0312 911 83 10
·
av.fatiharas@gmail.com
·
Pzt-Cuma 09:00-18:00
DANIŞMANLIK

Muhasebe Hataları ve Çeşitleri

özel usulsüzlük cezası

Hata; istemeyerek ve bilmeyerek yapılan yanlış, kusur, yanılma, yanılgı anlamına gelmektedir.[1] Borçlar hukuku açısından hata, irade beyanının istenmeyerek arzuya uygun olmaması veya arzunun oluşmasına etken olan bir hususta düşüncenin gerçek duruma uygun olmamasıdır.[2] Hatada, irade ile irade açıklaması arasındaki uygunsuzluk iradeyi açıklayan tarafın dikkatsizliğinden kaynaklanır. İradesini açıklayan kişi, yeteri kadar dikkat ve özen göstermediğinden arzu etmediği ve düşünmediği bir açıklamada bulunmuş olur.[3]

Hata, gerçeğin yeteri derecede bilinmemesi sebebiyle iradenin yanlış şekilde oluşmasını ifade etmektedir. Ceza hukukundaki hata kavramının içinde iki farklı anlam bulunmakta olup, bunlardan birisi bilgi eksikliği, diğeri ise bilginin yanlış yorumlanmasıdır.[4]

Hata, kavramsal olarak bilmemeden farklıdır. Bilmeme, bilgi yokluğundan veya eksikliğinden ileri gelmektedir. Bu açıdan bilmeme negatif bir özelliğe sahiptir. Ancak hata yanlış bir bilgidir ve bir kanıyı içermesi sebebiyle pozitif bir özelliğe sahiptir. Bunun yanında her hata, kuşkusuz, bazı şeylerin bilinmemesini de gerektirmektedir.[5] Diğer taraftan, şüphe kavramı hatadan farklıdır. Bir inancın oluşmasına engel olan bir düşünce ve yargı karmaşası söz konusu olduğunda şüphe vardır. Bu karmaşalar çözüme kavuşturulmadıkça hatadan bahsedilemez.[6]

Muhasebe hatası, defter tutan kişilerin muhasebe kayıtlarını düzenlerken bilmeyerek ya da yanılarak işlem yapmalarıdır. Muhasebe hataları kasıt unsurunu barındırmayan eksiklik veya yanlışlıklar adlandırılabilir. Muhasebe hataları literatürde 4 farklı başlıkta incelenmektedir:

a.   Nakil Hataları

Günlük defter (yevmiye defteri) üzerinde yer alan muhasebe kayıtlarının büyük deftere (defteri kebire) veya başka kayıt ortamlarına aktarılması esnasında yapılan hatalar “nakil hatası” olarak adlandırılmaktadır. Bu hataya örnek olarak “yevmiye defterinde bulunan 1.500-TL’lik kaydın defteri kebire 1.150-TL olarak aktarılması” işlemi verilebilir. Bu hata türü için verilebilecek diğer bir örnek ise, aktarma yapılan hesaplarının birbirine karıştırılmasıdır. Yevmiye defterinde kasa hesabına yapılan kaydın, defteri kebirdeki bankalar hesabına hatalı olarak aktarılması bu duruma örnek verilebilir.

b.   Değerleme Hataları

Bir işletmenin aktif ve pasifinde bulunan kıymetlerin değerlenmesi, karşılık ayrılması ve amortisman konularında muhasebe ilkelerine ve mevzuat hükümlerine aykırı durumlar söz konusuysa bu hatalar “değerleme hatası” olarak adlandırılır.[7]

Aşağıdaki durumlar değerleme hatalarına örnek olarak verilebilir:

  • Amortismana tabi iktisadi kıymetlerin aktifleştirilip üzerinden amortisman ayrılması gerekirken, yanlışlıkla doğrudan gider yazılması.
  • Amortisman oranlarının yanlışlıkla mevzuat hükümlerine aykırı tespit edilmesi sebebiyle amortisman gideri tutarlarının yanlış hesaplanması,
  • Dönem başı ve sonundaki stok mevcutlarının hatalı olarak düşük veya yüksek bir şekilde değerlenmesi.

c.    Matematiksel Hatalar

İşlemlerin muhasebeleştirilmesi esnasında yapılan hesaplama hataları “matematiksel hatalar” olarak adlandırılır. Örneğin gelir hesabının alacak bakiyesi 11.000-TL olarak hesaplanması gerekirken hatalı olarak 10.000-TL olarak hesaplanması ve bu şekilde kar/zarar hesabına aktarılması matematiksel bir hatadır.

d.   Kayıt Hataları

Muhasebeleştirme işlemi esnasında kayıtlarda yapılan rakam ve hesap yanlışlıkları “kayıt hataları” olarak adlandırılmaktadır. Muhasebe işlemlerinde yapılan kayıt hataları; rakam hatası, hesap hatası ve borç/alacak tarafın karıştırılması şeklinde üç gruba ayrılmaktadır.[8]

Belgelerdeki rakamlar defter kayıtlarına yanlış olarak aktarılmışsa rakam hatası söz konusudur. Örneğin 2.100-TL’lik alış faturasının hatalı olarak 1.200-TL kayıtlara aktarılması bir rakam hatasıdır.

Muhasebe diline yeterince nüfuz edilememesi nedeniyle, ilgili işlemin ait olduğu hesap dışında başka bir hesapta hatalı olarak muhasebeleştirilmesi durumu “hesap hatası” olarak nitelendirilmektedir. Örneğin senetli yapılan satışlarda alacak senetleri hesabı yerine alıcılar hesabının kullanılması bu duruma örnek olarak verilebilir.

Borç ve alacak tarafın birbirine karıştırılması suretiyle yapılan muhasebe hatasında ise, borçlu veya alacaklı çalışması gereken hesabın ters bir şekilde bir kayıt edilmesi söz konusudur. Nakit olarak tahsilat yapıldığı zaman kasa hesabının borçlu olarak çalıştırılması gerekirken, hatalı bir şekilde alacaklı şekilde çalıştırılması bu hata türüne bir örnektir.

24/02/2021

Av. Fatih ARAS

[1] http://tdk.gov.tr, Erişim tarihi: 12.06.2014

[2] Oğuzman, M. Kemal, Öz, Turgut, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, İstanbul, 2009, s. 80.

[3] Akıntürk, Turgut, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, İstanbul, 2007, s. 49.

[4] Değirmenci, Olgun, Ceza Hukukunda Yanılma Kavramı ve Hukuka Uygunluk Nedenlerinde Yanılma, TBB Dergisi, 2014, Sayı: 110, s. 130-131.

[5] Toroslu, Nevzat, Ceza Hukuku Genel Kısım, Savaş Yayınevi, 2006, Ankara, s. 216.

[6] Toroslu, a.g.e., s. 217.

[7] Hesap Uzmanları Derneği, a.g.e., s. 130.

[8] Hesap Uzmanları Derneği, a.g.e., s. 127.

Bu sitede yer alan yazıların tüm hakları saklıdır. Ancak, yazar ve site kaynağı gösterilerek alıntılanabilir. Yazılar aynen yayımlanamaz.

Bu sitede, vergi ve vergileme ile ilişkili konularda şahsi görüş ve yorumlarımıza yer verilmektedir. Sitede yer verilen bilgi veya verileri kullanımınız sonucunda ortaya çıkabilecek her türlü risk tarafınıza aittir. fatiharas.com sitesi ve yazarın söz konusu kullanımdan dolayı, (ihmalkarlık kaynaklı olanlar da dahil olmak üzere) her türlü özel, dolaylı veya arızi zararlardan ve cezai tazminattan dolayı sorumlu tutulamaz.

fatih aras

Diğer Makaleler

Call Now Button