla belirtilen gerekçe ile verilen Vergi Dava Dairesi kararında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

T.C. Danıştay 4.DAİRE Esas:2021-4822 Karar:2023-493 Karar Tarihi:02.02.2023
ÖZET: Somut olayın, Dairede bulunan aynı maddi olaydan kaynaklanan ilgili diğer dosya içerikleri ile birlikte değerlendirilmesinden, davacının, söz konusu organizasyon içerisinde hangi eylemi ile suçun işlenmesine yol açtığının ve iştirak iradesi ve kastının da şüpheye yer vermeyecek şekilde ispatlanması gerekmektedir. Oysa davacıya ciro edilen çekleri tahsil etmesi dışında, davacının, gerek kurulan mükellefiyetler ve şirketler ile gerekse bu organizasyonu kurduğu ve öncülük ettiği belirtilen kişilerle ve adına mükellefiyet tesis edilen kişiler arasında herhangi işbirliği veya organik bağın ortaya konulamadığı, davacının, sahte fatura düzenleme fiilinin gerçekleşmesini sağladığına ve bu fiile iştirak ettiğine ilişkin olarak hukuken bağlayıcı somut bir tespitte bulunulmadığı, anılan suçun gerçekleşmesi hususunda kastı ve iştirak iradesi ile bu eylemi arasında bir illiyet bağı kurulamadığından kesilen vergi ziyaı cezalarında hukuka uyarlık bulunmadığı anlaşıldığından, belirtilen gerekçe ile Vergi Dava Dairesi kararında sonucu itibariyle hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

yargıtay

VUK Madde 360 Cezadan indirim ile ilgili Yargıtay Kararları

T.C. Yargıtay 11.CEZA DAİRESİ Esas:2017-9742 Karar:2021-5055 Karar Tarihi:09.06.2021
ÖZET: Suçu, doğrudan doğruya birlikte işleyerek iştirak edilebileceği gibi azmettirerek veya yardım etmek suretiyle de iştirak edilebileceği cihetle, iştirakin niteliği belirlenmeden ve VUK’nin 360. maddesine göre suçtan menfaat elde edip etmediği araştırılmadan hüküm tesisi yasaya aykırı bozmayı gerektirmiştir.

T.C. Yargıtay 11.CEZA DAİRESİ Esas:2016-9306 Karar:2020-944 Karar Tarihi:06.02.2020
ÖZET: TCK’nin 37-39. maddeleri uyarınca, doğrudan doğruya birlikte işleyerek suça iştirak edilebileceği gibi azmettirmek veya yardım etmek suretiyle de iştirak edilebileceği dikkate alınıp toplanan deliller birlikte değerlendirilerek, yüklenen suçların oluşumunda sanıkların rol ve sorumluluklarının bulunup bulunmadığı, sanık …’ın 3568 sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu uyarınca muhasebecilik mesleği gereği olarak verilen hizmet kapsamında mükellef şirketin beyannamelerini ve Bs-Ba formlarını vermek dışında suça konu faturaların düzenlenmesine ne şekilde iştirak ettiği ve hakkında 213 sayılı VUK’nin 360. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılıp sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulması, 2- Kabule göre; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile birlikte değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiştir.

T.C. Yargıtay 19.CEZA DAİRESİ Esas:2015-8755 Karar:2015-5932 Karar Tarihi:21.10.2015
ÖZET: Muhasebecilik mesleği gereği olarak verilen hizmet kapsamında mükellef şirketin beyannamelerini vermek dışında ne şekilde sahte belge düzenlemek suçuna iştirak ettiği açıklanıp iştirakın niteliği tartışılmadan ve suçtan menfaat elde edip etmediği araştırılmadan hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir. Hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

vergi hukuku avukatı

Diğer Makaleler

Call Now Button