0312 911 83 10
·
av.fatiharas@gmail.com
·
Pzt-Cuma 09:00-18:00
DANIŞMANLIK

İş Davalarında Zamanaşımı

iş davalarında zamanaşımı

İş Davalarında Zamanaşımı

Zamanaşımı, borcun talep edilmesini engelleyen bir savunma mekanizmasıdır. Dolayısıyla, talep edilen hakka dair yasal ve hukuki bir engel olmadığı sürece, zamanaşımı savunması ileri sürülmedikçe kabul edilmez. Bu nedenle, yasalarda belirlenen zamanaşımı sürelerinin işlemesine başlayabilmesi için öncelikle talep edilen hakkın talep edilebilir bir duruma gelmesi gerekir. Yasalara göre, hakkın talep edilebilir duruma geldiği gün, ödeme günü olarak adlandırılır. Bir hak, var olmasına rağmen, talep edilebilmesi için gerekli koşullar gerçekleşmedikçe talep edilemez. 4857 sayılı İş Kanunu’nun “Zamanaşımı Süresi” başlıklı Ek:3. maddesi uyarınca; iş sözleşmesinden kaynaklanan yıllık izin ücreti, iş sözleşmesinin bildirim şartına uyulmaksızın feshinden kaynaklanan (ihbar) tazminat, kıdem tazminatı ve kötü niyet tazminatı için dava açma süresi beş yıldır.

İş Davalarında Zamanaşımının Başlangıcı

Türk Borçlar Kanunu’nun 149. maddesine göre, zamanaşımı, bir alacağın muaccel hale geldiği anda işlemeye başlar. Alacağın muaccel hale gelmesi bir bildirime bağlı ise, zamanaşımı bu bildirimin yapılacağı tarihten itibaren işlemeye başlar. Aynı Kanun’un 150. maddesine göre, yaşam boyu süren gelirler ve benzeri dönemsel yükümlülüklerde, alacağın tamamı için zamanaşımı, ifa edilmemiş ilk dönemsel yükümlülüğün muaccel hale geldiği tarihte başlar. Eğer alacağın tamamı zamanaşımına uğrarsa, ifa edilmemiş dönemsel yükümlülükler de zamanaşımına uğrar.

Aynı Kanun’un 151. maddesinde, zamanaşımının nasıl hesaplanacağı ayrıntılı olarak açıklanmıştır. Yasaya göre, süreler hesaplanırken zamanaşımının başladığı gün sayılmaz ve zamanaşımı, sürenin son günü tamamlanıp hakkın kullanılmaması durumunda gerçekleşmiş olur. Zamanaşımı sürelerinin hesaplanmasında, borçların ifa süreleri hesaplanmasına ilişkin hükümler de uygulanır. Borçlunun borcu kabul etmesi (alacağı tanıması), zamanaşımını keser. Borcun kabulü, tek taraflı bir beyan olup, borçlunun kendi borcunu hala yerine getirmekte olduğunu kabul ettiği anlamına gelir.

iş avukatı

İşçilik Alacaklarında Zamanaşımı Süreleri

Yargıtay kararlarına göre, zamanaşımı, bir borcu doğuran, değiştiren veya sona erdiren bir olgu değildir. Tam aksine, sadece doğmuş ve var olan bir hakkın talep edilmesini engelleyen bir savunma aracıdır. Bu nedenle, yargıç tarafından göz önünde tutulması gereken bir durum değildir ve borçlu tarafından yasal süre ve usuller içinde ileri sürülmesi gerekmektedir.

Başka bir deyişle, iş davalarında zamanaşımı, borcun oluşumuyla ilgili bir olgu değil, sadece talep edilmesini engelleyen bir savunma mekanizmasıdır. Bu nedenle, iş davalarında zamanaşımı savunması ileri sürülmediği sürece, talep edilen hakkın varlığı ve kabul edilebilirliği konusunda hukuki veya yasal bir engel bulunmamaktadır. Zamanaşımı savunması ileri sürüldüğünde, bu savunma kabul edilirse, davanın esasına ilişkin inceleme yapılmadan dava edilebilme niteliği kaybolur.

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’na göre, Kanunda aksi hüküm bulunmadıkça, her türlü alacak on yıllık zamanaşımına tabidir. Kanundaki zamanaşımı süreleri, tarafların iradeleriyle değiştirilemez.

Ev Hizmetlerinde Çalışanların Ücret Alacakları

Ev hizmetlerinde çalışanlar için İş Kanunu’nun 4(e) maddesi uygulanmaz. Türk Borçlar Kanunu’nun 153/4. maddesine göre, ev hizmetlilerinin iş süresince işverenden olan alacakları için zamanaşımı işlemeyecek ve duracaktır. Bu hüküm, iş sözleşmesiyle bağlı olan her kişiye uygulanmaz. Burada “hizmetçi” terimi, ev işleri için ücret alan, işverenle aynı evde yaşayan ve ev halkıyla sıkı ilişkileri olan bir kişiyi ifade eder.

İşverenin İşçiden Zarar Tazminatı Alacağı

İşveren ve işçi arasındaki hukuki ilişki iş sözleşmesine dayanır. İşçinin işverene sözleşmeye aykırı davranarak zarar vermesi durumunda, işverenin zararının tazmini amacıyla açacağı dava da tazminat niteliğindedir ve on yıllık zaman aşımına tabidir. Sözleşmeden doğan alacaklarda, zamanaşımı alacağın muaccel olduğu tarihten başlar. Borcun muaccel olması, ifa zamanının gelmiş olmasını ifade eder. Borcun ifası henüz istenemiyorsa muaccel bir borçtan da söz edilemez.

Ücret Alacağı

İş Kanunu’nun 32. maddesine göre, işçi ücretinin beş yıllık özel bir zamanaşımı süresine tabi olduğu belirtilmiştir. İşveren tarafından işçiye fazladan ödenen ücret ve ücret eklerinin geri alınmasında da temelde sözleşme ilişkisi bulunduğundan, zamanaşımı süresi beş yıl olarak uygulanmalıdır. Türk Borçlar Kanunu’nun 147. maddesinde de dönemsel nitelikte ödenen ücret gibi alacakların beş yıllık zamanaşımına tabi olduğu belirtilmiştir.

Kötüniyet Tazminatı

İş Kanunu’nun 17. maddesinde düzenlenen kötü niyet tazminatı, fesih hakkının kötüye kullanılması halinde söz konusudur ve ihbar tazminatıyla birlikte beş yıllık zamanaşımına tabidir.

İhbar Tazminatı

Süreli fesih (ihbar tazminatına) ilişkin davalar, hakkın doğumundan itibaren beş yıllık zamanaşımına tabi tutulmuştur. İş davalarında zamanaşımı başlangıcına esas alınan ihbar tazminatı hakkının doğumu işçi açısından hizmet akdinin feshedildiği tarihtir.

Eşit İşlem Borcuna Aykırılık Tazminatı

İş Kanunu’nun 5. maddesinde belirtilen eşit işlem borcuna aykırılık nedeniyle tazminat talepleri, beş yıllık zamanaşımına tabidir.

Kıdem Tazminatı 

Kıdem tazminatı istekleri İş Kanunu’nun “Zamanaşımı Süresi” başlıklı Ek:3. maddesi uyarınca beş yıllık zamanaşımına tabidir. İş davalarında zamanaşımı başlangıcına esas alınan kıdem tazminatı hakkının doğumu, işçi açısından hizmet akdinin feshedildiği tarihtir.

Sendikal Tazminat

6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 25. maddesinde düzenlenmiş olup, işçilerin işe alınmalarının belirli bir sendikaya üye olmalarına, üyeliği sürdürmelerine veya üyelikten ayrılmalarına bağlanamayacağı hükme bağlanmıştır. Sendikal nedenle iş sözleşmesinin feshi durumunda işçi, feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iadesine dair dava açma hakkına sahiptir. İş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiğinin tespit edilmesi halinde, 4857 sayılı Kanun’un 21. maddesine göre işçinin başvurusu, işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın sendikal tazminata karar verilir. Türk Borçlar Kanunu hükmü gereği on yıllık zamanaşımına tabidir.

İşe Başlatmama Tazminatı

İş Kanunu’nun 21. maddesinde belirtilen “işveren, işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır” hükmüne aykırı davranılması durumunda işçiye en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödenir. Bu tazminat talepleri on yıllık zamanaşımına tabidir.

Maddi ve Manevi Tazminatı

İş Kanunu’nun 26. maddesinde belirtilen ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan davranışlara dayanarak işçi veya işverenin sözleşmeyi feshetme yetkisinin kullanılabilmesi için, bu davranışın diğer tarafa öğrenildiği tarihten itibaren altı iş günü ve her halde fiilin gerçekleşmesinden itibaren bir yıl geçmesi gerekir. Maddi ve manevi tazminat istekleri on yıllık zamanaşımına tabidir.

iş hukuku avukatı

Askerlik Sonrası İşe Başlatmama Tazminatı

İş Kanunu’nun 31. maddesine göre, askeri veya kanuni görev nedeniyle işinden ayrılan işçiler, görevin sona ermesinden itibaren iki ay içinde işe girmek isterlerse, işveren eski işleri veya benzeri işlerde boş pozisyon varsa derhal işe almak zorundadır. Eğer bu şartlar sağlanmasına rağmen işveren iş sözleşmesi yapma yükümlülüğünü yerine getirmezse, eski işçi üç aylık ücret tutarında tazminat talep edebilir. Bu tür tazminat talepleri on yıllık zamanaşımına tabidir.

Yıllık İzin Ücreti Alacağı

İş Kanunu’nun 59. maddesine göre, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi durumunda, işçinin hak kazandığı ancak kullanmadığı yıllık izin süresine ait ücret, sözleşmenin sona erdiği tarihteki ücret üzerinden ödenir. Bu ücretin zamanaşımı, iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren başlar. Yani, iş sözleşmesi devam ederken kullanılması gereken ve iş sözleşmesinin feshi ile muaccel olan yıllık izin ücreti alacağının zamanaşımı süresi, fesih tarihinden başlatılmalıdır. Bu tür tazminat talepleri İş Kanunu’nun “Zamanaşımı Süresi” başlıklı Ek:3. maddesi uyarınca beş yıllık zamanaşımına tabidir.

Sonuç

Sonuç olarak, iş davalarında zamanaşımının önemli bir hukuki kavram olduğunu görebiliriz. Zamanaşımı, bir alacağın talep edilebilir hale gelmesiyle başlar ve belirli sürelerin geçmesiyle hak talep edilemez hale gelir. İşçilik alacakları, kıdem tazminatı, sendikal tazminat gibi çeşitli tazminat talepleri için farklı zamanaşımı süreleri uygulanmaktadır. Ayrıca, iş davalarında zamanaşımının başlangıcı, Türk Borçlar Kanunu’na göre belirlenir. Zamanaşımının nasıl hesaplanacağı da ayrıntılı olarak açıklanmıştır.

Özetle, her türlü işçilik alacağı için belirli bir zamanaşımı süresi bulunmakta olup, bu sürelerin geçmesiyle hak talep edilemez hale gelir. Bu nedenle, iş davalarında zamanaşımı sürelerini dikkate almak önemlidir.

fatih aras

Diğer Makaleler

Call Now Button